13 Kasım 2010 Cumartesi




13 Kasım, 2010 TBD-Haber http://www.turkbirdev.info/



Başlıklar:


  • Azerbaycan'da iktidar zaferini ilan etti

  • Azerbaycan mültecilere yardım kararı aldı

  • Ahmedinejad, Azerbaycan'ı ziyaret edecek

  • Kazakistan-Çin ilişkileri sıkılaştı

  • ABD, Kazakistan hava sahasını kullanacak

  • Kırgızistan`ın dış borcu 2 milyar 620 milyon dolar olarak açıklandı

  • Hükümeti kurma görevi Atambayev'e verildi

  • Türkiye-KKTC arasında turizm işbirliği

  • Özbekistan da Parlamenter Sisteme Geçiyor

  • Özbekistan, ilk dokuz ayda yüzde 8,3 büyüdü

  • Türkiye yaşlı Avrupa'ya meydan okuyor

  • 'Kardeş ülkemize daha fazla yatırım yapmalıyız’



Azerbaycan'da iktidar zaferini ilan etti
Azerbaycan’da yapılan genel seçimlerin ardından Devlet Başkanı İlham Aliyev’in partisi YAP, zaferini ilan etti. Parti yetkilileri, “Zafer bizim” derken, muhalefet ise seçimlere hile karıştığını iddia ediyor.

Azerbaycan'da seçmenler pazar günü genel seçimler için sandık başına gitti. Oy sayımının hala devam ettiği ülkede, Seçim Komisyonu'nun şimdiye dek elde ettiği sonuçlara göre yaptığı açıklamaya göre, Devlet Başkanı İlham Aliyev'in partisi Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) önde.
Sonuçların netleşmesinden sonra YAP'ın zaferini ilan eden partinin genel başkan yardımcısı Ali Ahmedov, başkent Bakü'de yaptığı açıklamada, “Seçimi kazandığımızdan eminim. Elde ettiğimiz sonuçlardan memnunuz” diye konuştu.


Ahmedov, ülkedeki demokrasinin gelişmesi açısından seçimleri başarılı bir adım olarak nitelendirdi.


Muhalefetten hile iddiası
Ancak muhalefet partileri seçimlere hile karıştığını iddia ediyor. Muhalefette yer alan politikacılardan İsa Kanber, seçim sırasında çok sayıda usulsüzlük yaşandığını öne sürdü.
Seçim Komisyonu'nun yayımladığı son listede Müsavat Partisi Genel Başkanı İsa Kanber ile Halk Cephesi Partisi Genel Başkanı Ali Kerimli'nin seçilmeme ihtimalinin bulunduğu görülüyor.
Halk Cephesi ve Müsavat partileri, ''AXCP-MUSAVAT'' adıyla bir seçim ittifakı oluşturmuş ve seçimlere ortak adaylarla girme kararı almıştı.


İnsan hakları örgütlerinden eleştiri
İnsan hakları örgütleri de seçim kampanyası sırasında muhalefete baskı uygulandığını ve hükümeti eleştiren gazetecilerin de tutuklandığına dikkat çekti. Aliyev yönetimini eleştiren insan hakları savunucuları, basın özgürlüğünün kısıtlandığını söylüyor.
Seçimler, bin kadar yabancı gözlemci tarafından da takip edildi. Gözlemcilerin seçimle ilgili raporunu bugün açıklaması bekleniyor.


Katılım oranı yüzde 50
Azerbaycan'daki Trend Haber Ajansı da 4 milyon 800 bin seçmenin sandık başına çağrıldığı seçimlere katılım oranının yüzde 50 civarında olduğunu bildirdi.
Azerbaycan meclisindeki 125 sandalye için 23 partiden toplam 690 aday yarıştı. (Kaynak: dw-world.de)




Azerbaycan mültecilere yardım kararı aldı
Azerbaycan Bakanlar Kurulu, Ermenistan tarafından işgal altında bulundurulan Yukarı Karabağ topraklarından zorunlu göçe zorlanan mültecilere daha fazla yardım kararı aldı.


Azerbaycan'ın haber sitesi APA'nın haberine göre, Azerbaycan Bakanlar Kurulu, mültecilere bir defaya mahsus olmak üzere para yardımı yapılması, yemek kartları verilmesi ve mutfak ihtiyacı yardımı yapılmasını kararlaştırdı.Mültecilere daha önce de benzer haklar verildiği hatırlatılan haberde, son kararla bu hakların genişletildiği ifade edildi.Haberde, mültecilere verilecek para ve yemek kartları yardımının, anlaşma imzalanmış bir banka üzerinden yapılacağı da belirtildi.Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si Ermenistan işgali altında bulunuyor, 1 milyon Azerbaycanlı, hayatını mülteci konumunda sürdürüyor. (Kaynak: hurriyet.com.tr)


Ahmedinejad, Azerbaycan'ı ziyaret edecek
Devlet televizyonu, Ahmedinejad'ın çarşamba günü başlaması beklenen Azerbaycan ziyaretinin iki gün süreceğini duyurdu.


Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in resmi daveti üzerine gerçekleşecek ziyarette ikili ve bölgesel konuların görüşüleceği belirtildi. İkili ve heyetlerarası görüşmelerde ağırlıklı olarak ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesinin ele alınacağı kaydedildi.


Ziyarette, üst düzey yetkililerin de Ahmedinejad'a eşlik edecekleri ifade edildi. Ahmedinejad'ın ayrıca, Bakü'de yapılacak ''Hazar Denizi'ne Kıyı Ülkeler Zirvesine'' katılacağı bildirildi.


İran, Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan liderleri ile temsilcilerinin hazır bulunacağı zirvede, Hazar'ın statüsünün belirlenmesine ilişkin konular değerlendirilecek. Sovyetler Birliği'nin dağılması ve sonraki süreçte bağımsızlıklarını ilan eden Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan, Hazar'ın İran ve Sovyetler Birliği arasındaki paylaşımını öngören 1921 ve 1940 anlaşmalarını kabul etmediklerini ilan etmişlerdi.


Yeni süreçte taraflar arasında yapılan görüşmelerden somut bir sonuç alınamadığından Hazar'ın statüsündeki belirsizlik sürüyor. (Kaynak: gencbilim.com)



Kazakistan-Çin ilişkileri sıkılaştı
Kazakistan ile Çin Ekonomik işbirliği için memorandum imzaladı. Memorandum'un maddeleri arasında Kazakistan'ın Çin'e yoğunlaştırılmış uranyum satışı da var.


Kazakistan Başbakanı Karim Masimov, Çin Halk Siyasi Danışma Kurulu Ulusal Komite Başkanı Tsya Tsinlin'i kabul etti. Tsinlin ile yapılan görüşme sırasında Kazakistan ve Çin'in ekonomik işbirliği için memorandum imzaladığı bildirildi.İmzalanan memoranduma göre, Kazakistan ''Ulusal Refah Fonu'' Samruk-Kazına ile Çin şirketi Datan arasında yenilenebilir enerji alanında işbirliği, Kazakistan Ulusal Atom şirketi Kazatomprom Çin Uranyum Şirketi CGNPC, doğal uranyum konsantresinin alım-satımı ile ilgili uzun vadeli sözleşme yer alıyor. İmzalanan sözleşme gereği Kazakistan, Çin'e yoğunlaştırılmış uranyum sevkıyatı yapacak. (Kaynak: samanyoluhaber.com)


ABD, Kazakistan hava sahasını kullanacak
ABD ve Kazakistan arasında, ABD'nin Afganistan'a askeri personel ve teçhizat taşımak için Kazakistan hava sahasını kullanması amacıyla bir transit geçiş anlaşması imzalandı.

Astana- Kazakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile ABD Başkanı Barack Obama'nın 11 Nisan'da yaptıkları görüşmede, iki ülkenin Afganistan'da güvenlik ve istikrarın sağlanması konusunda anlaşmaya vardıkları ifade edildi. Açıklamada, bu çerçevede ABD'nin Afganistan'a personel ve teçhizat nakliyesi için Kazakistan'ın hava sahasını kullanacağı kaydedildi. (Kaynak: cumhuriyet.com.tr)



Kırgızistan`ın dış borcu 2 milyar 620 milyon dolar olarak açıklandı


BİŞKEK- Kırgızistan`ın dış borcunun 2 milyar 620 milyon dolar olduğu açıklandı.
Maliye Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Kırgızistan`ın dış borcunun 2 milyar 620 milyon dolar olduğu kaydedildi. Bakanlık ülkenin dış borçlarını geri ödemede yıllık ödeme koşullarının yerine getirdiğini belirtti. Maliye Bakanı Yardımcısı Mirlanbek Baygonçokov`un verdiği bilgiye göre Kırgızistan`ın 2010 yılının ilk 10 ayı için 65 milyon dolar borcu ödedi. Kırgızistan`da bütçenin en çok enerji tüketimi alanına yapıldığı belirtildi. (Kaynak: tumgazeteler.com)



Hükümeti kurma görevi Atambayev'e verildi
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva, hükümeti kurma görevini Sosyal Demokrat Partisi (SPDK) lideri Almazbek Atambayev'e verdi.


Hükümeti 15 gün içerisinde kurması gereken Atambayev'in Respublika ve Ata Meken Partisi ile koalisyon görüşmelerine başlaması bekleniyor. SPDK'nın hükümeti kurmakta başarısız olması durumunda Otunbayeva, koalisyon kurma yetkisini Ata Meken Partisi'ne verecek. Diğer yandan Rusya yakınlığı ile bilinen Ar Namıs partisi ve bu parti ile birlikte yeninde başkanlık sistemi getirmeyi vaat eden Ata Yurt'un muhalif saflara geçeceği belirtiliyor. Ata Yurt partisi, devrik Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'e yakinlığı ile biliniyor. (Kaynak: timeturk.com)




Türkiye-KKTC arasında turizm işbirliği
Türkiye ile KKTC arasında turizm eğitimi ve tanıtma alanlarında iş birliğini öngören 'Turizm Eylem Planı', Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile KKTC Çevre, Turizm ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst tarafından imzalandı.

Lefkoşa'da bir otelde düzenlenen imza töreninde konuşan Bakan Günay, KKTC'nin sahip olduğu alanın, tarihi birikimi, coğrafyasıyla, bitki örtüsüyle ve insan yapısıyla birlikte büyük bir turizm potansiyeli olduğuna inandığını söyledi.


Bugün itibarıyla varılmış olunan noktanın, bu potansiyelin gerisinde olduğunu belirten Günay, 'Bir alanda KKTC bir turizm destinasyonu olarak öne çıkmış görünüyor ama daha büyük bir tanıtıma, daha büyük bir teknik iş birliğine ve daha fazla belki Türkiye'nin turizm deneyiminden yararlanan bir eğitim seferberliğine ihtiyacımız var' dedi.


KKTC'ye yönelik kapsamlı bir çalışma yaptıklarını anlatan Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: 'İmzadan sonra, Türkiye'nin her türlü tanıtım faaliyeti içerisinde KKTC daha fazla yer alacak. Hem Türkiye içindeki çalışmalarda hem yurt dışında bizim katıldığımız turizm fuarlarında Türkiye daha fazla yer alacak. KKTC'de turizm alanında çalışan arkadaşlarımızın eğitimi konusunda bir eğitim iş birliği gerçekleştireceğiz. Ayrıca teknik alanda iş birliği yapacağız. Amacımız, KKTC'nin turizm alanından yola çıkarak kendine yeter bir seviyeye ulaşmasını sağlamak. Bu iş birliğimizin büyük bir gayretle yakın bir gelecekte KKTC'nin kaderini değiştirme konusunda önemli bir başlangıç oluşturacağına bütün kalbimle inanıyorum ve bütün kalbimle temenni ediyorum. Daha yüksek düzeyde bir iş birliği başlatıyoruz. Ben bugün, KKTC turizmi için önemli bir gün, bir milat olduğuna inanıyorum. Şimdiye kadar çoktan atılması gereken önemli bir eylem planını bugün gerçekleştirme fırsatı bulduk. 2011-2012 yıllarında neler yaptığımızı her fırsatta değerlendireceğiz. Buna göre önümüzdeki yol haritasını gözden geçireceğiz.'


Bakan Günay, 15 Kasım Pazartesi günü KKTC'nin bağımsızlığının 27. yıl dönümü, 16 Kasım Salı gününün de Kurban Bayramı olduğunu anımsatarak, 'Böyle dinsel ve milli bir bayramın eşiğinde bu anlaşmanın, iş birliğinin hayırlı olmasını diliyorum' diye konuştu.


KKTC ÇEVRE, TURİZM VE KÜLTÜR BAKANI DÜRÜST
KKTC Çevre, Turizm ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst de turizmin, ekonomik kalkınmayı da beraberinde getireceğine inandıklarını, bugün turizm açsından Anavatan'la gerçek bir bütünleşmenin ilk adımlarını attıklarını söyledi.


Anlaşma ile sosyal ve kültürel kalkınma açısından büyük yol alacaklarına inandıklarını dile getiren Dürüst, 'KKTC bir ada ülkesi. Burada iklim koşulları turizm yapmaya müsait. Eski eserlerimiz zenginliklerle dolu. Hristiyanlıktan Müslümanlığa her türlü medeniyete ait izler var bu topraklarda. Deniz, kum, güneş her şey müsait ve en önemlisi yanıbaşımızda bize her türlü desteği sağlayan Anavatanımız var' dedi.


KKTC'nin geleceğinin turizmde olduğunu vurgulayan Bakan Dürüst, eylem planı ile bunun sağlanacağını düşündüğünü ifade etti.


Konuşmaların ardından, Bakanlar Günay ve Dürüst, iki ülke arasında turizm alanında iş birliğini öngören, 'Turizm Eylem Planı'nı imzaladı. Öte yandan, Bakan Günay, imza törenine gelmeden önce Girne Çatalköy'deki Osmanlı dönemindeki bir sahabeye ait 'Hz. Ömer Türbesi'ni ziyaret ederek, ilgililerden bilgi aldı. (Kaynak: haberingundemi.com)



Özbekistan da Parlamenter Sisteme Geçiyor
Özbekistan da parlamenter sisteme geçmeye karar verdi. Konuyla ilgili açıklama, Özbekistan Parlamentosu'nun üst kanadı Senato ve alt kanadı Yasama Meclisi'nin bugün yapılan olağan ortak oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'dan geldi. Kerimov, Yasama Meclisi Başkanı Dilaram Taşmuhamedova ve Senato Başkanı İlgizar Sabirov ile birlikte salonda Özbekistan'da parlamenter sisteme geçmeye karar verdiklerini söyledi.


Kerimov'un her kes tarafından merakla beklenen sürpriz konuşması, yaklaşık üç saat sürdü. Konuşması sık sık alkışlanan Cumhurbaşkanı Kerimov hayata geçirecekleri yeni sistemin 1991'de ülke bağımsızlığının ilan edilişinin ardından kendilerine has modelle sarıldıkları 'demokratik devlet ve sivil toplum' oluşturma sürecinin yeni bir etabı olduğunu söyledi.
Aralarında Türkiye'nin Özbekistan Büyükelçisi Mehmet Sertaç Sönmezay'ın da olduğu çok sayıda diplomatın da dinlediği konuşmada Kerimov, ülke hayatında ilk defa deneyecekleri yeni sisteme 'evet' demeden çok detaylı araştırdıklarını anlattı. Kerimov, bunun önlerinde duran demokratikleşme sürenin tamamlanmasının önemli aşaması olduğuna dikkat çekti.


Ülke siyasi hayatının ilk defa böyle bir uygulamayla tanışacağını anımsatan Kerimov, şimdiki mevcut dört partiyi ise üstü kapalı şekilde eleştirdi. Kerimov, mevcut partileri pasif siyaset yapmakla suçladı. Kerimov, pasif partilerin yeni süreçteki siyasi arenada kendilerine yer bulamayacağına dikkat çekti. Kerimov öncelikle seçmenin iş yapmayan partilere veya parti adaylarına siyaset yolunu kapatacağını aktardı.


Yeni uygulamayla parlamentonun iki defa üst üste başbakanı seçememesi durumunda Cumhurbaşkanının, parlamentoyu dağıtma hakkı da geliyor. Kerimov, ülkede planlanan yeni demokratikleşme çalışmaları kapsamında, basın özgürlüğü, sivil toplum enstitülerinin açılması ve bunların daha faal durama gelmeleri, Özelleştirme, hukuk, yargı, ekonomi ve Seçim alanlarında ciddi liberalleşme çalışmalarının olacağını dile getirdi.


Kerimov'un yeni önerileri, ayrı yarı yapılan elektronik oylamada toplantıya katılan 148 milletvekili ve 95 senatörden destek aldı. Özbekistan tarihinde yeni bir çığır açan Cumhurbaşkanı Kerimov'un önerileri, iki meclis bünyesinde önce komiteler tarafından ele alınacak ve daha sonra genel kurula getirilerek yasalaşmaları sağlanılacak.


Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan milletvekili Gafur Muhamedov " Kerimov'un bugün yeni önerileri gelecek içindir. Halkımızın refah düzeyinin artırılması içindir. Bu, ülkemizin demokratikleşme ve sivil toplum oluşturma sürecine önemli katkı sağlayacak. "dedi.
Duygularını dile getiren Senatör Şekercan Hocaniyazova ise " Bu öneri, ülkemizin kalkınmasını amaçlamakta. Özellikle toplumun sivilleşmesi hedefinde yeni bir dönem oldu. Ülkemizin sivilleşme ve demokratikleşme hayatı daha da canlanacak. Ayrıca bu yeni öneri, halka kendi kendini yönetmesi ve idare etmesi imkanını sağlayacak." ifadelerini kullandı.


Parlamenter yönetim şekline Orta Asya'da ilk kez bu yıl Kırgızistan yapılan referandumla geçmişti. (Kaynak: haberler.com)



Özbekistan, ilk dokuz ayda yüzde 8,3 büyüdü
Orta Asya'nın otomotiv ülkesi olma yolunda ilerleyen Özbekistan, yılın ilk dokuz ayında yüzde 8,3 oranında büyüdü. Aynı önemdeki enflasyon rakamı ise 4,2 olarak kaydedildi.


Özbekistan Ekonomi Bakanlığı ile Devlet İstatistik Komitesi tarafından yapılan ortak basın açıklamasında, ocak-eylül aralığındaki ekonomik büyümenin yüzde 8,3 oranında gerçekleştiği bildirildi.


Aynı dönemdeki sanayi üretiminin yüzde 8,3, tüketim ürünleri üretiminin yüzde 12, tarım ürünleri üretiminin yüzde 7,8, müteahhitlik sektöründe yüzde 9 oranında artış gösterdiği kaydedildi.


Bu arada bütçenin, Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya'ya göre yüzde 0,2 oranında fazlalık verdiği; toplam yatırım hacminin yüzde 8,1, doğrudan yabancı sermayenin de yüzde 15,1 oranında arttığı belirtildi. Özbekistan'ın ilk dokuz aydaki enflasyon oranı ise yüzde 4,2 olarak açıklandı.


Özbekistan'da ilk dokuz ayda ihracat hacminin de yüzde 10,9 oranında artış gösterdiği ve dış ticaret hacminin 3,6 milyar dolar fazlalık verdiği aktarıldı. Bu yılın ilk dokuz ayında değişik işlerde istihdam edilen kişi sayısı ise yaklaşık 785 bin kişi olarak gerçekleşti. (Kaynak: haberaktuel.com)




Türkiye yaşlı Avrupa'ya meydan okuyor
AB, Türkiye'nin yükselişini üyeliğini reddederek önleyemez. Birlik ya Ankara'nın gücünü paylaşır ya da o gücü elinden kaçırır.

PHILIP STEPHENS (Arşivi)
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu hafta Londra’daydı. Kraliçe’den prestijli Chatham House ödülünü aldı ve Başbakan David Cameron’la görüştü. İslam, demokrasi ve dünya düzenine dair birkaç konuşma yaptı ve Financial Times’a da uğradı.

Gül, bazı Avrupalıların huzursuz olmasını gerektirecek bir soru ortaya attı. Avrupalılara Türkiye’den gerçekte ne istedikleri konusunda şapkayı önlerine koyup düşünme çağrısı yaptı. Türkiye’nin bölgesinde nüfuzu artan, güçlü, demokratik ve ekonomik açıdan ileri bir ülke olarak yükseldiğini görmekten memnuniyet duyuyorlar mıydı? Bir diğer hususu dile getirmeyecek kadar kibardı Gül: On yıllar boyu demokratik normları ve piyasa kapitalizmini kucaklaması için Türkiye’nin başının etini yedikten sonra komşuları kaydettiği ilerlemeye en hafif tabiriyle karışık duygularla bakıyorlar. Yükselen bir Türkiye’nin kendine ait bir bakışı olduğunu keşfediyorlar.
Askeri yönetim geride kaldı Mevzubahis cenahın Paris ve Berlin’de şunu fısıldaştıklarını duyabilirsiniz: Türkiye’nin siyaseten baskıcılık ve ekonomik gerilik gerekçesiyle reddedilebilir olduğu dönemde hayat daha güzeldi. Ankara’nın yeri, Avrupa’nın doğu kapılarını bekleyen uysal bir NATO üyesi olmaktan ibaretti. Askeri yönetim, AB’ye gayet rahat yan çizme imkânı veriyordu. Gül ülkesinin Avrupa hevesinin, bu tür tutumlar nedeniyle azalmadığında ısrarlı. AKP son dönemde Doğu’ya dönüyor, İsrail’le bozuşuyor ve ABD’nin İran yaptırımları aleyhinde oy kullanıyor. Hiperaktif Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bazen Batı’ya yeni bir Osmanlı halifesiyle karşı karşıya olduğunu düşündürecek keskinlikte çıkışlar yapıyor. Cumhurbaşkanına göre bu manzarada ülkesini AB üyeliği hedefinden uzaklaştıran hiçbir şey yok. AB üyeliği, Ankara’da her daim siyasetin üstünde bir hedef. Türkiye stratejik bir yaklaşım sergiliyor; 20, 30, hatta 50 yıl ilerisine bakıyor.
Siyaset süreci esir aldı Gül bu noktada sabırlı olmak gerektiğini ima ediyor. AB’yle müzakerelerin hızı kesildi. Oysa müzakerelerin teknik olması, Türkiye’nin siyasi, hukuki ve ekonomik şartları yerine getirip getirmediğini ölçmesi gerekiyor. Ama süreç siyasete kurban gidiyor. Kıbrıslı Rumlar üç düzine ‘müzakere başlığı’nın birçoğunu bloke ediyor. Bu ay BM adada anlaşma yönünde yeni bir girişimde bulunacak. Fakat Rumların Türkiye’nin müzakerelerine karşı fiili vetolarını kaldıracağına dair işaret yok.

Gül’ün müttefikleri de var. Türkiye’nin üyeliğini desteklemek, Britanya’daki siyasi partileri daima birleştiren yegâne Avrupa politikası. Ne var ki Rumların inadı, başka ülkelerdeki karşıtlık için elverişli bir kisve görevi görüyor. Nicolas Sarkozy de sürece ket vuruyor. Katı laik Fransa’nın lideri, Avrupa’nın ancak bir Hıristiyan kulübü olarak tarif edilebileceğini düşünüyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel’se Türkiye’ye ikinci sınıf üyelik öneriyor.
Türkiye’nin üyeliğini destekleyenler de hayale kapılmamalı. Türkiye erken bir üyeliğe hazır olmanın uzağında. Ekonomisi büyüyor ama hâlâ gelişmiş değil. AB’nin müstakbel üyelerden talep ettiği özgürlükler için kat etmesi gereken daha çok yol var. Askeri yönetimleri aştı, fakat siyaset ve güvenlik yapılarının hâlâ karanlık bir tarafı var. Yargı sistemi kusurlu; terörle mücadele yasaları baskı aracı olarak kullanılabiliyor ve AKP’nin de otoriter eğilimleri söz konusu.
Basına dair endişeyi paylaştı Gül bunlardan bazılarını kabul etti; son dönemde hapse atılan gazetecilerle ilgili endişeleri paylaştığını söyledi. Bazı mesaidaşlarından daha liberal olan Türkiye Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanlığı’yla görüşmelerinde bu yöndeki endişelerini dile getirdiğini de vurguladı. Yasalarda, basın özgürlüğüne dair güvenceleri artıracak değişiklikler yapılmasını istiyor. Türkiye, İran’ın nükleer programının durdurulması yönünde Batı’nın başını çektiği çabaya daha fazla müdahil olması gerektiğini söylerken ciddi bir niyeti ortaya koyuyor. Fakat bu, meseleyi iç politikada avantaja çevirmediği anlamına gelmiyor.

Bir kez daha şunu vurgulamalı: Hedef Türkiye’yi daha yakına çekmek, Batı’yla anlaşmada daha büyük bir pay vermek olmalı. Türkiye’nin AB’ye tam entegrasyonun on yıllar süreceğinde herkes hemfikir. Esas mesele, yolculuğun yönü ve mevcut AB üyelerinin, sözgelimi 20 yıl sonra birliğin neye benzeyebileceğini tahayyül etmek yönünde istek sergilemesi. Mantık, Avrupa’nın Türkiye’nin moderniteyi kucaklamasından kaybedeceği hiçbir şey olmadığını, aksine çok şey kazanacağını söylüyor. Türkiye Batı’nın güvenliği için bir kale ve enerji nakli açısından vazgeçilmez bir güzergâh. Müslüman dünya için güçlü bir demokratik örnek. Yeni ticaret ve yatırım fırsatları sunuyor. Ve Batı’nın parçası olmak istiyor. Bu bizi tekrar Gül’ün zor sorusuna getiriyor. AB’nin kapısını daha güçlü çalarken bile, yükselen bir Türkiye ağırlığını koyacaktır. ABD veya Avrupa karşısında ricacı veya ikinci sınıf konumunda olmak için artık sebep görmüyor. Kendi tavrını koyma hakkı olduğunu düşünüyor.

Tüyleri diken diken
Yaşlı Avrupa’nın tüylerinin diken diken olduğunu hissedebiliyorsunuz. Müstakbel üyeler haddini bilmeli, öyle değil mi? Eski Fransa lideri Jacques Chirac’ın Doğu Avrupa’nın eski komünist ülkeleri hakkında söylediği gibi, Türkiye çenesini kapatmalı. Liderlik Paris ve Berlin’de kalmalı.
İşte bu noktada Avrupa’nın büyük yanılgısıyla karşılaşıyorsunuz. Gözlerini kapatırsa tuttuğu dileklerin gerçekleşebileceğini sanıyor. Fakat Avrupa istedi diye dünya dönmekten vazgeçmeyecek. Türkiye’ye kapıyı kapatmak yükselişini engellemeyecek, olsa olsa uzaklaşmasına yol açacaktır. Avrupa’nın önündeki tercih basit: Gücü paylaşabilir ya da o gücün elinden kayıp gitmesini öylece durup seyredebilir. (Kaynak: radikal.com.tr)


'Kardeş ülkemize daha fazla yatırım yapmalıyız’

OKAN MÜDERRİSOĞLU
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Türkmenistan ziyaretinin ikinci gününde iki ülke arasındaki enerji, eğitim, kültür ve sağlık alanlarında işbirliğinin geliştirilmesi için önemli adımlar atıldı. Cumhurbaşkanı Gül, Türk şirketlerini Türkmenistan'da inşaat dışında imalat ve sanayi alanlarında da yatırım yapmaya davet etti. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile Türkmenistan devlet başkan yardımcıları Türkiye Bilimler Akademisi ile Türkmenistan Bilimler Akademisi arasında Sağlık ve Tıp Endüstrisi Alanlarında İşbirliği Anlaşmalarına imza attı. Cumhurbaşkanı Gül ve Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, Avaza turizm bölgesinde 1 saate yakın başbaşa görüşerek ikili işbirliği konularını masaya yatırdı.
GAZ SEVKIYATINA YEŞİL IŞIK
İki lider görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Gül ile Türkiye ve Türkmenistan arasındaki işbirliğinin daha da geliştirilmesine karar verdiklerini vurgulayan Berdimuhamedov, "Türkiye, ana ve stratejik öneme sahip, ticari ve ekonomik partnerlerimiz arasında yer almaktadır'' dedi. Berdimuhammedov, Türkmen gazının Türkiye sevkıyatı için bütün imkânların olduğunu kaydederek, somut neticeler için işbirliği yapılabileceğini belirtti. Gül de Türkmenistan ile enerji işbirliğine büyük önem verdiklerini kaydetti. Gül, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın Türkmenistan'da doğalgaz ve petrol arama çalışmalarına katılmayı arzu ettiğini söyledi.
PROJE GELİŞTİRELİM
Cumhurbaşkanı Gül, Türkmenbaşı şehrindeki Avaza Ulusal Turizm Bölgesi'ndeki Watançy Otel'de Türkmenistan'da iş yapan Türk işadamlarıyla bir araya geldi. Berdimuhammedov'un Türk işadamlarını çok takdir ettiğini kaydeden Gül, ''Türkmenistan'ın lehine, çıkarına olacak projeleri biz geliştirip, sunabiliriz. Buralar sadece gaza dayalı ekonomi olarak devam edemez. Bu çerçevede kardeş ülkemize samimi yardımda bulunmamız gerek. En iyi yardım buraların gelişmesidir'' dedi.
AVAZA TURİZM BÖLGESİ İKİNCİ ANTALYA OLSUN
Türkmenistan'daki hızlı gelişmeden gurur duyduklarını belirten Gül, Avaza'nın ikinci Antalya olması temennisinde bulundu. Gül "Türkiye eski İpek Yolu'nu canlandırmak için birçok demiryolu projelerini hayata geçiriyor. Buna Türkmenistan'ın da katılmasını istiyoruz. Bu projeler Türkmen mallarının Türkiye'ye ve Avrupa pazarına ulaşmasına katkı sağlayacak"dedi. Gül ayrıca, Türkmenbaşı kenti ile Azerbaycan'ın Bakü kenti arasında Ro-Ro seferlerinin başlatılmasını teklif etti. (Kaynak: sabah.com.tr)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder