7 Mayıs 2011 Cumartesi


Türkmenistan dış ticaretde 18 Milyar Dolara ulaşarak rekor kırdı








Azerbaycan, OSTİM modeline talip


Azerbaycan'da kurulması planlanan organize sanayi bölgesi için OSTİM model alınacak. Azerbaycan Milli Prodüktivite ve Rekabetçilik Merkezi'nden bir heyet, organize sanayi bölgesinin yapısı ve yönetimini inceledi. OSTİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ve Ostim Yatırım Proje Koordinatörü Abdullah Çörtü, konuk heyete bölgenin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği süreçleri ve şu andaki yönetim sistemini ayrıntılarıyla anlattı. Orhan Aydın, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın gelişimine katkıda bulunacak her türlü çalışmanın içinde yer almaktan, destek vermekten büyük mutluluk duyacaklarını söyleyerek, Azerbaycan için en uygun sanayi bölgesi modelinin OSTİM olduğunun altını çizdi. Aydın şöyle konuştu: “Azerbaycan’ın, büyük fabrikalardan, sanayi işletmelerinden çok, burada olduğu gibi küçük işletmelerden oluşan, bireysel girişimcilerin olduğu, girişimciliğin kolay yapılabildiği bir sanayi bölgesi oluşumuna ihtiyacı vardır. Ekonomiyi ayakta tutan asıl küçük işletmelerdir. Biz şu anda Kazakistan’da böyle bir uygulama yapıyoruz. Var olan büyük bir fabrikanın içini tamamen boşalttık, o binaları küçük işletmelerin yerleşeceği bir sanayi bölgesine çeviriyoruz. Azerbaycan’ın Sumgayt şehri de bu uygulamayı yapmak için son derece uygun olduğunu görüyoruz ve uygun şartlar oluşursa birlikte çalışmaktan, tecrübelerimizi ve bilgi birikimimizi aktarmaktan büyük mutluluk duyarız.'' Azerbaycan Milli Prodüktivite ve Rekabetçilik Merkezi Başkanı Alakbar Mammadov, ülkelerinde organize sanayi bölgeleri kanununun 4 yıl önce çıktığını ve şu anda OSB kurmak için resmi olarak her şeyin hazır olduğunu söyledi. Ancak uygulama aşamasına gelindiğinde sıkıntılar yaşadıklarını belirten Mammadov, “OSTİM’in yönetim ve işleyiş yapısının bizim için uygun olduğunu düşünüyoruz ve bu yüzden sizlerden bize öncülük etmenizi, bilgi birikiminizi ve tecrübelerinizi bize aktarmanızı istiyoruz.” dedi. CİHAN

Astana'dan Türk işadamlarına çağrı


Asya’nın Davosu olarak bilinen 4. Astana Ekonomik Forumu’nda konuşan Kazakistan Başbakanı Masimov, Astana’da 5 milyar dolar değerinde 11 proje gerçekleştireceklerini belirterek Türk işadamlarını yatırıma çağırdı.

Astana’da “yatırımcı dostu” iki ekonomik bölge kuruldu. Türk işadamlarını bu bölgeye yatırıma bekliyoruz. Doğalgaz, petrol, turizm, tarım, sanayi ve hayvancılıkta önemli yatırım potansiyeli var.

Kazakistan’ın başkenti Astana, 3-4 Mayıs 2011 tarihleri arasında 4. Astana Ekonomik Forumu’na ev sahipliği yaptı. “Yeni onyıl: Sorunlar ve perspektifler” konulu forumun ana organizatörleri arasında Kazakistan Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı, Avrasya Bilim Adamları Ekonomi Kulübü ve Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü yer aldı. Kazakistan Başbakanı Karim Masimov, başkent Astana’da iki ekonomik bölge oluşturulduğunu kaydederek, yatırımcıları ülkesine davet etti.

Yatırımcı dostu bölgeler
Ekonomi bölgeleri ’yatırımcı dostu’olarak tanımlayan Masimov, ileriki 5 yılda Astana’da toplam 5 milyar dolar değerinde 11 proje gerçekleştireceklerini ifade etti. Kazakistan Başbakanı Masimov, başkent Astana’da düzenlenen 4. Astana Ekonomik Forumu çerçevesinde yapılan “2. Astana Yatırım 2011” forumunda yabancı işadamlarıyla bir araya geldi.
Forumda ülkesinin ekonomi alanında attığı adımlar ile ilgili bilgi veren Masimov, Astana’da “yatırımcı dostu” iki ekonomik bölge kurulduğunu belirterek, işadamlarını ülkesine davet etti. Kasimov konuşmasında ayrıca Kazakistan’daki yatırım potansiyeline dikkat çekti. Doğalgaz, petrol, turizm, tarım, sanayi ve hayvancılık gibi değişik sektörlerde önemli yatırım potansiyelinin olduğunu söyleyen Kazakistan Başbakanı Masimov, ülke genelinde yeni ekonomi bölgeleri oluşturulacağını ve iş hayatında bunun yatırımcılara önemli kolaylıklar sağlayacağını kaydetti.Astana’nın yakalamış olduğu gelişmeyle Orta Asya’ya açılan bir altın kapı konumuna geldiği dile getiren Masimov, Kazakistan’ın son ekonomik atılımlarla dünyanın önde gelen ülkeleri arasında kendine yer edindiğini kaydetti. (Kaynak: yenicaggazetesi.com.tr)

Çin'den Uygur Türklerine gözdağı


Kırgızistan, Çin ve Tacikistan Şincan eyaletinde terörle mücadele amaçlı bir ortak tatbikat düzenledi


Çin resmi haber ajansı Şinhua'dan yapılan açıklamada, Çin'in kuzeybatısındaki Kaşgar şehrinde dün gerçekleştirilen tatbikatın amacının "sınır bölgelerindeki teröristlerin yerinin belirlenmesi ve önlem alınması için gösterilen çabaların koordinasyonunun geliştirilmesi" olarak duyuruldu.


AFP'ye konuşan Çinli bir terörle mücadele yetkilisi, ayrılıkçı hareketlerin tatbikata katılan ülkelere yönelik ortak tehdit olduğunu belirtti. Çinli yetkili, "Tianşan-2" adı verilen tatbikatla, bu ülkelerin terör, ayrılıkçı hareket ve aşırıcılıktan doğan "şeytani güçlere" daha güçlü bir şekilde karşılık verebilmelerinin hedeflendiğini söyledi.


Her üç ülkenin de üyesi olduğu Şanghay işbirliği Örgütü'nün (SCO) koordinasyonunda yapılan tatbikatın bir benzeri 2006'da yapılmış, "Tianşan-1" isimli tatbikata Çin ve Kazakistan katılmıştı.


Çin’in baskıcı yönetiminden rahatsız olan Uygurların yaşadığı Şincan’daki gerginlik yıllardan bu yana devam ediyor. Uygurlar, Şincan eyaletine son yıllarda Han Çinlilerinin göç etmesiyle tecrit edildiklerini öne sürüyor.


Temmuz 2009’da, Uygurlar ve Han Çinlileri arasında yaşanan ayaklamalarda, Sincan eyaletinin başkenti Urumçi’de yaklaşık 200 kişi hayatını kaybetmişti.



Uygur aktivistler, Urumçi’de yaşanan ayaklanmaların, onlarca yıldan bu yana maruz kaldıkları baskıcı yönetime karşı biriken öfkeden kaynaklandığını ve Çin nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Han etnik grubunun misilleme saldırılarını takip ettiğini belirtmişti. (Kaynak: hurriyet.com.tr)



KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu: Ayrı yerlerde yaşasak da Türklük bağı tabii ki kopmaz


KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum Yönetimi‘nin bugüne kadar ortaya çıkan bütün anlaşmaları reddettiğini ve hep daha fazlasını istediğini söyledi.


Daha fazla isterken Rumların elindekilerin bir kısmını da kaybettiğini ama bildiği yoldan dönmediğini anlatan Eroğlu, şöyle konuştu: "Annan Planı gibi bir planı reddedenler, şimdi bizden daha büyük beklenti içine girdi. Müzakereleri de bu şekilde sürdürmeye çalışıyorlar" Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bugün, KKTC‘de temaslarda bulunan Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Ankara Genel Merkezi‘nden bir heyeti kabul etti.

Konuk heyet Eroğlu‘na üzerinde Atatürk‘ün resmi bulunan bir Türk bayrağı hediye etti. Görüşmede GKK Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Esen Ömürlü de hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu heyeti kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye‘nin en itibarlı kuruluşu Türk Silahlı Kuvvetleri‘nde görev yapmış askerlerin emekli olarak da KKTC‘ye gelmelerinin kendilerini memnun ettiğini söyledi. "KKTC‘ye gelerek, düşünce sahibi olmanız bizim için önemlidir, çünkü burada gördükleriniz ve kurduğunuz dostlukların

Türkiye‘ye yansıması ve iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi açısından fevkalade önemli" diyen Eroğlu, zaten ayrımız gayrımız olmadığını aynı dili konuştuğumuzu söyledi.

Eroğlu, "Bizler de Türkiye‘den Kıbrıs‘a çok eski zamanlarda gönderilen Türkleriz. Ayrı yerlerde yaşasak da Türklük bağı tabii ki kopmaz" dedi. Kıbrıs Türkü‘nün adadaki Türk varlığını her türlü koşulda koruduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye ile KKTC‘nin bugün iki ayrı devlet gibi görünse de iki ülkenin birbirini kardeş gibi gördüğünü anlattı.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs sorunu ve müzakerelerine de değinerek, 1963‘den bu yana yaşanan olayların tümünü görmüş, yaşamış bir kişi olarak görüp, yaşadıklarının unutulacak gibi olmadığını söyledi. "Barış Harekatı olmasaydı şu anda bu ziyaret de gerçekleşmezdi" diyen Eroğlu, Barış Harekatı sonrası bir devlet sahibi olduk, özgürlüğümüze kavuştuk ve insanca yaşamanın hazzına vardık. Bu nedenledir ki Kıbrıs Türk halkı TSK‘ne şükran duygularıyla bağlıdır" dedi.

Rumlar‘ın, Kıbrıs Türkü‘nün kurduğu devleti devlet olarak görmediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rumların; "Kıbrıs‘ta tek bir halk var" diyerek Türkleri, adadaki Ermeni ve Maronit seviyesine düşürmeye çalıştığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, müzakere masasında bunları konuşup Anavatan Türkiye ile Kıbrıs Türkü‘nün haklarını içerecek, kalıcı bir anlaşmaya varmak için mücadele ettiklerini söyledi.

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Başkan Yardımcısı Zürkani Zeytin de konuşmasında, dernek ve adada gerçekleştirdiği temaslar hakkında bilgi verdi. (Kaynak: dikkathaber.com)



Özbekistan yılın ilk çeyreğinde büyüdü


Özbekistan ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,6 oranda büyüdü. Özbekistan hükümeti, yılın ilk çeyreğinde ülke ekonomisinin yüzde 7,6 büyüdüğünü belirtirken, bu dönemde sanayi üretiminin yüzde 6,2, tarım üretiminin yüzde 5,8, tüketim malları üretiminin yüzde 10,3, komünikasyon ve taşımacılık sektörünün yüzde 10,3, hizmetler sektörünün ise yüzde 13,8 büyüme gösterdiğini kaydetti.

Hükümetin açıklamasında, 2011 yılının Ocak-Mart döneminde ülkede ihracat hacminin yüzde 28,5 oranda arttığı kaydedilirken, bu dönemde ayrıca kimya sanayi sektörünün yüzde 14,1, makine sanayi sektörünün yüzde 8,8, hafif sanayi sektörünün 7,1, gıda sektörünün yüzde 9,3 oranda arttığı bildirildi.

Açıklamada, yılın ilk çeyreğinde dış ticaret hacminin belirgin bir artışla 5,7 milyar doları bulduğu belirtildi. Bu dönemde dış ticaretteki fazlalığın ise 1,2 milyar dolar olduğu ifade edildi.

Yılın bu dönemde enflasyon oranının yüzde 2,7 olarak gerçekleştiği vurgulanan açıklamada, devlet bütçesinde ise GSMH'ye nazaran yüzde 0,3 oranda fazlalık meydana geldiği belirtildi.

Geçen sene ülke ekonomisi yüzde 8,5 büyürken, bu çerçevede sanayi üretimi yüzde 8,3, tarım sektörü yüzde 6,8 oranda artmış, enflasyon oranı yüzde 7,3 olarak gerçekleşmişti.

Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, ülke ekonomisinin 2011 yılında yüzde 8,3, bu çerçevede sanayi üretiminin yüzde 9,3, tarım sektörünün de yüzde 5,8 büyümesinin hedeflendiğini, yıllık enflasyonun ise yüzde 7-9 aralığında gerçekleşmesinin tahmin edildiğini dile getirmişti. (Kaynak: hurriyet.com.tr)

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon: Fırsat kaçırılmamalı


Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı için İstanbul’da bulunan BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, liderlerle yaptığı ikili görüşmelerde türkiye’nin dış politikasını övdü. Hem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hem de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelen Ban Ki-Moon, hem konferansın türkiye’de yapılıyor olmasından hem de türkiye’nin bölge siyasetindeki olumlu katkılarından dolayı memnuniyetini iletti. Ban Ki-moon, Dışişleri Bakanı ile dün akşam yaptığı görüşmede türkiye’nin Libya konusundaki yol haritasını “uygulanabilir tek proje” olarak gördüklerini aktardı.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Ban Ki-Moon hem Davutoğlu hem de Gül ile görüştü. BM Genel Sekreteri’nin konferansa katılımın yoğunluğundan duyduğu memnuniyeti dile getirdiği öğrenildi. türk tarafı da BM çalışmalarına türkiye’nin verdiği önemi, katılımın türkiye’nin beklentilerinin de üzerinde olmasının sebebi olarak açıkladı. Ayrıca birçok ülkenin de Afrika ve Latin Amerika açılımının ardından ikili görüşmeler yapmak üzere İstanbul’a geldiği aktarıldı. Kalkınmış ülkelerin en büyük eleştirisinin “sizden çıkmaz”, “en az gelişmiş ülkeler ‘siz bizi sömürdünüz tabii kalkınamayız’ eleştirisi yapıyor” gibi yakınmalar olduğu kaydedilirken, konferansın kalkınmakta olan bir ülke olan türkiye’de yapılmasının bu ülkelerin sahiplenildiğinin bir göstergesi olduğuna dikkat çekildi.


Ban Ki-Moon, Gül ile görüşmesinde kalkınmakta olan bir ülkede toplantının yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirirken Cumhurbaşkanı Gül de “Bu ülkelerin sorunlarını sahiplenmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı. Gül görüşmede türkiye’nin artan yurtdışı yardımlarını anlatırken; Afganistan, Ortadoğu ve Balkanlar’daki gelişmeler de ele alındı. Ban Ki-Moon da “türkiye’nin katkılarını biliyoruz, takdir ediyoruz.” ifadelerini kullandı. görüşmede ayrıca Gül’ün son Sırbistan ziyaretinden konuyu açarak Sırbistan-Bosna-Hırvatistan üçlü toplantısı konuşuldu.


Gül ayrıca ikili temaslarında Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile bir araya geldi. görüşmede komşuluk politikaları, Nabucco, Ortadoğu ve türkiye-AB ilişkileri konuşuldu. görüşmede türkiye’nin komşuluk politikaları da gündeme gelirken, Gül türkiye’nin “bir model” olmadığını “türkiye, türkiye’dir.” diyerek vurguladı ve “Örnek oluyorsa ne güzel.” dedi.


BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ayrıca Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile bir araya geldi. Davutoğlu ve Ban Ki-Moon dün akşam çalışma yemeğine aynı araçla gidip geldi. Bu görüşmede ise temelde dört konunun ele alındığı belirtildi. görüşmede türkiye-BM ilişkileri konuşulurken, BM Genel Sekreteri bu toplantının türkiye’de yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Genel Sekreter ayrıca BM’nin bölgesel kuruluşlarının türkiye’de açılmasından memnuniyet duyduğunu belirtti. Bilindiği üzere BM’nin Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesel ofisleri ile BM nüfus fonunun bu hafta İstanbul’da açılması bekleniyor.


Görüşmede Libya konusu da gündeme gelirken Genel Sekreter, türkiye’nin süreçte yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Hem Ban Ki-Moon hem de Davutoğlu, BM özel Temsilcisi Abdelillah El Hatib’in merkezi öneminde mutabık kaldıklarını dile getirdi. BM Genel Sekreteri türkiye’nin Libya için yol haritasını uygulanabilir tek proje olarak gördüklerini aktardı.


Görüşmede Kıbrıs konusu da ele alınırken, BM Genel Sekreteri Kıbrıs konusunun bir an evvel çözümlenmesi gerektiğini söyledi. Kıbrıs konusundaki görüşmelerin hızlandırılmış şekilde devam etmesi gerektiğini kaydeden Genel Sekreter, başlattığı inisiyatifi de sürdüreceğini aktardı.


Filistin ve Hamas ile El Fetih arasındaki uzlaşmanın da konuşulduğu görüşmede türk tarafı Mısır’daki toplantıyı ve ona kadarki çabalarını aktardı. İsrail’den olumsuz açıklamalar geldiğini hatırlatan Dışişleri Bakanı, BM olarak devrede kalınması gerektiğini ve bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini vurguladı. BM Genel Sekreteri de Filistin’deki tarihi uzlaşma için “fırsat kaçırılmamalı.” dedi. (Kaynak: haber50.c0m)

Türkmenistan dış ticareti 18 milyar dolarla rekor kırdı


AŞKABAT (CİHAN)- Enerji zengini Türkmenistan’ın dış ticaret hacmi, 2010 yılında 18 milyar dolara ulaşarak tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı.


Türkmen Devlet Haber Ajansı TDH’nin haberine göre, 2010 yılında dış ticaret hacmi 18 milyar dolara ulaşarak rekor kırdı. Aynı dönemde ithalatın ise 8 milyar doları bulduğu belirtildi.
Türkmenistan’ın ihracatında en büyük payı doğalgaz ve petrolün yanı sıra tekstil ürünleri de en çok ihraç edilen ürünlerin başında yer aldı.


İthal edilen malların büyük bir kısmını üretimde ve inşaatta kullanılan teknik malzemeler oluştururken, temel tüketim ürünleri de ülke ithalatında önemli yer tuttu.
En fazla mal ithal edilen ülkelerin başında ise yüzde 20’lik pay ile Türkiye, Çin, Rusya, BAE, İran, Fransa ve Almanya yer aldı. Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, Türkiye ile Türkmenistan arasındaki dış ticaret hacmi 2010 yılında 1.5 milyar doları aşarken, Türkiye, Türkmenistan’ın dış ticaret yaptığı ülkeler arasında ilk sırada yer aldı. 2010 yılında 100 ülkeyle ticaret yapan Türkmenistan’ın en büyük ihracat ortakları arasında İran, Rusya, Çin, Gürcistan, İtalya ve Afganistan bulunuyor.

Söz konusu ihracat artışında Türk-Türkmen İş Konseyinin çalışmaları çok önemli bir yer tutuyor. İş Konseyi'nin Türkiye'nin sanayisinin gelişmiş olduğu illerde yapmış olduğu toplantıların rolü büyük. Sadece 2010 yılında 17 toplantı gerçekleştirildi. 2011 yılında ise Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası ile Türkmenistan Günleri düzenlenerek, söz konusu toplantılara 200'e yakın işadamı iştirak etti. (Kaynak: sentezhaber.com)
































































































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder