30 Ekim 2010 Cumartesi




30 Ekim, TBD-Haber http://www.turkbirdev.info/
Başlıklar:
  • Azerbaycan Savunma Bakanı Safar Abiyev Özbekistan'a geliyor.
  • Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev: Azerbaycan Ukrayna'ya naklettiği petrolün hacmini artırmaya hazırdır
  • Kazakistan Meclis Başkanı Muhamedjanova‚ Rusya'dan Dostluk Nişanı
  • Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanının 87. yıl dönümü Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te de kutlandı
  • Kırgızistan'ın Yeni Meclis Salonu Milletvekillerini Bekliyor
  • KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu 1 Kasım'da Ankara'da
  • Özbekistan‚ Asya U16 Şampiyonası'nda Tacikistan'ı Dağıttı 8-1
  • Türkiye'nin dinamik nüfusu tehdit altında
  • Türkmenistan'da 29 Ekim Coşkusu
  • Türkmenistan En Büyük Deniz Limanını Modernize Edecek


Azerbaycan Savunma Bakanı Safar Abiyev Özbekistan'a geliyor.
Azeri bakanın bu yılın sonuna kadar Özbekistan'a bir ziyaret gerçekleştireceği bildirildi.
Özbekistan'ın Azerbaycan Büyükelçisi İsmatulla İrgaşev'e dayandırılarak Rus basınında yer alan haberde, Azerbaycan Savunma Bakanı Abiyev'in bir dizi temaslarda bulunmak üzere bu yılın sonuna kadar Taşkent'e bir ziyaret gerçekleştirmesinin beklendiği belirtildi.
Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ konusunda Azerbaycan'a destek çıkan Özbekistan'a en son 27-28 Eylül günleri arasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlhan Aliyev tarafından bir ziyaret gerçekleştirilmişti.
Öte yandan Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, Kasım 2009'da Özbekistan ve Azerbaycan arasında askeri-teknik işbirliği konusunda hükümetler arası anlaşmayı onaylanmıştı. Anlaşma Özbekistan Savunma Bakanı Kabil Berdiyev'in Mart 2009'da Bakü'ye yaptığı ziyaret sırasında imzalanmıştı.
Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ konusunda Azerbaycan'a destek çıkan ve işgal altındaki toprakların kan dökülmeden geri iadesini isteyen Özbekistan'ın Ermenistan'la diplomatik ilişkisi bulunmuyor. (Kaynak: Cihan Haber Ajansı 30.10.2010 11:38)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev: Azerbaycan Ukrayna'ya naklettiği petrolün hacmini artırmaya hazırdır
Bu sözleri Kiev'de resmi ziyarette bulunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev basın toplantısı söyledi.

"Biz cari yılda Ukrayna pazarlarına 1 milyon ton petrol nakil yaptık. Gelecekte bunu artırmayı planlıyoruz, Hazar'ın doğu kıyısından bizim Komşularımızın petrolü de nakil edilebilir. Bu, Hazar bölgesi ülkelerinin entegrasyonuna yardımcı olabilir. Biz yeni bir enerji bölgesi oluşturacağız"
Aliyev, bu işbirliğinin ne kadar başarılı olcağı, enerjinin nakli ile ilgili sorunların çözümüne bağlıdır. Cumhurbaşkanı belirtilen konuyu Ukraynalı mevkitaşı ile müzakere ettiğini söyledi. (Kaynak: BAKÜ-1NEWS.COM.TR 28.10.2010)


Kazakistan Meclis Başkanı Muhamedjanova‚ Rusya'dan Dostluk Nişanı
Kazakistan Meclis Başkanı Ural Muhamedjanov'a Rusya Federasyonu 'dostuk' nişanı verildi.
Rusya'nın Santpetersburg şehrinde AGİT dönem başkanı Kazakistan ve Bağımsız Devletler Topluluğu Parlamenterler Asambles'nin birlikte düzenlediği toplantıya katılmak için bu ülkede bulunan Muhamedjaov'a nişan Tavriya Sarayı'nda yapılan törenle takdim edildi. Nişanı Muhamedjanov'a Rusya Fedarasyonu Cumhurbaşkanı adına Birleşik Rusya Partisi Başkanı Boris Grislov takdim etti.

Kazakistan ve Rusya arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkılarından dolayı bu nişana layık görülen Meclis Başkanı Muhamedjanov, ödülü Kazak halkı adına aldığını söyledi. Kazakistan Meclis Başkanı Ural Muhamedjanov'a Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı Dmitri Medvedev'e teşekkür etti. (Kaynak: haberoku.net)
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanının 87. yıl dönümü Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te de kutlandı
Bişkek- Türkiye'nin Bişkek Büyükelçisi Necat Akçal, dün akşam Cumhurbaşkanlığı Rezidansındaki restoranda resepsiyon verdi.
Resepsiyona Milli Devlet İstihbarat Teşkilatı Başkanı (GSNB) Keneşbek Düşebayev ile Dışişleri Bakan Yardımcısı Dinara Kemelova'nın yanı sıra, Ahıska Türkleri Dernek üyeleri, Kırgız toplumunun önde gelen liderleri, büyükelçiler, diplomatik misyon temsilcileri, Kırgız ve Türk işadamları ile Türk vatandaşları katıldı. Kırgızistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Dinara Kemelova, yaptığı konuşmada, "Türkiye Cumhuriyeti'nin 87'inci yıl dönümü dolayısıyla Bişkek'teki Türk Büyükelçisini ve Türk halkını kutluyorum" dedi.

Türkiye'nin Kırgızistan için önemli bir ortak olduğunu belirten Kemelova, ortak değerleri olan Kırgızistan ile Türkiye arasında gelişen ilişkilere büyük önem atfettiklerini söyledi.Kemelova, Türkiye;nin Kırgızistan'a yaptığı çok yönlü yardımlarının ortak siyasi diyaloğun gelişmesine büyük katkı sağladığını kaydetti. Kemelova, ülkede son siyasi ve sosyal olaylarda kardeş Türkiye'nin yardım ve destek elini uzatan ilk ülkelerden biri olduğunu ve bölgede barışın ve istikrarın korunmasına büyük katkı sağladığını dile getirdi. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinde kararlı olduklarını vurgulayan Kemelova, "Bugün de yarın da el ele vereceğimiz Türkiye ile birlik içinde büyük başarılara imza atacağız" diye konuştu.

Büyükelçi Akçal da Türkiye'nin 87. yıl dönümünü Kırgızistan'da kardeş bir halkla birlikte kutlamanın mutluluğunu ve gururunu yaşadıklarını söyledi. Türkiye'nin izlediği barışçıl aktif dış politikayla dünya barışına katkı sağladığını ve tarihinde sosyal, ekonomik ve siyasi problemleri aşarak başka ülkelere örnek olduğunu belirten Akçal, Kırgızistan'da nisan ile haziran ayında yaşanan acı olayların ardından bu ülkeye yapılan yardım ve desteği anlattı.A kçal, Türkiye'nin Kırgızistan'ın istikrarına ve bölgede barışın korunmasına destek vermeyi sürdüreceğini ifade etti.
(Kaynak: Cumhuriyet.com.tr)
Kırgızistan'ın Yeni Meclis Salonu Milletvekillerini Bekliyor
BİŞKEK (CİHAN) - Kırgızistan'da yaşanan kanlı 7 Nisan halk ayaklanmasının ardından, yaklaşık 3 hafta önce yapılan genel seçimde 5 parti meclise girmeye hak kazandı. Ülkedeki ayaklanmalar sırasında kullanılmaz hale gelen meclisin koltukları hummalı bir çalışmayla hazır hale getirildi. Kırgızistan'da koltuklar hazır ancak, milletvekilleri henüz oturuma başlamadı.

Kırgızistan tarihinde meclis ilk kez 70 yıl önce toplandı. Kırgızistan bağımlı olduğu Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) döneminde 12 kez genel seçim, bağımsızlığından sonra ise 20 yıl içinde 5 kez milletvekili seçimi gerçekleşti. Yüksek istişare veya yüksek meclis anlamına gelen Kırgızistan parlamentosunun resmi adı Cogorku Keneş. Cogorku Keneş, son olarak devrik Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'in kurucusu olduğu Ak Col Halk Partisi'nin çoğunluk sağladığı ve diğer partilerden oluşan toplam 90 milletvekili ile 7 Nisan'dan sonra geçici hükümet tarafından fesh edildi. Halk ayaklanması ile Cogorku Keneş binası eylemciler tarafından talan edilirken, Devlet Başkanlık binasının yüzde 90'lık kısmı da kullanım dışı kaldı.

Meclis yönetim sistemini yüksek tutulan Kırgızistan'da 120 milletvekili için geniş salon hazırlatıldı. Ak Üy (Beyaz Saray) adı verilen Devlet Başkanlığı binasına yerleştirilen yeni meclis salonunda 120 milletvekilinin dışında devlet başkanı, hükümet kabinesi yeri de hazırlatılırken toplam 650 oturma yeri bulunuyor.

Devlet Başkanlığı Çalışma Dairesi Başkanı Turuspek Koyonaliyev'in anlattıklarına göre, olaylardan sonra talan edilen devlet başkanlığı binasının yeniden yapılandırılması için 800 milyon som (17 milyon ABD doları) gerektiğini söyledi. Koyonaliyev bütçe darlığı nedeni ile 40 milyon som (900 bin dolar) harcama ile ilk olarak meclis salonu ve milletvekillerinin çalışma odalarını hazırladıklarını belirtti.

Kırgızistan'ın Ak Üy'ü devrik Devlet başkanları Askar Akayev ve Kurmanbek Bakiyev döneminde bir kaç kez eylemciler tarafından işgal edildi. En son 7 Nisan halk ayaklanması esnasında binayı korumak amacıyla özel güvenlik ekipleri eylemcilere karşı ateş açarak 84 kişiyi öldürmüştü. Kanlı 7 Nisan anıtının dikildiği demir korukluğun içinde bulunan Cogorku Keneş, ülkenin kaderini belirleyecek kararları alması bekleniyor. (Kaynak: haberoku.net)

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu 1 Kasım'da Ankara'da

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Birleşmiş Milletler ve Rum Kesimiyle başlayacak üçlü görüşmeler öncesinde Pazartesi günü Ankara'ya gelecek. Abdullah Gül'le bir araya gelecek olan Eroğlu'nun gündeminde, Kıbrıs müzakerelerinde izlenecek yol haritası var.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, resmi temaslar gerçekleştirmek ve Abdullah Gül'le görüşmek üzere 1 Kasım'da Ankara'ya gelecek.
Eroğlu'na Ankara ziyaretinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı İrsen Küçük ile kalabalık bir heyetin de eşlik edeceği belirtildi.

Ziyarette Birleşmiş Milletler, Rum Kesimi ve KKTC arasında önümüzdeki günlerde başlaması beklenen üçlü görüşmeler öncesinde izlenecek yol haritasının ele alınması bekleniyor. (Kaynak: Ulusalkanal.com)
Özbekistan‚ Asya U16 Şampiyonası'nda Tacikistan'ı Dağıttı 8-1
Özbekistan başkent Taşkent'te devam eden Asya U16 Futbol Şampiyonası'nda komşu Tacikistan'ı dağıttı.
TAŞKENT (CİHAN) - Özbekistan ilk ve ikinci yarıda bulduğu gollerle rakibi Tacikistan'ı 8-1 gibi farklı bir sayiyla yendi. Bu skor aynı zamanda 24 Ekim'de başlayan şampiyonada bugüne kadar kayd edilen en farklı skor oldu.

İranlı hakemin yönettiği ve Taşkent Pahtakor Stadı'nda oynanan karşılaşmayı yaklaşık 15 bin dolayında Özbek seyirci izledi. Özbekistan'ın bariz bir üstünlük sergilediği karşılaşmanın ilk golü daha karşılaşmanın başında ikinci dakikada geldi. Özbekistan ilerleyen dakikalarda üç gol daha bularak ilk yarı sonunda 4-0'lik üstünlükle soyunma odasına gitti. Özbekistan'ın gol yağmurunu ikinci yarıda da sürdü Özbekistan ikisi penaltıdan olmak üzere toplam dört gole daha imza atarak Tackistan karşısında farkı açtı.

Tacikistan'ın tek golü ise karşılamanın 59. dakikasında geldi. Bu skorla Tacikistan şampiyonaya veda ederken Özbekistan ise grup lideri olarak bir süt tura çıktı.

A grubunda yer alan Özbekistan, ilk grup maçında Endonmezya'yı 3-0 yenerken grup ikinci tur maçında ise Ürdün'le golsüz berabere kalmıştı.

Bu arada A grubunda ikinci tura kalan bir diğer takım ise Ürdün oldu. Ürdün, bugün oynanan son grup maçında Endonezya'yı 1-0 yenerek Özbekistan'dan sonra adına bir üst tura yazdıran bir diğer takım oldu. (Kaynak : Haber 50)
Türkiye'nin dinamik nüfusu tehdit altında
Yapılan araştırmalar Türkiye'nin nüfusunun bu yüzyıl ortalarında 100 milyonun altında kalarak durağanlaşacağını ortaya koydu. Araştırma, nüfus artış hızı giderek azalan Türkiye'nin, orta vadede genç ve dinamik olma özelliğinin ortadan kalkacağını öngörüyor.

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından, 2008 yılında yapılan Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve TÜBİTAK'ın Kamu Araştırmaları Grubu'nun (KAMAG) katkılarıyla yürüttüğü "Türkiye'de Nüfusa İlişkin Göstergeler" başlıklı araştırmanın sonuç raporu, geçen ay tamamlandı.Araştırma, başka veri kaynaklarından sürekli, doğru ve ayrıntılı bir biçimde elde edilemeyen Türkiye'deki doğurganlık, aile planlaması ve ana ve çocuk sağlığı konularında bilgi sağlamak üzere yürütüldü.
Araştırma kapsamında 10 bin 525 hanehalkı, 7 bin 405 kadın ile görüşüldü. Araştırma, örnekleme planı araştırmacılara klasik kent-kır ve beş bölge ayrımının ötesinde bazı göstergeler için 12 alt-bölgeya ait analiz yapma olanağı sunuyor.
"Doğurganlık azalıyor"
Araştırma sonuçları, kadınların doğurganlık çağlarının sonunda ortalama olarak 2.2 çocuğa sahip olduklarını gösterdi.
En yüksek doğurganlık hızı sırası ile 20-24 ve 25-29 yaş gruplarında yaşanıyor. En yüksek doğurganlık hızı Doğu Anadolu'da (3.3), en düşük doğurganlık hızı ise kadın başına 1.9 doğum ile Batı, Orta ve Kuzey Anadolu'da görülüyor. Araştırma sonuçları, doğurganlık düzeyi sadece Batı Anadolu değil, Orta ve Kuzey Anadolu'da da yenilenme düzeyi olan kadın başına 2.1 çocuğun altına düştüğünü gösteriyor.
Araştırma, 1970'li yıllarda yaklaşık 5 çocuk sahibi olan kadınların, günümüzde 2 çocuk sahibi olmalarını ortaya koyarken, doğurganlık düzeyindeki önemli azalma dikkati çekiyor. Bu azalmanın sebebi, evliliklerin geciktirilmesi ile gebeliği önleyici yöntemlerin kullanımının artmasına bağlanıyor. Ayrıca, Türkiye'de evli her beş kadından dördünün doğurganlığını sonlandırmak veya ertelemek istiyor.
Nüfusun artış hızı
Raporda, cumhuriyetin ilanında 13 milyon olan Türkiye nüfusu, 1950'li yılların sonunda 2 katına ulaştığı, 1985'de 50 milyonu aşan ülke nüfusun, 2000 nüfus sayımı sonuçlarına göre 67,8 milyona ulaştığı, günümüzde ise, Türkiye nüfusunun 71.8 milyon olduğunun tahmin edildiği bilgileri yer aldı.
Araştırmaya göre, Türkiye'de doğurganlık, ölüm ve diğer demografik süreçlerde yaşanılan değişime eşlik eden bir diğer değişim de nüfus artış hızlarında meydana geldi.1970'li yıllarda yüzde 2.5'lik bir hızla artan nüfus, günümüzde yüzde 1.8'lik bir hızla artıyor. Bu değişim, 28 yılda iki katına ulaşabilecek bir nüfus yapısından, 40 yılda iki katına ulaşılabilecek bir nüfus yapısına geçildiğini göstermesi bakımından önem taşıyor.
Sonuçlar, önceki araştırma bulguları ile birlikte ele alındığında, Türkiye'de demografik yapının önemli bir değişme süreci içinde bulunduğunu ortaya koydu. Bu yapı değişikliği ya da demografik geçişin Türkiye için sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmelere yer veriliyor:
-Türkiye'nin nüfus büyüklüğü, içinde bulunduğumuz yüzyılın ortalarında yüz milyonun altında kalarak durağanlaşacak.
-Genç nüfusun (15 yaşın altındaki nüfus) toplam nüfus içindeki payı azalmaya devam edecektir. Bu azalma, Türkiye'nin 'genç ve dinamik nüfus' olma özelliğini orta vadede ortadan kaldıracaktır.
-Yetişkin nüfusun (15-64 yaşındaki nüfus) toplam nüfus içindeki payı, yüzyıl ortalarına kadar artmaya devam edecek. Bu gelişme Türkiye'nin giderek artan oranda bir 'istihdam' sorunu ile karşılaşacağını gösteriyor.
-Yaşlı nüfusun (65 ve üstü yaşlardaki nüfus) toplam nüfus içindeki payı da artmaya devam edecek. Yaşlı nüfus hacminin artmasının temel nedeni doğurganlık hızındaki düşme.
- 1970'li yıllarda toplam nüfus içinde sadece yüzde 2'lik bir yer tutan 'yaşlılar', günümüzde yüzde 7'lik bir yer tutuyor. Günümüzden 25 yıl sonra yaşlı nüfus oranının yüzde 9'a, yaşlı nüfus hacminin ise 8 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu durum, Türkiye'nin yakın gelecekte 'yaşlıların finansmanı' sorununu daha kuvvetle hissedeceğini gösteriyor.
Nüfus yaşlanıyor, evlenme yaşı yükseliyor
Araştırma sonuçlarına göre, 15 yaşın altındaki nüfusun toplam nüfus içindeki payı yüzde 27'ye düşerken 65 yaş ve üzeri nüfusun payı ise yüzde 7'ye yükseldi. Bu bulgularla uyumlu olarak Türkiye nüfusunun ortanca yaşı da 26.5'e yükseldi.
Türkiye'de 25-49 yaş grubundaki kadınlar için ortalama evlenme yaşı 21 olarak belirlendi. Son yirmi yıl içinde ortalama ilk evlenme yaşında da yaklaşık olarak 3 yıllık bir artış yaşandı.
Türkiye'de çok genç yaşlardaki evlenme davranışında önemli bir değişim görülmekteyse de araştırma sonuçları 15-19 yaş grubundaki kadınların yüzde 10'unun evlenmiş olduğunu ortaya koydu.
Hanehalkı büyüklüğü azalıyor
Verilere göre, son 15 yılda Türkiye'deki ortalama hanehalkı büyüklüğü 4.5 kişiden 3.9 kişiye düştü. Kentsel alanlarda 3.8 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğü, kırsal alanlarda ise 4.2 kişi olarak belirlendi.Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye'deki hanehalklarının yüzde 70'inde 4 veya daha az kişi bulunuyor ve nüfusun yüzde altısı ise tek kişilik hanelerde yaşıyor.
Bebek ölüm hızı
Araştırma verileri, 1970'li yıllarda binde 130 olan bebek ölüm hızının günümüzde binde 17'ye düştüğünü gösteriyor. Beş yaş altı ölüm hızı ise, binde 24'e düştü.
Bebek ölüm hızının günümüzdeki düzeyi, sosyo-ekonomik olarak Türkiye ile benzer özelliklere sahip ülkelere göre halen yüksek olduğunu gösteren araştırma, Türkiye ekonomik göstergelerindeki başarısını sağlık ve demografik göstergelerine yansıtamamış ülkeler arasında bulunuyor.
Türkiye'de bebek ölüm hızının hızla azalmasında, sağlık sistemindeki gelişmeler yanında doğurganlık düzeyi ve örüntüsündeki değişim de önemli bir rol oynuyor.Türkiye'de bebek ölüm hızındaki hızlı azalma, doğuşta yaşam beklentisinin de hızla artmasına yol açıyor. 1970'li yıllarda 55 yıl olan doğumda yaşam beklentisi, günümüzde erkekler için 69 kadınlar için ise 73 yıla yükseldi. (Kaynak: cnnturk.com)
Türkmenistan'da 29 Ekim Coşkusu
Türkiye Cumhuriyeti'nin 87. kuruluş yıl dönümü, Türkmenistan'da da büyük bir coşku ile kutlanıyor.
AŞKABAT (CİHAN) - Başkent Aşkabat'taki Türk İlköğretim Okulu'nda düzenlenen törene; Türkiye'nin Aşkabat Büyükelçisi Hüseyin Avni Bıçaklı, elçilik çalışanları, Türk iş adamları, öğrenci velileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

İlk olarak okulun bahçesindeki Mustafa Kemal Atatürk'ün büstüne çelenk koyuldu. Ardından şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra Büyükelçi Bıçaklı ve Eğitim Müşaviri Ömer Kalay günün anlamını ifade eden konuşmalar yaptı. Büyükelçi Bıçaklı konuşmasında, en uygun idare şeklinin 'Cumhuriyet' olduğunu ifade ederek, bu bayramı Türkmenistan'da kutlamanın gurur verici olduğunu kaydetti.

Eğitim Müşaviri Ömer Kalay ise konuşmasında, Türkiye halkının her türlü engeli aşarak uygar bir toplum haline geldiğini ifade etti. Törende, okulun öğrencileri tarafından hazırlanan program ilgiyle izlendi. Minik öğrencilerin hazırladığı gösteriler, programa ayrı bir renk katarken, misafir Türkmen okul öğrencilerinin milli halk oyunları ve davul gösterisi izleyicileri coşturdu.
Büyükelçi Bıçaklı program sonunda, öğrenciler arasında yapılan kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencileri ödüllendirdi.

Türkiye'nin Aşkabat Büyükelçiliği akşam da President Oteli'nde Cumhuriyet Resepsiyonu
verecek. (Kaynak: haberoku.net)
Türkmenistan En Büyük Deniz Limanını Modernize Edecek
AŞKABAT (CİHAN) - Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) ile Türkmenistan hükümeti arasında Türkmenbaşı limanının modernizasyon projesine ilişkin işbirliği anlaşmasına imza atıldı. İmzalanan anlaşma gereğince, İBRD Türkmenistan'daki en büyük deniz limanının modernleştirilmesi için 62 milyon dolar para desteğinde bulunacak.

İmza törenine bakanlar kurulu üyeleri, banka müdürleri, Dünya Bankası'nın Orta Asya bölgesel direktörü Moto Konishi ve Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası temsilcileri katıldı. İBRD ile Türkmenistan arasında imzalanan anlaşma sonucunda Hazar denizi kıyısındaki Türkmenbaşı limanında modernize çalışması başlatılacak. Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası bu çalışmalar için Türkmen tarafına 62 milyon dolar değerinde para desteğinde bulunacak.
Dünya Bankası Orta Asya sorumlusu Moto Konishi konuyla ilgili değerlendirmesinde, bu projenin stratejik işbirliği açısından son derece önemli olduğunu kaydederek, Türkmenistan'ın ulaşım altyapısının geliştirilmesine önemli ölçüde katkı sağlayacağını ifade etti.

Deniz ticaret filosunu kuran Türkmenistan için Türkmenbaşı limanının onarılması son derece önemli bir proje olarak görülüyor. Türkmenistan, deniz üzerinden yük taşımacılığını arttırmak amacıyla Rusya'ya 3 gemi inşa ettirdi. Her birisi 15 milyon dolar olan gemilerde petrol ve diğer ürünlerin taşınması öngörülüyor. (Kaynak : Haber 50)

23 Ekim 2010 Cumartesi


23 Ekim 2010, TBD-Haber http://www.turkbirdev.info/


Azerbaycan 7 Kasım'da Sandık Başına Gidiyor

Azerbaycan,7 Kasım 2010 tarihinde yapılacak genel seçimlerde parlamentodaki 125 koltuk için sandık başına gitmeye hazırlanıyor.


BAKÜ - Parlamentodaki 125 koltuk için sandık başına gidecek olan ülkede seçim süreci başlatıldı. Azerbaycan Merkezi Seçim Komisyonu'ndan yapılan açıklamaya göre 695 kişi aday olurken, bunların 93'ünü kadın adaylar oluşturuyor.

Merkezi Seçim Komisyonu Başkanı Mezahir Penahov, milletvekili seçimlerini 42 yabancı ülkeden 16 bin 415 kişi sandık başında mıntıkalarda, bin 655 kişi ise ülke genelinde olmak üzere toplam 18 bin 70 gözlemcinin izleyeceğini belirtti.


Merkezi Seçim Komisyonu Genel Sekreteri Natik Memmedov, 9 milyon nüfusu olan Azerbaycan'da oy kullanmak için sandık başına gidecek vatandaş sayısının 5 milyon 96 bin 310 kişi olacağını söyledi. Memmedov, "Oy pusulasının baskısı her zaman olduğu gibi Milli Meclis'in matbaasında yapılacak. Şimdilik 125 seçim dairesinden 43 dairenin pusulaları basılacak. Adaylığı incelenen aday adaylarının pusulaları ise daha sonra basılacak" dedi.


Oy pusulalarının bir kısmının baskıya verildiğini belirten Azerbaycan Merkezi Seçim Komisyonu Başkanı Mezahir Panahov da, "Adayların isimlerinin yer aldığı pusulaların bir kısmı baskıya sunuldu. Baskılar bu ayın sonuna doğru basılıp tamamlanacak. Pusulalar baskıdan çıktıkça seçim dairelerine dağıtılacak" dedi.


Bu yıl önceki yıllardan farklı olarak milletvekili adaylarının halkla meydanlarda buluşmasının yasaklanması nedeniyle adaylar kendi tanıtım ve propagandalarını MSK tarafından İTV televizyon kanalından yapılan yayınla seçmenlere ulaştırıyor. (Kaynak: Kalitelihayat.com)


Amerikalı uzman: Azerbaycan aktif bir şekilde yeni savaşa hazırlanıyor
Ekim 23, 2010 14:00
Brooking Enstitüsü’nden Avrasya uzmanı Fiona Hill ‘Amerika’nın Sesi Radyosu’ Ermenice Servisi’ne verdiği röportajda "Dağlık Karabağ çatışmasını artık dondurulmuş kabul etmek mümkün değil″ görüşünü ifade etti.


Hill "Temas hattında ateş açma ve kayıpların sayısının büyümeye devam ettiği açık, Azerbaycan’sa aktif bir şekilde yeni savaşa hazırlanıyor. Ermenistan’da Rus akeri üssünün varlık süresinin uzatılmasına ilişkin anlaşma belli bir ölçüde caydırıcı husus olabilir, ancak buna paralel olarak Rusya devlet başkanı Bakü’yü ziyaret ediyor ve çatışmanın diğer tarafını silahlandırıyor, bu yeni savaş olasılığını daha da atırıyor″ dedi.


Uzmana göre, Birleşik Devletler Dağlık Karabağ sorununa daha fazla önem vermeli, zira yeni bir savaş bölge için olduğu kadar, dünya global güvenliği açısından da yıkıcı olabilir. (Kaynak: http://news.am/tur/news/35613.html)


Kazakistan yerel üretim payını yüzde 60'a çıkarıyor
Kazakistan'da 2015 yılına kadar satın alınacak malların toplamında yerel üretim payının yüzde 60'a, iş ve hizmet oranının ise yüzde 90'a çıkarmayı planlanıyor.


Kazakistan Hafif Sanayi Derneği Başkanı Lyubov Khudova, özellikle Çin mallarına rağmen Kazakistan'ın rekabet edebilecek güçte olduğunu söyledi. Kazakistan'da üretilen ürünlerin yüksek kalitede olduğuna dikkat çeken Khudova, malların ayrıca çevre dostu malzemelerden üretildiğine vurgu yaptı.

Kazakistan'da üretilen malların bütününün sertifikalı olduğunun altını çizen Khudova, üretimin ISO- 9011 standardına uygun işletmelerde üretildiğini ve bu ürünlerin Avrupa'ya ihraç edildiğini belirtti.


Öte yandan Kazak uzmanlar, yerel üretimin ülke bağımsızlığı açısından son derece önemli olduğunu belirtti. (Kaynak: dikkathaber.com)



Kazakistan’da helal ürünlere talep 5 kat arttı
Kazakistan Helal Sanayi Derneği'nden yapılan açıklamada Kazakistan'da helal ürünlere olan talebin 5 kat arttığı belirtildi.


Kazakistan'da son 5 yıl içinde helal standartlara uygun mamullerin imalatını yapan üretici sayısının da aynı oranda yükseldiği bildirilen açıklamada son günlerde başta gıda sektörü olmak üzere, hizmet ve tıp sektörlerinde 500'den fazla işletmenin şeriat kanunlarına göre faaliyet gösterdiği ifade edildi.Helal Standartları Teknik Komite Başkanı Marat Sarsenbayev, yaptığı açıklamada helal ürünleri tüketicilerinin müslümanların yanı sıra hristiyanların da tercih ettiğini söyledi.Dünya çapında helal ürün ticaretinin 1 trilyon 300 milyon doları bulduğunu dile getiren Sarsenbayev, helal standartlarının Kazakistan'da her geçen gün daha da arttığının altını çizdi.(CİHAN)



Kırgızistan Parlamento Seçimlerine Türkiye’den Bakış
22 Ekim 2010 Cuma
hasankanbolat@gmail.com
10 Ekim’de Kırgızistan’da parlamento seçimleri düzenlendi. Bende bu seçimlerde Karakol bölgesinde seçim gözlemcisiydim. Yaklaşık 5 milyon nüfuslu Kırgızistan, Orta Asya’da sanayisi ve doğal kaynağı bulunmayan eski bir Sovyet cumhuriyeti. Üstelik, Çin ve Afganistan’dan Kırgızistan üzerinden Kazakistan’a ve oradan Batı’ya uzandığı iddiaları bulunan kaçakçılık ve önlenemeyen uyuşturucu ticareti ülke dinamiklerini zorluyor. Bu seçim, Orta Asya’daki bu küçük eski Sovyet cumhuriyetinde parlamenter demokrasinin denenmesi ve seçimlerin tam demokratik ortamda sona ermesi nedeniyle incelenmeye değerdir. Üstelik, Batı ülkelerini aratmayacak ölçüde renkli seçim kampanyaları, seçimlere halkın yoğun ilgisi ve seçim sonucunun tahmin edilemeyerek Nisan ayında halk ayaklanması ile iktidardan uzaklaştırılan güçlerin partilerinin seçimden başarı ile çıkması dikkat çekmiştir. Böylece, Sovyet geleneğinden uzaklaşılarak Batı standartlarında bir seçim yaşanmıştır.
Söz konusu seçimlere 29 parti katılmıştır. Kayıtlı seçmenlerin yüzde 5’inin üzerinde oy alarak ülke barajını geçen ilk beş parti parlamentoda temsil edilebilecektir. Az farkla (yüzde 4,84) Bütün Kırgızistan Partisi (Adahan Madumarov) parlamento dışında kalmıştır. İlave seçmen listesi dikkate alınmadığı takdirde Bütün Kırgızistan Partisi de yüzde 5’lik seçim barajını aşabilecektir. Madumarov, Yüksek Seçim Komisyonu’na şikayette bulunmuştur. Başvurunun kabul edilmesi ihtimali az olmakla birlikte, muhalefet bloku içinde yer alan Bütün Kırgızistan’ın parlamentoya girmesi, dengeleri başkanlık sistemini isteyen partiler lehine değiştirebilecektir. Kırgızistan’da Geçici Yönetimde yer almasına rağmen yüzde 2,63 oy alan Ak-Şumkar Partisi’nin ise parlamentoya girmesi mümkün gözükmemektedir.
120 sandalyeli parlamentoda güvenoyu alabilmek için en az üç partili koalisyona ihtiyaç bulunmaktadır. Devrik lider Bakiyev’in partisi Ak-Jol’un devamı niteliğindeki Ata-Jurt Partisi beklenmedik şekilde birinci olmuştur. İhtilal ile geçici yönetimde yer alan iktidar partileri beklenen performansı gösterememişlerdir. Sadece, Sosyal Demokrasi Partisi-SDPK (Almazbek Atambayev) ve Ata-Meken Partisi (Ömürbek Tekebayev) parlamentoda yer almıştır. Rusya Federasyonu ve Kazakistan’ın desteğini aldığı propagandası ile güçlü başkanlık sistemini savunan Ar-Namıs (Feliks Kulov), SDPK’nın hemen arkasından üçüncü parti olmuştur. Ata-Jurt Partisi de iktidara geldiğinde yeniden başkanlık sistemine geçilmesi için halka başvuracağını açıklamıştır. Her iki blokun iktidar olabilmesi için Respublika Partisi (Ömürbek Babanov) anahtar konumundadır. Babanov 12 Ekim’de Ata-Jurt ile koalisyona girmeyeceğini açıklamış, SDPK ve Ata Meken ile koalisyon protokolü için pazarlıklara başlamıştır. Sözkonusu koalisyon protokolünün önceden açıklanması halinde, Cumhurbaşkanı Otunbayeva’nın koalisyon kurma şansı kalmayan Ata-Jurt’a görev vermeyeceği tahmin edilebilir. Ar-Namıs’ın koalisyona girmeyerek, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bekleyeceği veya daha az bir ihtimalle geçiş dönemi olarak gördüğü bu sürede, Ata-Jurt ile olan anlaşmazlıkları nedeniyle, SDPK ve Ata-Meken ile koalisyona girmek isteyebileceği söylenmektedir.
Sonuç olarak, seçime katılım oranı yüzde 56’dır. parlamentoya giremeyen partilere oy verenler de dikkate alındığında, seçmenin 2/3’ü parlamentoda temsil edilmemiştir. Bu rakam oldukça büyüktür ve ülkede kaybolmuş olan sosyal barışın tekrar sağlanmasını zorlaştırmaktadır. Ayrıca, oluşacak koalisyon hükümetinin uzun ömürlü olmayacağı tahmin edilmektedir. Bu nedenle, Ekim 2011 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri şimdiden önem kazanmıştır. Kırgızistan’da olası bir siyasi istikrarsızlık cumhurbaşkanlığı seçimlerinin planlanandan önce yapılmasına da yol açabilir. (Kaynak: Bursahakimiyet.com)



Hristofyas: Ban ve Eroğlu'yla görüşme arzusundayım
23 Ekim 2010
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun'un KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Kıbıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'la New York'da üçlü görüşme yapılması davetini “yoğun programı” nedeniyle daha önce reddeden Hristofyas, “yanlış bilgilendirme” olduğunu belirterek, “BM Genel Sekreteri ve Eroğlu ile en kısa zamanda New York'da görüşme arzusunda” olduğunu söyledi.
Rum lider, bu akşam, Lefkoşa ara bölgede düzenlenen BM gününe katıldı.
Rum haber ajansına göre Hristofyas, burada yaptığı konuşmada, BM Genel Sekreteri Ban ve KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu ile “en kısa sürede görüşme ümidini” dile getirdi.
BM Genel Sekreteri'ne, Kıbrıs sorununun çözümü için gösterdiği ilgiden ötürü teşekkür eden Hristofyas, “Teyit etmek isterim ki, yanlış bilgilendirme olduğundan; en kısa zamanda BM Genel Sekreteri ve Sayın Eroğlu ile New York;ta görüşmek arsuzundayım” dedi. (Kaynak: hurriyet.com.tr)


Gençlerden Kıbrıs Zİrvesi
Türkiye Gençlik Konfederasyonu Genel Başkanı Feridun Cevahiroğlu,Kıbrıs'da Liderler zirvesinde müzakererele tam destek verdiğini açıkladı. Başta KKTC CTP Genel Başkanı ve eski Başbakan Ferdi Sabit Soyer,KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün,KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş,DP Genel Başkanı Serdar Denktaş tarafından kabul edilen Genç Lider,Ada Halkına desteklerinin her zaman tam olduğunu dile getirdi.
Türkiye Gençlik Konfederasyonu Genel Başkanı Feridun Cevahiroğlu ve beraberindeki heyet Kıbrıstaki Barış Müzakerelerine destek amacıyla sürdürdükleri liderler turunda,barış ve destek mesajları verildi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Cevahiroğlu ''KKTC bağımsız bir devlettir. Ve bağımsızlığı bütün dünya tarafından kabul edilmelidir. KKTC'de Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la başlayan barış müzakereleri,Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile gelişmiştir. Ve Cumhurbaşkanımız Derviş Eroğlu ile olumlu bir şekilde sonuçlanacaktır. Ümit ediyorum ki KKTC'de Derviş Eroğlu döneminde kalıcı bir barış sağlanacaktır. Hangi şartlar altında barış sağlanırsa sağlansın,KKTC'nin bağımsızlığı korunacak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin garantörlüğü devam edecektir. KKTC'de bulunan bütün siyasi parti liderlerinin iktidarın ve muhalefetin yapılan bu barış müzakerelerinde cumhurbaikanı Derviş Eroğluna destek olmaları gerektiğini açıkladık'' diye konuştu.
Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş görüşme masasında Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’in tutumunun çözüme yönelik ümitleri sıfırladığını ifade etti. Geleceğe yönelik tek garantinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olduğunu söyleyen Denktaş, “artık yolun sonuna varılmış gibidir. Kimse bizden belirsizliğe devam etmemizi isteyemez. İpleri koparmanın vakti gelmiştir” diye konuştu.KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ise '' Sİzin gibi bizde Derviş Eroğluna güveniyor ve destekliyoruz. Bunuda kendisine söyleyin'' dedi. KKTC CTP Genel Başkanı ve eski Başbakan Ferdi Sabit Soyer,KKTC'nin bağımsızlığının Türkiye için çok önem arz etmesi gerektiğini söyleyerek'' Cumhurbaşkanmız Mehmet Ali Talat'da yürütmüş olduğu müzakerelerde bunu bütün dünyaya karşı en iyi şekilde anlatmıştır'' diye konuştu.
Kabinenin en genç ve en dinamik bakanlarından KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'de ziyaretten dolayı çok memnun olduklarının altını çizerek '' KKTC'nin bağımsızlığı bizim için ve Türkiye için çok önemlidir. Bu öneme herkesin sahip ve destek çıkması gerekiyor'' şeklinde konuştu. KKTC Eski Başbakanı ve CTP Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer,KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün,KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş,DP Genel Başkanı Serdar Denktaş ziyaretlerinden ötürü Genç lidere teşekkür ederek,Kıbrıs meselesinden dolayı duyarlılıklarını kutladılar.
Barış müzakereleri destek turuna devam edeceğini söyleyen Cevahiroğlu,herkesin bu konuda duyarlı olması gerektiğinin altını çizdi. Tarihi görüşmelere Türkiyeden Cevahiroğlunun yanısıra İstanbul İl Başkanı Necat Gülseven,Türkiye Gençlik Konfederasyonu Basın Sözcüsü Barış Durak ve yönetim kurulu üyeleri de katıldı. (Kaynak: sanliurfa.com)



Orta Asya'da dolar arttı, euro düştü
Orta Asya ülkelerinde geride kalan haftada dolar yükselirken, euro değer kaybetti.
Euro, Özbekistan hariç tüm diğer bölgelerde değer kaybına uğradı. Dolar Tacikistan ve Türkmenistan'da yerinde sayarken, diğer ülkeler ve Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan'da arttı.

23 Ekim hafta sonu itibariyle bölge ülkelerinin merkez bankalarının döviz satış rakamlarına göre, Türkmenistan'da bir ABD Doları geçen haftayla aynı 2.85 manattan işlem görürken, bir euro ise 4.01 manattan 3.97 manata geriledi.
Bölge ülkelerinden Tacikistan'da ise geçen hafta 4.38 somani olan ABD Doları'nın satışı aynı değerde kalırken, 6.17 olan euro ise 6.12 somaniye indi.
Kırgızistan'da ise geçen hafta 46.45'e soma gerileyen dolar bu hafta değer kazanarak haftayı 46.76 somla kapattı. Geçen hafta 65.50'den işlem gören euro ise 64.96'ya düştü.

Tacikistan'la su tartışması yaşayan ve doların değer kazandığı bir diğer bölge ülkesi Özbekistan'da ise geçen hafta bin 623 sum olan dolar bin 624'e, 2 bin 248 sum olan euro ise 2 bin 270'e yükseldi. Özbekistan dolar ve euronun değer kazandığı tek bölge ülkesi oldu.

Kazakistan'da ise dolar yükseliş euru ise düşüş seyri takip eti. Geçen haftaki değer kaybıyla 147,46'ya gerileyen dolar 147.52 tengeden işlem gördü. Euro ise 207.89 tengeden 204.85'e geriledi.

Orta Asya ülkelerinin merkez bankalarının son iki haftadaki döviz satış kuru şöyle gerçekleşti:
23-10-2010 Dolar: Euro:
Türkmenistan (Manat): 2,85 3.97
Tacikistan(Somani) : 4,38 6.12
Kırgızistan(Som): 46,76 64.96
Kazakistan(Tenge): 147,52 204.85
Özbekistan(Sum): 1624 2270
17-10-2010
Türkmenistan (Manat): 2,85 4.01
Tacikistan(Somani) : 4,38 6.17
Kırgızistan(Som): 46,45 65.50
Kazakistan(Tenge): 147,46 207.89
Özbekistan(Sum): 1623 2248

Kaynak (zamanonline.com)


"Türkiye Batı'ya sırtını mı dönüyor?"
"Davutoğlu etkisi" başlıklı makaleyle, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun vizyonuna ve "komşularla sıfır problem" politikasına yer veren İngiliz Economist dergisi, ayrı bir makalede de "Türkiye, Batı'ya sırtını mı dönüyor" diye soruyor.

İngiliz Economist dergisi bu haftaki sayısında Türkiye'ye 14 sayfa ayırarak, ekonomiden dış politikaya, iç siyasetten AB'ye kadar değerlendirmelere yer verdi."Davutoğlu etkisi" başlıklı makaleyle, Davutoğlu'nun vizyonuna ve "komşularla sıfır problem" politikasına yer veren dergi, ayrı bir makalede de "Türkiye, Batı'ya sırtını mı dönüyor" diye soruyor.
Dış politikada ise, Türkiye'nin ABD'den sonra dünyanın ikinci büyük ordusuyla NATO'nun eski bir üyesi ve Norveç'le birlikte, Sovyetler Birliği'yle sınırı olan iki ülkeden biri olduğu kaydedildi.
Ayrıca, makalede: "Ama Türkiye, Batı yanlısı duruşu nedeniyle, bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nun parçası olan ülkeler dahil komşularını ihmal etti. Burada da bir dönüşüm var. Güçlü ekonomisinin desteğiyle diplomatik açıdan Ortadoğu'da, Balkanlar'da hatta Afrika'da oldukça aktif hale geldi. Gerçi müttefiklerinin her zaman bundan memnun olduğu söylenemez ama Türkiye bir anlamda yerel bir diplomasi devine dönüştü, bölgenin Brezilyası oldu."denildi.
Batılı güçlerin böyle bir ilerlemeden memnun olacağının düşünülebileceğini ancak, müreffeh, mağrur bir Türkiye'nin birçoklarını huzursuz ettiğini kaydeden dergi, "Bu kadar kalabalık bir ülkeyi, AB'ye kabul etmelerinin istenmesi olasılığı Avrupalıları titretiyor. Türkiye konusundaki gönülsüzlüğü nedeniyle Avrupa'yı azarlayan ABD şimdi Ankara'nın yeni maceracı dış politikasından rahatsız. Batı'daki karşıtları İslami köktenciliğe kaydığı ve Türkiye'nin bir şekilde kaybedilmekte olduğu fikrinin arkasına gizlenme eğiliminde. Bu tamamen yanlış bir kanı. Batı'da bunu böyle görenlerin sayısı arttıkça, Türkiye'nin gerçekten kaybedilmesi olasılığı da artacak."
"AB Türkiye'ye sırtını dönerse..."
Türkiye'nin Brezilya ve İran'la iyi ilişkilerine de değinilen makalede, "İsrail konusunda Erdoğan zaman zaman Arap sokaklarına oynadı. Ama, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimi örneğinde olduğu gibi Türkiye'nin şikayetlerinin çoğunun tartışmalı bir yanı yoktu. Hükümetin Gazze yardım filosuna öncülük edenlerle ilişkisi olması yanlış birşey ama İsrail gemideki dokuz kişiyi öldürmeseydi bu bir felakete dönüşmeyecekti. Dahası Türk hükümeti, demokrasilerin yapmaya çalıştığı şeyi yapıyor, halkının görüşlerini yansıtıyor" denildi.
Dergi Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ise, şimdiye kadar birliğin müzakerelere başlayan hiçbir ülkeye "Hayır" demediğini, ama Fransa, Almanya, Avusturya ve Hollanda liderleriyle, halklarının büyük kısmının Türkiye'nin üyeliğine kesinlikle karşı olduğunu aktardı.Kıbrıs'ı aşılması neredeyse imkansız bir engel olarak tanımlayan dergi, "Eğer AB, kendi Çin'ini dışlamayı tercih ederse, bölgesindeki en hızlı büyüyen ekonomiye sırtını çevirecek, Doğu'ya nüfuz etme umudunu yitirecek. Dünyada artık esamelerinin okunmadığından yakınmaya başlayan Avrupalılar için bu tarihi bir hata olur" ifadesine yer verdi.
Economist iç dengeler konusunda, Türkiye'de siyasetin, Türkiye'nin kendisi kadar renkli ve ilginç olduğunu, partilerin kurulup bir anda kapandığını, siyasetçilere yasaklar getirildiğini, her türlü büyüklükte ve yapıda koalisyonun denendiğini ve ordunun sık sık hükümetleri devirdiğini belirterek, "Ama 2001'deki ekonomik kriz bu gidişatı değiştirdi" dedi. Dergide ayrıca Gaziantep'le ilgili bir makaleye yer verilerek, Gaziantep'in son yıllardaki yükselişinden bahsedildi.
Muhalefete de bölüm ayrıldı
Anamuhalefet partisi CHP'deki lider değişikliğinden de bahsedilen dergide, gelecek yaz Türkiye'de yapılması beklenen genel seçimin neler getirebileceği soruldu. Dergide, "Kamuoyu yoklamaları, AK Partinin yüzde 38-40 ile bir kez daha en büyük parti olarak seçimden çıkacağını ortaya koyuyor. CHP de anayasa değişikliği referandumundaki fiyaskoya rağmen yüzde 30'a yükselebilir. BDP'nin de koltuk kazanması kesin gözüküyor. MHP'nin yüzde 10'luk barajı aşma olasılığı ise, partinin birçok destekçisinin referandumda AK Parti'yi desteklediği düşünüldüğünde düşük gözüküyor" denildi. (Kaynak: cnnturk.com)


Rusya ile Türkmenistan anlaşamadı
Medvedev Türkmenistan'ı ne NABUCCO'dan vazgeçirebildi ne de 'doğalgazını alıyorum' diyebildi!
Rusya devlet başkanı Medvedev’in Türkmenistan ziyareti son buldu. Taraflar arasında hiçbir anlaşma imzalanmamasına rağmen Kommersant yazarı Aleksandr Gabuyev Hazar doğalgaz boru kemeri projesinin ertelendiğini iddia etti.

İddiaya göre Avrupa ülkelerinin doğalgaz talebinin artması durumunda proje tekrar gündeme taşınacak. Rusya Türkmenistan’ı Nabucco projesinden uzak tutmak maksadıyla yeni teklifler sundu. Bunların içerisinde Türkmenistan’ın Güney Asya ülkelerine gaz satışının teşkil edilmesine dair teklif de bulunmakta.
Türkmenistan devlet başkanı Gurbangulu Berdımuhammedov önümüzdeki yıl içerisinde Gazprom şirketinin satın almak istediği gaz oranı ile ilgilendi. Taraflar arasında imzalanan eski anlaşmaya göre 80-90 milyar kübametre Türkmen gazının satılması gerekiyordu. Son anlaşmayla bu rakamın 10-30 milyar kübametreye kadar azaldığı ifade ediliyor.

Önümüzdeki yıl satın alınacak gaz oranı hakkında açıklama yapan başbakan yardımcısı İgor Syoçin konunun henüz netlik kazanmadığını ve önümüzdeki günlerde Gazprom şirketi ile değerlendirme yapılacağını ifade etti. Ayrıca Syoçin Avrupa ülkelerinin mevcut taleplerini de göz önünde tutarak Nabucco projesinin geleceğinin olmadığını öne sürdü. (Kaynak: dunyabulteni.net)



İMF: Türkmenistan 2011'de yüzde 10-11 büyüyecek
Uluslararası Para Fonu'nun (İMF) tahminlerine göre, Türkmenistan ekonomisi 2011 yılında yüzde 10-11 oranda büyüyecek.
Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov'un ülke ekonomisinin çeşitlendirilmesi yönünde başlattığı reformların bunda etkili olduğu kaydedildi.
IMF için Türkmenistan'a gelen Birleşmiş Milletler (BM) Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Genel Sekreteri Supachai Panitchpakdi, Devlet Başkanı Bedimuhamedov ile bir araya geldi. Panitchpakdi, BM'de Türkmenistan'ın güvenilir ve sorumlu bir ortak olarak tanındığını dile getirerek, Türkmen ekonomisinin 2011 yılı büyüme rakamlarından memnun kaldığını ifade etti.
BM yetkilisi, İMF'nin tahmine göre Türkmen ekonomisinin önümüzdeki yılda 10-11 oranda büyüyeceğine vurgu yaparak, bunda Gurbanguli Berdimuhamedov'un hayata geçirdiği reformların etkili olduğunun altını çizdi.

Türkmen lider Berdimuhamedov, ülke ekonomisinin sadece doğalgaz sektörüne bağlı kalmaması için çeşitli reformlar hayata geçiriyor. Ülkede başta tekstil olmak üzere inşaat, yerli üreticilerin teşviklendirilmesi açısından önemli çalışmalara yürütülüyor. Dünyada mali krizin yaşandığı dönemde Türkmenistan ekonomisinde istikrarlı büyüme gerçekleşti.

Türk müteahhitleri için Türkmenistan çok cazip bir pazar. Ülkede inşaattan tekstile pek çok alanda söz sahibi olan Türk şirketlerinin bugüne kadar 600'den fazla proje ve 17 milyar doların üzerinde taahhüt üstlendiği Türkmenistan, Türk müteahhitlerin 2009 ve 2010 yılında en fazla iş üstlendiği bir ülke konumunda. (Kaynak: dikkathaber.com)



16 Ekim 2010 Cumartesi

16 Ekim 2010, TBD-Haber http://www.turkbirdev.info/

Başlıklar:

  • Aliyev: "Uzun zamandan sonra bizi sevindirdiler"
  • Kazakistan`da ithalat azalıyor
  • Kazakistan'dan Kırgızistan'a destek
  • Yüzde 8'le seçim kazandı
  • Ufukta Rusya yanlısı koalisyon var
  • KKTC film şölenine sahne olacak
  • Özbekistan'ın pamuk hasadı 3 milyon 400 bin ton oldu
  • Abdullah Gül "Türk Halkı Avrupa Birliği’ni Reddedebilir"
  • Türkiye'nin ekonomisi dramatik büyüyor
  • Medvedev, Türkmenistan'ı ziyaret edecek
  • Türkmenistan, Rusya'ya Gaz Sevkiyatını Arttıracak Yeni Hat İnşa Etti



Aliyev: "Uzun zamandan sonra bizi sevindirdiler"
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri A Grubu'nda Azerbaycan'ın Türkiye karşısında galip gelmesine ilişkin, "Çok mutluyum, futbolcularımız uzun bir aradan sonra bizi sevindirdiler" dedi..

Yeni yapılan ''Kür'' Olimpiyat Oyunları Spor Tesisinin açılışından sonra yetkililerle yaptığı görüşmede, geçen salı günü oynanan Azerbaycan-Türkiye karşılaşmasının sonucu ile ilgili düşüncelerini de ifade eden Aliyev, ''Eminim ki galibiyetimiz bizi daha çok ruhlandıracak'' diye konuştu. Azerbaycan'ın spor haber sitesi APASPORT'un haberi göre Aliyev, Azerbaycan futbol takımının Türkiye karşısında aldığı galibiyetinin önemini belirterek, ''Çok mutluyum, futbolcularımız uzun bir aradan sonra bizi sevindirdiler'' değerlendirmesinde bulundu. Aliyev, Azerbaycan futbol takımına inandıklarını ifade ederek, takımın çok genç ve azimli oyunculardan oluştuğunu belirtti. Azerbaycan futbolunun yüksek yerlere geleceğine inandığını kaydeden Aliyev, bunun gerçekleşmesi için sabır ve zamanın gerekli olduğunu da söyledi. Takımın çok çalışması gerektiğini belirten Aliyev, buna rağmen Azerbaycan futbolunun milli takım ve kulüpler düzeyinde Avrupa'da layıkıyla temsil edildiğini kaydetti. (Kaynak: ajanspor.com)

Kazakistan`da ithalat azalıyor
Kazakistan'ın ihracat rakamlarının arttığı, ithalat rakamlarının ise geçtiğimiz yıllara göre düşüş gösterdiği bildirildi.

Kazakistan Ekonomi Kalkınma ve Ticaret Geliştirme Bakanı Janar Aytjanova, “Dünya emtia piyasalarında olumlu fiyat koşulları ve ihracat odaklı sektörlerde üretim artışı, ülkenin dış ticaret hacminin büyümesini sağladı” dedi.Aytjanova, 2010 yılı Ocak-Eylül döneminde ihracat rakamlarının yüzde 52,3 artarak 38 milyar 400 milyon dolara ulaştığını, ithalat rakamlarının ise yüzde 72 oranında azalarak 16 milyar 600 milyon dolara düştüğünü söyledi.Aytjanova, Kazakistan, Beyaz Rusya ve Rusya arasındaki Gümrük Birliği çerçevesinde üç ülke arasında ticaret hacminin de arttığını dile getirdi. Üç ülkenin işbirliğinin Kazakistan ekonomisinin büyümesini de sağladığını vurguladı. (Kaynak: Hurriyet)



Kazakistan'dan Kırgızistan'a destek
Kazakistan, Kırgız halkının temel gıda ve yakıt ihtiyaçlarının karşılanması konusunda Kırgızistan'a desteğini sürdürecek.

Kazakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, AGİT Dönem Başkanı Kazakistan'ın Dışişleri Bakanı Kanat Saudabayev'in Kırgızistan Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva ile telefonda görüştüğü ve tam destek vaadinde bulunduğu ifade edildi.
10 Ekimde yapılan parlamento seçimlerinin başarılı bir şekilde tamamlanmış olmasından dolayı Otunbayeva'yı kutlayan Saudabayev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in iyi dileklerini iletti.
Hükümetin bir an önce kurulması gerektiğine işaret eden Saudabayev, Kırgızistan'da istikrar ve toplumsal uyumun bir an önce sağlanmasının sosyo-ekonomik kalkınmayı da beraberinde getireceğini belirtti.
Saudabayev, yaklaşan kış aylarında Kırgız halkının temel gıda ve yakıt ihtiyaçlarının karşılanması konusunda da Kazakistan'ın desteğinin süreceğini kaydetti. (kaynak: Zaman)


Yüzde 8'le seçim kazandı
Kırgızistan'da dün yapılan genel seçimlerde zafer, oyların sadece yüzde 8.69'unu alan milliyetçi Ata Yurt Partisi'nin oldu. Yaklaşık 400 kişinin ölümüyle sonuçlanan etnik şiddet olaylarından bu yana düzenlenen ilk seçimlerde yüzde 5'lik barajı ancak 4 parti daha aşabildi. Toplam 24 parti barajın altında kaldı.

Katılım oranının yüzde 57 olduğu seçimlerin ardından sandıkların yüzde 95'i açılırken, devrik lider Kurmanbek Bakiyev yanlısı Ata Yurt Partisi oyların yüzde 8.69'unu aldı.
Merkez Seçim Komisyonu'ndan (MSK) yapılan açıklamaya göre, bu partiyi yüzde 8.09 oyla hükümet yandaşı Sosyal Demokrat Partisi, 7.48 oyla Moskova yanlısı Ar-Namıs Partisi, 7.12 oyla Cumhuriyet Partisi, yüzde 5.8 oyla Ata-Meken Partisi izledi. Diğer partiler seçim barajını henüz aşamıyor.

Kırgızistan'da partilerin parlamentoya girebilmesi için ülke genelinde yüzde 5 barajını aşması ve ülkendeki her bölgede en az yüzde 0.5 oy oranı alması gerekiyor.
Hiçbir partinin net bir üstünlük sağlayamadığı seçimler sonrasında "sıkı pazarlıklar" sonucu üzerinde anlaşılacak bir koalisyon hükümetinin kurulması bekleniyor.

ABD'nin Afganistan’daki birlikleri açısından son derece önemli bir Amerikan askeri hava üssüne ev sahipliği yapan Kırgızistan'da genel seçimler haziran ayında onaylanan yeni anayasa çerçevesinde gerçekleşti.
Yeni anayasa, parlamentoya hükümeti onama ve başbakan atama yetkisi veriyor. Bu model, Kırgızistan'ı genellikle otoriter liderler tarafından yönetilen diğer Orta Asya ülkelerinden ayırıyor.

“BÖYLE BİR SEÇİM GÖRMEDİM”
Uluslararası gözlemciler, ciddi bir şiddet olayının yaşanmadığı seçimlerden övgüyle söz etti.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Kırgızistan özel temsilcisi Morten Hoeglund, çok fazla aday olmasının yarattığı tercih bolluğunun ve coşkulu seçim kampanyalarının bu seçimi bölgede geçmişte gerçekleşen seçimlerden ayırdığını belirtti.
Hoeglund, "Kariyerim boyunca Orta Asya'da çok sayıda seçim gözlemledim. Ama bu sonucunu kestiremediğim ilk seçim oldu" ifadesini kullandı.
Seçimlerin ardından bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva, Kırgızistan halkının baskısız ve özgürce oyunu kullandığını ifade etti. Otunbayeva, dünkü seçimleri "demokratik, özgür ve açık" diye nitelendirdi.
Otunbayeva, 400'den fazla kişinin öldüğü ve Bakiyev'in devrilmesiyle sonuçlanan sokak isyanlarının ardından nisan ayında iktidara gelmişti.
ABD'nin Bişkek Büyükelçiliği'nden yapılan yazılı açıklamada ise seçimi kazanan partilerin halkın çıkarları adına çalışmaları gerektiği belirtildi. Yeni kurulacak hükümetin demokratik toplumun oluşumu ve serbest ekonominin gelişmesi yönünde çaba göstermesi gerektiği ifade edildi.

TÜRKİYE MEMNUN
Türk Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Kırgızistan'daki seçimlerin demokratik olgunluk ve huzur ortamında yapılmasının memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
Açıklamada, "Parlamento seçimlerinin başarıyla sonuçlanmasıyla birlikte kardeş Kırgızistan halkının, içinde bulunduğu hassas süreci büyük ölçüde geride bıraktığı keza memnuniyetle müşahede edilmektedir. Bu seçimler, bağımsızlığını kazanmasından sonra Kırgızistan’da düzenlenen en önemli seçimleri teşkil etmiştir. Kırgızistan halkının benimsemiş olduğu parlamenter demokrasinin ülkenin istikrara, barışa ve refaha kavuşmasını hızlandıracağına inanmaktayız. Haziran ayında yaşanan gerginlikten sonra, seçimlerin ülkenin güneyinde de olaysız ve geniş bir katılımla gerçekleşmesi bu düşüncemizi güçlendirmektedir" ifadesi kullanıldı. (Kaynak: hurriyet.com.tr / DIŞ HABERLER)



Ufukta Rusya yanlısı koalisyon var
Kırgızistan'da geçtiğimiz pazar günü yapılan genel seçimlerde, hiçbir partinin tek başına hükümeti kuracak kadar oy alamaması ülkede koalisyonu gündeme getirdi.

Orta Asya'nın stratejik bölgesi Kırgızistan coğrafyasını ABD'ye kaptırmak istemeyen Rusya, seçilen yeni parti liderleriyle görüşmeye başladığı belirtiliyor. Seçimi kazanan Ata Yurt, Ar Namıs ve Ruspublika liderlerinin Moskova ziyareti gündemde. Bu gelişme resmi olarak duyurulmazken Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev'in meclise giren parti liderleri; Mıktıbek Abdıldayev (Ata Yurt), Feliks Kulov (Ar Namıs) ve Ömürbek Babanov (Respublika) üçlüsü ile bir araya gelmesinin beklendiği kaydediliyor. Söz konusu üç partinin koalisyon kurması halinde ise Kremlin'in istediği gibi ülke yeniden başkanlık yönetime geçebilecek. Siyasi uzmanlar, söz konusu üçlü koalisyonun kurulması halinde Moskova'nın Bişkek üzerindeki etkinliğinin daha da güçleneceğini kaydediyor. Bu durumda ABD'nin Bişkek'teki askeri üssünü tamamen terk edebileceği iddia ediliyor.

MOSKOVA SİYASİ ETKİNLİĞİNİ ARTIRIYOR
Meclise giren ve koalisyon kurmaları beklenen 5 parti arasında anlaşmazlık devam ediyor. Söz konusu 3 partinin Moskova yanlısı politika izlemesi, diğer 2 parti Sosyal Demokrat ve Ata Meken'ın sert muhalefet yapması bekleniyor. Uzmanlar, Sosyal Demokrat (SDPK) ve Ata Meken'ın ABD'ye daha yakın politikalar yapabileceğini söylüyor.
Rusya bu ülkedeki askeri varlığını perçinleştirmek için Kırgızistan'ın güney bölgesi Oş'a tatbikat merkezi amaçlı ikinci askeri üssünü kurmayı planlıyor.
Ekonomik ve sosyal sıkıntılardan bıkan Kırgızistan halkı, politikada yeni yüzler görmek istiyor. Ama meclise giren vekillerin çoğunun eski kadrolarda görev alan isimlerden olması ülkede hayal kırıklığına ol açtı. Batılı gözlemci ve uzmanlar seçimin demokrasi çerçevesinde temiz ve şeffaf geçtiğini kaydediyor.

YENİDEN DEVRİM YAPACAĞIZ
Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva seçim öncesi Kırgızistan'ın bağımsız bir devlet olduğuna işaret ederek " Yönetim şeklimize kendimiz karar vereceğiz açıklaması" halkın beğenisi toplamıştı. Ancak, Rusya yanlısı Ar Namıs Partisi lideri Feliks Kulov'un Medvedev ile seçim öncesi buluşması ve Parlamenter yönetim şeklini benimsememesi ülkede kafaları karıştırdı. Bağımsızlığının 20'inci yılına giren Kırgızistan'ın Rusça konuşan seçmen kitlesi hala Moskova'yı başkent sayıyor. Bir çok siyasi uzman Rusya yanlısı partilerin aldığı oy oranını Moskova'nın desteğine bağlıyor.
Meclise giremeyen diğer partiler ise Rusya yanlısı hükümetin kurulmasına karşı sert tepkiler veriyor. Bakiyev rejimin devriminde öncülük eden7 Nisan Hareketi ise Ar Namıs veya Ata Curt başkanlığında kurulacak koalisyona karşı olduğunu duyurdu. Söz konusu grup iki partinin hükümeti kurması halinde yeni bir devrim yapacaklarını açıkladı. (Kaynak: Zaman online)

KKTC film şölenine sahne olacak
Film Yapımcıları Meslek Birliği (FİYAB) tarafından bu yıl ilk kez KKTC’de düzenlenen “Türk Film Günleri” kapsamında, yurtiçi ve yurtdışındaki festivallerden ödülle dönen birçok Türk filmi, sinemaseverlerin beğenisine sunulacak.

Ankara- Filmler, 25-27 Ekim tarihleri arasında, Girne ve Lefkoşa’daki Galleria Sinemaları’nda ücretsiz olarak gösterilecek. Etkinliğin onur konuğu ise “2010 Berlin Altın Ayı” ve “Adana Altın Koza Ödülleri”nin sahibi “Bal” filminin yönetmeni Semih Kaplanoğlu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca da desteklenen “Türk Film Günleri” kapsamında, 3 gün süreyle toplam 9 film, “Yumurta”, “Süt”, “Bal”, “Üç Maymun”, “Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü?”, “Başka Dilde Aşk”, “İlk Aşk”, “Korkuyorum Anne” ve “120” gösterilecek. Semih Kaplanoğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği, “2010 Berlin Altın Ayı” ve “2010 Adana Altın Koza Ödülleri”nin sahibi “Bal”, etkinliğin açılış filmi olacak. “83. Oscar Akademi Ödülleri En iyi Yabancı Film” kategorisinde de Türkiye’yi temsil edecek olan film, Girne’de 25 Ekim’de; Lefkoşa’da 26 Ekim’de sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. Semih Kaplanoğlu festivalde onur konuğu olarak da yer alacak. Film gösterimlerin yanı sıra ünlü yönetmen, senarist ve sinema sanatçılarıyla, alanının önemli isimlerinden olan akademisyenlerle söyleşiler ve atölye çalışmalarının yapılacağı, imza günlerinin düzenleneceği etkinlikte yer alacak diğer isimler ise şöyle:“16.

Altın Koza Film Festivali’nden ‘Umut Veren Genç Erkek Oyuncu’ ödülü ile dönen Melih Selçuk; Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü? filminin yönetmeni Ezel Akay; 21. Ankara Uluslararası Film Festivali’nden 5 ödülle dönen Başka Dilde Aşk filminin yönetmeni İlksen Başarır ile oyuncuları Lale Mansur ve 21. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödüllü Mert Fırat; İlk Aşk filminin yönetmeni Nihat Durak, senaristi Filiz Durak, oyuncuları Şenay Gürler ve Tarık Papuççuoğlu; Korkuyorum Anne filminin başrol oyuncusu, 2005 Ankara Film Festivali ve 2005 Nürnberg Türkiye/Almanya Film Festivali’nden ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödüllü, Kıbrıslı Ali Düşenkalkar; yaptığı çevirilerle Baudrillard’ın eserlerini Türkçeye kazandıran, sinema, sanat ve bilim insanı Oğuz Adanır.”

FİYAB Yönetim Kurulu Başkanı Galip Gültekin, “KKTC’de ilk kez düzenlenen ‘Türk Filmleri Günleri’nin iki ülke arasındaki dostluğu ve kültürel alışverişi pekiştireceğini” belirtti. Gültekin, “Türk sinemasının, son dönemde öne çıkan yönetmenlerimizle üzerine çektiği ilgiyi en iyi şekilde değerlendirerek, dünyaya tanıtılmasını sağlamak gerek. Bu bağlamda meslek birliğimiz üzerine düşen sorumluluğun farkındadır ve Türk sinemasının sektörel gelişimi için var gücüyle çalışmaktadır” dedi. (Kaynak: Cumhuriyet)

Özbekistan'ın pamuk hasadı 3 milyon 400 bin ton oldu
Dünyanın önde gelen pamuk üreticisi ülkelerinden olan ve 'ak altın ülkesi' olarak bilinen Özbekistan, bu yıl 3 milyon 400 bin ton pamuk topladı.

Özbekistan dünya pamuk üretiminde yüzde 4'le altıncı, ihracatında ise yüzde 8'le ABD ve Hindistan'dan sonra üçüncü sırada yer alıyor.

Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov ülkede hedeflenen pamuk rekoltesine ulaşılması üzerine pamuk üreticilerine devlet televizyonu aracılığıyla bir kutlama mesajı gönderdi.
Devlet televizyonunun ana haber bülteninde ayrı bir spiker tarafından okunan mesajda Kerimov, çitçilerin hedeflenen pamuk miktarını toplanmış olmasının ülke için bir iftihar tablosu olduğunu söyledi. Bundan emektar çiftçilerin önemli katkısı ve gayreti olduğunu belirten Kerimov emeği geçen her kesi kutladı.

Özbekistan'da Karakalpakistan özerk bölgesi, Navoi, Andican, Surhanderya, Kaşkaderya ve Buhara vilayetleri pamuk toplamada öncü rol oynadı.

Pamuk toplama çalışmalarının daha Kasım ayına kadar devam edeceği Özbekistan'da yılda ortalama 1 milyon 100 bin ton dolayında pamuk lifi üretiliyor. (Kaynak: Beyaz Gazete)

Abdullah Gül "Türk Halkı Avrupa Birliği’ni Reddedebilir"
Almanya Cumhurbaşkanı’nın kritik Türkiye ziyaretinden önce, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin Almanya ve Avrupa Birliği ile ilişkilerini Süddeutche Zeitung gazetesine değerlendirdi.

Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri özelinde Gül, "Kim dünyaya açılmak istiyorsa, farklı dinlerle birarada yaşamasını bilmeli" diyerek, Avrupalı kimi siyasetçi ve entelektüelleri vizyon eksikliğiyle eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, "Unutmasınlar, zamanı geldiğinde Türk halkı Avrupa Birliği’ni reddedebilir" diye konuştu. Stratejik ve uzun vadeli düşünmek gerektiğine işaret eden Gül, "İşte o zaman Türkiye’nin Avrupa Birliği’ni güçlendirdiği görülecektir" dedi.

Mavi MarmaraRöportajında Türkiye-İsrail ilişkilerine de değinen Gül, 9 kişinin öldüğü Mavi Marmara yardım konvoyuna saldırının kolay unutulamayacağını söyledi.
"Bölgede Nükleer Güç İstemiyoruz"Cumhurbaşkanı Gül, İran konusundaysa "Biz bölgemizde nükleer güç istemiyoruz, İran sorunu diplomatik yolla çözülmezse savaş çıkabilir, ama biz bölgemizde bir savaş istemiyoruz. Irak’ta yaşanılanları herkes gördü" diye konuştu.
Almanya’daki Türklere de seslenen Abdullah Gül, gurbetçilerin aksansız ve akıcı şekilde Almanca öğrenmesi önerisinde bulundu. (Kaynak: TRT Haber)


Türkiye'nin ekonomisi dramatik büyüyor
Clinton: “Türkiye NATO ile önemli ilişkisi bulunan bir müttefik. Türkiye ile birlikte hareket ettiğimiz önemli ikili görevler var.”

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türkiye’nin NATO ile önemli ilişkisi bulunan bir müttefik olduğunu Türkiye ile birlikte hareket ettikleri önemli ikili görevler bulunduğunu belirterek, “Türkiye çok daha büyük bir küresel ve bölgesel varlık haline geliyor. Ekonomisi dramatik biçimde büyüyor. Ülkelere uzanıyorlar ve bizimle birlikte olduğu kadar tek başlarına etkili olmayı deniyorlar” dedi. Türkiye-AB ilişkilerinin tartışıldığı bir yayında Clinton, “Türkiye'yi AB'de destekliyoruz ama oyumuz yok” diye konuştu.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, gazeteci Shirin Wheeler tarafından Brüksel’de hazırlanıp sunulan ve BBC World News televizyonunda yayınlanan “Record Europe” programının özel bölümüne konuk oldu. Clinton ve Ashton burada Türkiye ile ilgili soruları da yanıtladı.

ABD Dışişleri Bakanı Clinton, “ABD, Avrupa Birliği’nin özellikle Türkiye konusunda gücünü yeterince etkin kullandığını düşünmüyor” biçimindeki anımsatmaya “Ben öyle görmüyorum. Süren bir taahhüt görüyorum. Cathy (AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton) benim gibi özellikle Türkiye’yle etkin biçimde çalışıyor. Yani bizlerin Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirme taahhüdümüz olduğuna inanıyorum. ABD’nin Türkiye’nin AB üyeliğini güçlü biçimde desteklediğini belki biliyorsunuz. Karar vermenin ise bize değil, AB’ye ait olduğu da açık” dedi.
Hillary Clinton, BBC’nin “Bazı eleştiriler var. Belli AB hükümet başkanlarının üyelikle konusunda isteksiz oldukları belirtiliyor” sorusuna ise şöyle dedi:

TÜRKİYE BÖLGEDE ETKİLİ OLUYOR
“Bu konuda, ifade ettiğimiz gibi, dostların birbirlerine aktardıkları şekliyle kendi görüşümüz olduğuna inanıyorum. Fakat burası, bizim bir oyumuzun bulunmadığı, üye devletlerin bir alanı. Ancak Türkiye ile çalışma konusunda kesin sözümüz var. Türkiye, NATO ile önemli ilişkisi bulunan bir müttefik. Türkiye ile birlikte hareket ettiğimiz önemli ikili görevler bulunuyor.
Ve Türkiye çok daha büyük bir küresel ve bölgesel varlık haline geliyor. Ekonomisi dramatik biçimde büyüyor. Ülkelere uzanıyorlar ve bizimle birlikte olduğu kadar tek başlarına etkili olmayı deniyorlar. Hala yapılacak çok şey olduğunu düşünüyorum, bunların yapılması konusunda köklü taahhütlerimiz bulunuyor.”

AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ise BBC’nin Türkiye ile ilgili “AB’nin tamamı aynı notadan mı şarkı söylüyor?” biçimindeki sorusuna, “Hillary’nin söylediği gibi Türkiye’nin benim için konumu son derece önemli. Türkiye, karşılaştığımız bölgesel ve uluslararası zorlukların bir bölümüne birlikte bakmaya çalışırken pek çok durumda, bir ortak. Dış ilişkilere bakış perspektifi açısından da öyle, güçlü ilişki kurma ihtiyacı içinde bulunduğum ülkeler açısından baktığımda da, Türkiye’nin durumu, Hillary’nin de hakkıyla vurguladığı gerekçelerle ortada” dedi.

AB üyesi devletlerin Türkiye konusunda daha ileri adımlar atmaları ihtiyacı tartışmaları konusunda ise Ashton, “Türkiye bir aday ülke. Biri bana farklı bir şey söyleyene kadar Türkiye bir aday ülke. Ve ben bu temel üzerinde çalışacağım, onlar da öyle yapacaklar. Her durumda, AB üyeliğini elde etmek uzun vadeli ve zorlu bir yol” dedi. (kaynak: aksam.com)


Medvedev, Türkmenistan'ı ziyaret edecek
AŞKABAT (CİHAN)- Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in 21-22 Ekim'de Türkmenistan'a resmi temaslarda bulunması bekleniyor.

Rus RİA Novosti ajansının haberine göre, Medvedev Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov'un daveti üzerine söz konusu tarihte Aşkabat'ı ziyaret edecek.
Medvedev en son Aralık 2009'da Türkmenistan'ı ziyaret etmişti. Ziyaret kapsamında iki ülke arasında enerji ve makine sanayisi alanındaki stratejik işbirliğinin daha da arttırılmasına yönelik anlaşma imzalanmıştı. Ayrıca Türkmengaz ile Gazprom arasında da doğal gaz alımına ilişkin yeni anlaşmaya imza atılmıştı.
Türkmengaz kurumu ile Rus Gazprom arasında imzalanan anlaşma gereğince, Ocak 2010 tarihinden itibaren Rusya'ya doğal gaz sevkiyatı tekrar başlatıldı. 2009 yılının Nisan ayında SAS-4 doğal gaz boru hattında meydana gelen patlama yüzünden Rusya'ya sevk edilen doğal gaz kesilmişti. Türkmenistan, 9 ay Rusya'ya doğalgaz sevkiyatını durdurmuştu. (kaynak: haberalemi)


Türkmenistan, Rusya'ya Gaz Sevkiyatını Arttıracak Yeni Hat İnşa Etti

AŞKABAT (CİHAN)- Türkmenistan, enerji alanında stratejik ortağı olan Rusya'ya doğalgaz sevkiyatını arttırmak amacıyla yeni bir yatırıma imza attı. Ülkede yaklaşık 200 kilometre uzunluğunda doğalgaz boru hattı inşa edildi. Hat, bugün hizmete açılıyor.

Rusya'nın İtera Grubu'na bağlı MRK-Inziniring şirketi, Türkmenistan'ın Karakum çölünde doğal gaz boru hattı inşa etti. Merkez Karakum-Yılanlı doğalgaz kompresör istasyonu aralığında inşa edilen boru hattın uzunluğu 200 kilometre ve doğalgaz taşıma kapasitesi yıllık 3 milyar metreküp. Daha sonra hattın kapasitesinin 5 milyar metreküpe kadar arttırılması hedefleniyor.

Projenin toplam maliyeti 176,5 milyon dolar.

Geçtiğimiz günlerde Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu'nda söz konusu proje ele alındı. Doğalgazdan sorumlu devlet başkanı yardımcısı Baymurat Hocamuhammedov, Merkez Karakum'daki doğalgaz yataklarında üretilecek doğalgazın Orta Asya-Merkez (SAS-2) ve Hiva-Beynev boru hattına aktaracak yeni projenin tamamlandığını kaydetti. Hocamuhammedov, yeni inşa edilen doğalgaz boru hattın Rusya'ya gaz sevkiyatının arttırılmasına önemli ölçüde katkı sağlayacağını ifade etti.

Devlet Başkanı Berdimuhamedov, Karakum çölünde inşa edilen hattın önemli olduğuna dikkat çekerek, bu projenin Türkmenistan ile Rusya arasındaki işbirliğinin daha da geliştirilmesine büyük katkı sağlayacağını söyledi.

Karakum çölünün merkezindeki Zekli – Derveze doğal gaz yatağında üretilecek doğal gaz bu hatla taşınacak. Bu bölgedeki doğal gaz yataklarında Türkmengaz kurumu arama çalışmalarda bulunuyor.

Türkmenistan, Rusya ile 2009 sonunda imzaladığı yeni doğalgaz anlaşması sonucunda yıllık 30 milyar metreküp gaz sevkiyatı konusunda anlaşmıştı. Daha önce, Türkmenistan bu ülkeye yılda 50 milyar metreküp doğalgaz satıyordu. (Kaynak: haber.turk.net)

9 Ekim 2010 Cumartesi

9 Ekim 2010, TBD-Haber http://www.turkbirdev.info/

Başlıklar:
  • Azerbaycan-Türkiye müsabakası 12 Ekim'de
  • Nazarbayev Türk şirketlerini Kazakistan'a yatırım yapmaya davet etti
  • Kırgızistan yarın sandık başına gidiyor
  • KKTC'ye 220 milyon dolarlık turizm yatırımı
  • KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Schulz'la buluştu
  • Özbekistan'ın BM temsilcisi: Aral milyonların problemi
  • 'Türkmenistan ekonomisi sadece doğalgaza bağlı değil'
  • Türkmenistan'da 27 yaşını geçenler askere alınmayacak

Azerbaycan-Türkiye müsabakası 12 Ekim'de
2012 Avrupa Şampiyonası Elemeleri A Grubu'ndaki 4. maçında Azerbaycan'la karşılaşacak olan Türkiye Milli Takımı, THY'ye ait bir uçakla bugün Berlin'den Bakü'ye hareket etti.

Azerbaycak'da İlk çalışmasını yarın saat 13.30'da (TSİ) yapacak olan Milli Takım, Bakü'de Hyatt Park Hotel'de konaklayacak. 11 Ekim Pazartesi günü saat 16.15'te Teknik Direktör Hiddink ve iki oyuncunun katılımıyla Tevfik Behramov Stadyumu'nda bir basın toplantısı düzenlenecek.

Azerbaycan-Türkiye müsabakası 12 Ekim'de Tevfik Behramov Stadyumu'nda saat 18.00'de (TSİ) oynanacak. Rumen hakem Aleksandru Dyakonu'nun düdük çalacağı karşılaşmada, yardımcı hakemler Adrian Vidan ve Radu Ghinguleac olacak. Dördüncü hakemlik görevini ise Sebastyan Koltesku üstlenecek.


A Milli Takım kafilesi, 13 Ekim Çarşamba günü saat 09.00'de THY'ye ait uçakla Bakü'den İstanbul'a dönecek.


Milli Takım'ın Azerbaycan maçı için belirlenen antrenman programı ise şöyle;
Yarın: 13.30 FK Baku Kulübü Tesisleri (Medyaya 15 dak. açık)
11 Ekim Pazartesi: 17.00 Tevfik Behramov Stadyumu (Medyaya 15 dak. açık)
(Kaynak: Samanyolu haber)




Nazarbayev Türk şirketlerini Kazakistan'a yatırım yapmaya davet etti
Kazakistan' a 3 günlük resmi ziyaret gerçekleştiren Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) Başkanı Mehmet Ali Şahin, bu ülkeden ayrıldı.


Ziyaretinin son gününde başkent Astana'yı gezen Şahin, havaalanında ayrılmadan önce basın mensuplarına gezisini değerlendirdi. Şahin, Kazakistan temaslarının çok verimli geçtiğini söyledi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile görüşmesinde, Nazarbayev'in Türk şirketlerini Kazakistan'a yatırım yapmaya davet ettiğini söyleyen Şahin, sadece inşaat alanında değil, petrol, enerji ve tarım alanında da Türk şirketlerine yatırım imkanları olduğunu belirtti.

Kazakistan'da yaşayan ve çalışan Türk vatandaşların karşılaştıkları sorunları başta vize olmak üzere yetkili makamlara ilettiklerini vurgulayan Şahin, "Zaman zaman uygulamalardan dolayı sıkıntılar yaşanabilir. Var olan sorunların çözülmesi için komisyon kurulmasını teklif ettim" dedi.

Şahin, Kazakistan'ın AGİT başkanlığı ve gelecek yıl da İslam Konferansı Teşkilatı'na başkanlık edecek olmasının kendilerini oldukça memnun ettiğini söyledi. (Kaynak: SonDakika)




Kırgızistan yarın sandık başına gidiyor
Kırgızistan, yarın milletvekili genel seçimi için sandık başına gidecek.


5 milyon 328 bin nüfuslu Kırgızistan;da, yurt içinde 2 milyon 836 bin 567, yurt dışında ise 76 bin 557 seçmen, 2 bin 289 sandıkta oy kullanacak. 120 sandalyeli meclise girmek için 3 bin 480 adayın yarışacağı seçimlerde, oy verme işlemi yarın yerel saatle saat 08.00'de (TSİ 05.00) başlayacak, akşam saat 20.00'de sona erecek.

Merkez Seçim Komisyonu, ilk seçim sonuçlarını, sandıklar kapandıktan 3 saat sonra duyurmaya başlayacak.

Seçime girecek partilerin milletvekili çıkarabilmesi için, ülke genelinde yüzde 5, bölgelerde ise yüzde 0,5'lik barajı aşması gerekiyor.

Seçim yasasına göre, her bir partiden meclise en fazla 65 milletvekili girebilecek. Bir partiden 65'ten fazla milletvekili adayının seçimi kazanması durumunda, o partinin "fazla milletvekilleri", komisyon tarafından rezervde tutulacak.

Cumhurbaşkanı, Haziran ayında referandumla kabul edilen ve parlamenter sisteme geçilmesini öngören anayasaya göre, mecliste büyük çoğunluğu elde edecek partiye hükümeti kurma yetkisini verecek.

Seçimlere katılan 29 partiden Ata-Meken Sosyalist Parti, Sosyal Demokrat Parti, Ata Jurt Partisi, Ar-Namıs Partisi, Cumhuriyet Partisi, Ak Şumkar Partisi yanısıra Birlik (Bütün) Kırgızistan Partisi, Zamandaş Partisi, BEK Partisi dikkat çekiyor.

Seçime katılacak 29 partiden 26'sı mevcut parlamenter sistemi değiştireceklerini ve devlet başkanlığının yetkilerini genişleteceklerini belirtiyor.


ULUSLARARASI GÖZLEMCİLER
Milletvekili seçimlerini, Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Parlamenter Asamblesi ile buna bağlı kurumlar başta olmak üzere, Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Parlamenterlerarası Asamblesi, Avrasya Ekonomik Örgütü (EVRAZES), ABD'den Uluslararası Seçim Sistemleri Fonu, Uluslararası Cumhuriyet Enstitüsü ile Milli Demokratik Enstitüsü, Seçim İzleme (ESONV/ ENEMO) Avrupa Ağı, Türk dili konuşan ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA), Avrupa Parlamentosu'nun da aralarında bulunduğu 32 kurum ve kuruluş ile 52 ülkeden, toplam 850 uluslararası gözlemci izleyecek. (Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/dunya/16001528.asp )



KKTC'ye 220 milyon dolarlık turizm yatırımı
Dünyada 10 ülkede benzerlerinin bulunduğu belirtilen turistik tesis ve eğlence merkezi "Wonderland"ın (harikalar diyarı) 11’incisi KKTC’de Gaziveren sahilinde kurulacak.

19:41 09 Ekim 2010
Sahilde, 70 dönümlük arazi üzerinde, Türk, İngiliz ve Amerikan ortaklığındaki Ilbe Trading tarafından 220 milyon dolarlık yatırımla hayata geçecek tesisin temelinin, KKTC’nin 27. kuruluş yıldömümü olan 15 Kasım’da atılması hedefleniyor.KKTC Bakanlar Kurulu’nca arazi tahsisi geçtiğimiz günlerde yapılan Wonderland;ın inşaatının uzmanlık gerektiren bazı bölümlerini Amerikalı ve Hollandalı firmalar yürütecek.KKTC Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst, bugün, tanınmış turizmcilerinden biri ve halen Girne’deki Mercure Hotel;in işletmecisi de olan Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Başkanı Mustafa Gürbüz’ün ortağı olduğu Ilbe Trading;in yapacağı Wonderland için tahsis edilen araziye giderek yatırımla ilgili basına bilgi verdi; yatırımcı şirketin yetkilileri ve köylülerle görüştü.


DÜRÜST: "YATIRIMLAR İLK KEZ BU BÖLGEYE YÖNLENDİRİLDİ"
Bakan Dürüst, Güzelyurt ve Lefke;ye bugüne dek çeşitli gerekçelerle ciddi yatırım gelmediği için güzelliğin de fark edilmediğini belirterek, ülkeye gelen yatırımların ilk kez bu bölgeye yönlendirildiğini belirtti.Tesisin 220 milyon dolarlık yatırımla hayata geçeceğini kaydeden Dürüst, 5 yıldızlı otelin çok kapsamlı eğlence merkezini de barındırarak günübirlik turizmde, Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye ciddi akış sağlamasının hedeflendiğini anlattı.Dürüst, yatırımcının arazi ıslahıyla işe başladığını; Bakanlar Kurulu kararına göre, 6 ay ile 1 yıl içinde yeterli yatırım gerçekleştirmediği taktirde arazinin ellerinden derhal alınacağını belirterek, "Ama görüyorum ki olay ciddiye alınmış ve ön tahsis gerçekleştikten 2-3 gün sonrasında ciddi bir çalışma burada başlamıştır. Hedef, 15 Kasım Cumhuriyet Bayramımızda burada bir temel atılmasıdır" dedi.Her türlü tarım ürünü için elverişli toprak bulunan bölgede bu yatırımın üreticileri besleyeceğini; ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkıda bulunacağını vurgulayan Kemal Dürüst, roller coaster sisteminin de bulunacağını; böyle bir yatırımın ilk kez uygulanacağını ifade etti.


"GÜNEY KIBRIS ALMAK İÇİN ÇOĞ UĞRAŞTI"
KKTC Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst, Güney Kıbrıs;ın bu yatırımı almak için çok mücadele ettiğini de belirterek, “Güney Kıbrıs;taki yönetim, bu yatırımı oraya çekebilmek için üstün mücadeleler ortaya koydular ama bizim gerek ilgili bakanlıklar gerekse yatırımcının kararlılığıyla ve Anavatan Türkiye;nin desteğiyle dünyada 10 tane daha eşi olan bu yatırımın 11;incisi buraya yapılacaktır" diye konuştu.Yatırımın kimseye zararı olmayacağını ifade eden Dürüst, ekonomik, sosyal, kültürel kalkınma getireceğini; eğlence merkezinin 2 yıl sonra; 3. yılın sonunda ise tesisin tümünün tamamlanacağını bildirdi.Dürüst, yurt dışından turist taşıyacak bir tesis olacağını kaydederek, tüm tur operatörlerinin de bu yatırıma turist taşımasının hedeflendiğini söyledi.Bu yatırımla Güzelyurt-Lefke bölgesinin ciddi anlamda motive olacağını vurgulayan Dürüst, buradaki arazilerin değer kazanacağını, iş sahalarının daha da gelişeceğini, başka yatırımcıların girişimine motivasyon sağlayacağını; en önemlisi de 1500 yatak kapasiteli, 800 odalı bu tesisin bölgede üretilen çilek, patates, üzüm, karpuz ve diğer ürünler için iyi bir pazar olacağını kaydetti.Kemal Dürüst, yatırımın ülke insanının yüzünü güldüreceğini ve kalkınmaya vesile olacağını ifade ederek, "Yanlış bir adım olmadığını ve çok doğru bir kararla bu yatırımın yapılacağını 2 yıl sonra KKTC halkı görecektir" dedi.Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) kampüslerinin ortasında yer alacak turistik tesisin bölgeye farklı yatırımları da çekeceğini belirten Dürüst, sörf turizmi ve dalgıç okullarını örnek verdi.Bu yatırımla, hiçbir şekilde hayvan üreticisi ve çiftçilerin mağdur edilmeyeceğini, yatırımcının tesis açılmadan bölgedeki üreticilerle bir araya gelerek kimden ne ürün alacağını görüşeceğini bildiren Kemal Dürüst, en önemlisinin de tesisin bölgedeki işsizlik sorununa çözüm getireceğini vurguladı.Tesis için 50-60 dönümlük bir arazinin ön tahsisinin yapıldığını belirten Dürüst, tüm halkın 2 yıl sonra yararlanacağı muazzam bir tesis ortaya çıkacağını; turizmin nimetlerinden tüm halkın yararlanmasını istediklerini; Turizm Master Planı;yla da bunu amaçladıklarını anlattı.


OKTAY: "15 KASIM'DA TEMEL ATILACAK"
Mercure Otel Genel Müdürü ve Wonderland Proje Koordinatörü Serdar Oktay da, yatırımın ön tahsisini alır almaz arazide çalışmalarına başladıklarını, 10 gün içinde ıslah ve telleme işlemlerinin tamamlanacağını söyledi.Oktay, ardından projelerin bakanlığa sunulacağını ve temelin de 15 Kasım;da atılacağını açıkladı.2 yılda tamamlanacak tesisin toplam 70 dönümlük araziye kurulacağını belirten Serdar Oktay, iki bölümden oluşacak yatırımda otel yanında dünyada benzerleri Disneyland diye adlandırılan “eğlence parkı" konseptinin benzerinin gerçekleştirileceğini anlattı.Tesisin benzerinin Ortadoğu;nun hiçbir ülkesinde bulunmadığını ifade eden Oktay, yapılacak yatırımla ilgili şu bilgileri verdi: "Bu tesisle biz bölgeye eğlence parkı kısmında 800, otel kısmında da 500 kişilik istihdam yaratıyoruz, yıllık 100 bin civarında da ziyaretçi bekliyoruz.Roller coaster denilen havada rayla hareket eden tesis, 1 kilometre uzunluğundadır. Dünyada şu anda en uzun roaller coaster 1 kilometredir, bunun aynısını burada ve 3 tane yapıyoruz. Tesis için birçok yerden teklif aldık.Macaristan, Gürcistan, Soçi;den, Polonya, Makedonya'dan teklifler aldık ama arzu ederiz ki KKTC'de bu tesisi en kısa zamanda hayata geçiririz."

"ÜRETİCİLERE DOKUNULMAYACAK
"Serdar Oktay, köylülerin mandıralarla ilgili kaygıları konusunda ise, tesisin mandıraların en az 200 metre uzağında olacağını ve hiçbir hayvan üreticisine dokunulmadan yapılacağını kaydederek, içinde su parkı bulunacak ve eğlence konseptiyle inşa edilen tesisin zaten doğal hayatı koruma amacı bulunduğunu kaydetti.Gaziveren Muhtarı Celal Öz ise, gazetecilerin sorusu üzerine, yatırımın köylüler ve ülke adına iyi olacağını ama mandıraların varlığının ileride sorun yaratabileceği ve yer değiştirmelerinin istenebileceği endişesini taşıdıklarını söyledi. (Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/Ekonomi/)



KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Schulz'la buluştu
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, adada temaslarda bulunan Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz'u kabul etti.

Cumhurbaşkanlığındaki görüşmede açıklama
.
Schulz, dün de Kıbrıs Rum kesiminde temaslarda bulunmuştu.

Rum basınına göre, Schultz, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ve Kıbrıs Rum siyasi parti liderleri ile dün yaptığı görüşmelerde, Avrupa Parlamentosu Hukuk Komitesi'nin gündemine gelecek olan Kıbrıslı Türklere yönelik “Doğrudan Ticaret Tüzüğünü” de ele aldı. (Kaynak: Hurriyet)



Özbekistan'ın BM temsilcisi: Aral milyonların problemi
Özbekistan'ın Birleşmiş Milletler(BM) Daimi Temsilcisi Murat Askarov, Aral Gölü probleminin sadece biz kaç yüz bin kişinin değil, milyonların problemi olduğunu söyledi.

Askarov kurumaya yüz tutan gölün, çevre ve insan yaşamı üzerinde kalıcı olumsuz etkiler bırakmaya devam ettiğini dile getirdi. BM'de konuşan Askarov sorunun önüne geçmede Orta Asya'daki mevcut su kaynaklarının belli bir sorumluluk perspektifinde kullanılmasına özen gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti. Askarov ayrıca Orta Asya ülkelerinin bu konuda üstlendikleri sorumluluğu göz ardı etmemesi gerektiği hatırlatmasında bulundu.

Aral Gölü'nün kurumasıyla oluşan ekolojik sorunun, insanların bölgedeki mevcut su potansiyellerine sorumsuzca yaklaşmasından kaynaklandığını dile getiren Askarov, Aral Gölü hacminin 7 defa küçüldüğünü ve göle girmesi gereken suyun da 13 defa azaldığını hatırlattı.
Özbek diplomat, bu konuda gölü ve bölgeyi besleyen Serderya ve Amuderya nehirlerindeki su seviyesini olumsuz etkileyecek, faaliyetlerin ise aynı zamanda bölgenin karşı karşıya olduğu ekolojik sorunu daha da derinleştirme ve mevcut yangına üfleme anlamına geleceğini dile getirdi. (CİHAN)


'Türkmenistan ekonomisi sadece doğalgaza bağlı değil'
Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov bugün düzenlediği basın toplantısında, ülke ekonomisinin sadece doğalgaza bağlı olmadığını kaydetti. Türkmenistan İlimler Akademisinde yapılan basın toplantısına yerli ve yabancı çok sayıda gazeteci katıldı.

Gazetecilerin BM Genel Kurul toplantısı ile ilgili sorularına ağırlıklı olarak cevap veren Türkmen lider, enerji güvenliği, ülkede demokratikleşme süreci ve çevre sorunu ile ilgili meselelere de değindi.

Berdimuhamedov, ülke halkının yaşam seviyesinin güvence altında tutulması için devlet tarafından büyük destek sağlandığını belirtti. Ülke halkına, birçok kolaylıkların sağlandığını, elektrik, doğalgazın, kişi başına belli ölçüde benzinin bedava verildiğine dikkat çeken Berdimuhamedov, ülke ekonomisinin sadece doğalgaza bağlı olmadığını da vurguladı.
Herkesin enerji kaynakları zengin olan Türkmenistan'ın doğalgaz satarak, para kazandığını düşündüğünü belirten Berdimuhamedov, "Doğalgaz dışındaki sektörleri de geliştirerek, ülke ekonomimizi çeşitlendiriyoruz. Buna örnek olarak, 9 ay hiç kimseye gaz satmadık. Ancak gelirimiz iki kat arttı. Bunu ekonomimizi çeşitlendirme yoluyla elde ettik." diye konuştu.
Gurbanguli Berdimuhamedov, bir Türk gazetecinin; "Türkmenistan enerji kaynaklarını çeşitli yollarla dünya piyasasına ulaştırılmasına büyük önem veriyor. Ülkenin buna doğalgazı yetecek mi?" yönündeki sorusuna, "Kardeş bu soruya Türkiye'de de cevap verdim' diyerek yanıtladı. Türkmenistan'ın enerji kaynaklarının zengin olduğunu kaydeden Berdimuhamedov, uzmanların hesaplamalarına göre, Türkmenistan'ın doğalgaz rezervinin 24,6 trilyon metreküp olduğunu ifade etti.

Türkmenistan'da enerji sektörünün geliştirilmesini öngören 2030 yılı kapsayan program çerçevesinde doğalgaz ve petrol üretimini arttırmayı hedeflediklerini kaydeden Berdimuhamedov, "Türkmenistan'da zengin doğalgaz yatakları var. Hazar'ın Türkmen kıyısında Malezya'nın Petronas şirketi 5 milyar metreküp doğal gaz üretti. Bunu gelecekte 10 milyara çıkarmayı hedefliyor. İngiliz şirketinin verilerine göre, 18 trilyon metreküp rezervi bulunan Güney Yolöten-Osman yatağını sanayiye kazandırmak için 9,7 milyar dolarlık anlaşmalar imzalandı. Çin şirketi, Amuderya nehri kıyısında dev doğalgaz yatağı buldu." dedi.
Türkmen lider, bir yabancı gazetecinin Türkmenistan'da yeni siyasi partiler ve bağımsız gazetelerin kurulmasına yönelik sorusuna, "Türkmen vatandaşların siyasi parti kurmasında problem yok. Yeni partilerin kurulması önemli bir konudur." diye ekledi.
Basın toplantısında enerji güvenliği ve BM Genel Kurulu'nun 65. dönem toplantısında Enerji Konseyi'nin kurulmasına yönelik teklifini değerlendiren Berdimuhamedov, Enerji Konseyi'nin kurulması teklifinin geleceğe yönelik bir öneri olduğunu belirtti.

Berdimuhamedov, BM Genel Kurulu toplantısında Aşkabat'ın yeni dış politikası çerçevesinde enerji hatlarının güvenliğini de gündeme getirmişti. Berdimuhamedov, BM Enerji Konseyi'nin kurulması aşamasında, enerji kaynakların istikrarlı sevkiyatı için uluslararası bir mekanizma geliştirmek amacıyla BM himayesinde uzman gurubunun oluşturulmasını teklif etmişti.
(CİHAN)

Türkmenistan'da 27 yaşını geçenler askere alınmayacak
Türkmenistan'da askerlik yapmanın yaş sınırı 27'ye düşürüldü. Daimi tarafsızlık statüsü olan ülkede zorunlu askerlik süresi 24 ay.

Türkmenistan'da askerlik yapmanın yaş sınırı 27'ye düşürüldü. Daimi tarafsızlık statüsü olan ülkede zorunlu askerlik süresi 24 ay.

Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov askerlikle ilgili yeni düzenlemeyi imzaladı. Buna göre askerlik yapmanın en yüksek yaş sınırı 27'ye getirildi. Yeni düzenleme de askerliğe çağırma yaşı 18 olarak belirlendi. Herhangi bir sebepten askerlik vazifesini yapamayan birerin yaşı 27'yi geçerse askerlikten muaf tutulacak.

Ayrıca ülkede iki ve daha fazla çocuk sahibi olanlar ve yakın akrabalarına bakmakla yükümlü olanlar, askerlikten muaf tutuluyor. Eskiden 30 yaşını dolduran vatandaşlar, askerlikten muaf tutuluyordu.

2008 yılında üniversite mezunları için 18 ay olan askerlik süresi 12 aya indirilmişti. (kaynak: Beyazgazete)

3 Ekim 2010 Pazar




3 Ekim 2010, TBD-Haber http://www.turkbirdev.info/


3 Ekim Türk Dünyası Günü Kutlu olsun


Başlıklar:
  • 3 Ekim Türk Dünyası Günü Kutlandı
  • Azerbaycan seçim: Uzmanlar iktidar değişmez diyor
  • Kazakistan AGİT zirvesine hazırlanıyor
  • Kazakistan-Ukrayna ortak uçak yapacak
  • Otunbayeva: Kırgız ile Özbek halkları barışmalı
  • TC-KKTC İşbirliği
  • Londra'da KKTC 'ye Özgürlük mitingi
  • Özbekistan, yeni demir yolu hattıyla denize açılacak
  • Özbekistan biyometrik pasaporta geçiyor
  • ‘AB’yle ilişkiler kronolojisi’ en dikkat çekici ülke Türkiye
  • Türkmenistan manatı, Orta Asya'daki en değerli para
3 Ekim Türk Dünyası Günü Kutlandı
Türk Dünyası ilişkilerinin geliştirilmesi için Türk Cumhuriyetleri Devlet Başkanları 10. Zirvesi'nde her yıl kutlanması kararlaştırılan 3 Ekim Türk Dünyası Günü, Ankara'da kutlandı.

Milli Kütüphane'deki konferans salonunda gerçekleştirilen programa Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr.
Mustafa İsen, BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Milli Kütüphane Başkanı Tuncel Acar, Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı Yakup Deliömeroğlu, Türk Dili konuşan ülkelerin elçilik görevlileri ve vatandaşlar katıldı.
Programda konuşan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr.
Mustafa İsen, yapılan çalışmaların 1992'de başlayan 18 yıllık değil 150-200 yıllık bir rüya olduğunu söyledi. Türk Dünyası Günü'nün dilde, fikirde ve işte başlayan hayallerin gerçekleşmesi anlamına geldiğini ifade eden İsen, "Bu hayaller 18 yıl ile sınırlandırılmamalı. Çok daha büyük hayal ve emeklerin yattığı serüvenin hayalidir bu gün." dedi.
Milli Kütüphane Başkanı Tuncel Acar ise
İstanbul'da gerçekleştirilen Türk Cumhuriyetleri Devlet Başkanları 10. Zirvesi'nde alınan kararla bugünlere gelindiğini hatırlattı. Acar, "Türk Cumhuriyetinin ve Türk Dünyası'nın dil, kültür, tarih ve ortak siyaset bağlantılarının canlandırılması, kürsel ve ekonomik ortaklıkların önemi artmıştır. Çağımızda yalnızca ekonomik boyutuyla değil çok yönlü stratejik ilişkilerin gelişmesi açısından tarihi bir dönüm noktası özelliği taşımaktadır." ifadelerini kullandı.
Acar'ın ardından programda söz alan Avrasya Yazarlar birliği Başkanı Yakup Deliömenoğlu ise çok güzel bir günde çok üst düzey bir heyecan yaşadığını söyledi. Rahmetli
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın girişimleriyle ilk adımların atıldığını ifade eden Deliömeroğlu, Türk Dünyası'nın kendini ifade edecek bir iradenin ortaya konulduğunu belirtti. (Cihan Haber Ajansı) 02.10.2010 16:38)

İlgili Video ve yazılar:
-
http://haberiniz.com/index.php?option=com_content&task=view&id=19167&Itemid=172
-
http://www.ayb.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=131&Itemid=1


Azerbaycan'da seçim: Uzmanlar itidar değişmez diyor
Azerbaycan genel seçimlere gidiyor. 4 milyon seçmen, 7 Kasım'da Meclis'in 125 üyesini belirleyecek. Seçimler öncesinde Halk Cephesi Partisi, Musavat Partisi ile birleşme kararı aldı. Azerbaycan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Hatem Cabbarlı seçimlerin ülkede kırılmaya yol açmayacağını belirtti.

Azerbaycan'da 7 Kasım'da yapılacak seçimler öncesinde ülkede fazla bir seçim heyecanı yok. Ülkede iktidar Yeni Azerbaycan Partisi'nin elinde. Musavat Partisi ile Halk Cephesi Partisi de önde gelen muhalafet partileri arasında yer alıyor. Halk Cephesi Partisi 25 Eylül'de yapılan kurultayında Musavat Partisi ile birleşme kararı aldı. Halk Cephesi Partisi'nin birleşme kararına Musavat Partisi başkanı İsa Kamber sıcak baktığını ifade etti ve görüşmelere açık kapı bıraktı.

Seçimler öncesinde muhalefetteki Halk Cephesi Partisi'nin Karabağ konusundaki tutumu da netleşti. Azerbaycan'ın önde gelen gazetelerinden Yeni Musavat gazetesinin haberine göre Halk Cephesi lideri Ali Kerimli, Karabağ sorununda, çözümün tarafların demokratikleşmesine bağlı olduğunu, otokrat Azeri ve Ermeni yönetimlerce sorunların sürümcemede kalacağını ifade etti.

Azerbaycan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Hatem Cabbarlı seçimlerde meclisin yarı yarıya yenilenebileceğini söyledi. Ancak Cabbarlı'ya göre seçimler ülkede önemli bir kırılmaya yol açamayacak. (Kaynak:
http://www.ulusalkanal.com.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=17349:uzmanlar-ktdar-demez-dyor&catid=60:mektup-koeesi )



Kazakistan AGİT zirvesine hazırlanıyor
Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılacak Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Zirvesi'ne hazırlıklar, toplantıya iki ay gibi bir süre olmasına rağmen hız kazandı.

Astana Valiliği 1-2 Aralık tarihlerinde yapılacak AGİT zirvesine gelecek devlet ve hükümet başkanlarını karşılamak için çalışmalarını yoğunlaştırıldı. Astana'nın merkezinde villaların olduğu bir mahalle, ''AGİT Köyü'' haline getirilmek ve liderleri misafir etmek için boşaltıldı. Astana Valisi İmangali Tasmagambetov, 1-2 Aralık günlerinin, trafik yoğunluğu yaşanmaması için tatil ilan edildiğini açıkladı.Valilik, 1-2 Aralık tarihlerinde zorunlu olarak trafiğe çıkacak araçların da özel izinli kartları almak zorunda olduklarını belirtti. Zirve'nin ilk gününde Astana Havalimanı'na yaklaşık 70 uçağın inmesinin beklendiğini belirten Tasmagambetov, Astana Uluslararası Havalimanı'na yeni terminaller yapılacağını ifade etti.Astana Valisi İmangali Tasmagambetov, ''Her şey en ufak ayrıntılarına kadar hazırlanmalı. AGİT Zirvesi, Kazakistan için önemli bir organizasyon'' dedi.
AA


Kazakistan-Ukrayna ortak uçak yapacak
Kazakistan ve Ukrayna'nın, Kazakistan'da ortak uçak üretimi gerçekleştirecekleri bildirildi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in 14 Eylül'de Ukrayna'yı ziyareti sırasında Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'le yaptığı görüş me sırasında iki ülkenin uçak üretimi için bir ortaklık oluşturması masaya yatırıldı.

ASTANA - AA - Kazakistan ve Ukrayna'nın, Kazakistan'da ortak uçak üretimi gerçekleştirecekleri bildirildi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in 14 Eylül'de Ukrayna'yı ziyareti sırasında Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'le yaptığı görüş me sırasında iki ülkenin uçak üretimi için bir ortaklık oluşturması masaya yatırıldı. Kiev ile Astana arasında varılan anlaşma üzerine Kazakistan'da uçak üretiminin gerçekleştirilmesi için uygun yer aranmaya başladı. İki ülke yetkililerinin Kazakistan'ın başkenti Astana yakınlarında projenin gerçekleştirilmesini birinci öncelik olarak ele aldıkları öğrenildi. Ukrayna Sanayi Bakan Yardımcısı Konstantin Kucher de yaptığı açıklamada, "Biz uçak üretimi için Kazakistan'da ortak bir girişim oluşturmaya karar verdik. Şu anda konu ile ilgili hazırlıkları tamamlayıp belgeleri oluşturuyoruz. Çok yakın bir tarihte uçak üretimine start verileceğine inanıyorum" dedi. (Kaynak:
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/HaberDetay.aspx?NewsID=729723)


Otunbayeva: Kırgız ile Özbek halkları barışmalı
Kırgızistan'ın Issık Göl eyaletinin Çolpon-Ata kentinde düzenlenen Etniklerarası Diyalog, Uzlaşma ve Hoşgörü Konferansı sona erdi.

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun eşbaşkanlık yaptığı ve ülkedeki etnik grupların katıldığı konferansta sonuç bildirisi kabul edildi. Konferansın kapanış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Otunbayeva, Türkiye tarafından düzenlenen konferansın çok verimli geçtiğini belirtti. Otunbayeva, barış ve uzlaşı kelimelerinin sadece bu tür konferanslarda dile getirilmemesi gerektiğini ifade ederek, ''Barış hayatımızın anlamı olmalı. Barışı çocuklarımıza öğretmeliyiz. Barış ve uzlaşı okullarda ders olarak okutulmalıdır. Kırgız ile Özbek halkları mutlaka barışmalıdır, eski günleri hatırlamalı, birbirine ziyarete gitmeli. Korkmak, eve kapanmak, yaşam bu değil. Biz bunu istemiyoruz'' diye konuştu. Polislerin maaşının artırılmasının ardından öğretmenlerin maaşına da zam yapacakları sözünü veren Otunbayeva, 10 Ekim Pazar günü yapılacak seçimden sonra, burada alınan kararların yerine getirilmesi için yeni hükümetin elinden geleni yapacağını belirtti. Otunbayeva, konferansa katılanlardan, gençlere ve kadınlara yaklaşımlarında özenli olmalarını, barışçıl ve iyilik dili kullanmalarını istedi. Genel seçimlere değinen Otunbayeva, güvenlik önlemlerinin artırılacağını, seçim gününde ve sonrasında kimsenin istikrarı bozmasına izin verilmeyeceğini bildirdi. Etnik grupların sıkıntılarının da ele alındığı konferansta kabul edilen sonuç bildirisinde, ''kardeş Türkiye halkına'' teşekkür edildi. Bildiride, Kırgızistan'da etnik barışın tesisi için, ülkede yaşayan her vatandaşın barışa katkı sağlaması gerektiği ifade edildi. Kırgız diline okullarda önem verilmesinin gerektiği belirtilen bildiride, ülkenin bütünlüğü ve halkın barışının korunması gerektiği vurgulandı. Ayrıca 10 Ekimdeki milletvekili seçimlerinin dürüst ve demokratik bir atmosferde geçmesi için partilerden, halkın ve devletin çıkarlarını gözetmeleri çağrısında bulunuldu. Issık Gölü kıyısındaki Çolpon-Ata kentinde bir gün süren konferansa, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hakkı Akil, TİKA Başkanı Musa Kulaklıkaya, Dışişleri yetkilileri, Kızılay Genel Müdürü Ömer Taşlı ile Kırgızistan'ın kabine üyelerinin yanı sıra ülkedeki Ahıska Derneği'nin Başkanı Murafaddin Sakimov ve üyeleri, Özbek ile Kırgız liderleri, Müslüman ve Hristiyan toplum liderleri, sivil toplum örgütleri ile Türk öğretmenler katıldı. Konferansın açılışını, Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı'nın (CICA) başkanlığını yürüten Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Kırgızistan Cumhurbaşkanı Otunbayeva yaptı. Türkiye tarafından düzenlenen konferansta, Kırgız ile Özbek halkları arasında barışın sağlanması hedeflendi. Kırgızistan'ın güneyinde haziran ayında 5 gün süren çatışmada, 408 kişi ölmüş, 1500 kişi yaralanmıştı. Etnik çatışmada, 2500 ev, işyeri ve devlet binası yakılmıştı. (Kaynak: haber7 / Tarih/Saat: 03 Ekim 2010, 06:55:06 /
http://www.haber7.com/)


TC-KKTC İşbirliği

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin, Anavatan Türkiye’nin desteği ve kurumlarıyla gerçekleştirilen ticaretle ayakta durduğunu söyledi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde temaslarda bulunan Ordu’nun Fatsa İlçesi Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan ile Tayfun Karataş Başkanlığındaki Ticaret ve Sanayi Odası heyeti, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun’u ziyaret etti.
Tayfun Karataş ziyarette yaptığı konuşmada temaslarının amacını, “Fatsa ilçesinde üretim yapan firmalara Pazar aramak” olarak açıkladı.
Yöresel ürünlerine Pazar bulmayı hedeflediklerini belirten Karataş, bu çerçevede ticari faaliyetlerini artıracaklarını söyledi.
Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan da hedeflerinin Fatsa’da ciddi üretim yapan firmaların pazar payını artırmak olduğunu kaydetti.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı ise Fatsa’dan gelen yetkililer ve iş insanları ile ikili görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek bu görüşmelerin önümüzdeki günlerde yapılacak işbirliğine temel teşkil ettiğini söyledi.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun da konuşmasında Anavatan Türkiye ile devam eden işbirliğinin önemine değindi.
Ali Çıralı başkanlığındaki Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nın ekonominin geliştirilmesi hedefiyle sürdürdüğü faaliyetlerden de övgüyle söz eden Atun, Odanın, Anavatan Türkiye ile ticari işbirliğini koordine ettiğini söyledi.
Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında bir gümrük birliği protokolünün mevcut olmadığını, buna rağmen yasal mevzuatların bulunduğunu anımsatan Atun, bu mevzuatlar sayesinde iki ülke arasındaki ticaretin kolaştırıldığını kaydetti.
Doğrudan ticaret tüzüğünün hayata geçirilmesiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iş insanının rahat bir nefes alacağına da dikkati çeken Atun, hükümet olarak Türkiye ile işbirliği içinde bu konudaki çalışmaları sürdürdüklerini belirtti.
Atun, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin, büyük oranda Anavatan Türkiye’nin desteği ve bağlı kurumlarıyla gerçekleştirilen ticaretle ayakta durduğunun da altını çizdi. (Kaynak:
http://www.brtk.net/index.php?option=com_content&view=article&id=13005:tc-kktc-brl&catid=1:kktc&Itemid=3)



Londra'da KKTC 'ye Özgürlük mitingi
Kuzey Kıbrıslı Türkler, Başbakanlık binası önünde düzenledikleri gösteride tanınma çağrısında bulundular

İngiltere'nin başkenti Londra'da yaşayan Kuzey Kıbrıslı Türkler, Başbakanlık binası önünde düzenledikleri gösteride Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) tanınması çağrısında bulundu.
Londra'nın ünlü Trafalgar Meydanı'ndan toplanan Kıbrıslı Türkler, KKTC'nin siyasal olarak tanınmıyor olmasını ve KKTC vatandaşlarının insan haklarından mahrum edilmesini protesto etti. Kuzey Kıbrıs Özgürlük Grubu (TRNC Freedom) derneği tarafından düzenlenen mitinge, az sayıda gösterici katıldı. Yağmur nedeniyle katılımın düşük olduğu eyleme katılan göstericiler, ellerinde Kuzey Kıbrıs ve Türkiye bayrakları taşıdı. Meydanda toplanan göstericilere seslenen Kuzey Kıbrıs Özgürlük Grubu yetkililerinden Çetin Ramadan, Kuzey Kıbrıs'a uygulanan ambargonun kabul edilemez olduğunu söyledi. Kendi özgürlüklerinden ödün vermeyeceklerini söyleyen Ramadan, sorunun çözüme kavuşturulması için ilgili hükümetlere çağrıda bulundu. Sık sık Kuzey Kıbrıs'ın tanınması lehine sloganlar atan eylemciler, daha sonra Başbakanlık binasının bulunduğu Downing Street'e doğru yürüdü. Yürüyüşün ardından Kuzey Kıbrıs Özgürlük Grubu'nu temsil eden bir gösterici, kendi taleplerini içeren bir mektubu İngiltere Başbakanı David Cameron'a iletilmek üzere Başbakanlık yetkililerine verdi. Mektup, Kuzey Kıbrıs'ın tanınması ve her türlü ambargonun kaldırılması taleplerini içeriyor. (Kaynak:
http://www.haberturk.com/dunya/haber/557831-londrada-kktc-ye-ozgurluk-mitingi)


Özbekistan, yeni demir yolu hattıyla denize açılacak
Dünyada denize açılması için en az iki devlet sınırını kat etmesi gereken bir devlet konumunda olan Özbekistan, hayata geçirilmek istenilen yeni demir yolu hattıyla denize daha çabuk ulaşacak.

Şimdiye kadar İran hattını kullanan Özbekistan bu kez Afganistan ve Pakistan üzerinden en kısa yoldan denize açılmayı planlıyor. Özbekistan'ı denize ulaştıracak yeni demir yolu hattının büyük kısmı 30 yıla aşkındır silahların susmadığı Afganistan üzerinden geçecek. Yeni hat, şu anda yapımı devam eden ve Özbekistan'ı Afganistan'ın kuzeyindeki Mezarı Şerif kentine bağlayan demir yolu ağının devamı niteliğinde olacak. Yapımı şu anda Özbekistan tarafından sürdürülen ve Asya Kalkınma Bankası (AKB) tarafından finanse ettiği 75 kilometrelik demir yolu ağı, Özbekistan'ın Tirmiz kenti üzerinden Afganistan'ın Hayraton kentine ve oradan da Mezar'ı Şerif'e uzanıyor. Çinli bir firma tarafından inşası düşünülen yeni demir yolu hattının güzergahı ise 'Özbekistan-Afganistan ve Pakistan' şeklinde olacak. İlk etapta 5 milyar dolarlık bir maliyet biçilen yolun uzunluğu 700 kilometre olarak hesaplanıyor. Beş yılda tamamlanması beklenen demir yolu hattı Afganistan'dan sonra Pakistan üzerinden denize ulaştırılacak. Yeni demir yolu hattı Orta Asya'yı denizle buluşturan en yakın ulaşım ağı olacak. Orta Asya ülkeleri şimdilik İran'ın Bandar Abbas Limanı üzerinden denize açılıyor. Yeni demir yolu hattını Çin'in Şincan Uygur Özerk Bölgesi de kullanacak. (Kaynak:
http://www.stargazete.com/dunya/ozbekistan-yeni-demir-yolu-hattiyla-denize-acilacak-haber-298808.htm)




Özbekistan biyometrik pasaporta geçiyor
Özbekistan, 2011 yılından sonra biyometrik çipli pasaport uygulamasına geçiyor.

Özbekistan basınında yer alan haberde hükümetin yeni pasaportları hazırlamak amacıyla Hollanda'nın IAI Industrial Systems şirketinden üç adet 'BookMaster One' olarak adlandırılan donanım sistemini satın aldığı belirtildi. Haberde, bir değişikliğin olmaması durumunda Ocak 2011 itibariyle Özbekistan vatandaşlarına biyometrik pasaportların verilmesine başlanmasının beklendiği kaydedildi.Yeni biyometrik pasaportların hazırlanmasında kullanılacak teknik donanımın ise önümüzdeki yıla yakın bir dönemde Özbek tarafına ulaştırılacağı belirtiliyor. BookMaster One olarak adlandırılan donanım saatte 330 adet pasaport çıkarma kapasiteli. CİHAN

‘AB’yle ilişkiler kronolojisi’ en dikkat çekici ülke Türkiye.
Başlangıçta altı ülke vardı: Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg... Altılı, 1951’de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nu kurdu. 1957’de Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) oluşturuldu. 1994’te de Avrupa Birliği (AB).

Bugüne dek beş genişleme dalgası gördük:1973’te Britanya, Danimarka ve İrlanda.
1981’de Yunanistan.
1986’da İspanya ve Portekiz.
1995’te Avusturya, Finlandiya ve İsveç.
2004’te Çek Cumhuriyeti, Estonya, Kıbrıs (Ah!), Litvanya, Letonya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovakya, Slovenya ve 2007’de Bulgaristan, Romanya...

‘AB’yle ilişkiler kronolojisi’ en dikkat çekici ülke Türkiye. Neden mi? Tam üyelik başvurusu 1987’de; başvurunun kabulü tam 12 yıl sonra. Belirtmek gereksiz ama bu kadar bekletilen bir başka ülke yok adaylık kapısında. Tabii arada hır gür gırla, hatta 1997’deki o ‘uğursuz’ Lüksemburg Zirvesi’nden sonra bir kopuş...Söküğün dikilmesi iki yıl. Ve nihayet 1999’da resmen aday Türkiye... Bitmedi. Sonrası yine uzun ve sancılı bir süreç. Arada Kıbrıs’ın Türkiye’ye rağmen üyeliğe kabulü. Ankara-Brüksel hattında patlak veren fırtına. Havanın durulması, AB’nin Aralık 2004’te Türkiye’ye görüşmelere başlamak için tarih vermesiyle: 3 Ekim 2005.Evet, dün tam beş yıl geride kaldı AB’yle tam üyelik görüşmelerine başlayalı. Ne demek müzakere? 35 başlıklı bir ev ödevi var Türkiye’nin. Bu ödevlerini birbir yerine getirecek ki tam üyelik için AB’nin kapısına dikilebilsin. Peki durum ne?35 başlıktan 8’i Kıbrıs nedeniyle vetolu, açılamıyor. Yine aynı nedenle müzakeresi bitse bile hiçbir başlık kapatılamıyor. Dön dolaş Kıbrıs anlayacağınız...Ama bahane değil, olamaz. Vetosuz, yani açılabilen başlıklarda da ağır aksak ilerliyor Türkiye. Gelin Türkiye’yi tam üyelik müzakerelerine aynı tarihte başladığı Hırvatistan’la kıyaslayalım.Ağustos 2010 itibarıyla Hırvatistan 35 başlıktan 22’sini müzakeresini tamamlayıp kapattı bile. Buna karşılık Türkiye’nin müzakeresini tamamlayabildiği başlık sayısı 1. Evet, yalnız ve yalnız 1. Hırvatistan, tüm müzakere başlıklarını açtırdı. Türkiye’nin açtırabildiği başlık sayısı ise 13.Hırvatistan ile Türkiye’nin müzakere performansı kaplumbağa-tavşan hikâyesi gibi.Kopenhag Kriterleri icat olduktan sonraki genişlemelerin Polonya, Romanya ve Bulgaristan gibi görece zorlu ülkeleriyle kıyaslandığında da Türkiye’nin performansı hiç parlak değil.Kabul, Türkiye diğerlerinden fazlasıyla komplike bir ülke. Kabul, AB içinde özellikle Fransa ve Almanya’nın başını çektiği bir ‘muhalefet’ cephesi var. Ve kabul, çık Kıbrıs’ın içinden çıkabilirsen. Evet ama Türkiye ya bu sürüyü güdecek ya bu diyardan gidecek. Gider gider, kendi bileceği iş. Ama gitmediğine ve gitmeyeceğini bas bas bağırdığına göre... AB liginde 2005-2007 sezonlarında tutturduğu formu yakalayabilmek, hatta üstüne çıkabilmek için ne eksiği, ne gerekçesi var Türkiye’nin? Kaldı ki kupayı almak kadar, iyi oynamak da önemli değil mi? Her sıkıştığımızda topu taca atarak, bir geri bir yan pas yaparak, kural ihlal edip durarak, birbirimize bağırıp çağırarak, hakeme kızıp küserek nereye kadar? O halde ha gayret Türkiye... Bir türlü gelmek bilmeyen şu ‘Avrupa Birliği yılı’na, yıllarına girelim artık.

Son söz: AB’yle üyelik müzakerelerini başlayıp da bitirememiş ülke yok.

AB kapısındaki üyelik kuyruğu
Ön sıradakiler: Hırvatistan, İzlanda, Makedonya, Türkiye. Hırvatistan ve Türkiye’yle üyelik görüşmeleri 3 Ekim 2005’te başladı. Makedonya Aralık 2005’te aday ilan edildi ancak, henüz üyelik görüşmeleri başlamadı.İzlanda öteden beri AB’nin içindeydi, yalnızca üye değildi. Resmi başvuru Temmuz 2009’da yapıldı. Yaklaşık bir yıl sonra, Haziran 2010’da AB, İzlanda’yla üyelik görüşmelerine başlama kararı aldı.

Arka sıradakiler: Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan, Kosova (?). Bu dörtlü, aday adayı halen. (Kaynak:
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&ArticleID=1021989&Yazar=ERDAL%20G%C3%9CVEN&Date=04.10.2010&CategoryID=98)



Türkmenistan manatı, Orta Asya'daki en değerli para
Orta Asya ülkeleri arasında Türkmenistan manatı döviz karşısından en değerli para konumunda.

2 Ekim hafta sonu itibariyle Türkmenistan'da bir ABD doları 2.85, bir Euro ise 3.91 manattan işlem gördü.
Bölge ülkeleri arasında yabancı para karısında parası en değerli olan ikinci ülke ise Tacikistan oldu. Tacikistan'da bir ABD doları 4.38, bir Euro ise 6.05 somaniden alıcı buldu.
Bölgede yabancı para karşısında en büyük farkın olduğu ülke ise Özbekistan oldu. Özbekistan'da bir ABD dolar bin 620, bir Eoru de 2 bin 173 Sum'dan işlem görüyor.
Orta Asya ülkelerindeki döviz kuru şöyle:
1 Dolar 1 Euor
Türkmenistan (Manat): 2,85 3.91
Tacikistan(Somani) : 4,38 6.05
Kırgızistan(Som): 46,70 63.80
Kazakistan(Tenge): 147,42 202.56
Özbekistan(Sum): 1620 2173