7 Nisan 2011 Perşembe

Nursultan Nazarbayev, yüzde 95,5 'lik oy oranı ile yeniden cumhurbaşkanı seçildi


Kazakistan'da resmi sonuçlar açıklandı



Kazakistan Merkezi Seçim Komisyonu, 3 Nisan'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin kesin sonuçları açıkladı. Sonuçlara göre, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev, 7 milyon 850 bin 958 seçmenin oyunu alarak yüzde 95,5'lik oy oranı ile yeniden cumhurbaşkanı seçildi.



Astana- Kazakistan Merkezi Seçim Komisyonu Başkanı Kuanduk Turgankulov, düzenlediği basın toplantısında, 3 Nisan'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin kesin sonuçları açıkladı.


Turgankulov, Cumhurbaşkanı Nazarbayev'in 7 milyon 850 bin 958 seçmenin oyunu alarak yüzde 95,5'lik oy oranı ile yeniden cumhurbaşkanı seçildiğini söyledi.



Turgankulov'un yaptığı açıklamaya göre, Senatör Gani Kasimov, 94 bin 452 seçmenin oyunu alarak yüzde 1,15, Komünist Parti Genel Sekreteri Zhambul Ahmetbekov 159 bin 36 seçmenin oyunu alarak yüzde 1,94, Tabiat Vakfı Başkanı Mels Eleusizov 94 bin 452 seçmenin oyunu alarak yüzde 1,36 oy oranına sahip oldu.



Merkezi Seçim Komisyonu Başkanı Turgankulov, bu sonuçlara göre, Nazarbayev'in yeniden cumhurbaşkanı seçildiğini resmi olarak söyleyebileceklerini bildirdi.



Bu arada Nazarbayev'e rakip olan Kasimov, Ahmetbekov ve Eleusizov seçim sonuçlarının gayet doğal olduğunu, seçimlerin doğru bir şekilde gerçekleştiğini söyledi. (Kaynak: trakyanethaber.com)




Kırgızistan Artık Huzur İstiyor


Beş yıl gibi kısa bir süre zarfında iki devrim ve kanlı bir etnik çatışma sürecini yaşayan Kırgız halkı, artık huzur ve istikrar istiyor. En son yaşanan devrim ve etnik çatışmalarda toplam 530 dolayında insanını kaybeden Kırgızistan, özlemle‘istikrarlı ve huzurlu ortam’ diyor.


7 Nisan 2010’da dönemin cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev yönetimine yönelik yapılan halk devriminin birinci yıl dönümünde ölenleri anacak olan Kırgız halkı, yeni devrimler yaşamak istemiyor. Daha önce 24 Mart 2005’te iktidarda olan Askar Akayev rejimini deviren halk, huzur, istikrar ve iş diyor. Halk, artık yeni devrimin ülkeye ve ülke halkına mal olan ağır faturanın farkında.


Kırgız halkı, beş yıl zarfında yaşadığı ikinci devrimin yarınki birinci yıl dönümünde, huzuru ve istikrarı yakalamış, demokrasinin hâkim olduğu, insan haklarına saygılı ve gerçek kalkınmayı hedef alan bir ]lke arzuluyor. Bundan olacak ki Kırgız halkı 7 Nisan’daki halk devrimi ve 10 Haziran’da ülkenin güneyindeki Oş ve Celalabad kentlerinde patlak veren etnik çatışmaların ülkede oluşturduğu çok zorlu sürece rağmen 27 Haziran'daki referandum ve 10 Ekim’deki parlamento seçimleri sürecini başarıyla atlattı. 27 Haziran’da sandık başına giderek parlamenter sisteme geçişi sağlayan anayasa değişikliklerine yüzde 90 dolayında destek veren Kırgız halkı, 10 Ekim’de ise yeni siyasi yapılanma amacıyla sandık başına gitti ve dört siyasi partiyi meclise gönderdi. (Bu seçim, aynı zamanda Bağımsız Devletler Topluluğu(BDT) ülkeleri içerisinde Kırgızistan’ı parlamenter sistemle tanıştıran ilk adım olmuştu)



Kırgız halkı geride bıraktığı referandum ve seçim süreci sonrasında yarın 7 Nisan 2010’daki halk devriminin birinci yıl dönümünü yaşayacak. Kırgızlar yeni devrimler istemediği gibi artık yeni etnik çatışmaları da yaşamak istemiyor. Ama her şeye rağmen ülke halkında ikinci halk devriminin birinci yıl dönümünde etnik endişe yok değil. Kırgızistan’da ülkenin güneyinde havaların ısınmasıyla birlikte etnik gerginlikte de bir ısınmanın olmasından endişe ediliyor. Çok partili siyasi yapısıyla ilerleme ve dünya ile entegre olma adına yeni bir yol haritası belirleyen Kırgız halkı, hükümetten , özellikle ülkenin güneyinde yeni etnik gerginliklerin yaşanmaması adına kararlı ve kalıcı önlemler almasını istiyor.



Ülkede yaşayan 130 dolayında ayrı millete mensup insanlar iç çekişmeden ziyade, artık günü birlik işleri başında aş ve iş mücadelesi vermek istiyor. Yorgun düşmüş insanlar artık yarınlardan birlik ve beraberlik umuyor. CİHAN



KKTC Dışişleri Bakanı: AB ve İngiltere verdiği sözleri yerine getirmedi




KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs halkının Avrupa Birliği'ne (AB) ve İngiltere'ye olan güvenlerini kaybettiklerini belirtti.


AB ve İngiltere başta olmak üzere devletler arası kurumların Kıbrıs barış sürecinde kendilerini hep hayal kırıklığına uğrattıklarını kaydeden Özgürgün, Batılı devletlerin kendilerine verdikleri sözlerin hiçbirini yerine getirmediklerini kaydetti. Batılı ülkelerce her zaman çifte standarda tabi tutulduklarını dile getiren Özgürgün, buna rağmen Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulununcaya kadar mücadele etmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerine vurgu yaptı.


Özgürgün, Londra temasları çerçevesinde, Lord Maginnis of Drumglass'ın davetlisi olarak katıldığı Lordlar Kamarası'nda yaptığı konuşmasında, Avrupa Birliği ve İngiltere'nin Kıbrıs halkına verdiği "izolasyonları kaldırma" sözünü tutmadığını ve kendilerinin daima "soğukta bırakılan taraf" olduklarını kaydetti. KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, 1974'te Kıbrıs'ta alınan kararların geçerli olduğunu ve bunun bir anlaşmaya varması gerektiğini ancak Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle görüşmelerin çok yavaş ilerlediğini vurguladı.


Her zaman olumsuz tavır içinde olan tarafın Kıbrıs Rum Kesimi olduğunu ve mağduriyeti yaşayanların ise hep kendi halkı olduğunu söyleyen Özgürgün, "Uluslararası toplumun iki yüzlü tutumu Kıbrıslı Rumlar uzlaşmazlıklarını teşvik ederek barışın tesis edilmesini zora sokmaktadır." şeklinde konuştu.


Kuzey Kıbrıs olarak devam eden müzakerelerde bütün görevlerini eksiksiz olarak yerine getirdiklerine dikkat çeken Özgürgün, Kıbrıs Rum Kesimi'nin ise görüşmelere "iyi görünerek" başlayıp üzerinde anlaşılmış maddelerde bile her zaman sorun çıkaran taraf olduğunu ileri sürdü.


Yıllardır süren görüşmelerin çok yavaş ilerlediğine dikkat çeken KKTC Dışişleri Bakanı, Avrupa Birliği, ekonomi, yönetim ve güç paylaşımı gibi konularda çok az da ilerleme kaydedildiğini ancak mülkiyet, toprak, güvenlik ve garantiler konusunda bu tarihe kadar bir sonuca ulaşılamadığını aktardı. İlerleme sağlanan konuların ise her zaman Türk tarafının yapıcı tutumu sayesinde olduğunu sözlerine ekledi.


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "Demopoulos" davası hakkında verdiği lehte kararın Kıbrıs Rum Kesimi'ne büyük bir ders olduğuna dikkat çeken Özgürgün, "Bundan böyle Kıbrıs Rumları uluslararası mahkemeleri diledikleri gibi kullanamayacaklar." dedi.


Kıbrıs Rum Kesimi yönetiminin Türk kesimini karalama kampanyası için her fırsatı değerlendirdiklerini ileri süren KKTC Dışişleri Bakanı, "Son olarak Türkiye'de 12 haziranda yapılacak seçimleri propaganda malzemesi yapıyorlar. Güney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, seçimden sonra Kıbrıs sorunu konusunda Türkiye'ye baskı yapması için uluslararası camiaya çağrıda bulunuyor." şeklinde konuştu.


"Türkiye'de yapılacak seçimin adadaki müzakere süreciyle hiçbir ilgisi yoktur" diyen Özgürgün, Türkiye'nin garantör güç olarak iki tarafın bir an önce uzlaşmaya varması için elinden geleni yaptığını; müzakere masasında oturanın Kıbrıs'taki taraflar olduğuna vurgu yaptı.


Uluslararası toplumun Kıbrıs Rum Kesimi'nin olumsuz politikalarına bundan böyle müsamaha göstermeyeceklerini umduklarını kaydeden Özgürgün, bu yönde net ve sert bir mesaj vermeleri gerektiğini söyledi. Özgürgün sözlerini şöyle sürdürdü: "Müzakerelerin olumlu yönde sonuçlanması için gerekirse Rum yönetimine baskı yapılmasını ve gerekli esnekliği göstermek için Rumların teşvik edilmesini talep ediyoruz."


Sorulan bir soru üzerine Özgürgün, Birleşmiş Milletler'in (BM) Avrupa Briliği'ne göre daha güvenilir olduğunu fakat Ahmet Davutoğlu'nun "BM'nin devri tamamlanmıştır" tezine de kesinlikle katıldığını belirtti. Özgürgün, "BM'nin etki alanında olan yerlerde sıkıntılar yaşıyoruz. Özellikle sınır kapılarında, giriş çıkışlarda bu sıkıntıları yaşıyoruz. BM'nin ne kadar güvenilir olduğuna yakından şahitlik ediyoruz" dedi.


KKTC'ye verdiği destekle bilinen Lord Maginnis'in daveti üzerine yapılan toplantıya, Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Ünal Çeviköz, Başkonsolos Ahmet Demirok, KKTC'nin Londra Temsilcisi Kemal Köprülü ve çok sayıda Lord ve meclis üyesi katıldı.


Toplantı, Rumların Kıbrıslı Türklere yaptığı kötü muameleyi ve bunun sonucunda Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesini konu alan belgesel gösterimiyle başladı. "Bu videoyu milletvekillerinize göndererek, gerçeği izlemelerini sağlayın" çağrısında bulunan Lord Maginnis ayrıca, İngiltere'nin Kıbrıs sorununda garantör ülke olarak daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini söyledi. (Kaynak: zaman.com.tr)





Özbekistan Bağımsızlığının 20. Yıl Dönümünü Kutlamalarına Hazırlanıyor



Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını ilan eden ilk ülkelerden biri olan Özbekistan, bağımsızlığının 20. yıl dönümünü önceki kutlamalardan daha kapsamlı bir şekilde kutlayacak. Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, bağımsızlığın daha coşkulu bir şekilde kutlanması için kararnameye imza attı. Buna göre yayımlanan sekiz maddelik kararname kapsamında Başbakan Şavkat Mirziyoyev başkanlığında bir komisyon oluşturulacak. Bu komisyon hazırlık çalışmalarını baştan sona kadar takip edecek. Özbekistan’ın bağımsızlığının 20. yıl dönümüne atfen yapılacak kutlamalara ek olarak bir dizi yarışma, festival, spor müsabakaları ve kültürel etkinlikler tertiplenecek. Bu arada başkent Taşkent odaklı görkemli kutlama etkinlikleri ülke geneline yayılacak. Taşkent’teki kutlamaların sorunsuz ve en organizeli şekilde gerçekleştirilmesi için ise günler öncesinden hazırlıklara başlanılacak ve hazırlık çalışmalarını takibi için onlarca kişi görevlendirilecek. (Kaynak: beyazgazete.com)



Türkmenistan ile İran güvenlik ve işbirliği anlaşması imzalayacak


Türkmenistan ile İran güvenlik ve işbirliği anlaşması imzalayacak.Anlaşmanın, İran İçişleri Bakanı Mustafa Muhammed Neccar'ın bu ay içerisinde Aşkabat'a yapacağı ziyaret kapsamında imzalanması bekleniyor. İran Fars Ajansı'nın haberine göre, Bakan Neccar Türkmenistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla Aşkabat'a resmi ziyaret gerçekleştirecek. Bakan Neccar ziyareti çerçevesinde iki ülke sınır güvenliğinin sağlanmasını öngören protokole, sınır ticaretinin kurulması ve sınır bölgelerinde işbirliğinin oluşturulmasına yönelik ekonomik anlaşmalara imza atılacak. (Kaynak: haberaktuel.com)









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder