17 Şubat 2011 Perşembe


Ortak sorunumuz; çöle dönüşen Aral çevre felaketi yaratıyor






Metthew Bryza: Washington resmi çevreleri Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü destekliyor

1news.az Ajansının verdiği habere göre Azerbaycan devlet tv’sine açıklamada bulunan ABD Bakü büyükelçisi Matthew Bryza ″Minsk Grubu Karabağ sorunu tarafları yerine karar veremez″ dedi.

Büyükelçinin ifadesiyle Washington resmi çevreleri Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü destekliyor.

Elçi Bryza Karabağ sorunu çözümü konusunun diplomatik faaliyetler esnasında öncelikli olduğunun altını çizerek ″Biz Minsk Grubu desteğiyle, tarafların ortak paydaya ulaşması ve fikir ayrılıklarının ortadan kalkması için çaba gösteririz. Minsk Grubu taraflar yerine karar veremez.″ dedi. (Kaynak: news.am/tur)

Azerbaycan ile "Tek Yürek" anlaşması

Türkiye ile Azerbaycan, ‘’Herhangi bir saldırı durumunda, diğer ülkeyi askeri imkanlarla savunma’’ anlaşması imzaladı. Anlaşma ile ayrıca, 1995’de bazı Türklerin de karıştığı ‘’Bakü darbesi’’ gibi olaylara, bundan böyle her iki tarafın da izin vermemesi öngörülüyor.

Yusuf SAHİCİ
ANKARA- Türkiye’nin Azerbaycan’ın, ‘’Herhangi bir saldırı durumunda, diğer ülkeyi askeri imkanlarla savunma’’ anlaşması imzaladığı ortaya çıktı. Anlaşmanın bir başka ilginç maddesiyle de, 1995’de bazı Türk vatandaşlarının da karıştığı ‘’Bakü darbe girişimi’’ gibi olaylara, bundan böyle her iki tarafın da izin vermemesi öngörülüyor..
TBMM’ye gönderilen anlaşmanın maddeleri, Dışişleri komisyonundaki görüşmeler sırasında ortaya çıktı. 16 Ağustos 2010 tarihli anlaşmada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in imzası bulunuyor. 10 yıl yürürlükte kalacak olan anlaşmada, “Askeri, siyasi, güvenlik, ekonomi, teknik işbirliği ” bölümleri bulunuyor.

KRİTİK 2. MADDE

Anlaşmanın 2’nci maddesi, Türkiye ile Azerbaycan’ın, başka bir ülke ya da grup tarafından saldırıya uğraması durumunda, diğer ülkenin askeri imkanlar da dahil müdahalesini öngörüyor. Bu madde şöyle: “Taraflardan biri, üçüncü bir devlet veya bir grup devlet tarafından silahlı saldırı veya işgale maruz kaldığında, BM kararnamesinin 51. maddesi ile tanınan kişisel veya kollektif kendini savunma hakkının gerçekleştirilmesi için, askeri imkan ve güçlerinden yararlanmak da dâhil olmak üzere, mevcut imkanları çerçevesinde tüm zaruri önlemlerin alınması için birbirine karşılıklı yardımda bulunacakları konusunda mutabık kalmışlardır. Bu yardımın biçim ve kapsamı acilen belirlenecektir’’

DARBEYE ÖNLEM
Anlaşma 1995’deki başarısız olan darbe girişimine sahne olan Azerbaycan’da benzer olayların önlenmesini de içeriyor. Buna göre, Azerbaycan ve Türkiye, kendi topraklarında da diğer tarafın bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğü için tehlike oluşturan örgütler ile grupların kurulmasını ve faaliyetlerini yasaklayacaklar. Her iki ülke de kendi topraklarının diğer tarafa yönelik tecavüz eylemlerinin ve diğer şiddet eylemlerinin hayata geçirilmesi için kullanmasına imkan vermeme yükümlülüğünü de üstlenecek.

DEMİREL ÖNLEDİ
1995 yılında Azerbaycan’da darbe girişimi yaşanmış ve olaya bazı Türk vatandaşları da karışmıştı. Başbakanlık Teftiş Kurulu raporuna da giren olayda, Haydar Aliyev’in devrilerek yerine Elçibey’in getirilmesi amaçlanmıştı. Süleyman Demirel ise MİT’in kendisine bu girişimi haber vermesi üzerine, 10 Mart 1995'te Haydar Aliyev'i ikaz ederek girişimi önlemişti.
Başbakanlık raporunda darbe girişiminin içinde, Devlet eski Bakanı Ayvaz Gökdemir ile, Din Hizmetleri müşaviri Abdülkadir Sezgin, Kültür müşaviri Acar Okan ve Kamil Yüceoral, MİT temsilcisi Ertuğrul Güven, MİT ve TİKA görevlisi Ferman Demirkol, eski Cumhurbaskanı Muttalibov, eski Basbakan Huseyinov ve OMON birlikleri komutanı Cevadov’un yer aldığı öne sürülmüştü. (Kaynak: gazeteport.com.tr)

KKTC'li bakandan rektörlere samimiyet çağrısı

Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) 191. toplantısı Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ev sahipliğinde Gazimağusa'da yapıldı. KKTC Milli Eğitim Bakanı, Rektörlerden "Anavatana sevgiyi sokaklarda hissedin" dedi.

Salamis Bay Conti Resort Hotel'deki toplantıya, YÖK'e bağlı üniversitelerin rektörleri, KKTC üniversitelerinin rektörleri ve çok sayıda öğretim üyesi ve akademisyenden oluşan yaklaşık 180 bilim insanı katıldı. Akademik bir toplantı olmasına karşın açılış töreninde 28 Ocak;taki miting sonrası KKTC ile ilgili Türkiye;de gündeme gelen söylemlere de değinilerek, KKTC ve Türkiye arasındaki bağların asla koparılamayacağına vurgu yapıldı.

KKTC Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Nazım Çavuşoğlu, açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye;de KKTC;nin yeterince bilinmediğini ve tanınmadığını vurguladı.

Türkiye;ye yaptığı ziyaretlerde Kıbrıs konusunda bilgisi olması gerekenlerin dahi yeterince bilgi sahibi olmadıklarını gözlemlediğini kaydeden Çavuşoğlu, Türkiye ve KKTC arasındaki gönül köprülerinin en üst seviyeye çıkarılması gerektiğini ifade etti ve ''Kardeşler birbirlerini iyi tanımıyor'' dedi.

Rektörlere, ülkede bulundukları süre içerisinde KKTC;yi gezmeleri tavsiyesinde bulunan Çavuşoğlu, ''Kıbrıs Türk halkının anavatanına duyduğu sevgi ve bağlılığı televizyon ekranlarında değil, bulunduğunuz süre içerisinde sokaklarda hissediniz'' dedi.

KKTC ile Türkiye;nin ''tek halk iki devlet ''olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, ''Burası sizin değil, bizim değil, hepimizindir. Anadolu ile Kıbrıs Türk halkının arasına kimse nifak sokmasın, arasını açmasın. Bizim kol kola girmeye, sırtımızı birbirimize dayamaya ihtiyacımız vardır. 500 yıldır bizi koparamadılar. Anavatanın parçasıyız, Anavatan da bizim bir parçamızdır'' diye konuştu.

ÜAK toplantısının KKTC;de yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Çavuşoğlu, KKTC;de 6 üniversite bulunduğunu, Türkiye;den iki üniversitenin de gelişiyle sayının 8;e çıkacağını belirterek, gelinen noktada öğrenci sayısının 43 bin 426 olduğunu kaydetti.

Çavuşoğlu, KKTC üniversitelerinin tamamının fiziki altyapılarını en üst düzeyde tamamlayarak eğitim ve bilim yuvası haline geldiklerini söyledi.

''Eğitim Adası Kıbrıs'' sloganıyla yola çıktıklarını kaydeden Çavuşoğlu, KKTC;nin bir üniversite adası olduğunu, bu bilincin yaygınlaşması için ne gerekiyorsa yapmaya çalışacaklarını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın telaffuz ettiği 60 bin öğrenci hedefine ulaşacaklarını vurguladı. Çavuşoğlu, Türkiye;nin her alanda olduğu gibi üniversitelerin ve ülke eğitiminin gelişim aşamasında da Kıbrıs Türk halkının yanında olduğunu ve şükranı borç bildiklerini kaydetti.

-ÖZTOPRAK: ''SİSLİ HAVA GEÇİCİ''-

DAÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Abdullah Öztoprak da, ÜAK toplantısının DAÜ ev sahipliğinde KKTC;de yapılmasından büyük onur ve gurur duyduklarını ifade etti.

Rektörleri DAÜ hakkında bilgilendiren Öztoprak, 1979 yılında bir kaç binayla eğitim öğretime başlayan DAÜ'nün bugün 80 binanın bulunduğu 3 bin dönüm araziden oluşan kampüs içerisinde eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürdüğünü, 60;ın üzerinde ülkeden 13 bin öğrenciye 8 fakülte ve 3 yüksekokulla eğitim verdiklerini anlattı.

Öztoprak, son dönemdeki siyasi gelişmelerle ilgili olarak da, ''Üzerimizdeki sisli havanın geçici olduğuna inanmaktayım. Ne KKTC, ne de Türkiye birbirlerinden asla vazgeçemezler'' ifadelerini kulandı.

-ÜAK BAŞKANI PROF. DR. YAVUZ COŞKUN-

Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Yavuz Coşkun da, ÜAK;un her ay toplandığını ve bu toplantıların Türkiye;nin çeşitli bölgelerinde ve yakın coğrafyadaki dost ülkelerde yapıldığını, bu dönemdeki ilk yurt dışı toplantıyı KKTC;de düzenlemeyi kararlaştırdıklarını söyledi.

Coşkun, toplantının KKTC;de yapılmasının bir amacının da, Kıbrıs Türk halkıyla bağların daha da güçlendirilmesi ve KKTC;deki meslektaşlarıyla biraraya gelmek olduğunu ifade etti. Toplantının KKTC;de yapılmasını kararlaştırdıklarında KKTC;yle ilgili siyasi söylemlerin henüz gündemde olmadığına işaret eden Coşkun, ''Kıbrıs Türk halkıyla bizim gönül bağlarımız hiçbir şekilde zedelenemez. Dostluk ve işbirliğimiz, çok yakın kardeşliğimiz devam edecektir'' dedi.

KKTC Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Ali Bıçak ile Türkiye;nin Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarı Esin Çakıl;ın da katıldığı ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu;nun mesajının okunduğu açılış töreninin ardından Kurul gündemindeki konuları görüşmek üzere toplandı. (Kaynak: aksam.com.tr)

Ortak sorunumuz; çöle dönüşen Aral çevre felaketi yaratıyor

Dünyanın 4. büyük gölü olarak bilinen Aral Gölü, son 50 yılda yüzde 90 küçülerek, yerini suların çekildiği bölümde oluşan, "dünyanın en genç çölü" Aralkum’a bırakıyor.

Sovyetler Birliği döneminde, Aral Gölü’nü besleyen Emuderya ve Sirderya ırmaklarının sularının pamuk tarlalarına akıtılması sonucu 1960’lı yıllardan bu yana kurumaya başlayan Aral Gölü, yüzde 90 oranda küçülerek ikiye bölünmüş ve eski kıyılarından 170 kilometreye kadar geri çekilmiş durumda bulunuyor.

1960 yılında 68 bin 900 kilometrekare yüzölçümü ve 1083 kilometreküp su hacmine sahip Aral Gölü’nün uzunluğu 426 kilometreyi, eni 284 kilometreyi, en derin noktası 68 metreyken, 2010’da gölün yüzölçümü 12 bin 100 kilometrekareye, su hacmi 110 kilometrekübe, en derin noktası ise 24 metreye düştü.

Eski Sovyetler Birliği’nin, 1960-1990 yıllarında Orta Asya’da pamuk üretimini artırmak amacıyla sulanan tarım arazilerini 4,5 milyon hektardan 7 milyon hektara çıkarması ve böylece göle dökülen ırmak sularının azalması sonucu, 2010 yılına gelindiğinde gölün çekildiği 54 bin kilometrekarelik alanda, tuzlu kum tabakalarıyla kaplı "dünyanın en genç çölü" Aralkum oluştu.

Uzmanlar, Aral Gölü çevresinden her sene rüzgarla birlikte uçan yaklaşık 100 milyon ton tuzlu kum tozları da bölgeyi büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya bıraktı.

Kazakistan ve Özbekistan’da yaklaşık 2 milyonluk nüfusun yaşadığı Aral Gölü havzasındaki çevre felaketiyle, halk arasında çeşitli hastalıklar yaygınlaştı, bebek ölümlerinde de artış oldu.

1960’lı yıllarda Aral Gölü’ünün kıyısındaki balıkçı kasabası Moynak’ta, tarım arazilerinin büyük oranda tuzlanması ve gölün kıyılarının yüzlerce kilometre geri çekilmesi yüzünden tarım ve balıkçılık zarar gördü, halkın bir bölümü ülkenin diğer bölgelerine göç etti.

Aral Gölü havzasında 1960’lı yıllarda 300’den fazla bitki, 35 kuş, 23 diğer hayvan türü, Özbekistan’da ender görülen bitki ve hayvan türlerinin yer aldığı "Kırmızı Kitap"ta kayıt altına alınmıştı. 1960’ta 34 balık türünün bulunduğu gölde o dönemde yılda ortalama 60 bin ton balık avlanırken, bugün balıkların hemen hemen tamamı yok oldu. Moynak’taki balık konservesi fabrikası ise terk edildi ve harabeye döndü. Gölün eski kıyısında kalan balıkçı tekneleri buraları gemi hurdalığına çevirdi. Suyun geri çekildiği alanlarda oluşan Aralkum Çölü’nde artık develer geziyor.

Gölün ortasında bulunan ve 1954-1990 yıllarında Sovyetler Birliği tarafından 40’a yakın biyolojik silahın denendiği Vozrojdenie (Diriliş) Adası, suların çekilmesiyle karayla tamamen birleşti. (Kaynak: vatangazete.com)



Türkmenistan'da Bayrak Bayramı kutlanıyor

Bayrak Bayramı kutlamalarının bu yılki adresi 30 bin seyirci kapasiteli Olimpiyat Stadyumu oldu. Stattaki kutlama etkinlikleri renkli görüntülere sahne oldu.

Olimpiyat Stadyumu'ndaki törende; atlıların bayraklı geçidi, at üzerindeki gösteriler ve Türkmenistan'ın beş eyaletinin dans ekiplerinin folklor gösterileri izlendi. Çocukların bayram gösterileri törene ayrı bir renk kattı.

Bayram nedeniyle, Aşkabat sokaklarını yeşil Türkmen Bayrağı süsledi. Her ev ve iş yerine Türkmen Bayrağı asıldı. Başkent Aşkabat'taki kutlama törenleri bu akşamki havai fişek gösterileriyle tamamlanacak.
Törene, Türkmenistan devlet başkan yardımcılarını yanı sıra bakanlar, milletvekilleri, diplomatik misyon şefleri ve vatandaşlar katıldı.

Türkmenistan'da Bayrak Bayramı 1995 yılından bu yana her yıl 19 Şubat'ta milli bayram olarak kutlanıyor.
Bu çerçevede Türkmenistan'da dünyanın en yüksek bayrak direği inşa edildi. 133 metre yüksekliğindeki bayrak direğinde 420 kilogram ağırlığındaki dev bayrak dalgalanıyor. Dev Türkmen bayrağı 52,5x35 metre ebadında .

Türkmen bayrağında, tek hilal ve Türkmenistan'daki ülkedeki 5 eyaleti ve beş aşireti temsilen beş yıldız bulunmakta. Ayrıca bayrakta söz konusu aşiretlerin halı motifleri yer almakta, halı motiflerini altındaki altın rengindeki zeytin dalları iseBirleşmiş MilletlerTeşkilatına (BM) üye ülkelerin onayı ile verilen 'Tarafsızlık Statüsünü' simgelemekte. (Kaynak: samanyoluhaber.com)


7 Şubat 2011 Pazartesi

Kazakistan, Japonya'nın Rekorunu Kırdı


7 Şubat 2011, TBD-Haber http://www.turkbirdev.info/

Başlıklar:

  • Fransa'da Azerbaycan'ın Enerji Politikaları Tartışıldı
  • Aliyev: ülkelerimiz arasında ilişkiler hızla gelişmektedir
  • Kazakistan, 7. Asya Kış Oyunlarında Japonya'nın Rekorunu Kırdı
  • Kazakistan'da cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylık başvuruları başladı
  • Kırgızistan ile vize kalkıyor, yüksek stratejik işbirliği konseyi kuruluyor
  • Atlas Jet, Kırgızistan'ın yurt dışı uçuşlarına talip
  • KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu: "Toplumsal uzlaşı sağlamanın zamanı geldi"
  • Özbekistan Futbol Milli Takımı yükselişe geçti
  • Özbekistan Futbol Ligi´nde geçen sene 76 yabancı forma giydi
  • Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu: Mısır'da değişim, pozitif domino etkisine yol açar
  • İran'dan Türkmenistan'a üst düzey ziyaret

Fransa'da Azerbaycan'ın Enerji Politikaları Tartışıldı

Fransa Türk Öğrenci Kongresi, ''Azerbaycan'ın Enerji Politikaları''konulu bir konferans düzenledi.
Strasbourg'daki üniversitelerde eğitim gören Türk ve Azerbaycanlı öğrencileri bir araya getiren konferansa, Azerbaycan ın Avrupa Konseyi Daimî Temsilcisi Büyükelçi Arif Mammadov, konuşmacı olarak katıldı ve ülkesinin sahip olduğu enerji kaynaklarının bölge siyasetine etkilerini anlattı. ''Hazar Denizi kıyısında son derece stratejik bir konuma sahip olan Azerbaycan'ın Orta Asya ve Avrupa arasında kilit rol oynadığını'' belirten Büyükelçi Arif Mammadov, ''artan gaz talebiyle birlikte, ülkesinin yeni anlaşma ve projelerin hayata geçirilmesinde etkin rol oynadığını'' söyledi.
Büyükelçi, konuşmasının ilk bölümünde görsel bir sunum eşliğinde Azerbaycan'ın enerji tarihini anlatırken ''8. asırdan elimize ulaşan belgelerde Azerbaycan topraklarında petrol yataklarının varlığına işaret ediliyor. O devirde petrolün yalnızca tıbbî amaçlarla kullanıldığını görüyoruz. Bakü'de ilk petrol kuyuları 19. yüzyılda ve Amerika dan 18 yıl önce açıldı. Dünya üzerinde ilk petrol boru hattı 1878 yılında Bakü'de faaliyete geçirildi. 1901 yılına gelindiğinde dünya petrolünün yüzde 50 si Azerbaycan topraklarından çıkarılıyordu.''şeklinde konuştu.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından tüm ülkelerin petrol kaynaklarına sahip olmanın önemini anladıklarını ifade eden Mammadov, bu nedenle Bakü nün sahip olduğu petrol ve gaz rezervleriyle önemini hiçbir zaman yitirmediğini dile getirdi.

Nabucco gaz hattı projesinin gerçekleşmesi halinde Türkiye ve Azerbaycan ın enerji alanında öneminin artacağını kaydeden Mammadov, ''Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattına hayal gözüyle bakılıyordu ama neticede 1776 km. uzunluğunda büyük kar sağlayan bir yapı meydana getirildi. Bugün Azerbaycan 7 büyük boru hattı projesiyle uluslararası enerji pazarında büyük söz sahibi haline geldi. Türkiye de yeni petrol ve gaz hatlarının geçiş ülkesi olarak jeopolitik konumunu çok daha fazla güçlendirdi. Avrupa'nın, Rusya'ya bağımlı enerji ihtiyacını karşılamada tek alternatifi Türkiye oluşturuyor.'' diye konuştu.

Konferansta Türk ve Azerbaycanlı öğrencilerin sorularına yanıt veren Arif Mammadov, ''Biz petrol ve gaz rezervlerimizin ömrünün 2030 yılına kadar olduğunu farkındayız. Amacımız bu kaynakları daha güçlü bir demokrasi ve daha istikrarlı bir ekonomiye sahip olmak için kullanmak. Diğer Ortadoğu ülkelerinde görüldüğü gibi yalnızca petrol gelirine dayalı bir ekonomik sistemin doğru olmadığına inanıyoruz.'' dedi.

Büyükelçi konuşmasında Ermenistan la yaşanan Dağlık Karabağ sorununa da değindi. Bu sorunda artık sona yaklaşıldığına inandığını ifade eden Arif Mammadov, Ermeniler in yoksulluk ve işsizlik sebebiyle kendi ülkelerini terk ettiğini belirtti. Ayrıca Azerbaycan'ın barışçıl yollarla topraklarındaki işgale son vermek istediğini, ama gerekirse askeri güçle de toprakların geri alınabileceğini dile getirdi.AA (Kaynak: finanshaber.mynet.com)


Aliyev: ülkelerimiz arasında ilişkiler hızla gelişmektedir

Resmi temaslarda bulunmak üzere Azerbaycan'a gelen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edildi.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı kabulde konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin dostluk ve kardeşlik ilkeleri üzerinde kurulduğunu söyledi. Aliyev, "Başka alanlarda olduğu gibi ulusal güvenlik alanında da ülkelerimiz arasında ilişkiler hızla gelişmektedir" dedi. Yaşanılan bölgede güvenliğin daha da güçlendirilmesine ihtiyaç duyulduğunu belirten Aliyev, "Bu alanda Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin gelişmesi tüm bölgeye olumlu etki sağlayacaktır" dedi.

Fidan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ilettiği Aliyev'e, yeni atandığı müsteşarlık görevinde ilk yurt dışı gezisini Azerbaycan'a yaptığını söyledi.
Azerbaycan Milli Güvenlik Bakanı Korgeneral Eldar Mahmudov'un daveti üzerine Azerbaycan'da bulunan Hakan Fidan, Aliyev'le görüşmesinin ardından Haydar Aliyev'in mezarını, Azerbaycan ve Türk şehitliklerini ziyaret ederek, çelenk koyup saygı duruşunda bulundu. Azerbaycan Milli Güvenlik Bakanı Elmar Mahmudov'la da görüşen Fidan, her iki ülkenin güvenlik çıkarlarının sağlanması acısından yaptığı görüşmelerden son derece memnun kaldığını belirtti. Mahmudov, bölgede yaşanan gelişmeler, bölgeyi tehdit eden unsurlar ve Dağlık Karabağ sorunu hakkında Fidan'a bilgi verdi. Görüşmede ayrıca iki ülke arasında istihbarat alanında geleceğe yönelik işbirliği hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. İHA (Kaynak: haber7.com)

Kazakistan, 7. Asya Kış Oyunlarında Japonya'nın Rekorunu Kırdı

ALMATI - CHA - Orta Asya'nın en büyük ülkesi Kazakistan'ın ev sahipliğindeki, yedinci Asya Kış Oyunları muhteşem bir finalle sona erdi. Kazakistan'ın eski başkenti ve en finans merkezi Almatı'daki Baluan Şolak Spor ve Kültür Sarayı'nda yapılan kapanış töreni adeta görsel bir şölene dönüştü. Işık gösterileri altında kültürel danslar, havai fişek ve renk cümbüşü içerisinde tamamlanan kapanış törenine Kazak lider Nursultan Nazarbayev de katıldı.

Törende yerel kıyafetler dans eden dansçılar ve Kazakistan'ın en ünlü ses sanatçı larının sahne aldığı kapanış törenine Kazak sporseverler de yoğun ilgi gösterdi. Törenin yapıldığı spor ve Kültür sarayı'nın zemininin ve duvarlarının adeta bir bilgisayar monitörü gibi kullanıldığı gösteriler davetliler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Nazarbayev'in kapanış konuşması ile tamamlanan törende 24 ülkeden gelen sporcuların geçiş töreni de yine izleyenler tarafından dakikalarca alkışlandı.

OYUNLARA KAZAK SPORCULAR DAMGASINI VURDU
7. Asya Oyunları'na ev sahipliği yapan Kazakistan oyunlar boyunca olimpiyatlara adeta damgasını vurdu. Kazak sporcuların 32'si altın olmak üzere 21 Gümüş ve 17 Bronz madalya alarak toplamda 70 madalya kazandığı olimpiyatlarda, ikinciliği 13 Altın, 24 Gümüş ve 17 Bronz madalya ili Japonya kazanı rken; 13 Altın, 12 Gümüş ve 13 Bronz madalya alan Kore takımı da üçüncül üğü elde etti.

NAZARBAYEV, SPORCULARIMIZ BİZE BÜYÜK ONUR YAŞATTI
Kapanış törenine katılan Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev Kazak sporcularının ülkeye büyük bir onur yaşattıklarını söyledi. Kapanış konuşmasını yapan Kazak lider Nazarbayev, Kazak sporcularının kazandıkları madalya sayısı ile tarihi bir rekor kırdıklarını belirterek turnuvada ülkesi adı na yarışan bütün sporculara teşekkür etti. Sporculara hitaben: "Kazakistan'ın bağımsızlığının 20. yılında ülkeye büyük bir gurur yaşattınız." diyen Kazak lider Nazarbayev, Oyunlar boyunca ülkesinin ortaya koyduğ u başarılı organizasyon ve tesisleşmedeki kalitesi ile bütün dünyaya örnek oldu ğunun altını çizdi.

ASYA OYUNLARI BAŞKAN YARDIMCISI FOK: KAZAKİSTAN MUHTEŞEM BİR İŞ ÇIKARDI
Asya Oyunları Başkan Yardımcısı Timoti Tsun Ting Fok, 7. Asya Kış Oyunları dolayısı ile Kazakistan'ın muhteşem bir iş çıkardığını söyledi. Kazakistan'da düzenlenen 7. Asya Kış Oyunları'nın son gününde basın karşısına geçen Asya Oyunları Başkan Yardımcısı Timoti Tsun Ting Fok, Kazakistan'ın muhteşem bir organizasyona ev sahibi yaptığını belirtti. Eski başkent Almatı'da düzenlenen basın toplantısında organizasyonu değerlendiren Fok, bir hafta boyunca başkent Astana ve Almatı'daki oyunlar ın tam bir şölen havasında gerçekleştiğini belirterek, bir sonraki oyunlar için ö rnek bir organizasyon olduğunu dile getirdi.

ASYA OLİMPİYAT KOMİTESİ BAŞKANI ŞEYH FAHAD AL-SABAH: 2022 DÜNAY KIŞ OYUNLARINA EN BÜYÜK ADAY KAZAKİSTAN
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Başkanı Jacgues Rogge, Kazakistan'ın 2022 Dünya Kış Olimpiyatları'na ev sahipliği yapabilecek ülkelerden biri olduğunu açıklamasının ardından; Asya Olimpiyat Komitesi Başkanı Şeyh Fahad Al-Sabah da, 2022 Kış Oyunları için Kazakistan'ın şanslı olduğunu belirtti. Şeyh Fahad Al-Sabah, yaptığı açıklamada Kazakistan'ın ev sahipliğinde düzenlenen 7. Asya Kış Oyunları'nın mükemmel bir organizasyon olduğunu ifade etti. Organizasyonda hiç bir eksiklik olmadığını ve bundan dolayı da Kazakistan'a teşekkürü borç bildiğini dile getiren Al-Sabah 2022 Kış Oyunları için de Kazakistan'a destek vermeye hazır olduklarını vurguladı.

KAZAKİSTAN KÜLTÜR VE SPOR BAKANI TEMİRHAN DOSMUHAMBETOV: 2022 DÜNYA KIŞ OYUNLARI'NI YAPABİLİRİZ
Kazakistan Kültür ve Spor Bakanı Temirhan Dosmuhambetov ise yaptığı açıklamada ülkesinin 2022 Dünya Kış Oyunlarına ev sahipliği yapabilecek güçte ve kabiliyette olduğunu söyledi. Kazakistan'ın Asya Oyunları için büyük gayret göstediğine dikkat çeken Dosmuhambetov emeği geçen herkese teşekkür etti.


KAZAKİSTAN, KIŞ OYUNLARI'NDA JAPONYA'NIN REKORUNU KIRDI
Kazakistan'ın başkenti Astana ve Almatı şehirlerinde yapılan VII Asya Kış Oyunları'nda Kazakistan bir ilke imza atarak Japonya'nın altın madalya rekorunu kırdı. Oyunlar boyunca toplamda 32 madalya alan Kazakistan Japonya'nın 1986 Asya oyunlarında kazandığı 29 altın madalyayı geçmiş oldu. (Kaynak: turkiyegazetesi.com.tr)



Kazakistan'da cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylık başvuruları başladı

Kazakistan Merkez Seçim Komisyonu başvuruların 6 Şubat'da başladığını, şimdiye iki kişinin resmen adaylık başvurusunda bulunduğunu açıkladı. Açıklamada ayrıca aday olanların Kazakça sınavına tabii tutulacağı bildirildi. Komisyon, yasalara göre Kazakistan'da Cumhurbaşkanı adaylarının devletin resmi dili Kazakça'yı bilmesi gerektiğini kaydetti.

Kazakistan Alga Genel Başkanı Vladimir Kozlov ise adaylık için gerekli olan devletin resmi dili Kazakça'yı bilmediği için, aday olmayacağını açıkladı. Kazakistan Komünist Partisi ise Cumhurbaşkanlığı seçimini boykot edeceğini duyurdu. Parti Genel Sekreteri Gaziz Aldamjarov, mevcut şartlarda seçimlere gitmeyi bir oyun olarak gördüklerini ve durumun değişmeyeceğinİ belirterek, '''Bu seçimlere katılmak, sistemi değiştirmedikçe birşeyi değiştirmez. Kendimizi bir palyaço haline düşürmek istemiyoruz. Bu nedenle seçimleri boykot edeceğiz'' dedi.

Kazakistan Adalet Partisi'nden yapılan açıklamada ise Cumhurbaşkanlığına bir aday göstermeyecekleri, mevcut Cumhurbaşkanı'nın destekleneceği belirtildi.
Kazakistan muhalefetinin lideri olarak görülen Azatlık Derneği Başkanı Jasaral Kuanışalin'in de Cumhurbaşkanlığına aday olacağı ifade edildi. 62 yaşındaki Kuanışalin, milletvekilliği ve İnsan Hakları Komisyonu Eşbaşkanlığı yapmıştı.

Azat Partisi lideri Bulat Abilov da Cumhurbaşkanlığına aday olacak isimler arasında sayılıyor.
Kazakistan'ın en büyük partisi ve mecliste temsil edilen tek parti olan Nur Otan partisi ise kurucusu Nursultan Nazarbayev'e destek verecek. Nazarbayev, 2005 yılında yapılan seçimlerde yüzde 92 oranında oy almıştı. (Kaynak: zaman.com.tr)

Kırgızistan ile vize kalkıyor, yüksek stratejik işbirliği konseyi kuruluyor
Kırgızistan ziyaretinde bulunan Başbaka Erdoğan önemli açıklamalar yaptı. İki ülke arasında vizelerin kalktığını duyuran Erdoğan şöyle konuştu:"Bir şeyi burada özellikle hatırlatmam gerekiyor. İki ülke arasında şimdilik vizelerin 90 günlük kaldırılması için anlaşmayı bugün imzaladık. Tamamen kaldırılması için de yıl sonuna kadar imzaları atacağız. Bütün bunların yanı sıra 6 farklı sözleşmeyi de az önce imzaladık."

ATAMBAYEV: MUTLULUKTAN UYUYAMADIM
Kırgızistan Başbakanı Almazbek Atambayev, bugüne kadar önemli karar ve dokümanlara imza attıklarını mutluluktan uyuyamadıklarını vurgularken, "Çok sevindim. Kardeşimiz, ağabeyimiz geldi. Zor zamanlarda da, iyi zamanlarda da her zaman konuşuyoruz, Sayın Tayyip Ağabey ve Sayın Başbakanımız her zaman arkamızda" dedi.

Atambayev konuşmasında, Türkiye’nin 10 milyon dolar tutarında hibe desteği verdiğini, Mart ayındaki toplantıda da yeni bir hibe daha istediklerini söyledi. Görüşmede, yatırım konusunun da değerlendirildiğini belirten Atambayev, Türkiye-Kırgızistan arasında ikili gerçekleşen diyaloğun üç boyutlu hale getirilmesi konusunun ele alındığını bildirdi.

Türkiye, bölge ülkeleriyle başlattığı Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizmasını Kırgızistan'a genişletiyor. Bişkek temasları kapsamında Kırgızistan Başbakanı Almazbek Atambayev ile görüşen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki ülke arasında söz konusu konseyi oluşturma kararı aldıklarını söyledi. Dışişleri yetkililerinin karşılıklı tarih belirlemesiyle konseyin ilk toplantısının martta Türkiye'de yapılacağını belirtti.

İş Konseyi toplantılarının da büyük önem arz ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, TOBB, TÜSİAD, TUSKON, MÜSİAD, ASKON gibi bütün kuruluşların Kırgızistan'daki muhataplarıyla karşılıklı işbirliği içerisinde olmalarını çok önemsediklerinin altını çizdi. "Türkiye olarak Kırgızistan'a yaptığımız yatırımlar ve gönderdiğimiz destekler 450 milyon dolara ulaşmış durumda." diyen Erdoğan, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin marttaki toplantısında hibe konusundaki durumları beraber değerlendireceklerini söyledi. (Kaynak: habergazete.vatan.com)


Atlas Jet, Kırgızistan'ın yurt dışı uçuşlarına talip

Atlas Jet havayollarının, Kırgızistan'ın, başta Türkiye olmak üzere tüm yurt dışı uçuşlarına talip olduğu bildirildi. Atlas Jet Havayolları Kırgızistan Temsilcisi Erhan Arıklı, yaptığı açıklamada, Kırgızistan Devlet Havayolu şirketi ile ortaklık kurarak, ülkenin tüm dış bağlantılarını ve uçuşlarını gerçekleştirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Arıklı, Atlas Jet'in Kırgızistan seferlerine her an için hazır olduğunu belirterek, Türkiye'den Kırgızistan'a ve Kırgızistan'dan Türkiye ile Avrupa ülkelerine uçuşlar gerçekleştirmek için Kırgızistan hükümetine başvurduklarını ve cevap beklediklerini aktardı. Arıklı, ülkedeki sivil havayolu şirketlerinin Atlas Jet'in teklifine olumlu yaklaştıklarını da dile getirdi.
Filodaki 14 modern uçakla Kırgızistan'a kaliteli hizmet vermek istediklerini belirten Arıklı, Kırgız havayollarının henüz Avrupa uçuşları yapamadığını hatırlattı.

Avrupa Birliği (AB), Kırgızistan'da yolcu taşımacılığı yapan 27 havayolu şirketinin uçaklarını, güvenlik gerekçesiyle kara listeye almış ve bu şirketlerin uçaklarının AB ülkelerine uçuşlarını yasaklamıştı.

Kırgız vatandaşları yurtdışı uçuşlarında ağırlıklı olarak Türk Hava Yolları'nı (THY) kullanıyor. Ancak, özellikle Türkiye'de eğitim görmekte olan Kırgız öğrenciler, THY'nin bilet fiyatlarını yüksek bularak tepki gösteriyor. (Kaynak: stargazete.com)


KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu: "Toplumsal uzlaşı sağlamanın zamanı geldi"
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi’nde Kıbrıs konusuyla ilgili olarak, bugün “güzel, olgun ve anlamlı” bir toplantı gerçekleştirdiklerini ifade ederek “Müzakereleri sürdüren biri olarak meclisteki partiler bana destek verdiler diyebilirim, güvenlerinin devam ettiğini söyleyebilirim” dedi.

Yaşanan iç gelişmeler sonrası yükselen tansiyonun düşürülmesi konusundaki düşüncelerini de Meclise aktardığını açıklayan Eroğlu, bu sıkıntının giderilmesini şart olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Cumhuriyet Meclisi’ne Cenevre Zirvesi ve müzakere süreciyle ilgili bilgi verdiği toplantı saat 14.00’te tamamlandı.

Eroğlu toplantıda müzakere süreci yanında son zamanlarda yaşanan iç gelişmeler konusundaki endişelerini ve düşüncelerini de dile getirdiğini belirterek, gerginliğin düşürülmesinin şart olduğuna dikkat çekti.

Saat 10.30’da basına kapalı olarak başlayan görüşmede 1 saati aşkın süreyle Cumhurbaşkanı Eroğlu Meclis Genel Kuruluna bilgi verdi. Ardından UBP Genel Başkanı ve Başbakan İrsen Küçük ile parti başkanlarına 10’ar dakikalık söz hakkı verildi. Birleşimin son bölümünde ise Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, milletvekillerinden gelen soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Eroğlu Meclis’ten ayrılırken basına yaptığı açıklamada, toplantıda Cenevre görüşmeleri ve Cenevre’ye gitmeden önce “Yönetim ve Güç Paylaşımı” konusunda ortaya koydukları önerilerle ilgili bilgi verdiğini söyledi

KALICI VE YAŞAYABİLİR BİR ANLAŞMA ARZU VE ÜMİDİ
Kendisinden sonra konuşan parti başkanları yanında soru soran milletvekillerini yanıtladığını anlatan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu “Güzel, anlamlı ve olgun bir toplantı oldu; öncelikle bunu ifade etmek isterim. Herhangi bir tartışmaya vesile vermeyecek şekilde olgun bir toplantı oldu. Bütün arkadaşların arzusu ve ümidi Kıbrıs konusunda kalıcı ve yaşayabilir bir anlaşmaya varılması yönündedir” dedi.

GÜVENLERİNİN DEVAM ETTİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİM
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu “Müzakere süreci konusunda Meclis’ten güvenle ayrılıyor musunuz?” şeklindeki bir soruya karşılık şu yanıtı verdi. “Evet, güvenle ayrılıyorum. Bütün siyası partiler ortaya koyduğum görüşlerle ilgili düşüncelerini ortaya koydular. Tabii ki müzakerelere devam edeceğiz. Bazı kelimeler üzerinde bazı değişik görüşler olsa da çok fazla görüş ayrılığı yok. Genelde müzakereleri sürdüren biri olarak bana destek verdiler diyebilirim, güvenlerini devam ettiğini söyleyebilirim.”

İÇ MESELELER... TOPLUMSAL UZLAŞI SAĞLAMA ZAMANI...
Cumhurbaşkanı Eroğlu, miting sonrası yaşanan gelişmeler ve yükselen tansiyonun düşürülmesiyle ilgili bazı düşünceleri bulunduğunu, bunları da Meclis Genel Kurulu’nda aktardığını açıkladı. “Bir toplumsal uzlaşı sağlamanın zamanı gelmiştir. Bu tartışmaların hem görüşme masasında bizim elimizi zayıflatacağı, halkımız arasında cepheleşmeler yaratacağı gibi Türkiye ile ilgili ilişkilerimize sıkıntı yaratacağı ve zarar vereceği düşüncesi içerisinde, tansiyonu düşürücü bazı tedbirler ortaya konulması gerektiğini dile getirdim” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, dün bu amaçla parti başkanlarıyla görüşme yaptığını, yarın da bazı kurum ve kuruluşları görüşme için davet etmeyi düşündüğünü söyledi.

TANSİYONUN YÜKSEKLİĞİ YARALAR AÇABİLİR... SIKINTININ GİDERİLMESİ ŞART
Toplumsal tansiyonun yüksek devam etmesinin Kıbrıs Türkünün kendi içinde bazı sorunlar yaratacağı gibi, bazı yaralar açabileceği endişesini dile getiren Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu sıkıntının giderilmesinin şart olduğuna dikkat çekti.

Özellikle Türkiye ile olan ilişkilerin zedelenmesine müsaade etmeyecek şekilde, bazı sözlerden ve sloganlardan da vazgeçilmesi gerekmekte olduğuna değinen Eroğlu sözlerini şöyle tamamladı:
“Görüyorsunuz, belli bir kısmın ve kişilerin açtığı pankartlar iki ülke arasındaki ilişkileri nerelere kadar getirmiş ve tansiyonu yükseltmiştir. O nedenle bundan sonra, sendikacı arkadaşların da eylem yaparken aralarına alacakları kişileri ve sendikaları iyice değerlendirmesi, bazı sloganlarla tansiyonu yükseltip iki ülke arasını açacak eylemlere vesile olmaması gerekir diye düşünüyorum. Arkadaşlarla bu düşüncelerimi de paylaştım.” TAK (Kaynak: kibrispostasi.com)


Özbekistan Futbol Milli Takımı yükselişe geçti
Asya Futbol Şampiyonası'nda tarihinde ilk defa yarı finale kalan Özbekistan Futbol Milli Takımı, FIFA Ocak ayı değerlendirmesinde 31 basamak yükseldi. 7-29 Ocak günleri arasında Katar'ın başkenti Doha'da yapılan 15. Asya Futbol Şampiyonası'nda (Asya Kupası) elemlerinde fire vermenden tarihi bir başarıya imza atarak yarı finale kalmayı başaran Özbekistan, FIFA Ocak ayı değerlendirmesinde büyük sıçrama yaptı. Özbekistan 424 puanla 31 basamak yükselerek 77. sıraya yükseldi.


Özbekistan Futbol Ligi´nde geçen sene 76 yabancı forma giydi

Özbekistan Oliy (Yüksek) Futbol Ligi, geçen sezon 76 yabancı futbolcuya ekmek kapısı oldu. Özbekistan liginde altı futbolcuyla en faza yabancı oynatan takım Maşhal olurken, hiç yabancı futbolcu oynatmayan tek takım ise Fergana Vadisi ekiplerinden Neftçi oldu.

Bir ara Brezilylı ünlü çalıştırıcılar Arthur Zico ve Luiz Felipe Scolari'ye de ev sahipliği yapan Özbekistan´a en fazla futbolcu gönderen ülkeler arasında Ukraynailk sırada yer aldı. Özbekistan liginde geçen sezon Ukrayna´dan 17 futbolcu forma giydi. Rusya, Brezilya, Nijerya ve Gürcistan, Özbekistan´da futbolcu veren diğer ülkeler oldu.
14 takımlı ligde en fazla yabancı bulunduran takımlardan biri de Brezilyalı ünlü futbolcu Rivaldon´nun da forma giydiği Bunyodkor oldu. Bunyodkor´da geçen sezon dördü Brezilyalı olmak üze 5 yabancı futbolcu top koşturdu. Özbekistan Oliy Ligi, Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (IFFHS) tarafından 2010 yılına ilişkin yapılan en iyiler değerlendirmesinde 62. sırada yer almıştı. Özbekistan Oliy Ligi 2011 sezonu, Mart ayı başında başlayacak ve Kasım´da sona erecek. (Kaynak: medya73.com)


Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu: Mısır'da değişim, pozitif domino etkisine yol açar
Abdülhamit Bilici Münih
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Arap ülkelerinde Tunus'la başlayan, Mısır'la devam eden değişim rüzgarını Zaman'a değerlendirdi. Arap dünyasının kalbi konumunda bulunan Mısır'daki değişimin bölgede pozitif bir domino etkisi yapacağını söyledi. Beklenen değişimin gerçekleşmemesi durumunda ise değişim rüzgarının kesileceğini belirtti. Davutoğlu, Mısır konusundaki yaklaşımlarının ABD ile de büyük oranda örtüştüğünü kaydetti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, olumlu şekilde sonuçlanması durumunda Mısır'daki değişimin Ortadoğu'da pozitif bir domino etkisine yol açacağını söyledi. Mısır'da beklenen değişimin olmaması halinde ise Tunus'ta sistemin hızla eski haline döneceği ve diğer ülkelerdeki değişim rüzgârının da duracağı uyarısında bulunan Davutoğlu, Mısır'da doğacak bir kaosun da aynı şekilde bölgeye yayılacağını vurguladı.

Münih Güvenlik Konferansı'na katılmak için geldiği Almanya'dan dönerken uçakta sorularımızı cevaplayan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, baş başa yaptıkları görüşmede ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ı "Son 20 yılda Ortadoğu'da demokrasi fırsatı 2 kez kaçtı. Bir kez daha kaçırmayalım." diye uyardığını belirtti. Mısır konusundaki yaklaşımlarının ABD ile büyük oranda örtüştüğünü ve bunun aklın yolunun bir olmasından kaynaklandığını ifade eden Davutoğlu, Clinton'ın değişim sürecine ilişkin Münih'te gündeme getirdiği 3 şarta da katıldıklarını vurguladı.
Clinton'ın Mısır'da değişim için gündeme getirdiği şartlar şöyle: 1- Mısır'da kamu düzeni bozulmasın. 2- Kurumlar muhafaza edilsin. 3- Siyasi elit değişsin. Clinton'la yaptıkları görüşmenin, Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Obama arasında önceki akşam yapılan telefon görüşmesinin devamı şeklinde gerçekleştiğini söyleyen Davutoğlu, Obama yönetiminin Mısır'la ilgili mesajının yeterince net olduğunu dile getirdi.

Davutoğlu, AB'nin Mısır'la ilgili tutumu için ise şu değerlendirmeyi yapmakla yetindi: "AB'nin zorluğu, bir tutum belirlerken 27 ülkenin onayını alma ihtiyacından kaynaklanıyor. Bu yüzden daha az riskli ve daha çok denge gözeten bir politika ortaya çıkıyor." Konferans çerçevesinde 10'dan fazla meslektaşıyla ikili görüşme yapan Bakan Davutoğlu, Fransa Dışişleri Bakanı ile hem Sarkozy'nin Türkiye ziyaretini hem de AB sürecini konuştuklarını; Bulgar meslektaşıyla bu ülkede başmüftülük konusundaki çift başlılığı ele aldıklarını ve bu sorunun 12 Şubat'ta aşılacağını; Azerbaycan ve Ukrayna ile yapılması planlanan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği toplantılarını görüştüklerini kaydetti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bir soru üzerine, Münih Güvenlik Konferansı'nda Ortadoğu'daki gelişmelerin konuşulacağı son oturuma, programda ismi yer almasına rağmen neden katılmadığını da açıkladı. "Arap dünyasında neler oluyor?" başlıklı panelde uzun bir süre AB dış politika ve güvenlik yüksek temsilcisi olan Javier Solana, ABD Başkanı Barack Obama'nın Mısır Özel Temsilcisi Frank Wisner ile birlikte İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ulusal güvenlik danışmanı Uzi Arad da yer alıyordu. Öncelikle ilkesel olarak İsrailli hiçbir yetkili ile aynı oturuma katılmadığını söyleyen Davutoğlu, Türkiye'nin özür ve tazminat talepleri yerine gelene kadar bu tutumun süreceğini belirtti. Bakan Davutoğlu ayrıca, Arap ülkelerinden kimsenin bulunmadığı bir platformda Arap dünyasının geleceğini konuşmayı da doğru bulmadığını söyledi. (Kaynak: zaman.com.tr)


İran'dan Türkmenistan'a üst düzey ziyaret

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hamid Begai, Türkmenistan'da resmi temaslarda bulunuyor. İran Kültür Günleri için Aşkabat'a gelen Begai, Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov tarafından kabul edildi.

Görüşmede, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerine ele alındığı kaydedildi. İran'ın Türkmenistan'daki Kültür Günleri etkinliklerine katılacak olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Begai, temasları kapsamında Aşkabat ve Mari vilayetindeki tarihi mekanları da ziyaret edecek. Son yıllarda, Türkmenistan ile İran enerji, ticaret, kültür ve ulaşım sektöründe işbirliği ilişkilerini daha da hızlandırdı.
Türkmenistan en büyük ticaret ortaklarından olan İran, bu ülkeden ithal ettiği doğalgaz miktarını daha da arttırma çabasında. Türkmenistan'dan satın aldığı doğalgazı 14 milyar metreküpe çıkaran İran, önümüzdeki yıllarda bu miktarı 20 milyar metreküpe çıkarmayı hedefliyor.

Ayrıca, Türkmenistan ile İran bölgesel işbirliği adına önemli bir ulaşım projesini hayata geçiriyor. Kazakistan-Türkmenistan-İran demiryolu hattı projesinin inşaatı sürdürülüyor. Önümüzdeki ekim ayında hizmete açılması hedeflenen söz konusu demiryolu hattı, Körfez'e açılan ülkelerin yük taşıma mesafesini 600 kilometre azaltacak. (Kaynak: beyazgazete.com)



1 Şubat 2011 Salı

Kırgızistan Başbakanı Atambayev: Türk Birliği Kurulabilir




01 Şubat 2011, TBD-Haber http://www.turkbirdev.info/

Başlıklar:
  • Azerbaycan Türklerinden İran'a 'İçişlerimize karışma' eylemi
  • Kazakistan cumhurbaşkanlığı için erken seçime gidiyor
  • Kazakistan dünyanın en büyük elektrik santralini kuruyor
  • Kırgızistan Başbakanı Atambayev: Türk Birliği Kurulabilir
  • KKTC Maliye Bakani Tatar: "Miting düzenleyenlerin Türkiye'ye hakaret etmesi kabul edilemez"
  • Özbekistan geleceğin işadamlarını yetiştiriyor
  • Türkiye'de İhracatçı, yıla hızlı başladı
  • Başbakan Erdoğan: Bugün, kardeşlerin kavuşma, daha sıkı kucaklaşma, daha çok işbirliği kurma günüdür
  • Türkiye'nin Aşkabat Büyükelçisi, Türkmen liderine güven mektubunu sundu
  • Türkmenistan'dan ticaretin arttırılması için yeni adım

Azerbaycan Türklerinden İran'a 'İçişlerimize karışma' eylemi

İran televizyonlarında Azerbaycan aleyhinde yayınlar yapıldığını ileri süren grup, İran Başkonsolosluğunun önünde eylem yaptı.

Çeşitli sivil toplum kuruluşlarınca düzenlenen eylemde konuşan Türk Dünyası Kültür ve İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Celal Öcal, İran'da yapılan yayınları protesto ettiklerini belirterek, Azerbaycan'a verdikleri önemin ifadesi olarak konsolosluk binasına siyah çelenk bıraktıklarını söyledi.

Uluslararası Diaspora Merkezi Genel Başkanı İsmail Ağayev ise İran parlamentosunun bazı milletvekillerinin söylemlerinin Azerbaycan'ın iç işlerine karışmaya yönelik olduğunu ve bu durumun kendilerini rahatsız ettiğini belirtti.

Ağayev, “İran'ın Azerbaycan topraklarını işgal eden Ermenistan'la iş birliği yaptığını ve dünyada Ermenistan'ı destekleyen tek Müslüman ülke olduğunu” ileri sürdü. Grup, konuşmaların ardından olaysız dağıldı. (Kaynak: hurriyet.com.tr)


Kazakistan cumhurbaşkanlığı için erken seçime gidiyor

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, görev süresini uzatma girişimlerinin yarattığı tartışmalara son vermek üzere cumhurbaşkanlığı seçimlerini öne almayı kararlaştırdı.
Kazak parlamentosu geçen ay Nazarbayev'in iktidarını 2020'ye dek uzatmak üzere referanduma gidilmesini kararlaştırmış; ancak bu karar dün Anayasa Konseyi'nce bozulmuştu.
Konsey, parlamentoda onaylanan değişikliklerin referanduma götürülmesinin anayasaya aykırı olacağına hükmetti.
Ülkeyi 20 yıldır yöneten Nazarbayev, uzun zamandır bu önerinin referanduma götürülmesinden yana olmadığını söylüyordu. 70 yaşındaki Kazak lider, dün kararın açıklanmasından sonra devlet televizyonundan canlı yayınlanan bir konuşma yaparak, yetki süresini referandumla uzatmak istemediğini yineledi.

Takvim belirsiz
Bunun yerine, gelecek yıl yapılması beklenen cumhurbaşkanlığı seçimini erkene alacağını duyurdu. Seçimin ne zaman yapılacağı henüz belli değil. Kazakistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, BBC'ye açıklamasında seçimlerin bu yaz bile yapılabileceğini belirtti.

Parlamentoda tek partinin temsil edildiği Kazakistan'da muhalefet güçsüz ve seçimde Nazarbayev'e ciddi rakip olabilecek bir aday çıkması olası görülmüyor.

Kazakistan dünyanın en büyük uranyum üreticisi ve petrol ve sanayi metalleri ihracatında önde gelen oyuncular arasında yer alıyor. Nazarbayev Kazakistan'ı 1991'de bağımsızlığını kazanmasından bu yana yönetiyor. Kazakistan yasalarına göre görevdeki bir lider istediği kadar çok kez seçime girebilir. Nazarbayev de sağlığı elverdikçe, ülkeyi yönetmeye talip olduğunu söylüyor.

Ülkede yedi yıl olan cumhurbaşkanlığı görev süresi 2012'den itibaren beş yıla inecek. Seçimin öne alınması ise Nazarbayev'e beş değil, yedi yıllık bir görev süresi sağlayabilir. (Kaynak: bbc.co.uk/turkce/haberler/) İlgili Haberler : Orta Asya ve Kafkaslar



Kazakistan dünyanın en büyük elektrik santralini kuruyor
ALMATI (CİHAN)- Kazakistan dünyanın en büyük elektrik santralini kuruyor. Kazakistan, Rusya ile Ekibastuz’daki GRES-2 Su Dağıtım Elektrik Santrali’nin üçüncü ünitesini hayata geçiriyor. Ünitenin inşaatı ve işletime hakkıyla ilgili anlaşmayı, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev onaylandı. Tesisin inşaatı ve işletilmesini Rusya şirketi gerçeleştiriyor.

Toplam 700 milyon dolarlık proje, Rusya’nın Vneshekonombank ve Avrasya Kalkınma Bankası’nda alınan kredilerle yapılacak. Üçüncü ünitenin devreye girmesiyle santralin kapasitesi yüzde 50 artacak. CİHAN (Kaynak: turkyurdu.com)


Kırgızistan Başbakanı Atambayev: Türk Birliği Kurulabilir

AYDIN PAZARCI, BİŞKEK
Türk cumhuriyetleri, dünya siyasetinde aktör olabilir mi?
'Türk birliği'nin kurulabileceğini düşünüyorum. 15 Eylül'de İstanbul'da devlet başkanlarının da katılımı ile gerçekleşen zirvede Türk İşbirliği Konseyi'nin resmen faaliyete başlamasını bunun ilk adımı olarak görüyorum. Şu anda 6 olan ülke sayısının ilerleyen dönemlerde artması ve işbirliği alanlarının da genişlemesiyle dünyada bizler de bir aktör haline gelebiliriz. Hatta biraz daha radikal bir çıkış yaparak Rusya'nın da içinde olduğu bir birlik bile kurabiliriz diye düşünüyorum. AB, bugün Türkiye'yi içine almak istemediği gibi Rusya'yı da istemez. Ben Rusya'nın Türkiye'ye bakış açısının AB'den daha yakın olduğunu düşünüyorum.

Başbakan Erdoğan, 10. Türk Devletleri Toplantısı'nda ortak dil ve ortak alfabeye geçilmesi teklifinde bulunmuştu. Sizin bu öneriye bakış açınız nedir?
'Türk birliği'nin yanı sıra ortak dil ve alfabenin de gerçekleşeceği inancını taşıyorum. Olması gerektiğini de düşünüyorum. Bazı ülkeler bu konuda adım attı. Bizim açımızdan bu konunun gerçekleşmesini ekonomik duruma bağlıyorum. Ama inşallah yakın bir gelecekte bunu da gerçekleştiririz.

Seçimden önce bazı partiler, güçlü devlet başkanlığı sistemini geri getirmeyi vaat etmişlerdi. Parlamenter sistemden geriye dönüş ihtimali var mı?
Aslına bakarsanız parlamenter sistem bize yabancı bir sistem değil. Atalarımız meclis sistemine benzer bir sistemle yönetmişler halkımızı. Kırgız milletinde hiçbir zaman sultan, emir olmamış. Her işlerini büyüklerimizin oluşturduğu Ak Sakallar Meclisi'nde görüşerek ve istişare ederek karar vermişler. Bağımsızlıktan sonra devlet başkanlığı sistemi ile yönetilen ülkemizde hep sıkıntılar çıktı. Tek adamlık ve aile yönetimi oluştu. Bu da beraberinde iki sefer halk devrimini getirdi. Haziran ayındaki referandumda halkımız parlamenter sistemi tercih etti. Parlamenter sistemle tek adamlık ve aile yönetimine son verdik. Sonrası için şimdi bir şey söylemek zor. Allah bilir diyeyim. Parlamenter sistemin işleyişi konusunda da Türkiye'den öğreneceğimiz ve işbirliği yapacağımız çok alan var.

Haziranda patlak veren Kırgız-Özbek olayları sonrası bölgede mağdur olanlar için yeni yerleşim yerleri kuruluyor. Yakın dönemde siz de bölgeye ziyaret gerçekleştirdiniz. Bölgede son durum nedir?
Hepimiz Türk Ata'nın evlatlarıyız. Kırgız'ı, Özbek'i ve Türk'ü biriz ve beraberiz. Bir Müslüman başka bir insana kötülük yapmaz ve yapmamalı. Başbakan olduktan sonra ilk ziyaretimi güney bölgesine gerçekleştirdim. Yerleşim yerlerinin kurulması için inşaat çalışmaları devam ediyor. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum: İnşaat yapmak çok zor değil. Ama kırılan kalpleri tamir etmek ve milletleri barıştırmak çok zor. Biz şimdi bu zorluğu yaşıyor ve aşmaya çalışıyoruz. Bu olaylarda üçüncü gizli bir elin olduğunu düşünüyoruz. Burada çok büyük bir oyun ve provokasyon yaşandı. Bunu Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov da ifade etti. Bundan sonra kardeşliğimize zarar verecek olayların yaşanmaması için tedbirler alacağız.

Kırgızistan'da eğitim alanında faaliyet gösteren Sebat Eğitim Kurumları'na bağlı okullar, Uluslararası Atatürk Alatoo Üniversitesi, Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi faaliyet göstermekte. Bu eğitim kurumlarının önemi ve iki ülke ilişkilerine katkısı nedir?
Söz konusu eğitim kurumlarının yeri ve önemi şüphesiz tartışılmaz. Kırgızistan için olduğu kadar iki ülke ilişkileri için de ciddi katkıları var. İki ülkenin tarihi gibi inşallah geleceği de bir olacaktır. Bu aydınlık gelecekte en büyük rolü bu kurumlarda eğitim gören evlatlarımız üstlenecekler. Yapılan eğitim çalışmaları Türk Birliği'ni oluşturmanın ilk ve en önemli adımıdır. Bu sebeple eğitim faaliyetlerini can-ı gönülden destekliyorum.

Manas Üssü'nde son durum nedir? Üssün ABD tarafından kullanılmasıyla ilgili hükümetinizin politikası nedir?
Biz geçici hükümet zamanında yaptığımız açıklamanın arkasındayız. O zaman dediğimiz gibi hükümetler ve yönetimler değişse bile yapılan anlaşmalar bakidir. Uluslararası yapılan tüm anlaşmalara ve anlaşma yükümlülüklerine, beğensek de beğenmesek de, istesek de istemesek de sadık kalacağız. Bu durum Manas Üssü için de geçerli. Anlaşma tarihi bittiği zaman düşünüp karar verilecek bir mesele. Şunu da belirtmek isterim ki, biz kimseyle hasım olmak istemiyoruz. (Kaynak: zaman.com.tr)


KKTC Maliye Bakani Tatar: "Miting düzenleyenlerin Türkiye'ye hakaret etmesi kabul edilemez"
Maliye Bakanı Ersin Tatar, cuma günü Lefkoşa’da düzenlenen mitingle ilgili olarak, “Amaç Türkiye’ye hakaretti ve bunu yaptılar. Anavatan’a ve hükümetimize hakaretleri kabul edilemez. Bu tür provokasyonlar karşısında suskun kalınamaz” dedi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, bugün Tatlısu köyünü ziyaret eden Tatar, Belediye Başkanı Hayri Orçan ve köylülerle görüştü. Tatar, belediye başkanının başka bir siyasi partiye mensup olmasının hükümet olarak halkın sorunlarına karşı duyarsız olunacağı anlamına gelmediğini kaydetti ve bölgedeki etkinlikleri ilgi ile izlediğini kaydetti.

AMAÇ TÜRKİYE’YE HAKARET
Tatar, bakanlık açıklamasına göre özetle şunları söyledi: “Olmayan parayı borçlanarak kaynak yaratmak mümkün değildir, yapılması halinde bu, gelecek nesillere enkaz bırakmaktır. Güneyde de ekonomik sıkıntıların yaşandığı ve Rum yönetiminin önümüzdeki günlerde yaklaşık 3 bin kişiyi işten durdurması söz konusudur. Mitingler düzenleyenlerin söylediklerine kulak verilmemesi gerekir. Onların amacının Anavatan Türkiye’ye hakaret etmek olduğu belliydi ve bunu da gerçekleştirdiler.”

TÜRK BAYRAĞI TAŞINMADI
“Anavatandan gelen nüfusa dil uzatılmasını” da eleştiren Tatar, özetle şu ifadeleri kullandı:
“Bu soydaşlarımızın ülkemiz ekonomisine katkısı bulunmaktadır. Tek bir Türk Bayrağı bile taşımayan göstericilerin Rumların kullandığı Kıbrıs bayrağı ile alana gitmesi, Anavatan’a ve hükümetimize hakaretleri kabul edilemez. Bu tür provokasyonlar karşısında suskun kalınamaz. Duyarlı vatandaşlarımıza bu konuda güveniyorum. Alınması zorunlu olan ekonomik tedbirlerin halkla daha fazla paylaşılarak her ortamda bunların size anlatılması ihtiyacı belirgindir.
Sendikal platform ve onları bu tür gösterilere iten muhalif partilere kulak asılmamalı. Tüm olanlara rağmen Anavatanla süren iyi diyalog sayesinde bütçe açıklarının kapanmasına yönelik çalışmalarımız ve tedbirlerimiz bazı düzeltmelerle sürecek. Nitekim aksayan yanlarını düzelmekteyiz.”

BÖLGE TÜRKİYE’DEN GELEN YATIRIMLARLA GELİŞİYOR
Bölgenin Türkiye’den gelen yatırımlarla gelişmekte olduğunu, turizmle de bu potansiyelin artacağını belirten Tatar, Kuzey sahil şeridi yoluyla Karpaz turizm bölgesi ile Girne’ye ulaşımın kolaylaştığını anlattı.

Tatar, hayvancılık ve sera işiyle uğraşan bölge halkının yanı sıra, yatırım yapmayı hedefleyen yatırımcıların konut inşaatlarıyla da gelişen bölgeye restoran, marina ve birçok yatırımlar yapmak istediklerini belirtti. Tüm bu yatırımların garantisinin Anavatan Türkiye ve KKTC hükümetinin olduğunu vurgulayan Tatar, yatırımların teşvik edilmesiyle ekonomiye katkısının ve istihdam olanaklarının sağlanacağını ekledi.

BÖLGENİN NÜFUSU 4 BİN
Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan da, heyetiyle birlikte bölgeyi ziyaret eden Tatar’a teşekkür etti. Son nüfus sayımında Tatlısu beldesinin resmi nüfusunun 1100 kişi olmasına karşın çalışma izinli, yabancı uyruklu ve ikinci konutlarla nüfusun 4 bini bulduğunu belirten Orçan, bu nedenle yerel yönetime katkı payının nüfusa dayalı olmaması gerektiğini vurguladı.
Orçan, bölgede mevcut ve emekli hayvan üreticisi ile sera üreticilerinin sosyal güvenlik ve vergi sorunlarına çare bulunması, ayrıca gençlere kırsal kesim arsası verilmesi için belediyenin yönetimine arazi tahsis edilmesini de istedi.

Maliye Bakanı Ersin Tatar’a ziyaretinde Merkezi İhale Komisyonu Başkanı Selim Gökbörü ve Gümrük Dairesi Müdürü Mustafa Çobanoğlu eşlik etti. (Kaynak: kibrispostasi.com)

Özbekistan geleceğin işadamlarını yetiştiriyor

TAŞKENT (CİHAN)- Ekonomik alanda son iki yılda yakaladığı ortalama yüzde 8 dolayında kalkınma oranıyla dikkatleri üzerine çeken Özbekistan, geleceğin işadamlarını yetiştiriyor.

Özbekistan Ticaret-Sanayi Odası ve Kültür ve Sanat Vakfı tarafından hayata geçirilen Genç Girişimciler Okulu projesiyle geleceğin işadamları yetiştirilmeye çalışılıyor. 2011´in `orta ölçekli yatırımlar ve girişimcilik´ yılı ilan edildiği ülkede bu alana bu yıl daha da ağırlık veriliyor. Genç Girişimciler Okulu´na eğitime tabi tutulan bay ve bayan girişimci gençlere iş hayatına yönelik türlü bilgiler veriliyor.Taşkent´te faaliyet gösteren Dedeman Türk Oteli´nde bir araya gelen genç işadamları, son bir kez eğitimden geçirildi. Ayrı ayrı salonlarda değişik alanlardaki ekonomi uzmanlarının son mesajlarını alan gençler, üst düzeyde katılımın olduğu bir toplantıyla girişimcilik hayatlarına merhaba dedi.

Cihan Haber Ajansı(Cihan)´a konuşan Genç Girişimciler Okulu Projesi´nden Alişer İslamov: "Genç girişimcilere yönelik olan bu projemiz 2008´den beri faaliyette. Bu süre zarfında iş hayatına atılmak isteğinde olan gençlere yönelik eğitim çalışmalarına ağırlık verdik" dedi. Proje kapsamında gençler, vergi, kredi alma ve işletme, ticari hayatta yöneticilik, pazarlama ve iş kurmanın aşamaları gibi konularda bilgilendiriliyor.Genç girişimcilerden Murat Kurbanov, "2011´in orta ölçekli yatırımlar ve girişimcilik yılı ilan edilmesi kapsamında bize yeni imkânlar sağlandı. Bu çerçevede açılan Genç Girişimciler Okulu'nda bize çok faydalı ve gerekli eğitim verildi. Ben de tuzlu çekirdek projemle ticarete atılmak istiyorum. Buhara´dan paketleyip hazırlayacağımız ürünümüzü öncelikle Taşkent pazarına sunacağız" diye konuştu.

Sertifika töreni öncesinde yapılan toplantıda önce genç girişimciler uzmanları, sonra ise uzmanlar ve diğer ilgililer geç girişimcileri dinledi. Toplantıda türlü öneriler ve ticari hayatta karşılanan sorunların bertaraf edilmesi konularında da görüş alış verişinde bulunuldu.

GENÇLER EKONOMİK KAZANÇ
Törenin sunuculuğunu üstlenen Özbekistan Ticaret-Sanayi Odası Başkanı Alişer Şeyhov, kabiliyetli ve girişimci ruhuna sahip gençleri ticarete kazandırmamın ülke ekonomisine yapılan önemli bir kazanç olduğunu dile getirdi.
Özbekistan Başbakan Yardımcısı Abdulla Aripov ise söz konusu projenin, 2011´in `orta ölçekli yatırımlar ve girişimcilik´ yılı ilan edilmesi düşüncesiyle çok uyumlu olduğunu ve hükümet olarak ülkede iş yapmak isteyenlerin destekçisi olacaklarını kaydetti.
Projenin organizatörlerinden Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı ve Cumhurbaşkanı İslam Kerimov´un büyük kızı Gülnara Kerimova da bu çalışmaların çok semereli olacağı inancında olduğunu kaydetti. Ülkede bu konuda bir çok istek aldıklarını dile getiren Kerimova, genç girişimcileri desteklemenin, çok çeşitli faaliyet alanlarının bundan sonraki süreçinde de önemli bir yer tutacağına vurgu yaptı. Tören sonunda tabi tutuldukları eğitim sürecini tamamlayan ve geleceğin işadamı olmaya aday bay ve bayan gençlere sertifikaları alkışlar eşliğinde verildi.

Sertifikasını alan bayan girişimci Munisa Hakimova ise " Projemiz kapsamında modern dikiş makinelerini getirdik. Bunları yakın arada monte dip faaliyete geçireceğiz. Biz genç bayanlara bu tür imkânların sağlanılmasına memnunuz. Bu imkânlardan faydalanıp yeni iş yerlerini hayata geçireceğiz" şeklinde duygularını dile getirdi. (Kaynak: haberalemi.net)



Türkiye'de İhracatçı, yıla hızlı başladı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Ocak ayında ihracat 2010 yılının aynı ayına göre yüzde 22,67 artışla 9 milyar 655 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2011 yılı ilk ihracat rakamlarını Samsun'da düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Büyükekşi'nin verdiği bilgiye göre, son 12 aylık ihracat, önceki döneme göre yüzde 13,39 artışla 115 milyar 754 milyon dolar oldu.
TİM Başkanı Büküyükekşi, ''2011 ilk ayında en fazla ihracat yapan sektörlerimiz, 1 milyar 493 milyon dolar ile otomotiv endüstrisi, 1 milyar 311 milyon dolar ile hazır giyim ve konfeksiyon, 1 milyar 215 milyon dolar ile kimyevi maddeler ve mamülleri sektörlerimiz oldu'' dedi. (Kaynak: esnafbulteni.com)


Başbakan Erdoğan: Bugün, kardeşlerin kavuşma, daha sıkı kucaklaşma, daha çok işbirliği kurma günüdür. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Kırgızistan ziyareti dolayısıyla bu ülkede yayınlanan Zaman Kırgızistan'a özel makale yazdı. Makalesinde Kırgızistan'ı kardeş ülke olarak tanımlayan Erdoğan, 16 Aralık 1991'de bağımsızlığını ilan ettiğinde, Kırgızistan'ı tanıyan ilk ülkenin Türkiye olduğunu hatırlattı.

Başbakan Erdoğan, makalesinde şu ifadelere yer verdi; "1991'den bugüne, Türkiye ile Kırgızistan, iki kardeş ülkeye yaraşır şekilde her alanda dayanışma içinde oldular. 20 yıllık süreçte aramızda 100'den fazla anlaşma ve işbirliği protokolü imzalandı. Ülkelerimiz, NATO, Birleşmiş Milletler, AGİT, İKÖ, EİT gibi uluslararası teşkilatlarda da birlik ve dayanışma içinde hareket ettiler. Kardeşler, birbirleri arasındaki mesafe her ne olursa olsun, kurdukları gönül bağı sayesinde bütün hissiyatlarını paylaşırlar. Biz de Türkiye'de, Kırgızistan'ın sevinçlerini kendi sevincimiz, Kırgızistan'ın hüznünü kendi hüznümüz olarak her zaman yüreğimizde hissettik.

Geçtiğimiz yıl yaşanan üzücü olayları Türkiye olarak çok yakından ve kaygıyla izledik. Kardeş Kırgız halkının bir an önce huzura kavuşması için imkanlarımızı seferber ettik. Hazırladığımız eylem planını derhal harekete geçirerek, Kırgızistan'da ve Türkiye'de ihtiyaçların giderilmesi için çaba sarf ettik. Anayasa, halk oylaması ve ardından demokratik standartlar altında başarıyla gerçekleştirilen parlamento seçimlerini de aynı şekilde dikkatle izledik ve Kırgızistan'da huzur ve istikrarın tesis edilmiş olmasından büyük memnuniyet duyduk. Bugün artık Kırgızistan için geçmişe değil, geleceğe bakma günüdür.

Cumhurbaşkanı Sayın Otunbayeva ve değerli kardeşim Başbakan Atambayev liderliğinde Kırgızistan için yeni ve umut dolu bir geleceğin kapılarının ardına kadar aralandığına inanıyoruz. Kırgızistan, ekonomik potansiyel noktasında bölgenin önemli ve güçlü bir ülkesi. Bu büyük potansiyelin, parlamenter rejim ve demokratik standartlar altında Kırgızistan'ı çok daha ileri noktalara taşıyacağını biliyoruz. Türkiye olarak, Kırgızistan'ın kalkınmasına, ilerlemesine, huzur ve istikrarını pekiştirmesine her aşamada destek olmaya devam edeceğiz."

Şu anda Kırgızistan'da 300 civarında Türk firmasının, yaklaşık 400 milyon dolarlık bir yatırımla faaliyet gösterdiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, işçi, öğrenci ve iş adamı olarak yaklaşık 6 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının Kırgızistan'da barış ve huzur içinde hayatlarını idame ettirdiklerini belirtti.

İki ülke arasındaki eğitim işbirliğine değinen Erdoğan, makalesini şöyle sürdürdü; "Kırgızistan'da çeşitli yüksek öğretim kurumlarında bin 250 kadar öğrencimiz eğitim görürken, Türkiye'de de yaklaşık aynı sayıda Kırgız öğrenci eğitimine devam ediyor. Ticaret ve eğitim noktasındaki bu büyük işbirliğini, Türk-Kırgız kardeşliğinin sarsılmaz nişaneleri olarak görüyoruz. Ancak, Türkiye ile Kırgızistan arasındaki mevcut işbirliğini yeterli görmediğimizi de burada ifade etmek istiyorum. Zira iki ülkenin potansiyeli, mevcudun çok çok üzerinde. Zamanla bu potansiyeli harekete geçireceğimize, her alanda çok daha güçlü işbirlikleri tesis edeceğimize inanıyor, bunun için de gayret gösteriyoruz. Dünya'da, Çin'den sonra en fazla iş hacmine sahip Türk müteahhitlerinin, tecrübelerini Kırgızistan'a daha fazla aktarması en büyük arzumuz.
Kırgızistan'daki Türkiye yatırımları artarken, Türkiye'deki Kırgız yatırımlarının da artmasını istiyor, Kırgız yatırımcıları ülkemizde görmekten büyük memnuniyet duyacağımızı bilmelerini istiyorum. Kırgız vatandaşlarını turist olarak Türkiye'de ağırlamaktan ayrıca mutlu olacağız. Şundan emin olunuz: Türkiye vatandaşları kendilerini Kırgızistan'da nasıl yabancı hissetmiyorsa, aynı şekilde Kırgız kardeşlerimiz de Türkiye'de kendilerini evlerinde, yuvalarında hissedecektir."

Yaptığı ziyarete de atıfta bulunan Başbakan Erdoğan, ziyaretin iki ülkenin birbirine daha da yakınlaşması, kardeşlerin daha sıkı kucaklaşması bakımından önemli bir dönüm noktasını teşkil edeceğini ifade etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, makalesini şöyle tamamladı; "Değerli dostum, kardeşim Atambayev ile ticaret ve işbirliğini artırmak için her konuyu geniş biçimde değerlendireceğiz. Güçlü ve katlanarak büyüyen ekonomisi, yüksek standartlara ulaşma hedefindeki demokrasisi, Avrupa Birliği adaylığı ile Türkiye, Kırgızistan'ın Avrupa'ya açılan kapısı, dünyaya uzanan köprüsü olmaktan memnuniyet duyacaktır. Aynı şekilde, Asya'nın güçlü ve büyüyen ülkesi Kırgızistan da Asya kıtasıyla iletişim ve işbirliğinde değerli bir dost ve kardeş olarak eminim ki her zaman yanımızda olacaktır.

Farklı lehçelerde de olsa, bizler, aynı dili konuşuyoruz. Aynı kültürü paylaşıyor, ortak bir geçmişi gururla taşıyoruz. Bütün bu ortaklıkları, ülkelerimiz, bölgelerimiz için refaha dönüştürmek elimizde. Türkiye olarak bunun için halisane bir gayret içindeyiz. Aynı gayret ve niyeti Kırgızistan'da da görüyor ve bundan mutlu oluyoruz. Bugün artık aradaki mesafeleri kaldırma günüdür. Bugün, kardeşlerin kavuşma, daha sıkı kucaklaşma, daha çok işbirliği kurma günüdür. Gün, hüzünleri olduğu kadar, sevinçleri; sıkıntıları olduğu kadar, tecrübeleri paylaşma günüdür. Kırgızistan'a ziyaretim öncesinde, Kırgız halkına barış ve kardeşlik mesajlarımı iletmemi sağlayan Zaman Kırgızistan Gazetesi'ne şükranlarımı sunuyor, kardeş Kırgız halkına selam ve sevgilerimi iletmesini diliyorum. Yaşasın Türkiye Kırgızistan kardeşliği..." (Kaynak: beyazgazete.com)


Türkiye'nin Aşkabat Büyükelçisi, Türkmen liderine güven mektubunu sundu

Türkiye'nin yeni göreve başlayan Aşkabat Büyükelçisi Şevki Mütevellioğlu, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulı Berdimuhamedov'a güven mektubunu sundu. Türkmen lider Berdimuhamedov, Büüyükelçi Mütevellioğlu'nu Bakanlar Kurulu binasında kabul etti.

Büyükelçi Şevki Mütevellioğlu kabulde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün selamını iletirken, Ata yurtta bulunmaktan mutlu olduğunu ve burada çalışmaktan şeref duyduğunu kaydetti. İki ülke ilişkilerinin temelinde kardeşlik duygularının bulunduğunu belirten Mütevellioğlu, Türkiye'de kardeş Türkmenistan'ın yürüttüğü barış yanlısı siyasete ve ülkede hayata geçirilen reformlara oldukça yüksek değerler atfedildiğini ifade etti.

Türkiye'nin Türkmenistan ile ilişkilerini geliştirmeye büyük önem verdiğini vurgulayan Mütevellioğlu, iki ülke liderlerinin karşılıklı temaslarında ele alınan konuların, kardeş iki ülkenin ilişkilerini geliştirmesine ivme kazandırdığını kaydetti. Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov da Türkmen ve Türk halklarının kardeşlik bağlarının kaynağının oldukça eski dönemlere dayandığını belirterek, Büyükelçi Mütevellioğlu'na iki ülke ilişkilerini geliştirme görevinde başarılar diledi. (Kaynak: timeturk.com)


Türkmenistan'dan ticaretin arttırılması için yeni adım

Türkmenistan, dünya ülkeleri ile ticari ve ekonomik ilişkilerinin daha da geliştirmesi için büyük çaba harcıyor. 2011 yılında ekonomik işbirliğine odaklanan Türkmen Hükümeti, bu amaçla karşılıklı olarak ticaret evlerinin açılmasına öncülük edecek. Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan haftalık basın toplantısında, Türkmenistan'ın yurtdışında ve yabancı ülkelerin Türkmenistan'da ticaret evlerinin açılması için çalışmaların başlatıldığı kaydedildi. Bu çalışmaların Dışişleri Bakanlığı'nın başkanlığında yürütüldüğü ve ticaret evlerin ticari ve ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesine önemli katkı sağlayacağı belirtildi.

Bu zamana kadar hiçbir ülkede ticaret evi bulunmayan Türkmenistan, ilk olarak büyükelçiliği bulunduğu ülkelerde ticaret evlerini açmayı hedefliyor. Daha sonra bunun çoğrafyasının genişletilmesi öngörülüyor. Aynı zamanda, Türkmenistan'da ticaret evi açmak isteyen yabancı ülke sayısının da arttığı kaydedildi. Geçtiğimiz günlerde Aşkabat'ta düzenlenen Türk İnşaat ürünleri fuarının açılış töreni nedeniyle mesaj yayınlayan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, imzalanan anlaşmalar çerçevesinde bu yıl Türkmenistan ve Türkiye'de milli ticaret evinin açılmasının hedeflendiğini kaydetmişti. Öte yandan, Türkmenistan ile Rusya'nın Astrahan bölgesi arasında ilkbaharda karşılıklı ticaret evlerinin açılması konusunda anlaştığı kaydedildi.

Astrahan Bölgesi Uluslararası ve Dış Ekonomik İlişkiler Bakanı Denis Afanasey geçtiğimiz günlerde Aşkabat'ta çeşitli temaslarda bulundu. Astrahan heyetinin bu ziyaretinde, ilkbaharda ticaret evlerin açılması, yazda kültür günleri etkinliklerinin düzenlenmesi ve sonbaharda denizcilik iş toplantısının yapılması kararlaştırıldı. (Kaynak: beyazgazete.com)