28 Kasım 2010 Pazar




28 Kasım, 2010 TBD-Haber http://www.turkbirdev.info/

Başlıklar:
  • Azerbaycan ve Türkmenistan Hazar'ı konuşacak
  • Kazakistan'dan Türk iş adamlarına yatırım çağrısı
  • ŞİÖ liderleri Duşanbe'de toplandı: Putin'den Kırgızistan'a yardım sözü
  • KKTC'nin AB'deki üçüncü temsilciliği Stockholm'de açıldı. Eroğlu: Cenevre'ye hazırlıklı gidilmeli
  • Özbekistan, Rusya'dan En Çok Para Çıkartan Ülke Oldu
  • Türk işadamları, Özbekistan'da yenilebilir enerji yatırımı arayışında
  • İranlı Bakan Türkiye'den doğal gaz nakil izni aldıklarını söyledi
  • Berdimuhamedov, doğalgaz boru hattı açılışı için İran'a gidecek

Azerbaycan ve Türkmenistan Hazar'ı konuşacak
Türkmenistan ile Azerbaycan Hazar denizinin ekoloji sorunlarının ele alınacağı uluslararası konferansa ev sahipliği yapacak.


Geçtiğimiz günlerde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen hükümetlerarası ekonomik komisyon toplantısında, söz konusu konferansın yapılması kararlaştırıldı.


Hazar'ın iki önemli ülkesi olan Türkmenistan ile Azerbaycan, Hazar denizinin çevresinin korunması amacıyla uluslararası konferans tertipleyecek. Yurtdışından önemli konukların davet edileceği konferansta, bölgenin en büyük denizinin çevre temizliği gibi birçok konu masaya yatırılacak.


Bakü'deki Türkmenistan-Azerbaycan hükümetlerarası ekonomik komisyonun ikinci toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya, Türkmenistan'dan üst düzey bir heyet katıldı. Türkmen heyeti, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edildi.


Toplantıda, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine ilişkin konular ele alındı. Toplantı sonucunda ülkeler arasında enerji başta olmak üzere ulaşım, iletişim ve diğer birçok konuda ilişkilerin geliştirilmesine yönelik bir protokole imza atıldı. Ayrıca, Hazar'ın ekolojisi ile ilgili uluslararası konferansın tertip edilmesi kararlaştırıldı. (CİHAN)




Kazakistan'dan Türk iş adamlarına yatırım çağrısı
Yaşanan global kriz sonrası toparlanma sürecine giren Kazak ekonomisi, yeni yatırım imkanları ile iş adamlarını bekliyor. Kazakistan'ın en büyük eyaleti olan Güney Kazakistan bölgesi, yatırım alanları ile göz kamaştırıyor.


Güney Kazakistan Eyaleti yetkilileri Türk işadamları ile yaptıkları toplantıda bölgedeki yatırım fırsatlarını anlattı. Kazakistan Türk İşadamları Derneği (KATİAD) tarafından organize edilen bilgilendirme toplantısında bölgedeki fırsatlar tartışıldı.


Almatı kentindeki Ankara Oteli'nde yapılan toplantıya; KATİAD Genel Başkan Yardımcısı Ataner Demirel, Güney Kazakistan Valiliği Dış Ekonomik İşler Departmanı Galimjan Seilov, Güney Kazakistan Valiliği Girişimciler ve Sanayi Müdürü Adiljan Detkayev, Güney Kazakistan Serbest Ekonomi Bölge Müdürü Bahıt Maulenov, Güney Kazakistan Valiliği Dış Ekonomi İlişkiler Müdürü Şagada Rahimjanov ve çok sayıda Türk işadamı katıldı.


YESEVİ'NİN MEMLEKETİ
Toplantının açılış konuşmasını yapan KATİAD Genel Başkan Yardımcısı Ataner Demirel bölgenin Türk yatırımcılar için son derece önemli ve cazip bir yer olduğunu ifade etti. Demirel işadamlarının bu bölgeyi dikkate almaları gerektiğini söyledi.


Güney Kazakistan bölgesinin gerek büyüklük olarak gerekse de nüfus yapısı olarak son derece özel bir yer olduğunu vurgulayan Demirel, Hoca Ahmet Yesevi'den dolayı Türk yatırımcılar için de manevi bir değeri olduğunu belirtti.


Ülkenin en büyük ekonomisine sahip bölgede çok zengin yer altı ve yer üstü kaynakaları mevcut. Bunlardan bazıları; barit, kömür, demir ve polimetalik cevherleri, uranyum, altın, kum, çakıl, yeraltı suyu, bentonit kil, kireç taşı, granit, kuvars kumu , mermer ve alçı.
Rezervleri ve maden kaynakları bakımından 240 milyar ABD Dolları değerine sahip olduğu tahmin edilen bölgede ekonominin hızlı kalkınması amacıyla devlet tarafından 2010-2014 yıllarını kapsayan sanayi-inovasyon programı başlatılmış durumda.


Bölge ülkenin en büyük pamuk üreticisi olmakla birlikte deri, bitkisel yağ, sebze, üzüm, kavun, makarna, tütün ürünleri, kurşun, çimento, petrol ürünleri, asbest, ekskavatör, jeneratörler, çorap, giyim ve mobilya üreticisi konumunda.


Tarihi İpek Yolu'ndan geçen, Trans-Asya Demiryolu'nun en önemli parçalarından birinin sınırlarında barındıran Güney Kazakistan'da, daha çok Çin, Rusya, Fransa, Kanada ve Japon firmalarının yatırımları dikkat çekmekte.


Bölgeden 80 ülkeye ihracat yapılırken 36 ülkeden de ithalat yapılmakta. İhracat yapan başlıca ülkeler arasında Özbekistan, Çin, ABD, Rusya, Ukrayna, Afganistan, Hollanda ve İtalya bulunuyor.Bölgeye ithalat yapan ülkeler arasında;Rusya Federasyonu, Belçika, Almanya, Malezya, Fransa, Ukrayna, Türkiye, Litvanya, Çin, ABD, İran, Özbekistan, ve Kore bulunuyor.


YATIRIMCILARA VERGİ MUAFİYETİ UYGULANIYOR
Daha fazla yabancı yatırımcı çekmek için çok cazip imkanlar sunan bölge; emlak vergisi, arazi vergisi, gümrük vergisi ve kurumsal vergilerden 2030 yılına kadar muaf tutuluyor.
Altyapının tamamının hazır olduğu bölge su, elektrik, kara yolu, demir yolu başta olmak üzere bütün olanakları ile yatırımcıları bekliyor.


Toplantıda bir konuşma yapan Güney Kazakistan Valiliği Dış Ekonomi İlişkiler Müdürü Şagada Rahımjanov, Kazakistan'ın, Orta Asya ve diğer bölge ülkeleri pazarlarına yakın olması, Batı Avrupa-Batı Çin karayolunun bu bölgeden geçmesi, bölgenin gelişmiş altyapıya sahip olması, Organize Sanayi bölgesinin bulunması gibi imkanlardan dolayı bölgenin son derece cazip bir yatırım yeri olduğuna dikkat çekti.


Altyapı ve yol maliyetlerinin endüstri bölgesi yönetimi tarafından karşılandığını ifade eden Rahımjanov, üretilen ürünlerin tüketimi noktasında devlet garantisi altına alındığının altını çizdi.


ÇALIK VE ZORLU HOLDİNG BÖLGE İLE YAKINDAN İLGİLENİYOR
Toplantıya katılan Güney Kazakistan Serbest Ekonomi Bölge Müdürü Bahıt Maulenov, Türkiye'nin önde gelen şirketlerinden Çalık ve Zorlu holdinglerin bölge ile yakından ilgilendiğini belirtti. Bahıt Maulenov, şuan bölgede yeteri kadar Türk firmasının olmadığını ve daha çok Türk yatırımcı beklediklerinin altını çizdi.


Bölgenin her türlü teşvik ve yatırım imkanlarına açık olduğunu ifade eden Maulenov, projelerin tamamlanması durumunda bölgeye 70 milyar dolarlık yatırım beklediklerini belirtti.
(CİHAN)



ŞİÖ liderleri Duşanbe'de toplandı: Putin'den Kırgızistan'a yardım sözü


MOSKOVA (CİHAN)- Rusya Başbakanı Vladimir Putin Kırgızistan'ın normalleşmesi ve etkili bir hükümet yapısının kurulması için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını açıkladı.


Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de gerçekleşen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Hükümet Başkanları zirvesinde konuşan Putin, "Kırgızistan'ın etkili bir hükümet kuracağını, ülkenin güvenliğinin sağlanması ve ekonomik kalkınmasında sorumluluk alacağını ümit ediyoruz" dedi. Kırgızistan'da 7-9 Nisan 2010'da gerçekleşen sivil ayaklanmanın ardından Kurmanbek Bakiyev iktidarı devrilerek yerine Roza Otunbayeva yönetimi kurulmuştu. Ardından ülkenin güneyinde devam eden ayaklanmalarda da binden fazla kişi yaşamını yitirmiş, yüz binlerce kişi de evlerini terk etmek zorunda kalmıştı.


10 Ekim'de yapılan parlamento seçimleri ise ülkenin yeniden istikrara kavuşması açısından bir fırsat oluştururken, yüzde 5'lik barajı geçerek parlamentoya giren beş parti henüz hükümeti kuramadı. 120 sandalyeli parlamentoda Bakiyev'in partisi Ata-Jurt 28 sandalye kazanırken, Sosyal Demokrat Parti 26, Ar-Namıs 25, Respublika 23 ve Ata-Meken de 18 sandalye kazandı. Moskova Kırgızistan'da parlamenter sistemin işlemeyeceği ile ilgili eleştirilerini sıklıkla dile getiriyor.


Duşanbe'de gerçekleşen zirveye Rusya ve Tacikistan'ın dışında örgüt üyesi olan Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan hükümet başkanları da katıldı. Görüşmede örgütün 2011 yılı bütçe yapısı ele alınırken, Avrasya bölgesinde güvenlik ve istikrarın sağlanması, terör ve uyuşturucu ile mücadele ve ekonomik kalkınma programları da ele alındı. Putin zirve çerçevesinde Kırgızistan Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva ile de ikili bir görüşme yaptı.


2001 yılında kurulan örgüt güvenlik ve bölgesel işbirliğinin yanısıra ekonomik ve toplumsal alanda da gelişim projeleri için çalışmalarını sürdürüyor. Zirvede liderler, örgüt yapısı, ekonomik işbirliği, terörle mücadele ve diğer konularda bir dizi anlaşma imzaladı. (kaynak: memurlar.biz)




KKTC'nin AB'deki üçüncü temsilciliği Stockholm'de açıldı. Eroğlu: Cenevre'ye hazırlıklı gidilmeli
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cenevre'ye çok iyi hazırlık yaparak gitmek gerektiğini belirterek, iki aylık sürenin iyi değerlendirilmesinin önemli olduğunu söyledi.


KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, İsveç'teki temaslarının ardından Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği'nde Türk basın mensupları ile kahvaltılı basın toplantısında biraraya geldi.
İsveç'te yaptığı görüşmelerin olumlu geçtiğini belirten Eroğlu, New York'ta katıldığı üçlü zirve ile ilgili görüşlerini anlattı. Eroğlu, "Gündemdeki Kıbrıs konusu uzunca bir dönemdir zaman zaman dünyanın da gündemini işgal etti. Benim Cumhurbaşkanı seçilmemden sonra müzakerelere yeniden başlandı. En son New York'ta üçlü zirve toplantısına katıldık" dedi.


"NEW YORK'TAN MEMNUN AYRILDIK"
New York'taki görüşmelerde çıkan sonucun ocak sonuna kadar müzakerelerin devam ettirilmesi, ocak sonunda ise Cenevre'de buluşarak durum değerlendirmesi yapılması yönünde olduğunu belirten Eroğlu, şunları kaydetti:
"Böyle bir önerinin geleceğini tahmin ediyorduk ve biz buna karşı hazırlıklı gittik. Bu çıkmazdan çıkış yollarını da gösteren öneri paketimiz ve yol haritamız da hazırdı. Müzakereden çıkan görüldüğü gibi bir zaman tespiti var. Ocak sonuna kadar çalışıp çözüm bulabilecek miyiz, sorunları aşabilecek miyiz ?. Bütün bunların değerlendirmesini yaptıktan sonra, Cenevre'de BM Genel Sekreteri ile biraraya geleceğiz. Bu biraraya gelişte, eğer bir çözüm bulmadan gidersek ve önerilerimizde bir yakınlaşma sağlamadan gidersek, Genel Sekreter kendi tavrını ortaya koyacağını, değerlendirmesini ona göre yapacağını temaslarında aktarmıştır. Dolayısıyla ocak ayına kadar yoğun bir çalışma içerisine gireceğiz."


Yaklaşık altı aydan bu yana görüşmelerin sürdüğünü ancak bir ilerleme olmadığını ifade eden Eroğlu, şöyle devam etti: "Mülkiyet konusu ile ilgili görüşmelere başlamayı ben önermedim. Bu teklif karşı taraftan geldi. Daha önceki görüşmelerde ekonomi konusunda da bazı uzlaşmazlıklar vardı. Bazı başlıklarda ilerleme sağlanmıştı ama uzlaşma olmamıştı. Mülkiyet kaşlığı biliyorsunuz oldukça karmaşık bir konudur. Görüşmelerde hiçbir yakınlaşma olmadığı için New York'tan davet almıştık. Fakat New York'ta da Rum lider aynı tutumunu devam ettirdi. Rum tarafı ile anlaşamadığımız konulardan biri de Kıbrıs'ta 1974 yılından beri hiçbir şey olmamış gibi mülkiyet ile ilgili öneriler ortaya koyuyor olması. Biz diyoruz ki geçen bu 36 yıl içerisinde Kuzey'de bir sosyo ekonomik yapı oluşmuştur, hayat devam ediyor. 1974'te kalmadık. Rumlardan kalan Kuzey Kıbrıs'taki malları da ortada bırakamazdık. Elbette onları vatandaşlarımıza verip çalıştırmamız gerekiyordu."


Rum tarafının mülkiyet konusundaki "İlk tercih mal sahibidir" tutumunu devam ettirdiklerini söyleyen Eroğlu, "Bizler de diyoruz ki bu mülkiyet konusunu iade, takas ve tazminatlar ile çözmemiz gerekir. Çünkü bütün malları Rumlara iade edersek bizim yaşama alanımız kalmaz. Kıbrıs Türk halkının da böyle bir anlaşmaya onay vermesi mümkün değildir. Rum lider aynı görüşte direttiği için olay New York'a kalmıştı. Aynı tutum orada da devam ettiği için şimdi Cenevre'ye kaldı" dedi.


"GENEL SEKRETER TAVIR BELİRLEYEBİLİR"
Bütün bunlara rağmen hazırladıkları yol haritası sayesinde New York'tan Türk tarafı olarak memnun ayrıldıklarını kaydeden Eroğlu, "Çünkü Rum lideri Dimitris Hristofyas zaman limiti kabul etmese de görüyorsunuz ocak sonuna kadar bir zaman limiti vardır. Hakemlik yoktur, doğrudur. Ancak, Genel Sekreterin bir tavır belirleme sürecine gelebileceğini yani bizi kendi başımıza bırakabileceği yönünde mesajlar verdiğini söyleyebilirim. Özetle görüşmeler bu safhadadır. Bizim düşüncemiz tabii ki bütün konuları kendi başlığı altında değerlendirmek ve her başlığı görüşüp kapattıktan sonra bir diğer başlığa geçmektir" diye konuştu.
Eroğlu, New York'ta Rum Lider Hristofyas ile yaptığı görüşme sonunda bir ilerleme olmadığını belirtti.


Görüşme sırasında sorulara da yanıt veren Eroğlu, "Bundan sonraki adım ne olacak" sorusuna, "Hep uluslararası hukuktan bahsediliyor. Kıbrıs konusu bir hukuk konusundan ziyade bir siyasi konudur. Kıbrıs'ta var olan gerçekler, bizim Kıbrıs Cumhuriyetinden dışlanmamız üzerine, bizim kendi cumhuriyetimizi oluşturmamızdır. Bir anlaşma olana kadar iki ayrı devlet konumundayız. Anlaşmak için müzakere masasına oturuyoruz. Ama sadece Rum tarafının memnun olacağı bir anlaşma olmayacak. Uzlaşarak, iki halkın, güven ve barış içinde yaşayabileceği bir devlet olmalı" dedi.


Ocak sonuna kadar çok iyi hazırlık yapıp Cenevre'ye gitmek gerektiğini de kaydeden Eroğlu, "Önümüzdeki iki ayı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor" dedi.


Cumhurbaşkanı Eroğlu, hazırlanan çözüm paketi için KKTC'de bütün siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin desteğini aldığını da kaydederek, "Adada Türk tarafı anlaşmak istiyor. Uzlaşmayan Rumlardır. Daha önceki Rum liderlerin hepsi anlaşmazlıklarıyla gittiler. En son şimdi de Dimitris Hristofyas da aynı uzlaşmaz düşüncededir. Rum liderler birbirlerinden devraldıkları tavrı devam ettiriyorlar" diye konuştu.


İsveç Dışişleri Bakanı Bildt ile görüşmesinden de çok memnun olduğunu ifade eden Eroğlu, İsveç'in tarafsızlığının kendilerini memnun ettiğini, İsveç'in adadaki gerçeklerin farkında olduğunu aktardı.


Stockholm temaslarını tamamlayan Eroğlu bu akşam saatlerinde KKTC'ye dönecek.
Bu arada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği içindeki üçüncü temsilciliği İsveç'in başkenti Stockholm'de açıldı.


KKTC'nin Stockholm temsilciliğine Damla Güçlü getirildi. Böylece KKTC'nin Avrupa Birliği ülkeleri içinde Belçika ve İngiltere'den sonra üçüncü temsilciliği İsveç'te açılmış oldu. (Kaynak: haber7.com)



Özbekistan, Rusya'dan En Çok Para Çıkartan Ülke Oldu
Özbekistan Havale Yoluyla Rusya'dan En Çok Para Çıkartan Ülke Oldu.

Rus basınında yer alan haberde, Özbekistan'ın Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri arasında havale yoluyla Rusya'dan en fazla para çıkaran ülke oldu. Rusya ekonomik verilerine göre 2010'ın geride kalan ilk dokuz ayında Rusya'dan Özbekistan'a 993 milyon dolar para aktarıldı. Geçen yılın aynı dönemde ise 669 milyon dolar aktarılmıştı.


Paranın en az transfer olduğu ülke ise Türkmenistan oldu. 2010'un ilk dokuz ayında Rusya'dan Türkmenistan'a sadece 10 milyon dolar aktarılmış. Özbekistan'dan sonra Rusya'dan paranın en çok havale edildiği diğer ülke ise Tacikistan oldu. Bu yılın ilk dokuz ayında Rusya'dan Tacikistan'a 756 milyon dolar transfer edilmiş. Daha sonra bu sıralamayı Ukrayna 606, Ermenistan 348, Kırgızistan 334, Kazakistan 290, Moldova 261, Azerbaycan 252, , Belarus, 57 ve Türkmenistan 10 milyon dolarla takip etti.


Rusya'dan yapılan havalenin tersine bu ülkeye en çok para gönderen ülke ise Kazakistan oldu. Kazakistan'dan bu yılın ilk dokuz ayında Rusya'ya 181 milyon dolar para transfer edilmiş. Rusya'ya en az para havale eden ülke ise 6 milyon dolarla Türkmenistan oldu. Diğer ülkeler Ukrayna'dan 73, ÖZbekistan'dan 71, Kırgızistan'dan 52, Ermenistan'dan 34, Tacikistan'dan 28, Azerbaycan'dan 23, Belarus'tan 19, Moldova'dan 13 milyon dolar aktarıldı.


Bu arada Rusya'dan paranın en fazla havale edildiği ülkenin Özbekistan olmasında, Rusya'da en fazla yabancı geçici işçinin bu ülkeden olmasına bağlanılıyor. (Kaynak: sondakika.com)



Türk işadamları, Özbekistan'da yenilebilir enerji yatırımı arayışında
Türk işadamları yenilebilir enerji yatırımı ve yeni işbirliği projelerini hayata geçirmek maksadıyla Özbekistan'a geldi.

Türk işadamları yenilebilir enerji yatırımı ve yeni işbirliği projelerini hayata geçirmek maksadıyla Özbekistan'a geldi. 11 kişilik gruptan oluşan heyet, temasları öncesinde Özbekistan Ticaret ve Sanayi Odası organizasyonu ve aralarında İstanbul Ticaret Odası'nın da olduğu beş Avrupa ülkesi ticaret odaları iştirakiyle düzenlenen 'Özbekistan'da iş gelişimini teşvik ve yeni alternatif iş alanları" konulu toplantıya katıldı.


Toplantıya Türkiye ve Özbekistan'dan başka Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Letonya ve İtalya'dan da işadamları da iştirak etti. Toplantıda konuşan Türk heyeti başkanı ve İstanbul Ticaret Odası Avrupa Birliği Dairesi Şefi Tuba Kobaş, 'sadece ticari alanda değil bir çok alanda ülkeleri yakınlaştırıp kaynaştıran işadamlarına daha çok imkân sağlanılması gerektiği' görüşlerini dile getirdi. Kobaş, konuşmasından sonra ziyaret ile ilgili olarak Cihan'a şu açıklamalarda bulundu:


"AB tarafından desteklenen bir proje kapsamında buraya geldik. Projenin amacı Özbekistan Ticaret Odası çalışanlarının bir takım eğitimlerden geçerek ülkelerine daha iyi hizmet vermelerini sağlamak. İstanbul Ticaret Odası olarak bu projenin ortaklarından biriyiz. Bu proje yaklaşık iki yıldır yürütülüyor. Bir çok etkinlik yapıldı. Mesela eğitmenlerimiz buraya gelerek eğitim verdi. Yine bu projenin bir parçası olarak buraya enerji, yenilebilir enerji ve enerji verimliliği atık yönetimi konularında faaliyet gösteren sekiz firma getirdik." dedi.


Türkiye'nin Özbekistan Ticaret Müşaviri Bilal Sürücü'nün de katıldı toplantıda bir konuşma yapan Özbekistan Sanayi ve Ticaret Odası'nın Ticareti Geliştirme Dairesi Başkanı Nadir Sultan Muhamedov ise Özbekistan'da türlü yatırımlar için önemli potansiyeller olduğunu ve işadamlarını bunları faaliyet alanlarına uygun şekilde keşfetmelerini istedi.


Toplantı sonunda Avrupa Birliği'nin Taşkent Evi Başkanı Pierre Paul Antheunissens de bir konuşma yaparak toplantının Avrupalı ve Özbekistanlı işadamları arasında yeni bir kaynaşma ortamı oluşturduğunu kaydetti.


Türk işadamları, Özbek tarafıyla enerji tasarrufu sağlayan teknolojiler konusunda işbirliği görüşmeleri de yapacak. (Kaynak: haberaktuel.com)


İranlı Bakan Türkiye'den doğal gaz nakil izni aldıklarını söyledi
İran Petrol Bakan Yardımcısı Cevat Oji, ülkesinin bölgesel bir "doğalgaz bağlantı merkezi" haline gelebileceğini ve son olarak Irak ve Türkiye’den doğalgaz nakli için izin aldıklarını belirtti.

İran’dan yayın yapan Press TV’ye göre, İran Petrol Bakan Yardımcısı Oji ikinci İran-Türkmenistan doğalgaz iletim hattının önümüzdeki dönemde devreye girmesiyle birlikte ülkesinin bölgesel bir "doğalgaz bağlantı merkezi" haline gelebileceğini bildirdi. Oji, ülke çapında bir büyüklüğe sahip olan ikinci kuzey - kuzeydoğu ve ikinci İran-Türkmenistan doğalgaz iletim hattından akım sağlandığında, İran doğalgaz ağının altı komşu ülkeyi bağlayabileceğini kaydetti. Ülkeleri Irak, Türkiye, Pakistan, Türkmenistan, Ermenistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti olarak sayan Oji, Basra Körfezi kıyı ülkelerinin de buna katılabileceğini bildirdi.


-"TÜRKİYE VE IRAK’TAN GAZ NAKLİ İÇİN İZİN TEMİN ETTİK"-
İran Ulusal Gaz Şirketi Başkanı da olan Oji, İran’ın şu anda Türkmenistan, Azerbaycan ve diğer komşu ülkelerle doğalgaz takasına ya da bu ülkeler üzerinden doğalgaz nakletmeye hazır olduğunu belirtti. Press TV’ye göre İran Petrol Bakan Yardımcısı Oji, İran’ın son dönemde Irak ve Türkiye’den "gaz nakli" konusunda izin temin ettiğini ve İran’dan nakledilecek ya da İran üzerinden transit geçecek doğalgazın, tüketiciler ve bu enerjiden yararlanacak üreticiler için fizibl olduğunu öne sürdü.


Oji ikinci kuzey-kuzeydoğu gaz iletim hattı ve ikinci İran-Türkmenistan gaz iletim hattının yakın gelecekteki açılış törenlerine İran ve Türkmenistan devlet başkanlarının davet edildiğini belirtti.
Habere göre Miyami ve Sang Bast arasındaki kuzey - kuzeydoğu doğalgaz hattının ikinci aşaması 48 inç çapında 380 kilometre olacak. Hat günde 58 milyon metreküp doğalgaz iletecek. İran-Türkmenistan doğalgaz hattı ise 120 kilometre uzunluğunda olacak 48 inçlik boru kullanılacak. . Hat Şehit Haşeminejad Rafinerisi’nden Sang Bast’a uzayacak. Hat, İran’ın günlük doğalgaz nakliyat kapasitesinde 45 milyon metreküplük artış meydana getirecek. (Kaynak: milliyet.com.tr)



Berdimuhamedov, doğalgaz boru hattı açılışı için İran'a gidecek

AŞKABAT (CİHAN)- Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, doğalgaz boru hattı açılışı için İran'a gidecek. Türkmen lider, İran'da Hangeran-Sangbast doğalgaz boru hattın açılışına katılacak.


Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanı Yardımcısı Raşit Meredov, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda Berdimuhamedov'un İran ziyaretine hazırlık yapıldığını kaydetti.
Bakan Meredov, İran'da devreye alınacak yeni doğalgaz boru hattın Ocak ayında Türkmenistan'da hizmete açılan Devletabat-Serahs-Hangeran hattının devamı olduğunu belirtti.
Türkmenistan'daki açılışa İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad katılmıştı.
İran ziyaretini değerlendiren Türkmen lider Berdimuhamedov, Türkmenistan ile İran arasındaki işbirliği ilişkilerin geliştiğini ve bu münasebetlerin bundan sonra da geliştirileceğini dile getirdi. Berdimuhamedov, ayrıca, İran ziyareti organizasyonunun üst düzeyde yapılması için ilgili birimlere talimatta bulundu.


Son yıllarda İran ile ekonomik ilişkilerini daha da geliştiren Türkmenistan, bu ülkeye iki boru hattı üzerinden doğalgaz ihraç ediyor. Bu yılın Ocak ayında Türkmen gazının İran'a tedariki için ikinci bir hat devreye alındı.


Devletabat-Serahs-Hangeran hattının hizmete açılması ile İran'a sevk edilen Türkmen gazının miktarı 8 milyar metreküpten 14 milyar metreküpe çıkarıldı. Devletabat-Serahs-Hangeran hattının taşıma kapasitesi yıllık 12,5 milyar metreküp. Bu da önümüzdeki yıllarda İran'a ihraç edilen gazın miktarının 20 milyar metreküpe çıkarılmasına katkı sağlayacak.


24,6 trilyon metreküp doğal gaz, 20,8 milyar ton da petrol rezervi bulunduğu tahmin edilen Türkmenistan'ın İran yanı sıra Rusya ve Çin'e de doğalgaz ihraç ediyor.


Türkmenistan doğal gaz üretimini attırmak amacıyla ciddi yatırım yapıyor. Geçen yıl Çin, Güney Kore ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin enerji şirketleri ile dünyanın en büyük doğal gaz yatağı olan Güney Yolöten yatağını sanayiye kazandırılması amacıyla 9,7 milyar dolarlık dev anlaşmalar imzalanmıştı. (Kaynak: haber100.com)

20 Kasım 2010 Cumartesi



22 Kasım, 2010 TBD-Haber http://www.turkbirdev.info/


Başlıklar:


  • Yukarı Karabağ’da 4 ermeni askeri öldü

  • Bakü İle Taşkent Arasında Sıcak Rüzgarlar Esiyor

  • Kazakistan Parlamentosu heyeti, TBMM'de

  • DAP ile Kazakistan İşbirliği Yapacak

  • Kırgızistan'da hükümetin bu hafta netleşmesi bekleniyor

  • Dünya markalarını KKTC'ye getirdik

  • Özbekistan'da senato 'parlamenter' sistemi tartışıyor

  • Irak'ta tarafsızlık Türkiye'ye zarar verir

  • Ermenistan cumhurbaşkanı Türkmenistan’a resmi bir ziyarette bulunacak





Yukarı Karabağ’da 4 ermeni askeri öldü
Ermenistan işgali altındaki Yukarı Karabağ’daki Ermeni birliğinde dün nedeni belirlenemeyen bir çatışma çıktı.


Ermeni haber sitesi ‘www.tert.am’ tarafından verilen haberde, çatışma sonrası 4 askerin öldüğünü, 4 askerin de yaralandığını kaydetti. Çatışmayla ilgili Ermeni yetkililerin soruşturma başlattığı ifade edildi. Azerbaycan’ın haber ajansı APA ise ölü sayısının 20 olduğunu öne sürdü. Dağlık Karabağ’daki ayrılıkçı Ermeni yönetiminin ‘Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü’ Senor Asratyan olayda ölen ve yaralananlar olduğunu dogruladı, ancak sayı vermekten kaçındı. Bazı Ermeni kaynakları ise çatışmanın Azeri-Ermeni askerleri arasında olduğunu ileri sürdü. (kaynak: haber50.c0m)



Bakü İle Taşkent Arasında Sıcak Rüzgarlar Esiyor
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 27-28 Eylül'deki Taşkent ziyareti sonrasında, iki ülke arasında başlayan sıcak diyaloglar, karşılıklı etkinliklerle devam ediyor.


Aliyev'in Taşkent ziyaretinden sonra ilk olarak Bakü'da Özbek Film Haftası etkinliği düzenlenmişti. Bu halkayla başlayan yeni diyalog zincirine, Kasım'ın ilk haftasında Taşkent'te Azeri Ürünleri Fuarı düzenlendi.


Özbekistan, Bakü'de kapsamlı bir fuar yapmaya hazırlanıyor. 1-3 Aralık günleri arasında Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yapılacak fuar için Özbekistan adeta buraya çıkarma yapacak.
Fuara, Özbekistan hükümetini temsilen başbakan yardımcısı düzeyinde katılımın olması bekleniyor. Ayrıca ülkenin önde gelen ses sanatçıları ve oyun ekipleri de Azerbaycan'a gidecek.Söz konusu fuarın iki ülke arasında başlanan yakınlaşma sürecine yeni bir ivme kazanması bekleniyor.


Özbekistan, Ermeni işgali altındaki dağlık Karabağ konusunda Azerbaycan'a tam destek veriyor.
Atıf Ala - Cihan



Kazakistan Parlamentosu heyeti, TBMM'de
Kazakistan Parlamentosu bürokratlarından oluşan bir heyet, Parlamentolararası İşbirliği çerçevesinde bu hafta Meclisi ziyaret edecek.


Konuk heyet, ilk olarak Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğü yetkililerinden ''Yasa Yapma Süreci ve Parlamenter Denetim'' konularında bilgi alacak.

Kazakistan heyete, yarın ''TBMM Araştırma Merkezinin Çalışmaları'', ''Basın ve Halkla İlişkiler Faaliyetleri'' ile ''Tutanak Hizmetleri'', Perşembe günü ise ''TBMM Kütüphanesi ve Kütüphane Hizmetleri'' ve ''Bütçe Süreci'' konularında bilgi verilecek. Aynı gün yapılacak genel değerlendirme toplantısının ardından konuk heyete sertifikaları dağıtılacak. (Kaynak: zaman.com.tr)



DAP ile Kazakistan İşbirliği Yapacak
Diyalog Avrasya Platformu ile Kazakistan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Arasında İşbirliği Memorandumu İmzalandı.


Diyalog Avrasya Platformu (DAP) ile Kazakistan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında işbirliği memorandumu imzalandı. Başkent Astana'da imzalanan işbirliği metni birlikte kültürel etkinliklerin düzenlenmesini ön görüyor.

İşbirliği metnini Diyalog Avrasya Kazakistan Koordinatörü Salih Akçay ve Kazakistan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Gülşara Abdikalıkova imzaladı.


İmza töreninde konuşan Bakan Gülşara Abdikalıkova, toplumların temel direği olan aile ve çocuğun gelişimi, toplum değerlerinin korunmasında, uluslararası tecrübeden faydalanmak maksadıyla DAP ile yapılan işbirliğini önemsediklerini aktardı.


DAP Koordinatörü Salih Akçay da ailenin toplumun şekillenmesinde önemli rol oynadığının altını çizdi. Salih Akçay geleceğe sağlam fertler yetiştirmek sadece ailenin üzerine bırakılmaması gerektiğini devlet ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte çözüm üretmesi gerektiğini söyledi.
DAP ve Kazakistan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Astana'da 'Aile ve Toplum' adlı uluslararası konferans düzenleyecek. (Kaynak: haberler.com)



Kırgızistan'da hükümetin bu hafta netleşmesi bekleniyor
Kırgızistan'da 10 Ekim'de yapılan parlamento seçimlerinin ardından beklenen yeni hükümetin bu hafta içinde netleşmesi bekleniyor.


Açık ve demokratik geçen seçim sonrasında merakla beklenen koalisyon hükümetinin bu hafa içerisinde şekillenebileceği belirtiliyor.


Seçimin resmi sonuçları, itirazlar nedeniyle geç açıklanmış ve Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva, hükümeti kurma görevi ancak 11 Kasım'da seçimde ikinci olan Sosyal Demokrat Partisi (SDP)Lideri Almazbek Atanbeyev'e verebilmişti.


Yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen SDP Lideri Atanbayev, Respuplika ve Ata Meken partileriyle temasları sürdürüyor. Kırgızistan'da hiç bir partinin yeterli oyu alamaması nedeniyle kurulacak koalisyon hükümetinin en az üç partili olması gerekiyor.


Kırgız yasalarına göre hükümeti kurmak için toplam 65 milletvekili gerekiyor. 10 Ekim'de seçimde Ata Curt (Yurt) Partisi 28, Kırgızistan Sosyal Demokrat Partisi 26, Ar Namus 25, Respublika (Cumhuriyet) Partisi 23 ve Ata Meken Partisi(Anavatan) de 18 milletvekili çıkarmıştı.


Cumhurbaşkanın hükümeti kurma görevini verdiği günden itibaren 15 gün içerisinde hükümet kurulamaması durumunda bu görev bir başka adaya verilecek.Buna göre önümüzdeki 26 Kasım Cuma gününe kadar SDP Lideri Atanbayev'in hükümeti kurması gerekiyor. Aksi durumda yeni görevin Ata Meken Partisi lideri Ömürbek Tekebayev'e verileceği konuşuluyor.


Bu arada seçimde birinci olan Ata Curt Partisi lideri Mıktıbek Abdildayev, koalisyon hükümeti kurma konusunda ilgili partiden kendilerine herhangi bir talebin gelmediğini açıkladı.
Diğer yandan Rusya yakınlığı ile bilinen Ar Namus Partisi ise gelişmeleri yakından takip ediyor. Ar Namus ve devrik liderlerden Kurmanbek Bakiyev'e yakın Ata Curt Partisi başkanlık sistemini savunuyor. (Kaynak : CİHAN)



"Dünya markalarını KKTC'ye getirdik"
Ülkemizde son yıllarda ardı ardına açılan otellerin, yatırım için gerekli mamul ürünler ve hammaddeyi iç pazardan almak yerine ithal etmeleri, yerli üretici ve esnaf tarafından yoğun şekilde eleştiriliyor.
Diğer yandan otel yatırımcıları ise bu durumu aradıkları kalitede ürünü adada bulamamalarıyla açıklamaya çalışıyor. Alüdenizalp Alüminyum Sanayi'nin sahibi olan ve kırk yılı aşkın zamandır alüminyum işiyle uğraşan Kamber Denizalp ise KIBRIS Ekonomi'ye yaptığı açıklamada, bu duruma çözüm olarak dünya markalarının bayiliğini aldıklarını söyledi.
Denizalp, ''Ülkemizde son dönemde yapılan otel projelerinin hemen hepsinde kullanılan Sapa markasının KKTC Bayiliği'ni aldık. Böylece artık adaya yapılacak yeni yatırımlarda bu markayı kullanacak yatırımcılar bizimle çalışacak'' diyerek, bu sayede 'sıcak paranın' ülke içinde kalacağını ve istihdam ettikleri personel sayısını artırabileceklerini ifade etti.

İnşaat sektöründe toparlanma başladı
Kamber Denizalp, 2003 yılından 2008 yılının ilk yarısına kadar inşaat sektörünün yüksek performansla çalıştığını, kendi işlerinin de bu dönemde arttığını ifade ederek, küresel krizin ve yaşanan siyasi olumsuzlukların sektöre büyük darbe vurduğunu söyledi. Denizalp, 2008 ve 2009 yıllarında yaşanan durgunluğun 2010'un sonlarına doğru yerini canlanmaya bıraktığını belirtti. Kendilerine gelen taleplerde son aylarda ciddi bir yükseliş olduğunu aktaran Denizalp, önümüzdeki yılda bu yükselişin süreceğini tahmin ettiğini kaydetti.

Özbekistan'da senato 'parlamenter' sistemi tartışıyor
Özbekistan Parlamentosu'nun üst kanadı senato, Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'un parlamenter sisteme geçiş teklifini görüşecek.


Senato'nun 2010'daki son genel kurul toplantısı 3 Aralık'ta yapılacak. Başkan İlgizar Sabirov başkanlığında toplanacak Senato'nun ana gündeminde, 12 Kasım'da Yasama Meclisi ve senatonun ortak oturumunda Kerimov'un parlamenter sisteme geçiş teklifi var.
Özbek liderin teklif ettiği yeni parlamenter sisteme göre, seçimde birinci olan parti başbakanı atamakla görevlendiriliyor. Ayrıca yeni uygulamayla 'iki defa üst üste başbakanı seçemeyen meclisin, cumhurbaşkanı tarafından dağıtılmasına imkan tanınyor. Cumhurbaşkanın herhangi bir gerekçeyle görevini ifa edememesi durumunda ise bu görevi geçici olarak Yasama Meclisi başkanı devralıyor. Ardından üç ay içerisinde cumhurbaşkanı seçiminin yapılması ön görülüyor.
Bu arada yeni önerilerin yasalaşması durumunda Özbekistan'ın erken parlamento seçimlerine gidebileceği konuşuluyor. Ülkedeki en son parlamento seçimi, 27 Aralık 2009'dayapılmıştı. Tarih öne alınmazsa bir sonraki seçimin 2014 Aralık ayının son haftasında yapılması gerekiyor.
Özbekistan'da senatonun onayladığı kanun tasarıları, Cumhurbaşkanı Kerimov'un imzasından geçtikten sonra kanunlaşıyor.
(CİHAN)


Irak'ta tarafsızlık Türkiye'ye zarar verir
MUHAMMED NUREDDİN (Arşivi)
Türkiye’nin, Irak’ta Şii ve Kürt gruplara direnen güçlerin varlığını takviye etmeye çalıştığı sır değil. Türk kaynaklar, Türkiye Dışişleri’nin, Türkmenler, Sünni güçler ve Baasçıların İyad Allavi şemsiyesi altında blok kurmasında önemli rol oynadığında hemfikir. Bu politikanın hedefiyse, Irak’ta ve özellikle de Kerkük’te federasyonu destekleyenleri zayıflatmaktı. Allavi’nin El Irakiye listesi Kerkük’te federasyona karşı güçlü bir mesajla oyların çoğunluğunu kazanırken, ülkede federasyon formülüne karşı çıkan Mukteda Sadr’a yönelik Türk sempatisi de bundan kaynaklanıyordu.
Ankara, işgalin ardından çıktığı Irak denklemine geri dönmeye çalıştı; Amerika’nın askeri üsler dışındaki varlığı son buldukça, ülkede kendisine yer bulmak için ilerledi. Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu’nun Basra ziyaretiyle Şii bölgelerinde gerçekleştirilen açılım köklü bir değişimdi. Davutoğlu’nun tarihi Erbil ziyareti ve Mesut Barzani’yle bir araya gelmesiyle de bir başka köklü değişim yaşandı. Bu durum, Türkiye’nin geçmişte şiddetle karşı çıkmasına rağmen, Irak’taki federasyonu pratikte tanıması anlamına da geliyor.
İki ayrı Irak’la ilişki kuruyor
Ancak son aylarda görülen o ki, Ankara iki ayrı Irak’la ilişki kuruyor: Arap Irak ve Kürt Irak. Türk temsilciler, Türkiye’deki Kürt sorunu ve Kandil’deki PKK’lı savaşçıları başta olmak üzere, siyasi, ekonomik ve güvenlikle ilgili konularda Erbil’le irtibatı kesmedi. Türkiye bir buçuk yıl önce de Nuri el Maliki hükümetiyle Stratejik İşbirliği Konseyi Anlaşması imzaladı. Ancak Ankara yeniden Irak’taki zıtlaşmalar üzerinde oynamaya başladı.
Türk gazeteleri Davutoğlu’nun, Irak’ın yeni cumhurbaşkanının Kürt Sünni değil de Arap Sünni olması temennisiyle Celal Talabani’yi cumhurbaşkanlığından etmek istediğinde hemfikir. Fakat Türkler stratejik bir hata yapmış olabilir, zira cumhurbaşkanlığında bir Kürt’ün kalması Irak’ın birliğini sürdüren etkenlerden biridir. Türkiye’nin Allavi’yi başbakanlığa getirme çabası, tercihini Maliki’den yana belirleyen Şii çoğunluğun eğilimlerine de karşı bir tutum teşkil ediyor. Türkiye’nin tavrı, Şii güçler gibi Irak’taki Türk politikalarına karşı Maliki’yi destekleyen İran’ı da şüphelendiren taktiksel bir hata.
Türkiye’nin Irak’a dönüşü, ülkedeki güç dengelerine saygı göstermesini ve bir tarafı tutmamasını gerektirir. Bu durum çoğu Türk yorumcuyu, Türkiye’nin Irak’taki iç ve bölgesel denklemleri iyi okumadığını, yeni hükümet ve cumhurbaşkanlığı üzerine savaşta kaybedenler arasında yer aldığını dillendirmeye sevk etti. Milliyet gazetesinin de dile getirdiği üzere, Talabani’nin yeniden seçilmesinin ve Maliki’nin yeniden görevlendirilmesinin ardından Ankara’yı kaplayan ‘sessizlik’, Türk dış politikasının başlıklarından biri olan tarafsızlığın ve herkese eşit mesafede durma politikasının başarısızlığını yansıtıyordu.
Başarılı olsun istiyoruz
Irak veya Lübnan’da mezhepçi bir siyaset uyguluyormuş gibi görünmek, bölgede etkin rol oynamaya çalışan AKP Türkiye’sinin çıkarına değil. Ben de bu politikanın Müslüman dünyasında veya Türkiye’nin başka bölgesel coğrafyalarında çıkarına olmadığını ilave etmek isterim. Davutoğlu’ndan son birkaç yılda elde ettiği dış politika başarısı, herkese aynı mesafede durmasına dayanıyordu. Oyunun kuralları değişiyor ve bu değişim bölgedeki yeni Türk projesine tamamen son verebilir. Oysa bu projenin başarılı olması isteniyor. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 20 Kasım 2010)



Ermenistan cumhurbaşkanı Türkmenistan’a resmi bir ziyarette bulunacak
Türkmenistan diplomatik kaynaklarının verdiği bilgiye göre Ermenistan cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın Türkmenistan’a ilk resmi ziyareti, beklendiği gibi 24-25 Kasım’da gerçekleşecek.
Aşkabat resmi çevreleri, Ermenistan devlet başkanının bu ziyaretinin, iki devletin dostane diyaloğuna yeni bir şevk katacağı umudundalar.

Ermenistan cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın, Türkmen lidere ″Bağımsızlık Günü″ vesilesiyle yolladığı mesajda Aşkabat’ı ziyaret kararında oluğunu ifade ettiğini kaydedelim.

Türkmenistan’ın Erivan büyükelçililiği verilerine göre, halihazırda Ermeni-Türkmen ilişkileri siyasi alan dahil olmak üzere kararlı ve istikrarlı bir doğrultuda gelişiyor.

Ermenistan Dışişleri bakanı Edward Nalbandyan 10-11 Nisan 2009’da Türkmenistan’a resmi bir ziyarette bulunmuştu.


13 Kasım 2010 Cumartesi




13 Kasım, 2010 TBD-Haber http://www.turkbirdev.info/



Başlıklar:


  • Azerbaycan'da iktidar zaferini ilan etti

  • Azerbaycan mültecilere yardım kararı aldı

  • Ahmedinejad, Azerbaycan'ı ziyaret edecek

  • Kazakistan-Çin ilişkileri sıkılaştı

  • ABD, Kazakistan hava sahasını kullanacak

  • Kırgızistan`ın dış borcu 2 milyar 620 milyon dolar olarak açıklandı

  • Hükümeti kurma görevi Atambayev'e verildi

  • Türkiye-KKTC arasında turizm işbirliği

  • Özbekistan da Parlamenter Sisteme Geçiyor

  • Özbekistan, ilk dokuz ayda yüzde 8,3 büyüdü

  • Türkiye yaşlı Avrupa'ya meydan okuyor

  • 'Kardeş ülkemize daha fazla yatırım yapmalıyız’



Azerbaycan'da iktidar zaferini ilan etti
Azerbaycan’da yapılan genel seçimlerin ardından Devlet Başkanı İlham Aliyev’in partisi YAP, zaferini ilan etti. Parti yetkilileri, “Zafer bizim” derken, muhalefet ise seçimlere hile karıştığını iddia ediyor.

Azerbaycan'da seçmenler pazar günü genel seçimler için sandık başına gitti. Oy sayımının hala devam ettiği ülkede, Seçim Komisyonu'nun şimdiye dek elde ettiği sonuçlara göre yaptığı açıklamaya göre, Devlet Başkanı İlham Aliyev'in partisi Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) önde.
Sonuçların netleşmesinden sonra YAP'ın zaferini ilan eden partinin genel başkan yardımcısı Ali Ahmedov, başkent Bakü'de yaptığı açıklamada, “Seçimi kazandığımızdan eminim. Elde ettiğimiz sonuçlardan memnunuz” diye konuştu.


Ahmedov, ülkedeki demokrasinin gelişmesi açısından seçimleri başarılı bir adım olarak nitelendirdi.


Muhalefetten hile iddiası
Ancak muhalefet partileri seçimlere hile karıştığını iddia ediyor. Muhalefette yer alan politikacılardan İsa Kanber, seçim sırasında çok sayıda usulsüzlük yaşandığını öne sürdü.
Seçim Komisyonu'nun yayımladığı son listede Müsavat Partisi Genel Başkanı İsa Kanber ile Halk Cephesi Partisi Genel Başkanı Ali Kerimli'nin seçilmeme ihtimalinin bulunduğu görülüyor.
Halk Cephesi ve Müsavat partileri, ''AXCP-MUSAVAT'' adıyla bir seçim ittifakı oluşturmuş ve seçimlere ortak adaylarla girme kararı almıştı.


İnsan hakları örgütlerinden eleştiri
İnsan hakları örgütleri de seçim kampanyası sırasında muhalefete baskı uygulandığını ve hükümeti eleştiren gazetecilerin de tutuklandığına dikkat çekti. Aliyev yönetimini eleştiren insan hakları savunucuları, basın özgürlüğünün kısıtlandığını söylüyor.
Seçimler, bin kadar yabancı gözlemci tarafından da takip edildi. Gözlemcilerin seçimle ilgili raporunu bugün açıklaması bekleniyor.


Katılım oranı yüzde 50
Azerbaycan'daki Trend Haber Ajansı da 4 milyon 800 bin seçmenin sandık başına çağrıldığı seçimlere katılım oranının yüzde 50 civarında olduğunu bildirdi.
Azerbaycan meclisindeki 125 sandalye için 23 partiden toplam 690 aday yarıştı. (Kaynak: dw-world.de)




Azerbaycan mültecilere yardım kararı aldı
Azerbaycan Bakanlar Kurulu, Ermenistan tarafından işgal altında bulundurulan Yukarı Karabağ topraklarından zorunlu göçe zorlanan mültecilere daha fazla yardım kararı aldı.


Azerbaycan'ın haber sitesi APA'nın haberine göre, Azerbaycan Bakanlar Kurulu, mültecilere bir defaya mahsus olmak üzere para yardımı yapılması, yemek kartları verilmesi ve mutfak ihtiyacı yardımı yapılmasını kararlaştırdı.Mültecilere daha önce de benzer haklar verildiği hatırlatılan haberde, son kararla bu hakların genişletildiği ifade edildi.Haberde, mültecilere verilecek para ve yemek kartları yardımının, anlaşma imzalanmış bir banka üzerinden yapılacağı da belirtildi.Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si Ermenistan işgali altında bulunuyor, 1 milyon Azerbaycanlı, hayatını mülteci konumunda sürdürüyor. (Kaynak: hurriyet.com.tr)


Ahmedinejad, Azerbaycan'ı ziyaret edecek
Devlet televizyonu, Ahmedinejad'ın çarşamba günü başlaması beklenen Azerbaycan ziyaretinin iki gün süreceğini duyurdu.


Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in resmi daveti üzerine gerçekleşecek ziyarette ikili ve bölgesel konuların görüşüleceği belirtildi. İkili ve heyetlerarası görüşmelerde ağırlıklı olarak ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesinin ele alınacağı kaydedildi.


Ziyarette, üst düzey yetkililerin de Ahmedinejad'a eşlik edecekleri ifade edildi. Ahmedinejad'ın ayrıca, Bakü'de yapılacak ''Hazar Denizi'ne Kıyı Ülkeler Zirvesine'' katılacağı bildirildi.


İran, Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan liderleri ile temsilcilerinin hazır bulunacağı zirvede, Hazar'ın statüsünün belirlenmesine ilişkin konular değerlendirilecek. Sovyetler Birliği'nin dağılması ve sonraki süreçte bağımsızlıklarını ilan eden Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan, Hazar'ın İran ve Sovyetler Birliği arasındaki paylaşımını öngören 1921 ve 1940 anlaşmalarını kabul etmediklerini ilan etmişlerdi.


Yeni süreçte taraflar arasında yapılan görüşmelerden somut bir sonuç alınamadığından Hazar'ın statüsündeki belirsizlik sürüyor. (Kaynak: gencbilim.com)



Kazakistan-Çin ilişkileri sıkılaştı
Kazakistan ile Çin Ekonomik işbirliği için memorandum imzaladı. Memorandum'un maddeleri arasında Kazakistan'ın Çin'e yoğunlaştırılmış uranyum satışı da var.


Kazakistan Başbakanı Karim Masimov, Çin Halk Siyasi Danışma Kurulu Ulusal Komite Başkanı Tsya Tsinlin'i kabul etti. Tsinlin ile yapılan görüşme sırasında Kazakistan ve Çin'in ekonomik işbirliği için memorandum imzaladığı bildirildi.İmzalanan memoranduma göre, Kazakistan ''Ulusal Refah Fonu'' Samruk-Kazına ile Çin şirketi Datan arasında yenilenebilir enerji alanında işbirliği, Kazakistan Ulusal Atom şirketi Kazatomprom Çin Uranyum Şirketi CGNPC, doğal uranyum konsantresinin alım-satımı ile ilgili uzun vadeli sözleşme yer alıyor. İmzalanan sözleşme gereği Kazakistan, Çin'e yoğunlaştırılmış uranyum sevkıyatı yapacak. (Kaynak: samanyoluhaber.com)


ABD, Kazakistan hava sahasını kullanacak
ABD ve Kazakistan arasında, ABD'nin Afganistan'a askeri personel ve teçhizat taşımak için Kazakistan hava sahasını kullanması amacıyla bir transit geçiş anlaşması imzalandı.

Astana- Kazakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile ABD Başkanı Barack Obama'nın 11 Nisan'da yaptıkları görüşmede, iki ülkenin Afganistan'da güvenlik ve istikrarın sağlanması konusunda anlaşmaya vardıkları ifade edildi. Açıklamada, bu çerçevede ABD'nin Afganistan'a personel ve teçhizat nakliyesi için Kazakistan'ın hava sahasını kullanacağı kaydedildi. (Kaynak: cumhuriyet.com.tr)



Kırgızistan`ın dış borcu 2 milyar 620 milyon dolar olarak açıklandı


BİŞKEK- Kırgızistan`ın dış borcunun 2 milyar 620 milyon dolar olduğu açıklandı.
Maliye Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Kırgızistan`ın dış borcunun 2 milyar 620 milyon dolar olduğu kaydedildi. Bakanlık ülkenin dış borçlarını geri ödemede yıllık ödeme koşullarının yerine getirdiğini belirtti. Maliye Bakanı Yardımcısı Mirlanbek Baygonçokov`un verdiği bilgiye göre Kırgızistan`ın 2010 yılının ilk 10 ayı için 65 milyon dolar borcu ödedi. Kırgızistan`da bütçenin en çok enerji tüketimi alanına yapıldığı belirtildi. (Kaynak: tumgazeteler.com)



Hükümeti kurma görevi Atambayev'e verildi
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva, hükümeti kurma görevini Sosyal Demokrat Partisi (SPDK) lideri Almazbek Atambayev'e verdi.


Hükümeti 15 gün içerisinde kurması gereken Atambayev'in Respublika ve Ata Meken Partisi ile koalisyon görüşmelerine başlaması bekleniyor. SPDK'nın hükümeti kurmakta başarısız olması durumunda Otunbayeva, koalisyon kurma yetkisini Ata Meken Partisi'ne verecek. Diğer yandan Rusya yakınlığı ile bilinen Ar Namıs partisi ve bu parti ile birlikte yeninde başkanlık sistemi getirmeyi vaat eden Ata Yurt'un muhalif saflara geçeceği belirtiliyor. Ata Yurt partisi, devrik Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'e yakinlığı ile biliniyor. (Kaynak: timeturk.com)




Türkiye-KKTC arasında turizm işbirliği
Türkiye ile KKTC arasında turizm eğitimi ve tanıtma alanlarında iş birliğini öngören 'Turizm Eylem Planı', Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile KKTC Çevre, Turizm ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst tarafından imzalandı.

Lefkoşa'da bir otelde düzenlenen imza töreninde konuşan Bakan Günay, KKTC'nin sahip olduğu alanın, tarihi birikimi, coğrafyasıyla, bitki örtüsüyle ve insan yapısıyla birlikte büyük bir turizm potansiyeli olduğuna inandığını söyledi.


Bugün itibarıyla varılmış olunan noktanın, bu potansiyelin gerisinde olduğunu belirten Günay, 'Bir alanda KKTC bir turizm destinasyonu olarak öne çıkmış görünüyor ama daha büyük bir tanıtıma, daha büyük bir teknik iş birliğine ve daha fazla belki Türkiye'nin turizm deneyiminden yararlanan bir eğitim seferberliğine ihtiyacımız var' dedi.


KKTC'ye yönelik kapsamlı bir çalışma yaptıklarını anlatan Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: 'İmzadan sonra, Türkiye'nin her türlü tanıtım faaliyeti içerisinde KKTC daha fazla yer alacak. Hem Türkiye içindeki çalışmalarda hem yurt dışında bizim katıldığımız turizm fuarlarında Türkiye daha fazla yer alacak. KKTC'de turizm alanında çalışan arkadaşlarımızın eğitimi konusunda bir eğitim iş birliği gerçekleştireceğiz. Ayrıca teknik alanda iş birliği yapacağız. Amacımız, KKTC'nin turizm alanından yola çıkarak kendine yeter bir seviyeye ulaşmasını sağlamak. Bu iş birliğimizin büyük bir gayretle yakın bir gelecekte KKTC'nin kaderini değiştirme konusunda önemli bir başlangıç oluşturacağına bütün kalbimle inanıyorum ve bütün kalbimle temenni ediyorum. Daha yüksek düzeyde bir iş birliği başlatıyoruz. Ben bugün, KKTC turizmi için önemli bir gün, bir milat olduğuna inanıyorum. Şimdiye kadar çoktan atılması gereken önemli bir eylem planını bugün gerçekleştirme fırsatı bulduk. 2011-2012 yıllarında neler yaptığımızı her fırsatta değerlendireceğiz. Buna göre önümüzdeki yol haritasını gözden geçireceğiz.'


Bakan Günay, 15 Kasım Pazartesi günü KKTC'nin bağımsızlığının 27. yıl dönümü, 16 Kasım Salı gününün de Kurban Bayramı olduğunu anımsatarak, 'Böyle dinsel ve milli bir bayramın eşiğinde bu anlaşmanın, iş birliğinin hayırlı olmasını diliyorum' diye konuştu.


KKTC ÇEVRE, TURİZM VE KÜLTÜR BAKANI DÜRÜST
KKTC Çevre, Turizm ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst de turizmin, ekonomik kalkınmayı da beraberinde getireceğine inandıklarını, bugün turizm açsından Anavatan'la gerçek bir bütünleşmenin ilk adımlarını attıklarını söyledi.


Anlaşma ile sosyal ve kültürel kalkınma açısından büyük yol alacaklarına inandıklarını dile getiren Dürüst, 'KKTC bir ada ülkesi. Burada iklim koşulları turizm yapmaya müsait. Eski eserlerimiz zenginliklerle dolu. Hristiyanlıktan Müslümanlığa her türlü medeniyete ait izler var bu topraklarda. Deniz, kum, güneş her şey müsait ve en önemlisi yanıbaşımızda bize her türlü desteği sağlayan Anavatanımız var' dedi.


KKTC'nin geleceğinin turizmde olduğunu vurgulayan Bakan Dürüst, eylem planı ile bunun sağlanacağını düşündüğünü ifade etti.


Konuşmaların ardından, Bakanlar Günay ve Dürüst, iki ülke arasında turizm alanında iş birliğini öngören, 'Turizm Eylem Planı'nı imzaladı. Öte yandan, Bakan Günay, imza törenine gelmeden önce Girne Çatalköy'deki Osmanlı dönemindeki bir sahabeye ait 'Hz. Ömer Türbesi'ni ziyaret ederek, ilgililerden bilgi aldı. (Kaynak: haberingundemi.com)



Özbekistan da Parlamenter Sisteme Geçiyor
Özbekistan da parlamenter sisteme geçmeye karar verdi. Konuyla ilgili açıklama, Özbekistan Parlamentosu'nun üst kanadı Senato ve alt kanadı Yasama Meclisi'nin bugün yapılan olağan ortak oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'dan geldi. Kerimov, Yasama Meclisi Başkanı Dilaram Taşmuhamedova ve Senato Başkanı İlgizar Sabirov ile birlikte salonda Özbekistan'da parlamenter sisteme geçmeye karar verdiklerini söyledi.


Kerimov'un her kes tarafından merakla beklenen sürpriz konuşması, yaklaşık üç saat sürdü. Konuşması sık sık alkışlanan Cumhurbaşkanı Kerimov hayata geçirecekleri yeni sistemin 1991'de ülke bağımsızlığının ilan edilişinin ardından kendilerine has modelle sarıldıkları 'demokratik devlet ve sivil toplum' oluşturma sürecinin yeni bir etabı olduğunu söyledi.
Aralarında Türkiye'nin Özbekistan Büyükelçisi Mehmet Sertaç Sönmezay'ın da olduğu çok sayıda diplomatın da dinlediği konuşmada Kerimov, ülke hayatında ilk defa deneyecekleri yeni sisteme 'evet' demeden çok detaylı araştırdıklarını anlattı. Kerimov, bunun önlerinde duran demokratikleşme sürenin tamamlanmasının önemli aşaması olduğuna dikkat çekti.


Ülke siyasi hayatının ilk defa böyle bir uygulamayla tanışacağını anımsatan Kerimov, şimdiki mevcut dört partiyi ise üstü kapalı şekilde eleştirdi. Kerimov, mevcut partileri pasif siyaset yapmakla suçladı. Kerimov, pasif partilerin yeni süreçteki siyasi arenada kendilerine yer bulamayacağına dikkat çekti. Kerimov öncelikle seçmenin iş yapmayan partilere veya parti adaylarına siyaset yolunu kapatacağını aktardı.


Yeni uygulamayla parlamentonun iki defa üst üste başbakanı seçememesi durumunda Cumhurbaşkanının, parlamentoyu dağıtma hakkı da geliyor. Kerimov, ülkede planlanan yeni demokratikleşme çalışmaları kapsamında, basın özgürlüğü, sivil toplum enstitülerinin açılması ve bunların daha faal durama gelmeleri, Özelleştirme, hukuk, yargı, ekonomi ve Seçim alanlarında ciddi liberalleşme çalışmalarının olacağını dile getirdi.


Kerimov'un yeni önerileri, ayrı yarı yapılan elektronik oylamada toplantıya katılan 148 milletvekili ve 95 senatörden destek aldı. Özbekistan tarihinde yeni bir çığır açan Cumhurbaşkanı Kerimov'un önerileri, iki meclis bünyesinde önce komiteler tarafından ele alınacak ve daha sonra genel kurula getirilerek yasalaşmaları sağlanılacak.


Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan milletvekili Gafur Muhamedov " Kerimov'un bugün yeni önerileri gelecek içindir. Halkımızın refah düzeyinin artırılması içindir. Bu, ülkemizin demokratikleşme ve sivil toplum oluşturma sürecine önemli katkı sağlayacak. "dedi.
Duygularını dile getiren Senatör Şekercan Hocaniyazova ise " Bu öneri, ülkemizin kalkınmasını amaçlamakta. Özellikle toplumun sivilleşmesi hedefinde yeni bir dönem oldu. Ülkemizin sivilleşme ve demokratikleşme hayatı daha da canlanacak. Ayrıca bu yeni öneri, halka kendi kendini yönetmesi ve idare etmesi imkanını sağlayacak." ifadelerini kullandı.


Parlamenter yönetim şekline Orta Asya'da ilk kez bu yıl Kırgızistan yapılan referandumla geçmişti. (Kaynak: haberler.com)



Özbekistan, ilk dokuz ayda yüzde 8,3 büyüdü
Orta Asya'nın otomotiv ülkesi olma yolunda ilerleyen Özbekistan, yılın ilk dokuz ayında yüzde 8,3 oranında büyüdü. Aynı önemdeki enflasyon rakamı ise 4,2 olarak kaydedildi.


Özbekistan Ekonomi Bakanlığı ile Devlet İstatistik Komitesi tarafından yapılan ortak basın açıklamasında, ocak-eylül aralığındaki ekonomik büyümenin yüzde 8,3 oranında gerçekleştiği bildirildi.


Aynı dönemdeki sanayi üretiminin yüzde 8,3, tüketim ürünleri üretiminin yüzde 12, tarım ürünleri üretiminin yüzde 7,8, müteahhitlik sektöründe yüzde 9 oranında artış gösterdiği kaydedildi.


Bu arada bütçenin, Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya'ya göre yüzde 0,2 oranında fazlalık verdiği; toplam yatırım hacminin yüzde 8,1, doğrudan yabancı sermayenin de yüzde 15,1 oranında arttığı belirtildi. Özbekistan'ın ilk dokuz aydaki enflasyon oranı ise yüzde 4,2 olarak açıklandı.


Özbekistan'da ilk dokuz ayda ihracat hacminin de yüzde 10,9 oranında artış gösterdiği ve dış ticaret hacminin 3,6 milyar dolar fazlalık verdiği aktarıldı. Bu yılın ilk dokuz ayında değişik işlerde istihdam edilen kişi sayısı ise yaklaşık 785 bin kişi olarak gerçekleşti. (Kaynak: haberaktuel.com)




Türkiye yaşlı Avrupa'ya meydan okuyor
AB, Türkiye'nin yükselişini üyeliğini reddederek önleyemez. Birlik ya Ankara'nın gücünü paylaşır ya da o gücü elinden kaçırır.

PHILIP STEPHENS (Arşivi)
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu hafta Londra’daydı. Kraliçe’den prestijli Chatham House ödülünü aldı ve Başbakan David Cameron’la görüştü. İslam, demokrasi ve dünya düzenine dair birkaç konuşma yaptı ve Financial Times’a da uğradı.

Gül, bazı Avrupalıların huzursuz olmasını gerektirecek bir soru ortaya attı. Avrupalılara Türkiye’den gerçekte ne istedikleri konusunda şapkayı önlerine koyup düşünme çağrısı yaptı. Türkiye’nin bölgesinde nüfuzu artan, güçlü, demokratik ve ekonomik açıdan ileri bir ülke olarak yükseldiğini görmekten memnuniyet duyuyorlar mıydı? Bir diğer hususu dile getirmeyecek kadar kibardı Gül: On yıllar boyu demokratik normları ve piyasa kapitalizmini kucaklaması için Türkiye’nin başının etini yedikten sonra komşuları kaydettiği ilerlemeye en hafif tabiriyle karışık duygularla bakıyorlar. Yükselen bir Türkiye’nin kendine ait bir bakışı olduğunu keşfediyorlar.
Askeri yönetim geride kaldı Mevzubahis cenahın Paris ve Berlin’de şunu fısıldaştıklarını duyabilirsiniz: Türkiye’nin siyaseten baskıcılık ve ekonomik gerilik gerekçesiyle reddedilebilir olduğu dönemde hayat daha güzeldi. Ankara’nın yeri, Avrupa’nın doğu kapılarını bekleyen uysal bir NATO üyesi olmaktan ibaretti. Askeri yönetim, AB’ye gayet rahat yan çizme imkânı veriyordu. Gül ülkesinin Avrupa hevesinin, bu tür tutumlar nedeniyle azalmadığında ısrarlı. AKP son dönemde Doğu’ya dönüyor, İsrail’le bozuşuyor ve ABD’nin İran yaptırımları aleyhinde oy kullanıyor. Hiperaktif Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bazen Batı’ya yeni bir Osmanlı halifesiyle karşı karşıya olduğunu düşündürecek keskinlikte çıkışlar yapıyor. Cumhurbaşkanına göre bu manzarada ülkesini AB üyeliği hedefinden uzaklaştıran hiçbir şey yok. AB üyeliği, Ankara’da her daim siyasetin üstünde bir hedef. Türkiye stratejik bir yaklaşım sergiliyor; 20, 30, hatta 50 yıl ilerisine bakıyor.
Siyaset süreci esir aldı Gül bu noktada sabırlı olmak gerektiğini ima ediyor. AB’yle müzakerelerin hızı kesildi. Oysa müzakerelerin teknik olması, Türkiye’nin siyasi, hukuki ve ekonomik şartları yerine getirip getirmediğini ölçmesi gerekiyor. Ama süreç siyasete kurban gidiyor. Kıbrıslı Rumlar üç düzine ‘müzakere başlığı’nın birçoğunu bloke ediyor. Bu ay BM adada anlaşma yönünde yeni bir girişimde bulunacak. Fakat Rumların Türkiye’nin müzakerelerine karşı fiili vetolarını kaldıracağına dair işaret yok.

Gül’ün müttefikleri de var. Türkiye’nin üyeliğini desteklemek, Britanya’daki siyasi partileri daima birleştiren yegâne Avrupa politikası. Ne var ki Rumların inadı, başka ülkelerdeki karşıtlık için elverişli bir kisve görevi görüyor. Nicolas Sarkozy de sürece ket vuruyor. Katı laik Fransa’nın lideri, Avrupa’nın ancak bir Hıristiyan kulübü olarak tarif edilebileceğini düşünüyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel’se Türkiye’ye ikinci sınıf üyelik öneriyor.
Türkiye’nin üyeliğini destekleyenler de hayale kapılmamalı. Türkiye erken bir üyeliğe hazır olmanın uzağında. Ekonomisi büyüyor ama hâlâ gelişmiş değil. AB’nin müstakbel üyelerden talep ettiği özgürlükler için kat etmesi gereken daha çok yol var. Askeri yönetimleri aştı, fakat siyaset ve güvenlik yapılarının hâlâ karanlık bir tarafı var. Yargı sistemi kusurlu; terörle mücadele yasaları baskı aracı olarak kullanılabiliyor ve AKP’nin de otoriter eğilimleri söz konusu.
Basına dair endişeyi paylaştı Gül bunlardan bazılarını kabul etti; son dönemde hapse atılan gazetecilerle ilgili endişeleri paylaştığını söyledi. Bazı mesaidaşlarından daha liberal olan Türkiye Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanlığı’yla görüşmelerinde bu yöndeki endişelerini dile getirdiğini de vurguladı. Yasalarda, basın özgürlüğüne dair güvenceleri artıracak değişiklikler yapılmasını istiyor. Türkiye, İran’ın nükleer programının durdurulması yönünde Batı’nın başını çektiği çabaya daha fazla müdahil olması gerektiğini söylerken ciddi bir niyeti ortaya koyuyor. Fakat bu, meseleyi iç politikada avantaja çevirmediği anlamına gelmiyor.

Bir kez daha şunu vurgulamalı: Hedef Türkiye’yi daha yakına çekmek, Batı’yla anlaşmada daha büyük bir pay vermek olmalı. Türkiye’nin AB’ye tam entegrasyonun on yıllar süreceğinde herkes hemfikir. Esas mesele, yolculuğun yönü ve mevcut AB üyelerinin, sözgelimi 20 yıl sonra birliğin neye benzeyebileceğini tahayyül etmek yönünde istek sergilemesi. Mantık, Avrupa’nın Türkiye’nin moderniteyi kucaklamasından kaybedeceği hiçbir şey olmadığını, aksine çok şey kazanacağını söylüyor. Türkiye Batı’nın güvenliği için bir kale ve enerji nakli açısından vazgeçilmez bir güzergâh. Müslüman dünya için güçlü bir demokratik örnek. Yeni ticaret ve yatırım fırsatları sunuyor. Ve Batı’nın parçası olmak istiyor. Bu bizi tekrar Gül’ün zor sorusuna getiriyor. AB’nin kapısını daha güçlü çalarken bile, yükselen bir Türkiye ağırlığını koyacaktır. ABD veya Avrupa karşısında ricacı veya ikinci sınıf konumunda olmak için artık sebep görmüyor. Kendi tavrını koyma hakkı olduğunu düşünüyor.

Tüyleri diken diken
Yaşlı Avrupa’nın tüylerinin diken diken olduğunu hissedebiliyorsunuz. Müstakbel üyeler haddini bilmeli, öyle değil mi? Eski Fransa lideri Jacques Chirac’ın Doğu Avrupa’nın eski komünist ülkeleri hakkında söylediği gibi, Türkiye çenesini kapatmalı. Liderlik Paris ve Berlin’de kalmalı.
İşte bu noktada Avrupa’nın büyük yanılgısıyla karşılaşıyorsunuz. Gözlerini kapatırsa tuttuğu dileklerin gerçekleşebileceğini sanıyor. Fakat Avrupa istedi diye dünya dönmekten vazgeçmeyecek. Türkiye’ye kapıyı kapatmak yükselişini engellemeyecek, olsa olsa uzaklaşmasına yol açacaktır. Avrupa’nın önündeki tercih basit: Gücü paylaşabilir ya da o gücün elinden kayıp gitmesini öylece durup seyredebilir. (Kaynak: radikal.com.tr)


'Kardeş ülkemize daha fazla yatırım yapmalıyız’

OKAN MÜDERRİSOĞLU
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Türkmenistan ziyaretinin ikinci gününde iki ülke arasındaki enerji, eğitim, kültür ve sağlık alanlarında işbirliğinin geliştirilmesi için önemli adımlar atıldı. Cumhurbaşkanı Gül, Türk şirketlerini Türkmenistan'da inşaat dışında imalat ve sanayi alanlarında da yatırım yapmaya davet etti. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile Türkmenistan devlet başkan yardımcıları Türkiye Bilimler Akademisi ile Türkmenistan Bilimler Akademisi arasında Sağlık ve Tıp Endüstrisi Alanlarında İşbirliği Anlaşmalarına imza attı. Cumhurbaşkanı Gül ve Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, Avaza turizm bölgesinde 1 saate yakın başbaşa görüşerek ikili işbirliği konularını masaya yatırdı.
GAZ SEVKIYATINA YEŞİL IŞIK
İki lider görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Gül ile Türkiye ve Türkmenistan arasındaki işbirliğinin daha da geliştirilmesine karar verdiklerini vurgulayan Berdimuhamedov, "Türkiye, ana ve stratejik öneme sahip, ticari ve ekonomik partnerlerimiz arasında yer almaktadır'' dedi. Berdimuhammedov, Türkmen gazının Türkiye sevkıyatı için bütün imkânların olduğunu kaydederek, somut neticeler için işbirliği yapılabileceğini belirtti. Gül de Türkmenistan ile enerji işbirliğine büyük önem verdiklerini kaydetti. Gül, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın Türkmenistan'da doğalgaz ve petrol arama çalışmalarına katılmayı arzu ettiğini söyledi.
PROJE GELİŞTİRELİM
Cumhurbaşkanı Gül, Türkmenbaşı şehrindeki Avaza Ulusal Turizm Bölgesi'ndeki Watançy Otel'de Türkmenistan'da iş yapan Türk işadamlarıyla bir araya geldi. Berdimuhammedov'un Türk işadamlarını çok takdir ettiğini kaydeden Gül, ''Türkmenistan'ın lehine, çıkarına olacak projeleri biz geliştirip, sunabiliriz. Buralar sadece gaza dayalı ekonomi olarak devam edemez. Bu çerçevede kardeş ülkemize samimi yardımda bulunmamız gerek. En iyi yardım buraların gelişmesidir'' dedi.
AVAZA TURİZM BÖLGESİ İKİNCİ ANTALYA OLSUN
Türkmenistan'daki hızlı gelişmeden gurur duyduklarını belirten Gül, Avaza'nın ikinci Antalya olması temennisinde bulundu. Gül "Türkiye eski İpek Yolu'nu canlandırmak için birçok demiryolu projelerini hayata geçiriyor. Buna Türkmenistan'ın da katılmasını istiyoruz. Bu projeler Türkmen mallarının Türkiye'ye ve Avrupa pazarına ulaşmasına katkı sağlayacak"dedi. Gül ayrıca, Türkmenbaşı kenti ile Azerbaycan'ın Bakü kenti arasında Ro-Ro seferlerinin başlatılmasını teklif etti. (Kaynak: sabah.com.tr)

6 Kasım 2010 Cumartesi


6 Kasım, 2010 TBD-Haber http://www.turkbirdev.info/
Başlıklar:
  • Azerbaycan, genel seçimler için yarın sandık başına gidecek.
  • Azerbaycan şirketleri Taşkent'e çıkarma yaptı
  • Power Kazakistan 2010 Enerji Fuarı'nda teknolojinin son ürünleri görücüye çıktı
  • Kazakistan, iki bankasını satışa çıkardı
  • Kazakistan'ın nüfusu 16,2 milyona yükseldi
  • Kırgızistan seçimlerinin kesin sonucu açıklandı
  • Mutteki, Kırgızistan'ı ziyaret etti
  • KKTC, Türkiye'den yatırım çekmek istiyor
  • Büyükelçi Sönmezay: "Tekstil Özbekistan'la olan iki ticari ilişkilerde önemli yer tutuyor
  • Özbekistan, Asya U16 Şampiyonası'nda ilk finalist oldu
  • Türkiye'nin IMF'deki payı yükseldi, 20. sıraya yerleşti
  • "Rusya ile Türkiye Dev Projeleri Uygulamaya Başlıyor"
  • Doğalgaz zengini Türkmenistan müşteri arıyor
  • Rus Gsm Operatörü, Türkmenistan'da 3g Hizmeti Başlattı

Azerbaycan, genel seçimler için yarın sandık başına gidecek
Merkezi Seçim Komisyonu'ndan (MSK) yapılan açıklamada, ülke genelinde, 1026 yabancı, 47 bine yakın ise yerli gözlemcinin seçimleri takip edeceği duyuruldu.

Bunlar arasında, Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Parlamenter Asamblesi, Avrupa Birliği Parlamenter Meclisi, Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu, Bağımsız Devletler Topluluğu, Avrupa Seçimleri İzleme Akademisi, Türk Dili Konuşan Ülkelerin Parlamento Asamblesi (TÜRKPA) gibi Uluslararası teşkilatların yanı sıra Azerbaycan'da Büyükelçilikleri olan ABD, İngiltere, Kazakistan, Norveç, Bulgaristan, Polonya, Japonya ve Belçika'nın temsilcileri de yer alıyor.

Seçimleri takip edecek TÜRKPA heyetinde, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Haluk İpek, AK Parti Konya Milletvekili ve Türkiye- Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Mustafa Kabakçı ve AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel yer alıyor.

MSK, 15 Ekim tarihinde başlayan seçim kampanyasının dün gece itibariyle sona erdiğini bildirdi.
Azerbaycan'da yarın yapılacak genel seçimlerin 08.00'de başlayacağı ve oy verme sürecinin yerel saatle 19.00'da tamamlanmasının öngörüldüğü belirtildi. İlk seçim sonuçlarının ise yerel saatle 22.00'de MSK'nın internet sitesi üzerinden açıklanması bekleniyor.

Seçimlerde, 690 milletvekili adayı Azerbaycan Milli Meclisi'nde bulunan 125 sandalye için yarışacak. Adaylardan 94'ünün kadın olduğu kaydedildi.

Azerbaycan meclisinde 125 sandalye bulunuyor. Mecliste iktidar partisinin 56, muhalefet partilerinin 19 ve bağımsızların 40 sandalyesi var. (Kaynak: haber7.com)
Azerbaycan şirketleri Taşkent'e çıkarma yaptı
Özbekistan'da ilk defa düzenlenen Azerbaycan ürünleri fuarı iki ülkenin ekonomi bakanlarının da iştirakiyle törenle açıldı.
Fuarın açılış törenine iki ülkede kalabalık bir davetli kitlesi iştirak etti.
Yapılan konuşmalarda fuar, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerinin daha da geliştirilmesi adına yeni bir dönüm noktası olarak değerlendirildi.

Fuarın açılışında konuşan Azerbaycan Ekonomi Kalkınma Bakanı Şahin Mustafayev : "Kardeş Özbekistan'da Azerbaycan ürünleri fuarının açılışı, sıradan bir durum değil. Ülkelerimiz arasında ortak tarihi kökler, kültür, dil ve din birliği var. Aramızdaki ekonomik, politik, kültürel ve siyasi ilişkiler gelişmekte." dedi.

Özbekistan Dış Ekonomik İlişkiler, Yatırımlar ve Ticaret Bakanı Elyor Ganiyev ise "Fuar, şüphesiz Azerbaycan ve Özbekistan arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesinin işareti. Aramızdaki ilişkiler, cumhurbaşkanlarımızın katkılarıyla yeni bir ivme kazandı." diye konuştu.
Bu arada fuar açılışı öncesinde Bakan Mustafayev başkanlığındaki heyet, Taşkent'teki Azeri Kültür Merkezi önünde yer alan merhum Haydar Aliyev büstüne çelenk koydu ve saygı duruşunda bulundu.

Konuşmaların ardından iki bakan ve beraberindekiler fuar alanını gezerek katılımcı firma yetkilileriyle görüştü. Protokol heyeti, fuar kapsamında milli kıyafetli Azeri sanatçı grubu tarafından sunulan mini müzik ziyafetini dinledi.

Taşkentlilerin büyük ilgi gösterdiği fuarda katılımcı Azeri firmaları, inşaattan petrole, kozmetikten gıdaya, mobilyadan dekorasyona değişik alanlardan türlü ürünler sergiliyor. Azeri petrol, elektrik ve gaz firmaları da çalışmalarını tanıtan stantlar açtı.

Azerbaycan'ın yurtdışındaki ilk kapsamlı bu fuarı 5-10 Kasım günleri arasında Taşkent'te açık kalacak. Fuarda 170 dolayında Azeri firması, bin 700 kalemden oluşan ürünle iştirak ediyor.
Cihan Haber Ajansı'na(Cihan) konuşan Azeri iş adamları ise fuarın çok yararlı olduğunu ve iki ülke arasındaki ilişkilerin çok yönlü gelişmesine katkı sağlayacağını dile getirdiler.

Behruz Aliyev (İnşaat): "Bu fuar bizim için büyük önem taşımakta. Şu anda bazı Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerinde çalışmaktayız. Özbekistan'da da faaliyet göstermek maksatlarımızdan biri idi. Birbirimizi ve sahip olduğumuz pazarı tanıma adına bu tür fuarları faydalı görüyoruz." Dedi.

Ferman İslamov(Mobilya): "Bugün burada bulunmamızın bir sebebi de ülkemizin sanayisini Özbekistan'da göstermek. Ve buna bağlı olarak insanlarımız kültürel ve siyasi bakımında yakınlaşmalarına katkıda bulunmaktır." diye konuştu.

Fuarda ayrıca sahne alan Azeri dans grubu renkli gösterilen sundu. Ziyaretçiler sunulan gösterileri ilgiyle izledi.

Fuar binasının açık alanında ise Azerbaycan'dan getirilen değişik türdeki araç ve teknik donanımlar sergilendi. Açık alanda petrol kuyusundan değişik türdeki römork, otomobil ve petrol arama makinelerine kadar türlü araçlar sergilendi. (Kaynak: dikkathaber.com)

Power Kazakistan 2010 Enerji Fuarı'nda teknolojinin son ürünleri görücüye çıktı
ALMATI (CİHAN)- Kazakistan'ın eski başkenti ve finans merkezi Almatı'da düzenlenen Power Kazakistan 2010 Enerji Fuarı'nda son teknoloji ürünleri görücüye çıktı.

Her yıl enerji ekipmanı ve hizmet sektöründe dünya çapındaki üreticilerin ve tedarikçilerin önde gelen firmalarının katıldığı fuar, enerji sektöründe Orta Asya'nın en büyük ve en önemli fuar organizasyonu olarak biliniyor.

Kazakistan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Kazakistan Elektrik Enerjisi Derneği ve Kazakistan Enerji Uzmanları ve Mühendisleri Birliği tarafından organize edilen fuarda, katılımcı firmalar enerji alanında son ürünlerini tanıtma fırsatı buldu.

Son dönemlerde yabancı şirketlerin Kazakistan'ın enerji sektörüne, yoğun bir ilgi gördüğünü belirten uzmanlar yabancı yatırımcılar için organize edilen bu fuarın gerek yerli gerekse de yabancı şirketler için yeni ufuklar açması bakımından son derece önemli bir fuar olarak görüldüğünü ifade ediyorlar.

Ata Kent Fuar merkezinde açılan sergiye Kazakistan'ın yanı sıra Rusya, Çin, Almanya, Ukrayna ve Hindistan'dan 150'den fazla uzman katılırken, elektrik enerjisinin iletimi ve dağıtımı, atom enerjisi, sanayi tipi enerji, enerji etkinliği ve enerji tasarrufu teknolojileri başta olmak üzere 100'e yakın alanda ürün tanıtıldı.

Fuara katılan Kazak firması Alakol Plant Müdürü Jumakeldi Baydildayev, yaptığı açıklamada fuarın önemine dikkat çekip, gelişen sanayi ve teknolojilerle birlikte ortaya çıkan enerji ihtiyacının daha sağlam bir şekilde karşılanması açısından yeni teknolojilere gereksinim duyulduğunu söyledi. Firma olarak Uranyum çıkartılması için kullanılan araç ve gereçlerin üretimlerini yaptıklarını ifade eden Baydilbayev, önümüzdeki dönemlerde Kazakistan ekonomisinin büyüyeceğini ve bu büyümeden kaynaklanan enerji açığının ortaya çıkacağının altını çizdi.

Öte yandan, alternatif enerji kaynaklarının payını artırmak, enerji tasarrufu ve enerji tasarrufu sağlayan ekipman kullanımı teşvik etmek amacı ile mecliste de hummalı bir şekilde çalışan Kazakistan Meclisi gerekli yasanın çıkması için son aşamaya gelindiği belirtildi. (Kaynak: stargundem.com)

Kazakistan, iki bankasını satışa çıkardı
Kazakistan'ın iki büyük bankası Nurbank ve Kazinkombank'ın devlete ait hisselerinin açık artırma yöntemi ile satışa sunulacağı bildirildi.

Kazakistan Menkul Kıymetler Borsası Yönetim Kurulu, Nurbank ve Kazinkombank'ın devlete ait olan hisselerinin 8 Kasım ve 30 Aralık tarihleri arasında sürekli açık artırma yöntemiyle satışa çıkarılmasını kararlaştırdı.

Nurbank'ın açık artırma ihalesine katılacak firmaların 40 milyon 70 bin 441 Kazak tengesi, Kazinkombank ihalesine girecek firmaların ise 7 milyon Kazak tengesi teminat yatırmaları gerekiyor.

Her iki bankanın hisse satış işlemini de Devlet Mülkü ve Özelleştirme Komitesi yürütecek. (Kaynak: timeturk.com)
Kazakistan'ın nüfusu 16,2 milyona yükseldi
Kazakistan'da 1 Ekim 2010 itibarıyla nüfusun 16 milyon 210 bin 144 kişiye ulaştığı bildirildi.

Kazakistan İstatistik Kurumundan alınan bilgiye göre, Kazakistan'ın nüfusu 1 Ekim 2010 itibarıyla 16 milyon 210 bin 144 kişi olarak tespit edildi.

Bağımsızlığını kazandığı 1992 yılında 16 milyon 451 bin 711 kişilik nüfusa sahip olan Kazakistan'da 2002 yılına kadar yaşanan göçler nedeniyle nüfusun sürekli azaldığını belirten uzmanlar, 1 Ocak 2002'de Kazakistan nüfusunun 14 milyon 851 bin 59 kişiye kadar düştüğünü, 2002 yılından sonra ise nüfusun yeniden artış sürecine girdiğini bildirdi.
2002 yılından bu yana Kazakistan nüfusunun 1 milyon 359 bin 85 kişi arttığı kaydedildi.
Kazakistan'ın Kuzey kesimlerinde nüfusun azalma eğilimi gösterdiği, güney ve orta kesimlerde ise nüfus artışının görüldüğü ifade edildi. (Kaynak: haber7.com)
Kırgızistan seçimlerinin kesin sonucu açıklandı
Kırgızistan Merkez Seçim Komisyonu (MSK) Başkanı Akılbek Sariyev, 10 Ekim'de yapılan milletvekili genel seçimlerinin kesin sonuçlarını açıkladı.

Merkez Seçim Komisyonu Başkanı Akılbek Sariyev, komisyon üyelerinin de kaldığı basın toplantısında, meclise milliyetçi Ata Jurt Partisi, Sosyal Demokrat Partisi, Ar-Namıs Partisi, Cumhuriyet Partisi ile Sosyalist Ata Meken Partisi'nin girdiğini bildirdi.
Sariyev, ülke genelinde yüzde 5 ile bölgesel 0,5'lik barajı aşan 5 partiden meclise toplam 120 milletvekili girdiğini belirterek, buna göre yeni mecliste devrik iktidar yanlısı milliyetçi Ata Jurt Partisi'nin 28, iktidar yanlısı Sosyal Demokrat Partisi'nin 26, Rusya yanlısı Ar Namıs Partisi'nin 25, Cumhuriyet Partisi'nin 23, iktidar yanlısı Sosyalist Ata Meken Partisi'nin 18 milletvekili ile temsil edileceğini söyledi.
MSK, seçim öncesinde kayıtlı seçmen sayısını 2 milyon 837 bin 989 olarak bildirmiş, ancak seçimden sonra kayıtlı seçmen sayısının 3 milyon 36 bin 703'e yükseldiğini açıklamıştı. Seçmen sayısının yaklaşık 200 bin civarında artmasıyla Bütün Kırgızistan Partisi yüzde 5 barajının altında kalmıştı. Bütün Kırgızistan Partisi lideri Adahan Madumarov, komisyonun seçim sonucunu açıklamadan önce yaptığı açıklamada, seçimlerin anayasaya aykırı olduğunu ve komisyonun anayasaya aykırı hareket ettiğini öne sürdü. (Kaynak: cnnturk.com)

Mutteki, Kırgızistan'ı ziyaret etti
Bakan Mutteki ile Kırgızistanlı yetkiler arasında yapılan görüşmelerde iki ülke ilişkileri ele alındı.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva, İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ile biraraya geldi. Cumhurbaşkanı Otunbayeva’ın, Mutteki başkanlığında heyeti kabul ettiği, görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı belirtildi. Mutteki’nin görüşmede, Kırgızistan’daki seçimlere değindiği ve uluslararası gözlemcilerin seçimlere ilişkin yaptığı “ülke tarihindeki en demokratik seçimler” değerlendirmesini anımsattığı kaydedildi.
Mali yardım sözü Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, İran heyetinde bulunan Ekonomik İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Yahya Marufi de haziran ayında çatışmaların yaşandığı Oş ile Celalabad eyaletleri için 100 bin dolar mali yardımda bulunacaklarını belirtti. Mutteki, mevkidaşı Ruslan Kazakbayev ile de görüştü. (Kaynak: yenicaggazetesi.com.tr)
KKTC, Türkiye'den yatırım çekmek istiyor
KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar, başlattığı tanıtım atağı ile Türkiye'deki iş dünyasına KKTC'deki yatırım fırsatlarını anlatacak.
İstanbul- Tatar, tanıtım atağına ilişkin düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'ye yürekten ve gönülden bağlı olduklarını, Türkiye ile her yönüyle ilişkileri daha da güçlendirmek ve geliştirmek istediklerini ifade etti. KKTC'ye gelen yatırımların arttığına dikkati çeken Tatar, esas gelirlerinin turizm, ticaret ve eğitim olduğunu söyledi. Tatar, ''Esas geleceğimiz turizm. Turizm sektörü yatırım bekliyor. Orada konut, yazlık almayı da öneriyorum. 120-130 bin dolara çok iyi villa bulursunuz. Turizmde KKTC'yi yeni bir destinasyon olarak tanıtmaya çalışıyoruz'' dedi.

"Züğürt turistleri orada görmektense..."
Türkiye'den yatırımcıları KKTC'de görmek istediklerini ifade eden Tatar, KKTC'ye uluslararası sermayeyi Türkiye üzerinden çekebildiklerini, turizmin önü açık bir sektör olduğunu vurguladı. Tatar, ''Züğürt turistleri orada görmektense Türkiye'den orta direği oraya çekebilsek...'' dedi. KKTC'ye son 30 yılda giden Türkler'in sayısının 2 milyonu bulmadığını, KKTC'ye daha fazla tanıtmaları gerektiğini vurgulayan Tatar, gelişen ve büyüyen Türkiye'de kendilerini daha fazla tanıtmaları halinde bunun olumlu sonuçlarını alacaklarını söyledi.

Bafra turizm bölgesindeki gelişmelere de değinen Tatar, burada yatırımcılar için çok ucuz kiraların söz konusu olduğunu vurgulayarak, ''Arazi tahsisi yapabiliyoruz. Biraz ellerini çabuk tutsunlar. Bu arazilerin bedelleri ileride çok artacaktır diye düşünüyoruz. Kaynak bulma noktasında belki bu arazileri yatırımcılara satmamız gerekecek. Şu anda çok ucuz. Gelip bu projeleri gerçekleştirsinler'' şeklinde konuştu. KKTC'de eğitimde önemli yatırımlar olduğunu anlatan Tatar, Turkmall'ın sahiplerinin KKTC'ye geldiğini, yerli bir ortakla anlaşma imzaladığını, 200 dönümlük bir araziye Akmerkez'den daha büyük bir alışveriş merkezi yapacağını, Lefkoşa'daki alışveriş merkezinin adının ''Forum Kıbrıs'' olacağını bildirdi.

Tatar, KKTC'deki yatırım fırsatlarını anlatmak üzere İstanbul Sanayi Odası yönetimi ile bir araya geldiğini, İstanbul'un ardından sanayi ve gelişmiş illere giderek oradaki işadamlarıyla görüşeceklerini, Türkiye'den daha fazla yatırım çekmek istediklerini bildirdi.Ersin Tatar, KKTC'yi cazibe merkezi haline getirmek istediklerini ifade etti.''Rolls Roys ile adam otele geliyor. Kral dairesinde ağırlanıyor"

KKTC'de yeni casino açmanın büyük yatırımlarla olabildiğini, bu işi 500 yataklı ve 5 yıldızlı otel olma şartına bağladıklarını anlatan Tatar, bir soru üzerine, ''Casino gelirleri daha çok olabilir. Yılda 10 trilyon... Bütçenin yüzde 1'i bile değil. Oradan çok fazla gelirimiz olabilir. Örneğin Rolls Royce ile adam otele geliyor. Kral dairesinde ağırlanıyor'' diye konuştu. Mal Tazmin Komisyonu'nun tarihi bir fırsat olduğunu ve bunun daha iyi çalıştırılması gerektiğini de belirten Tatar, ''İş bu komisyondan geçtiğinde fatura düşüyor. Mutlak suretle bunu çalıştırmalıyız'' dedi.
Ortalama ücret 3-4 bin TL
Ersin Tatar, KKTC ekonomisindeki gelişmelere değinirken, çok büyük bir enkazı devraldıklarını belirterek, ''Yılda 500 milyon TL açık... Borçlar 2,5 milyon TL.... Çok büyük tasarruf tedbirleri aldık ve gece gündüz çalıştık'' dedi. KKTC'de kamu ücretlerinin özel sektöre göre yüksek olduğunu vurgulayan Tatar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Kamuda ücretler özel sektöre göre çok yüksek. Ortalama ücret 3-4 bin lira. Girişte 2 bin 200 lira olan ücreti 1.500 liraya çektik. 1 milyar lira olan kamu personel gideri en az yüzde 15 tasarruf edilirse yılda 150 milyon lira yapar. Ek mesai ödemeleri 70 milyon liraya çıkmıştı. Bu parayı alan bin 500 kişiydi. Emeklilere vergi getirdik. Yılda en azından 100 milyon lira tasarruf olacak. Bir müsteşar net 6 bin 500 lira maaş alıyordu. Şimdi 5 bin 600 liraya düştü.''
Tatar, Türkiye'deki kamuoyunda ''KKTC'de millet tembel, giden paraları çar çur ederler, yerler, içerler'' şeklinde bir imaj bulunduğunu, bunun yanlış olduğunu ve düzeltmeleri gerektiğini söyledi. 2011'de 1,9 milyar lira gelir beklediklerini ifade eden Tatar, borçlanmaya gitmek istemediklerini vurguladı.
''Turizmle ilgili inanılmaz gelişmeler var"
Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş da KKTC'de mücevher mağazaları bulunduğunu, banka, sigorta, yatırım ve petrol şirketleri olduğunu hatırlatarak, buradaki gelişmeleri yakından izlediklerini ifade etti. KKTC'de turizmle ilgili ''inanılmaz'' gelişmeler olduğuna ve bu sektörün çok gelişeceğine işaret eden Altınbaş, ''Biz de grup olarak düşünüyoruz. Turizmde de Kıbrıs'tan başlamak kaydıyla... Turizmle yakından ilgileniyoruz'' dedi. Altınbaş, Gaziantepli olduklarını, ancak kendilerini Kıbrıslı gördüklerini ve babasının mezarının Lefkoşa'da bulunduğunu da anlattı. (Kaynak: cumhuuriyet.com.tr)

Büyükelçi Sönmezay: "Tekstil Özbekistan'la olan iki ticari ilişkilerde önemli yer tutuyor
TAŞKENT (CİHAN)- Türkiye'nin Özbekistan Büyükelçisi Mehmet Sertaç Sönmezay, Özbekistan'daki Türk tekstil yatırımının iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Türkiye'den tekstil yatırımına ilginin artış gösterdiğini dile getiren Büyükelçi Sönmezay, Türk firmalarının yatırım konusundaki son zamanlardaki bazı çekincelerinin ise azaldığını aktardı.

Sönmezay, Taşkent Tekstil Fuarı'na katılan Türk işadamları onuruna akşam yemeği verdi. Büyükelçilik rezidansında verilen yemeğe, fuar için Taşkent'te gelen ve burada daimi olarak faaliyet gösteren Türk firmaları temsilcileri katıldı. Davetlileri, rezidans kapısında Büyükelçi Sönmezay çifti karşıladı.

Büyükelçiliğin diğer bazı ilgililerinin de hazır bulunduğu geceye, Özbekistan Ticaret Odası ve yabancı yatırımlarla ilgili diğer birim temsilcileri de katıldı.

Cihan Haber Ajansı (Cihan)'a konuşan Sönmezay: "Tekstil sektörü, ikili ticari ilişkilerimizde de çok önemli bir yer tutuyor. Bizim buradan olan ithalatımızın önemi bir kısmını pamuk ipliği ve diğer tekstil ham maddeleri oluşturmakta. Ayrıca burada yatırım yapmış çok sayıda tekstil firmamız var. Bunlar arasında ülkenin en büyük ihracatını yapan bir firma da var. Tekstil, şu anda iki ülke arasındaki en önemli sektör durumunda ." dedi. Türkiye'den tekstil yatırımına ilginin ise artış gösterdiğini dile getiren Büyükelçi Sönmezay:" Türk firmaları açısından son zamanlarda daha önceki bazı çekinceler biraz azalmış gibi. Önümüzdeki dönemde inşallah bunların sayısında daha da büyük artışlar görürüz." değerlendirmesinde bulundu.

Özbek-Türk İşadamları Derneği Genel Sekreteri Cedide Balabekova ise son yıllarda Özbek tekstil sektöründe Türk işadamlarının payının arttığına dikkat çekti.
Balabekova: " Son yıllarda Türk tekstil yatırımı ülkemizdeki tekstil sektöründe ilk sırada yer almakta. Bu, Özbekistan için önemli bir konu. Türk tekstili ve Türk işadamlarının başarılı çalışmaları sayesinde Özbekistan'ın bu alandaki prestiji dünyaya yayılmakta. Buna bağlı olarak ihracatımız artmakta. Bu iş elbette kolay olmuyor, ama tekstil alanında attığımız bu adımlar oldukça sağlam." ifadelerini kullandı.

Taşkent'te önceki gün açılan Uluslararası Tekstil Fuarı'nda adeta Türkiye rüzgârı esmiş ve fuara 50 dolayında Türk tekstil firması iştirak etmişti. (Kaynak: stargundem.com)
Özbekistan, Asya U16 Şampiyonası'nda ilk finalist oldu
Ev sahibi Özbekistan bugün oynanan ilk yarı final maçında güçlü rakibi Avustralya'yı seyircisi önünde 2-1 yenerek adını finale yazdıran ilk takım oldu.

Pahtakor Stadı'nda oynanan ve 25 bin dolayında seyircinin izlediği maçın ilk gölü Özbekistan'dan geldi. Özbekistan, karşılaşmanın 17.dakikasında skoru 1-0 yaptı. İlk yarının sonlarına doğru Avustralya 43.dakikada skora dengeyi getiren golü buldu. Ve ilk yarı 1-1 sona erdi.
İki takımın başa baş bir oyun sergilediği ve her iki tarafın da maçı ek süreye taşımak istediği bir sırada gelişen Özbekistan atağından kaleciden dönen topu takip eden Özbekistan oyuncusu ve takım kaptanı Abasbek Maksitaliyev 90.dakikada kendisinin ve takımının ikinci gölünü atarak skoru 2-1 yaptı.

Kuveytli hakem Navaf Abulla tarafından verilen ek uzatma süresinde başka gol olmayınca Özbekistan güçlü rakibi Avustralya'yı 2-1 yenerek Asya U16 Şampiyınosı'nda ilk defa adını finale yazdırdı.

İkinci finalist ise bugün akşam oynanacak Japonya-Kuzey Kore karşılaşması sonrasında belli olacak. Şampiyonanın final maçı ise 7 Kasım'da oynanacak. (Kaynak: dikkathaber.com)
Türkiye'nin IMF'deki payı yükseldi, 20. sıraya yerleşti
Türkiye, Uluslar arası Para Fonu (IMF) yüksek paya sahip 20. ülke konumuna geldi. Türkiye'nin kota payı yüzde 0,55'den yüzde 0,98'e çıkacak.

Uluslararası Para Fonu (IMF) İcra Direktörleri Kurulu, 5 Kasım 2010 tarihinde yaptığı toplantıda IMF kota ve yönetim reform paketine ilişkin değişiklikleri görüşüp kabul etti. Reform paketi, IMF Guvernörler Kurulu'nca onaylanmasını ve üye ülkelerin iç hukuki süreçlerini tamamlamasını müteakip yürürlüğe girecek.

Reform paketinin yürürlüğe girmesiyle, IMF'nin toplam kotaları iki katına (476,8 milyar SDR) çıkarılacak. Düşük gelirli ülkelerin kota payı korunarak, dinamik yükselen piyasa ekonomileri ve gelişmekte olan ülkelerin kota payı yaklaşık 6 puan artırılacak. İcra Direktörleri Kurulu 24 üye ile çalışmalarına devam edecek ve 2 İcra Direktörlüğü gelişmiş Avrupa ülkelerinden gelişmekte olan ülkelere devredilecek.

Türkiye'nin mevcut yüzde 0,55 olan kota payı yüzde 0,98'e çıkacak. Böylece, kota artışından en fazla faydalanan dördüncü ülke olan Türkiye, IMF'de en yüksek paya sahip 20. ülke konumuna gelecek. Üye ülkeler reform paketinin 2012 yılı IMF/Dünya Bankası Yıllık Toplantılarına kadar yürürlüğe girmesi yönünde azami çaba göstermeyi taahhüt etti. (Kaynak: timeturk.com)

"Rusya ile Türkiye Dev Projeleri Uygulamaya Başlıyor"
Ekonomik, siyasi ve kültürel alanda gelişen Rusya-Türkiye ilişkileri stratejik ortaklık yönünde hızla ilerliyor.
Faruk Akkan - Cihan
Samsun-Ceyhan petrol boru hattında 2012'de kazma vurmaya hazırlanan iki ülke, Mersin-Akkuyu nükleer santral anlaşmasını parlamentolardan geçiriyor. 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmayı mümkün kılacak yeni bir ivme yakalanırken, Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşbaşkan oldukları ortak kabine 'Üst Düzey İşbirliği Konseyi' (ÜDİK) 2011'in ilk yarısında Moskova'da toplanacak. Zirve için hazırlıklara başlayan taraflar ÜDİK'in alt yapılarından biri olan 'Toplumsal Forum' kurullarını oluşturmuş durumda.
Türkiye-Rusya ilişkilerinin tarihin hiç bir döneminde olmadığı kadar üst seviyede olduğu bir dönemde Moskova'da göreve başlayan Aydın Sezgin, kendini 'en şanslı büyükelçi' olarak tanımlıyor. Sezgin'le uygulama aşamasına doğru hızla ilerleyen dev projeler ve iki ülke ilişkilerinin geleceğini konuştuk.

Rusya Devlet Başkanı Medvedev'in Mayıs 2010 Ankara ziyaretinde kurulan ÜDİK'in çalışmalara başladığına değinen Sezgin, "Rusya ekonomik alanda Türkiye'nin en önemli ortaklarından biri. Ekonomilerimiz birbirini tamamlıyor. 2009 ekonomik kriz sürecinde bir miktar gerileyen toplam ticaret hacmimiz yeniden toparlandı ve gelecek yıl kriz öncesi rakamlara ulaşacağımızı ümit ediyorum. Ocak-Ekim dönemi toplam ticaret hacmimiz 18,5 milyar dolar. Her ay artarak devam eden bir ivme var. Enerji alanında Mersin-Akkuyu nükleer santrali ve Samsun-Ceyhan petrol boru hattı gibi dev projeler uygulamaya geçiyor. Türkiye'yi ziyaret eden Rus turist sayısının bu yıl 3 milyona ulaşmasını bekliyoruz" dedi.

SAMSUN-CEYHAN'DA KAZMA 2012'DE VURULUR
Rusya Devlet Başkanı Medvedev'in Ankara ziyaretinde Samsun-Ceyhan petrol boru hattı ile ilgili mutabakat zaptının imzalandığını hatırlatan Büyükelçi, önümüzdeki aylarda hattın inşasına yönelik hükümetlerarası anlaşmanın imzalanacağını ümit ettiğini söyledi. Eylül ayında başlayan müzakerelerin devam ettiğini kaydeden Sezgin, "Stratejik öneme haiz büyük çaplı projelerin sağlam temellere oturtulması gerekiyor. İstanbul ve Türk boğazlarının güvenliği açısından da projenin önemi büyük" dedi. Büyükelçi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın 2012'de proje ile ilgili ilk kazmanın vurulabileceği yönündeki açıklamasını hatırlattı. Türkiye bu projenin muhtelif veçheleri itibariyle Rusya'nın ortaklık yönündeki taleplerine olumlu bakıyor.

NÜKLEER SANTRALDE İŞLER YOLUNDA
Rusya'nın Mersin Akkuyu'da 20 milyar dolarlık yatırımla inşa edeceği nükleer santral anlaşması TBMM Genel Kurulun'dan geçerek yasalaştı. Rusya parlamentosu alt kanadı Duma'da da önümüzdeki günlerde onaylanması bekleniyor. Teknik uygulama ile ilgili bir kısım anlaşmaların da imzalanmasının ardından inşa aşamasına geçilecek. Nükleer santralde işlerin yolunda olduğunu ifade eden Sezgin, "Kısa bir süre içinde sözkonusu projenin inşa sürecine ilişkin takvim konusunda daha somut gelişmelerin ortaya çıkmasını bekliyorum" ifadelerini kullandı.

GÜNEY AKIM VE NABUCCO RAKİP DEĞİL
Rusya'nın ısrarlı bir şekilde Avrupa Birliği projesi Nabucco doğalgaz boru hattının ölü bir yatırım olduğu yönündeki açıklamalarına rağmen, Ankara hattın uygulanmasına ilişkin ümitlerini yitirmiş değil. Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in birinci elden takip ettiği Güney Akım doğalgaz boru hattı ile ilgili ikili anlaşmalar adım adım ilerliyor. Güney Akım'ın Türkiye'nin ekonomik sahasından geçişiyle ilgili ön çalışmalara yeşil ışık yakan Ankara, Nabucco doğalgaz boru hattının da eş zamanlı olarak çalışacağına inanıyor.

Küresel doğalgaz piyasasında yaşanacak gelişmeler çerçevesinde projelerin şekilleneceğini ifade eden Sezgin, "Ankara siyasi bir bakış açısından ziyade, ekonomik ve ticari gerekçeler temelinde konunun değerlendirilmesini yararlı buluyor" tespitinde bulundu. Mavi Akım-2 doğalgaz boru hattı projesinin şu anda gündemde olmadığını hatırlatan Büyükelçi, enerji alanında iki ülke işbirliğinin önünün açık olduğuna dikkat çekti.

VİZESİZ UYGULAMA İÇİN 'GERİ KABUL ANLAŞMALARI' BEKLENİYOR
Rusya ve Türkiye arasında bir aya kadar süreli ziyaretlerde vizelerin kaldırılmasına ilişkin anlaşmanın Türkiye'de 21 Haziran 2010 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylandığını ve 27 Temmuz 2010'da Resmi Gazete'de yayınlanarak yasalaştığını aktaran Sezgin, "Anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için Rus tarafının iç onay sürecini tamamlamasını bekliyoruz. Bunun için Geri Kabul Anlaşması'nın da imzalanması ve hem TBMM'den hem de Duma'dan geçerek yürürlüğe girmesi gerekiyor. Gerekli değişiklik taleplerini bir nota ile Rus tarafına ilettik. Uygulamanın yeni turizm sezonuna yetişeceğini ümit ediyorum" şeklinde konuştu.

RUSYA'NIN SİYASİ İSTİKRAR VE EKONOMİK POTANSİYELİNE GÜVENİYORUZ
Rusya'nın parlak bir geleceği olduğunu, ülkede liberalleşme ve kurumsallaşma açısından taşların yerine oturduğunu kaydeden Sezgin, Türk işadamlarına Rusya pazarında yatırımda bulunmalarını ve ticaret yapmalarını önerdi. Avrupalı şirketlerin Rusya'nın bir çok bölgesine gittiğini ve iş imkanlarını değerlendirdiğini kaydeden Büyükelçi, "Bir kaç tavsiyede bulunmak isterim: Yatırım ve ticari projeler kalıcı ve uzun vadeli olacak şekilde planlanmalı. Hukuki danışmanlık desteği alma ve kurumsal bir yapı oluşturma önemli. Mevcut faaliyette bulunan iş adamı dernekleri ile irtibatlı olmalarının da yararlarına olacağını düşünüyorum" dedi. Sezgin güçlü yerel ortaklarla geliştirilecek projelerin yeni imkanların kapılarını aralayabileceğine de dikkat çekti. Gümrüklerde yaşanan sorunları ve Türk Hava Yolları'nın sefer sayıları ile ilgili sorunları teknik konularda yaşanan pürüzler olarak değerlendiren Sezgin, karşılıklı iyi niyet çerçevesinde her zaman bu tür sorunların üstesinden gelineceğini belirtti.

RUSYA'NIN STRATEJİK ORTAK TANIMLAMASINA KATILIYORUZ
Rusya liderlerinin her fırsatta dile getirdikleri 'Stratejik ortak' tanımlamasına katıldıklarını ifade eden Büyükelçi, "Rusya ile dünyanın bugünü ve yarınına ilişkin değerlendirmelerimiz bir çok konuda örtüşüyor. Kafkaslar, Karadeniz, Orta Asya, Ortadoğu, Avrupa güvenliği, terörle mücadele, uluslararası örgütlerde işbirliği gibi pek çok alanda yaklaşımlarımız benzeşiyor. Bu siyasi işbirliğinin gelişiminde önemli bir temel oluşturuyor. Ekonomilerimiz de birbirini tamamlıyor. Mevcut olumlu seyrin gelişerek sürmemesi için hiç bir neden yok" ifadelerini kullandı.

Modern tehditlerle ülkeler değil, bazen NATO gibi ittifakların bile tek başına baş edemediğini hatırlatan Sezgin, "Dünyayı daha güvenli kılmak, ülkemizi daha güvenli kılmak demek. Herkes güvenlik alanında işbirliğinin gelişmesine olumlu bakıyor. Amerika ile Rusya arasında ve NATO ile Rusya arasında gelişen ilişkiler de bunun teyidi. Türkiye de NATO içinde Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesini en kuvvetli bir şekilde savunan ülkelerden biri. Medvedev'in Lizbon zirvesine katılacak olmasını çok olumlu buluyoruz. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in Moskova temaslarını bu açıdan memnuniyetle karşılıyoruz..." değerlendirmesinde bulundu.

RUS HALKINI HİÇ BİR ZAMAN DÜŞMAN GÖRMEDİK
Bülent Ecevit'in başbakanlığı döneminde 1999'da Moskova'ya geldiğini ve o zaman Vladimir Putin'in yeni Başbakan ve Boris Yeltsin'in de Devlet Başkanı olduğunu hatırlatan Sezgin, aradan geçen 10 yıl gibi kısa bir sürede Rusya'nın bambaşka bir ülke olduğuna dikkat çekti. Moskova'yı bir dünya kenti olarak bulduğunu ifade eden Büyükelçi, "Siyasi ve ekonomik alanda önemli ilerlemeler var. Hukuki yapı oturuyor. Daha güvenli ve temiz bir başkent var. Geleceği parlak bir ülke görüyorum. Çok değer verdiğim klasik Rus kültürü de çeşitlenerek konumunu muhafaza ediyor. Rusya'nın yerel değerlerini koruyarak evrenselleştiğini söyleyebilirim. Soğuk Savaş yıllarında bile Türkiye, Rusya ilişkileri kötü olmadı. Moskova o yıllarda Küba'dan sonra en çok projeyi Ankara ile yürüttü. Türkiye'nin ağır sanayi hamlesinde Moskova'nın rolü yadsınamaz. Cumhuriyet'in ilk kuruluş yıllarındaki olumlu ilişkileri hiç unutmadık. Türkiye Rus halkını hiç bir zaman düşman olarak görmedi. Önümüzde ikili ilişkilerimiz açısından yeni ufukların olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu. (Kaynak: turkishny.com )

Doğalgaz zengini Türkmenistan müşteri arıyor
Dünyanın en büyük gaz rezervlerine sahip ülkeler arasında yer alan Türkmenistan, bölgede planlanan uluslar arası boru hattı projelerine verecek kadar rezerve sahip olduğunu duyurdu.
Aşkabat; Rusya, Çin, İran hattının yanı sıra proje aşamasında olan Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan doğalgaz boru hattı ve Avrupa için yetecek miktarda gaza sahip olduğunu açıkladı. Türkmenistan'ın en büyük enerji ülkesi olma statüsünü, özellikle Güney Yolöten-Osman doğal gaz yatağı sağlamlaştırdı. 2008 yılında Gaffney, Cline & Associates şirketi tarafından yapılan uluslararası rezerv değerlendirilmesinde söz konusu bölgede 14 trilyon metreküp doğal gaz rezervi olduğu açıklandı.

Geçtiğimiz günlerde, Türkmen uzmanları tarafından yapılan çalışmalar sonucunda ise yatağın kapasitesinin 21 trilyon metreküp olduğu açıklandı. Ayrıca bu yatağın çevre uzunluğu da dikkatleri çekiyor. Yatağın uzunluğu 135 kilometre, genişliği 35 kilometre. Bu yatakta yapılan arama çalışmaları sonucunda 4 bin 546 metre derinlikte doğalgaz kaynağına da ulaşıldığı kaydedildi. Yeni açılan kuyunun günlük 1,140 milyon metreküp kapasiteli olduğu açıklandı.
Türkmenistan bu yatağın işletmeye açılması için Çin başta olmak üzere Güney Kore ve Birleşik Arap Emirlikleri enerji şirketleri ile 10 milyar dolarlık anlaşma imzaladı.
Türkmenistan'da, Yolöten bölgesi başta olmak üzere diğer bölgelerde de doğalgaz arama çalışmaları devam ettiriliyor. Türkmenistan, İran, Rusya ve Çin ile devam eden doğalgaz ihracat sözleşmeleri çerçevesinde bu ülkelere gaz ihracatını gerçekleştiriyor. İran ile de 8 milyar metreküplük doğalgaz ihracatını 14 milyar metreküpe çıkartan Aşkabat, önümüzdeki yıllarda bu miktarı 20 milyar metreküpe çıkarmayı hedefliyor.

Aşkabat'ın yoğun çabasıyla Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan doğalgaz boru hattı projesi de tekrar gündeme getirildi. Aralık ayında söz konusu projeyi değerlendirmek için ilgili ülkelerin hükümet yada devlet başkanlarının bir araya gelmesi bekleniyor. Türkmenistan'ın, günümüz itibariyle uzmanların yaptığı değerlendirmelere göre 20,8 milyar ton ham petrol ve 24,6 trilyon metreküp doğal gaz rezervi bulunuyor. (Kaynak: ulasimonline.com)

Rus Gsm Operatörü, Türkmenistan'da 3g Hizmeti Başlattı
AŞKABAT (CİHAN)- Rusya'nın önde gelen cep telefonu operatörü MTC, Türkmenistan'daki müşterilerine Üçüncü Nesil Mobil İletişim Sistemleri (3G) hizmetini sunmaya başladı. Rus şirketinin internet sitesinde yapılan açıklamaya göre, şirket halihazırda başkent Aşkabat'ta ve havaalanında HSPA+ destekli 3G hizmetini başlattı.
Rus şirketi, önümüzdeki dönemde Hazar denizi kıyısındaki Türkmenbaşı kentinde, daha sonra 2011 yılında bütün ülke genelindeki müşterilerinin 3G hizmetinden faydalanması için gereken altyapıyı oluşturacak.

BDT ÜLKELERİNE 3G HİZMETİ
Rus GSM operatörünün Türkmenistan'da 3G hizmetini açmasıyla Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerindeki bu hizmetini daha da yaygınlaştırdı. Rus şirketin 3G hizmetinden faydalanan ülke sayısı Rusya, Özbekistan, Ukrayna, Belarus, Ermenistan ve Türkmenistan dahil olmak üzere 6'ya çıktı.

Rusya'da Mayıs 2008 yılında 3G hizmetine başlayan şirket, şu an ülke genelinde 360 şehirdeki müşterilerine bu hizmeti sunuyor. 2008 yılında Özbekistan'da, 2009 yılında Ermenistan'da 3G hizmeti başlatmıştı. Türkmenistan'da, mobil telefon piyasasındaki payını yüzde 75'in üzerine çıkaran Rus şirketinin 2 milyonun üzerinde abonesi bulunuyor.

Türkmenistan, Ocak 2010 ayında 3G ile tanışmıştı. Ülkede ilk olarak Türkmentelekom bünyesinde kurulan yerli Altın Asır (TM CELL) GSM operatörü 3G teknolojisi hizmetini müşterilerine sunmuştu. (Kaynak: