7 Ağustos 2010 Cumartesi




07 Ağustos 2010 Cumartesi, TBDHaber http://www.turkbirdev.info

Başlıklar:

  • Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakbayev: “..Türk birliği olarak gelecekte de ne yapacağız onları da dile getiriyoruz”
  • Rusya, Ermenistan'daki 102. askeri üssünü fiilen bu ülkeye devretmeye hazırlanıyor.
  • Kazakistan'da altın rezervi 27 milyar doları aştı
  • Kazakistan nükleer tehlikeye dikkat çekti
  • Medvedev ile Kerimov Kırgızistan’ı görüştü
  • ABD Kırgızistan'da yeni üs kuracak
  • Erenköy direnişi ve Erenköy şehitleri anıldı
  • KKTC Maliye Bakanı Tatar: Türkiye bizim IMF’miz tecrübesinden faydalanıyoruz
  • Özbekistan'da gençler yurtdışında eğitim almak istiyor
  • Türkiye'nin yeni hedefi dünya şampiyonluğu
  • Nabucco'da hedefler büyüdü,gaz miktarı ikiye katlanabilir
  • Türkmenistan'la ticaret kriz dinlemedi yıl sonunda 2 milyar doları aşacak

Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakbayev: “..Türk birliği olarak gelecekte de ne yapacağız onları da dile getiriyoruz”

OSMAN URASMUĞLA(İHA) - Muğla'nın Bodrum ilçesinde Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan ve Kazakistan dış işleri bakanları gayri resmi olarak istişare yapmak ve ikili konuları ele almak için biraraya geldi. Bodrum'da bir araya gelen 4 ülkenin bakanları The Marmara Otel'de bir basın toplantısı düzenledi.Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov, Kazakistan Dışişleri Bakanı Kanat Saudabayev ve Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakbayev'in birlik ve beraberlik mesajları verdikleri toplantıda Bakan Davutoğlu "Ev sahibi olarak çok mutlu bir gün yaşıyorum" dedi. "Türkçe konuşan 3 kardeş ülkenin dış işleri bakanları ile birlikteyiz" diyen Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu "Bildiğiniz gibi geçen sene ekim ayınca Nahçıvan'da, Türkçe konuşanlar Türk Dünyası Konseyi kurulmuştu. Ve yine orada dört ülke bu girişimi başlatmıştık. İnşallah önümüzdeki ay bunun ikinci toplantısını zirve düzeyinde gerçekleştireceğiz. Biz daha önce bir çok vesilelerle değerli arkadaşlarımla, kardeşlerimle görüştüğümde hep resmi toplantılarda bir araya geldiğimizi fark ettik. Bu seferistedik ki aile içerisinde, resmi olmayan bir formatta kardeşçe her şeyimizi paylaşalım. Davet ettim, icabet ettiler, çok memnunuz. Bu toplantı bu formatta gerçekleşen ilk toplantı.İnşallah son olmayacak. Bugün bir tekne gezisinde beraber olduk. Bu geleneği devam ettirmeye kararlıyız. Bu hem dostça bir istişare imkanı veriyor hem de ikili konuları da ele alıyoruz. Böylece bir çok konuda ortak görüşe sahip olan, ortak dili konuşan, ortak coğrafyayı paylaşan, ataları, soyları bir olan bu kardeş ülkelerin dışişleri bakanları olarak yepyeni bir birliktelik içinde her şeyi paylaşma imkanı buluyoruz. Burası da onların yeni yurdu, ana yurdu. Böyle bakıyoruz. Aramızda dağlara, aramızdaki mesafelere gerçekten uzaklık gibi değerlendirmiyoruz" dedi. Kazakistan Dışişleri Bakanı Kanat Saudabayev ise "Ahmet Bey'e çok teşekkür ederim" diyerek başladığı konuşmasında "Türk kardeş devletlerinin bakanları, başkanlarının sık sık görüşmesi lazım. Çünkü bizim tarihimiz kültürümüz bir. Biz birlikte olursak bizim kuvvetimiz daha da büyük olacak" dedi.Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov'da bu formatta ilk defa bir araya geldiklerini belirterek "Beraber çalışalım ki problemleri halledelim. Aynı dilde konuşuyoruz. Tarih, kültür bakımından birbirime yakınız. Meseleleri beraber olarak halletmek çok önemlidir. Bu görüşmemizde Azerbaycan'ın büyük bir problemi olan Dağlık Karabağ'ın durumunu da müzakere ettik" diye konuştu. Son olarak Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakbayev söz aldı. Bakan Kazakbayev "Kardeşlerimizin bu sözlerine katılıyorum. Ahmet Davutoğlu ağabeyimizin nazik daveti ile buradayız. Kırgızistan'da olan siyasi olaylardan sonra maddi ve manevi katkıda bulunan burada oturan kardeşlerimize, bütün kardeş haklara çok teşekkür etmek istiyorum. Biz böyle devam etmeliyiz. Sadece dilde, dinde değil işte de birlik olmalıyız. Çok taraflı nasıl bir işbirliği yapacağız, Türk birliği olarak gelecekte de ne yapacağızonları da dile getiriyoruz. İnşallah her şey iyi olacak. Bu sene burada toplandık. Gelecek sene sadece deniz kenarında değil Tanrı Dağları'nda toplanabiliriz. Kardeş Türkiye'ye bütün alanlarda yüksek başarılar dilerim" ifadelerini kullandı.

"TÜRK DÜNYASI KONSEYİ SEKRETERYASI İSTANBUL'DA OLUŞACAK"

Toplantıda Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu birlikteliğin güçlenmesi konusundaki çalışmalara ilişkin yöneltilen soruda "Kurumsallaşmanın ön çalışmaları geçen sene Nahçıvan zirvesinden sonra başlamıştı. İnşallah bu sene zirvede daimi olarak bir Türk Dünyası konseyi sekreteryası İstanbul'da oluşacak. Bunu sürdürme konusunda çok güçlü iradeye sahibiz. Bu sekreterya oluşunca, Ruslan beyin çok güzel vurguladığı gibi dilde, dinde, kültürde beraberlik dışında birde amelde birlik olacak. Tek bir seshalinde bir çok konularda kendi içimizde bir dayanışma içerisinde olacağız. Kırgızistan'ın derdi varsa Kırgızistan'ın derdi değildir. Türkiye'nin derdidir, Azerbaycan'ın derdidir. Kazakistan bu sene AGİT dönem başkanlığını aldı. O sadece Kazakistan'ın şerefi değil,bizim şerefimiz. Ortak kültüre sahip ülkelerin başarısı. Onların başarısı bizim başarımız. Onların sıkıntısı bizim sıkıntımız. Tanrı Dağları'ndan burada Beydağları'na kadar, Toroslara kadar aynı coğrafyayı teneffüs ediyoruz"şeklinde açıklamadabulundu.
Kaynak: http://www.haberx.com/turkiye_azerbaycan_kazakistan_ve_kirgizistan_disisleri_bakanlari_bodrumda_biraraya_geldi(17,n,10415291,207).aspx


Rusya, Ermenistan'daki 102. askeri üssünü fiilen bu ülkeye devretmeye hazırlanıyor.
Bahadır Selim Dilek

Cumhuriyet- Ermenistan’ın Türkiye ile normalleşmeyi askıya alması sonrasında Ankara süreci yeniden canlandırmak için formül ararken, Minsk Grubu’nun Eş başkanı Rusya’dan Ermenistan’ın elini güçlendirecek önemli bir adım geldi. Rusya’nın, 1992’de Erivan ile imzaladığı ortak savunma anlaşması çerçevesinde bu ülkede faaliyete sokulan 102. askeri üssünü fiilen Ermenistan’a devretmeye hazırlandığı ortaya çıktı.21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Kafkasya Uzmanı Dr. Ali Asker’in verdiği bilgiye göre Rusya, Ermenistan’daki askeri üssüyle ilgili anlaşmada değişiklikler yapmaya hazırlanıyor. Değişiklikleri öngören protokol taslağı üzerindeki çalışmalar büyük ölçüde tamamlandı ve onay aşamasına geldi.• Tasarıya göre, bu amaca ulaşmak için Rusya Federasyonu, Ermenistan’ı modern ve çağdaş silahlarla donatacak.• Anlaşma 49 yıl süresince yürürlükte kalacak. Bu sürenin bitiminden 6 ay önceye kadar taraflardan herhangi birisi yeni bir tutum sergilemezse, sözleşmenin süresi kendiliğinden 5 yıl daha uzayacak.• Anlaşmanın imzalanması durumunda Rusya; Ermenistan-Azerbaycan çatışmasında fiilen Ermenistan’ın yanında yer almış olacak.Asker, anlaşmanın olası sonuçlarıyla ilgili olarak, şu değerlendirmede bulundu: “Bu anlaşmanın imzalanması Ermenistan’a rahat bir nefes aldıracaktır. Muhtemel bir Ermenistan-Azerbaycan çatışmasında Rusya’nın açık askeri müdahale yapmak isterken Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nü kullanmayı deneyecektir. Fakat KGAÖ’den Azerbaycan’a karşı savaş operasyonu düzenlenmesine dair karar çıkması imkânsızdır. Moskova’nın köşeye sıkıştırdığı Lukaşenko Gazprom’a olan borçlarını ödemek için Azerbaycan’dan 200 milyon dolarlık kredi desteği almıştır. Rusya iki taraflı bir anlaşmayla istediği zaman bölgeye müdahale imkânına sahip olacaktır.”

Kaynak: http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=164196

Kazakistan'da altın rezervi 27 milyar doları aştı
2010 yılının ilk altı ayındaki dönemde Kazakistan Merkez Bankası'nın altın rezervleri yüzde 20,26 oranında arttı.

Kazakistan Merkez Bankası'nın verdiği bilgiye göre 2010 yılının ocak- temmuz ayları arasında Merkez Bankası'nın altın rezervleri yüzde 20,26 oranında artarak 27.769 milyar dolar değerine ulaştı.
2010 yılı temmuz ayı içerisinde altın rezervlerinin yüzde 4,38 oranında arttığı kaydedildi. Yapılan açıklamada, 2010 yılının ilk 7 ayında döviz aktiflerinin yüzde 22,02 artarak 25.124 milyar dolar, altın aktiflerinin ise yüzde 5,7 artarak 2.645 milyar dolar olduğu da kaydedildi.
Kaynak: http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1012772&title=kazakistanda-altin-rezervi-27-milyar-dolari-asti

Kazakistan nükleer tehlikeye dikkat çekti
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda, 29 Ağustos'un 'Uluslararası Nükleer Denemelere Karşı Eylem Günü' ilan edilmesi için verdiği önergesi kabul edilen Kazakistan etkinliklere başladı.

Kazakistan'ın İstanbul Başkonsolosu Aksar Shokybayev, "Eğer bu karar alınmasa bugün Kazakistan dışlanan bir ülke haline gelir, dünyada nükleer yayılma ve yarış devam ediyor olurdu. Ancak Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in öngörüsü ile dünyada sağladığımız güveni, bu karara borçluyuz" dedi. Toplantıda konuşan Mimar Sinan Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulvahap Kara da, "Bu silahlardan vazgeçmek hem dünya barışı hem de bölge halkı için büyük bir adımdır" dedi.

Kaynak: http://www.sabah.com.tr/Dunya/2010/08/06/kazakistan_nukleer_tehlikeye_dikkat_cekti


Medvedev ile Kerimov Kırgızistan’ı görüştü
Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ile Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un yaptığı telefon görüşmesinde, Kırgızistan’daki gelişmeleri ele aldığı belirtildi.

Özbek basınında yer alan haberlerde, Kerimov ve Medvedev’in önceki gün yaptıkları görüşmede, Orta Asya’daki kimi gelişmeler hakkında ayrıntılı görüş alışverişinde bulunduğu kaydedildi. Kerimov’un Medvedev’i aradığı, görüşmenin Kırgızistan’daki durum konusunda yoğunlaştığı belirtildi. Özbek liderin ayrıca Rusya’da orman yangınlarının söndürülmesi konusunda yardım teklifinde bulunduğu bildirildi.

Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yg/habergoster.php?haber=38487

ABD Kırgızistan'da yeni üs kuracak
Kırgızistan'ın Bişkek kentinde bulunan Amerikan üssünün kapatılması yönünde tartışmalar yapılırken, ABD Savunma Bakanlığı Oş kentinde askeri üs kurulacağını açıkladı.

ABD, Kırgızistan'da bir askeri üs daha açmaya hazırlanıyor. ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre yeni üssün son dönemde Özbekler ile Kırgızlar arasında etnik çatışmaların yaşandığı Oş kentinde kurulacağı belirtildi.
Kırgızistan'ın Bişkek kentinde bir Amerikan üssü bulunuyor. Afganistan işgali çerçevesinde kullanılan üssün kapatılması yönünde pazarlıklar yapıldığı ve yeni devlet başkanı Roza Otunbayeva'nın üssün kapatılması görüşünde olduğu basında haberler yer almıştı.

Kaynak: http://haber.sol.org.tr/dunyadan/abd-kirgizistanda-yeni-us-kuracak-haberi-31883

Erenköy direnişi ve Erenköy şehitleri anıldı
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, kimsenin Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme hakkından, iki kesimlilikten, iki devletlilikten vazgeçmesini beklememesi gerektiğini, Rum tarafında istek olması halinde yıl sonuna kadar çözüm bulmanın mümkün olduğunu belirterek, "Anlaşma olmazsa herkes kendi yoluna" dedi.

15:20 08 Ağustos 2010
-CUMHURBAŞKANI EROĞLU: "ANLAŞMA OLMAZSA HERKES KENDİ YOLUNA"
Kıbrıs Türk mücadele tarihinin mihenk taşlarından Erenköy Direnişi ile direniş sırasında şehit olanlar, Erenköy’de düzenlenen törenle anıldı.KKTC toprağı olan ve halen sadece mücahitlerin bulunduğu Erenköy’deki şehitlikte düzenlenen anma törenine, KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Meclis Başkanı Hasan Bozer, Başbakan İrsen Küçük, KKTC’nin 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Kaya Türkmen, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri (KTBK) Komutanı Korgeneral Hilmi Akın Zorlu, KKTC Güvenlik Kuvvetleri (GKK) Komutanı Tümgeneral Abdullah Recep, bazı bakanlar, milletvekilleri ile siyasiler ve iki binin üzerinde vatandaş katıldı.Erenköy’e ulaşım deniz ve kara yolundan sağlandı. Protokol ise helikopterle bölgeye ulaştı.Erenköy Şehitliğindeki tören saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle başladı. Bunu protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulması izledi.Şehitlik özel defterinin imzalanmasının ardından KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu bir konuşma yaptı.

-EROĞLU: "KIBRIS TÜRK HALKI İÇİN DÖNÜM NOKTASI".

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu törende yaptığı konuşmada, Erenköy direnişinin Kıbrıs Türk halkı için bir dönüm noktası olduğunu belirtti ve "Erenköy direnişinin Kıbrıs Türkleri için Çanakkale olduğunu" vurguladı.Türkiye’nin uçaklarıyla Erenköy çatışmasına verdiği destekle dünyaya garanti ve ittifak anlaşmalarında yer alan etkin ve fiili müdahalenin ne olduğunu hatırlattığını söyleyen Eroğlu "Devlet kurmamız, bu topraklarda başı dik özgürce yaşamamız için mücadele edenleri, kan dökenleri, can verenleri unutmamamız gerekir" dedi.Eroğlu, bunları hamaset veya düşmanlık tohumları ekmek için söylemediğini ifade etti. 8 Ağustos 1964’de Türk Hava Kuvvetleri’nin müdahalesi ile dünyaya verilmeye çalışılan mesajı anlamayan Rumların 15 Temmuz 1974 darbesini yaptığını belirten Eroğlu, darbe sonrasında dönemin Cumhurbaşkanı Makarios’un dünyaya "Ülkem Yunanistan’ın işgali altında" dediğini hatırlatarak, 20 Temmuz Barış Harekatının ülkeye barış getirdiğini kaydetti."Biz Kıbrıs Türkleri, Kıbrıs barış, refah, işbirliği adası olsun diye üzerimize düşeni yapıyoruz" diyen Eroğlu, çözüm için ortaya konulan isteklerin Kıbrıs Rumlarının aleyhine olmadığını belirtti. Eroğlu, kimsenin Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme hakkından, iki kesimlilikten, iki devletlilikten vazgeçmesini beklememesi gerektiğini vurgulayarak, Rum tarafında istek olması halinde yıl sonuna kadar çözüm bulmanın mümkün olduğunu, çünkü tarafların ne istediğinin herkesce bilindiğini kaydetti."Anlaşma olmazsa herkes kendi yoluna" diyen Eroğlu, Anavatan Türkiye’nin en yetkili kişi ve organlarının defalarca belirttikleri gibi, Kıbrıs Türk halkının daha fazla çözümsüzlüğün mağduru olarak bırakılamayacağını vurguladı.Erenköy Mücahitler Cemiyeti Başkanı Kutlay Çeto da konuşmasında, bu yıl görüşme masasında bulunan Eroğlu’nun bir önceki Cumhurbaşkanı Talat gibi Kıbrıs Türk halkının haklarını en iyi şekilde koruyacağına inandıklarını söyledi.Müzakerelerin ilanihaye devem edemeyeceğini, anlaşmaya ulaşılmaması halinde anlaşmalı ayrılıkla barış içerisinde yaşanabileceğini ifade eden Çeto, ülkede iç sorunlar bulunduğunu, sürdürülebilir bir ekonomik yapının kurulması gerektiğini belirtti.Yenierenköy Belediye Başkanı Özay Öykün ise, 46 yıl önce 10 bin Yunan askerine karşı gösterilen direnişin önemine işaret ederek, Türk Hava Kuvvetleri’nin müdahalesi ile Yunan askerlerinin bozguna uğradığını anlattı.Öykün, TMT ’den önce Erenköy ile Türkiye arasında bağlantı ve köprü kurulduğunu anlatarak, 20 Temmuz 1974’de ve sonrasında bu köprünün en üst düzeye çıkarıldığını kaydetti. Erenköy direnişinde şehit düşenlere seslenen Öykün, onların direnişinin gelecek için örnek teşkil ettiğini kaydetti.

-ÖZEL DEFTERE YAZILANLAR.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu Erenköy Şehitliği özel defterine şunları yazdı."Aziz şehitlerimiz, bundan tam 46 yıl önce vatanımıza sahip çıkmak, Kıbrıs’ta insanca yaşama uğruna canınızı hiçe sayarak sayıca ve silahça sizden üstün düşman kuvvetleriyle kahramanca savaştınız. Tankları ve toplarıyla gelen Rum-Yunan ikilisine elinizdeki derme çatma silahlar ve vatan sevginizle karşı koydunuz. Uğruna can verdiğiniz kutsal vatan topraklarını korumaya ve cumhuriyetimizi yüceltmeye kararlı olduğumuzu bir kez daha teyit etmek için huzurunuzdayız.Akıttığınız kanlar bugün Kıbrıs Türkünün özgür ve huzur içinde Mücahit ve Mehmetçiklerin güvencesinde yaşadığı KKTC’nin temelini oluşturmuştur. Cumhuriyetimizi geliştirmek en önde gelen vazifemiz ve size olan borcumuzdur. Biliyoruz ki KKTC geliştikçe, halkımızın huzur ve refah seviyesi yükseldikçe ruhlarınız şad olacaktır. Kıbrıs Türkünün özgürlük uğruna canlarını feda eden siz aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anar, kahraman gazilerimize sağlıklı uzun ömürler dilerim.".

-BÜYÜKELÇİ TÜRKMEN.

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Kaya Türkmen de özel deftere şunları kaydetti."Aziz şehitlerimiz, Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesinin dönüm noktalarından birisini oluşturan şanlı Erenköy direnişinin unutulmaz kahramanları olan şehitlerimizin manevi huzurunda saygı ile eğiliyoruz. Kahraman Kıbrıs Türk halkının varlık, özgürlük ve onuru ile yaşama mücadelesi uğruna seve seve can vererek mukaddes şahadet mertebesine eriştiniz ve büyük Türk ulusunun şanlı tarihindeki müstesna yerinizi aldınız. Kıbrıs Türkünün özgürlüğüne ve aydınlık günlere kavuşmak için verdiği mücadelede başarıya ulaşmasına kanınız ve canının pahasına yapmış olduğunuz eşsiz katkı daima şükranla hatırlanacaktır.Bu duygularla Türkiye’nin, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs Türk halkının barış ve refah içinde yaşaması için her zaman yanında olacağını bir kez daha teyit ederek, hatıranız önünde minnet ve şükranla eğiliyoruz.".

-KORGENERAL ZORLU.

KTBK Komutanı Korgeneral Hilmi Akın Zorlu’nun özel deftere yazdıkları ise şöyle."Aziz şehitlerimiz, Sizler mücahit Kıbrıs Türkünün varlığı ve Yavruvatanın bağımsızlığı uğruna canlarınızı feda ederek en yüce mertebeye şahadet mertebesine ulaştınız. Fedakarlıklarınız ve kahramanlıklarınızla destanlaştırdığınız Erenköy direnişi hafızalardan silinmeyecektir. Büyük Türk ulusu ve onun bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri sizlere olan vefa borcunu hiçbir zaman unutmayacaktır. Aziz şehitlerimiz, emin olunuz ki uğruna canınızı verdiğiniz Yavruvatan topraklarını, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kanımızın son damlasına kadar koruyacak ve tertemiz kanlarınızla renk verip özgür kıldığınız şanlı bayrağımızı en yükseklerde dalgalandırmaya devam edeceğiz.Özgürlük mücadelesi ile tarihe geçen hatıranız ilelebet yüreğimizde yaşayacak. Bizlere emanet ettiğiniz bu güzel vatan ve mücahit Türk varlığını sonsuza dek yaşatmak azim ve kararlılığında olduğumuzu bir kez daha tekrar ediyor, sizleri minnet ve şükran duygularımızla anıyor manevi huzurunuzda saygı ile eğiliyorum.".

-TÜMGENERAL RECEP.

GKK Komutanı Tümgeneral Abdullah Recep de anıt özel defterine şunları kaydetti."Aziz şehitlerimiz Kıbrıs Türkünün onuru, şerefi ve bayrağı uğruna verdiği mücadelede mihenk taşı olan Erenköy direnişinin 46. yıldönümünde tekrar sizlerin huzurunuzdayız. Burada gösterdiğiniz şanlı direniş enosis hayallerinin tarihe gömülmesinin başlangıcı olmuş Kıbrıs Türkünün huzur ve özgürlüğe ulaşmasının temeli olmuştur. Anavatana açılan tek kapının kapanmaması uğruna kahramanca çarpışarak şahadet mertebesine ulaştığınız emsalsiz mücadele sayesinde bu kapı sonsuza dek açık kalacaktır.Bugün KKTC varsa hür ve bağımsız yaşıyorsa sizlerin sayesindedir. Göklerden canlarınız pahasına indirmediğiniz bayrağımız hala göklerde dalgalanıyor ve ilelebet dalgalanmaya devem edecektir. Şanlı bayrağımız gölgesinde rahat uyuyun."

Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/erenkoy-direnisi-ve-erenkoy-sehitleri-anildi/dunya/sondakika/08.08.2010/1273940/default.htm

KKTC Maliye Bakanı Tatar: Türkiye bizim IMF’miz tecrübesinden faydalanıyoruz

Uğur KÜÇÜK - İSTANBUL

GÖRÜŞLERİNİ TÜRKİYE İLE PAYLAŞTI

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Maliye Bakanı Ersin Tatar, ülke ekonomisiyle ilgili görüşlerini arkadaşımız Uğur Küçük’e anlattı. Tatar, gazetemize, ülke maliye politikasından, Güney Kıbrıs’la ilişkilere kadar geniş bir yelpazede görüşlerini aktardı.KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar, göreve geldiklerinden bu yana önemli ekonomik işlere imza attıklarını ve bunda Türkiye’nin desteği ve deneyiminden faydalandıklarını belirterek, “Bizi Türkiye’den emir alıyor diye eleştiriyorlar. Bizim Türkiye ile mükemmel bir iş birliğimiz var ve bu devam edecek” dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Maliye Bakanı Ersin Tatar, Türkiye Gazetesi’ni ziyaret ederek Kıbrıs ekonomisi ve siyasetini değerlendirdi. Türkiye ve KKTC’nin birbirinden ayrılmaz iki ülke olduğunu söyleyen Tatar, “Bizden önceki hükümet döneminde insanlar Türklüğü bir kenara bırakıp ‘insanız’ gibi söylemlerle Rumlarla birleşmeye tüm olumsuz maddelere rağmen Annan Planı kapsamında evet dediler. Ama sonuç ortada. Bizim yanımızdaki tek ülke, resmi garantörümüz olan Türkiye’dir. Biz de bu bilinçle politikalarımızı uyguluyoruz. Bizi Türkiye’den emir almakla eleştirenler var. Türkiye olumlu anlamda bizim IMF’miz gibi. Bize verdiği ekonomik destek ortada. Biz de Türkiye’nin deneyimlerinden faydalanmaya devam edeceğiz” diye konuştu.TÜRKİYE GİBİ BÜYÜYORUZKendilerinden önceki hükümet döneminde kontrolsüz büyüme süreci yaşandığını ve KKTC bütçesinin rekor düzeyde arttığını belirten Tatar, iktidarı devralmalarından sonra büyük bir bütçe açığı devraldıklarını söyledi. Şimdi, Türkiye‘nin tecrübelerini izleyerek, sıkı maliye politikası uygulayıp büyüme yolunda çalıştıklarını söyleyen Tatar, “Aşırı istihdam ve kamu harcamaları sebebiyle ilk göreve geldiğimizde bütçe açığı yıllık 500 milyon dolardı. Ya borç alacaktık, ya yeni vergi getirecektik. Biz borçlanma yerine ek vergi getirdik. Maaşlarda düzenleme yaptık. Bu sebeple çok eleştirildik ama devleti ayakta tutmak için tarihi rol üstlenerek açığı 200 milyon dolara indirmeyi başardık” sözlerini kullandı.Türkiye’den su alıp Rumlara satacaklar Bakan Ersin Tatar, KKTC’de yapılacak ve suyu Anamur Dragon Çayı’ndan Akdeniz’in altından gidecek borularla desteklenecek barajla ilgili de projenin 3 yıl içinde tamamlanacağını söyledi. Başbakan Erdoğan’la yapılacak anlaşma ile bu baraj projesinin Türkiye tarafından 500 milyar TL’lik bir yatırım bedeliyle başlatılacağını ve Kıbrıslı Türklerin susuzluktan kurtulacağını söyleyen Tatar, bu suyu Rumlar’a da satabileceklerini söyledi. Tatar, “Rumlar’da bizim gibi ada da susuzluk çekiyor. Bir dönem Yunanistan’dan yük gemisiyle temiz su getirmeye çalıştılar ama maliyeti çok yüksekti. Bizim Türkiye’den denizin altından su getirmemize alternatif olarak onların Yunanistan’dan su getirme gibi bir seçenekleri de yok. Bizi hiç bir şekilde tanımayan ve AB’yi de bu politikaya yönlendiren Rum kesimi bizimle ticaret yapmayı hazmedebileceklerse biz de onlara su satabiliriz. Bizim için problem olmaz” diye konuştu.
Kaynak: http://www.turkiyegazetesi.com.tr/haberdetay.aspx?haberid=457334

Özbekistan Cumhurbaşkanı Kerimov: Japonya stratejik ortağımız

TAŞKENT - Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, Japonya'yı stratejik ortak ve destekleyici ülke olarak nitelendirdi. Cumhurbaşkanı Kerimov, Taşkent'te düzenlenen Orta Asya+Japonya Diyalog Toplantısı'nın üçüncüsüne katılan ve bugün başkente bir dizi temaslarda bulunan Japonya Dışişleri Bakanı Katsuya Okada'yı cumhurbaşkanı köşkü Aksaray'da kabul etti.
Özbekistan Dışişleri Bakanı Vladimir Norov'un da hazır bulunduğu kabulde Kerimov öncelikle iki ülke arasındaki ilişkilerin gelinen durumundan ve gelişme düzeyinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Japonya'nın Özbekistan'ın bağımsızlığını ilan ettiği ilk yıldan beri sağladığı desteğini sürdürdüğünü ifade eden Kerimov "Şimdiki ilişkilerimizin derecesi ve durumu 2002'de iki ülke arasında imzalanan 'Dosluk, stratejik ve işbirliği'ne' paralellik arz etmekte. Bu yakınlaşma Japonya'nın modern dünya ekonomisi ve siyasetine de uygun gelmekte." dedi.
Bugün sabah Taşkent'te Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakbayev'le de görüşen Japonya Dışişleri Bakanı Okada, yarın Taşkent'ten ayrılarak Kazakistan'ın başkenti Astana'ya geçecek.
Japonya'nın Özbekistan'daki yatırımı 2 milyar 300 milyon dolar dolayında seyrediyor.

Kaynak: http://www.stargundem.com/dunya/1056662-ozbekistan-cumhurbaskani-kerimov-japonya-stratejik-ortagimiz.html

Özbekistan'da gençler yurtdışında eğitim almak istiyor
Bir araştırma merkezi tarafından 18 yaş üzeri gençler arasında yapılan ankette, katılımcıların yüzde 30'u eğitim amacıyla yurtdışına çıkmak istediğini söyledi. Ankete katılanların yüzde 24'ü ise geçi iş amacıyla yurt dışına çıkmak istediğini belirti. Ankete katılanların yüzde 6'sı ise daimi çalışmak amacıyla yurtdışına gitmek istediğini ifade etti.
2010 itibariyle nüfusu 28 milyonu aşan ve Orta Asya'nın en kalabalık ülkesi konumundaki Özbekistan'da nüfusun yüzde 65'e yakını 20 yaş altı.
Genç bir nüfusa sahip olan Özbekistan, daha çok Rusya ve Kazakistan'a geçici işçi gönderiyor.

Kaynak: http://www.stargundem.com/dunya/1056237-ozbekistan-039-da-gencler-yurtdisinda-egitim-almak-istiyor.html

Türkiye'nin yeni hedefi dünya şampiyonluğu
Macaristan'ın Keszthely kentinde 130 bayan boksörün katılımıyla düzenlenen Avrupa Birliği Bayanlar Boks Şampiyonası'nda kazandığı 3 altın, 1 gümüş ve 3 bronz madalya ile takım halinde şampiyon olan Türkiye'nin yeni hedefi dünya şampiyonluğu.

Türkiye Bayan Boks Milli Takımı'nın Teknik Direktörü Selahattin Başaran, 4 Ağustosta başlayan ve bugün sona eren şampiyona ile ilgili Macaristan'da kazanılan şampiyonluğun kendileri açısından önemine işaret etti. Başaran, bundan sonraki hedeflerinin 9-19 Eylül 2010 tarihleri arasında Barbados'da düzenlenecek dünya şampiyonası olduğunu söyledi. Milli takımın dünya şampiyonası öncesi ciddi bir sınav verdiğini dile getiren Başaran, ''Burada eksiklerimizi gördük. Önümüzde bir ayı aşkın bir zaman var. Bu zamanı en iyi şekilde değerlendirerek dünya şampiyonasına gitmek istiyoruz'' dedi. Türkiye Bayan Boks Milli Takımı'nın Kafile Başkanı ve aynı zamanda Türkiye Boks Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olan Mustafa Yalçın da milli takımı kutlayarak, ilk hedeflerinin dünya şampiyonası, ardından da 2012 Londra Olimpiyatları olduğunu belirtti. Şampiyonada 46 kiloda Serpil Yassıkaya, 54 kiloda Ayşe Taş, 64 kiloda Gülsüm Tatar altın madalya kazanırken, 51 kiloda Sümeyra Yazıcı gümüş madalya, 48 kiloda Binnur Sakal, 75 kiloda Elif Güneri ve artı 81 kiloda Şemsi Yaralı bronz madalya kazandı. Kazandığı 3 altın, 1 gümüş ve 3 bronz madalya ile takım halinde 24 puan toplayan Türkiye şampiyonluğunu ilan etti. Ev sahibi Macaristan 23 puanla ikinciliği elde ederken, üçüncülüğü ise Fransa 13 puanla kazandı. Şampiyonanın en teknik boksörü ise 64 kiloda altın madalya kazanan, dünya ve Avrupa Şampiyonu Gülsüm Tatar seçildi.

Kaynak: http://www.ajansspor.com/boks/Genel/h/20100808/turkiyenin_yeni_hedefi_dunya_sampiyonlugu.html?ref=satb1

Nabucco'da hedefler büyüdü, gaz miktarı ikiye katlanabilir
Nabucco Projesi'nde hedefler revize edilerek büyütüldü. 2015 yılında 8 milyar metreküp ile gaz taşımaya başlaması istenen Nabucco hattından ilk etapta 16 milyar metreküplük doğalgaz akışına yönelik görüşmeler yapıldığı öğrenildi.

Gerçekleşmesi durumunda Nabucco Projesi, yarı kapasite ile başlamış ve hedefini ise ikiye katlamış olacak. Ancak bu hedefe ulaşmak birçok uzmana göre oldukça zor. Şahdeniz 2 doğalgazını kimin alacağının belli olmaması bu durumu etkiliyor. Nabucco tarafının ise alternatif yollar için görüşmeleri de devam ettirdiği belirtildi. Türkmenistan ile Kazakistan'dan da doğalgaz alınması hedeflenirken, Irak'tan ise ilk etapta 10 milyar metreküp gaz alınması hedefleniyor. Buna göre projenin teknik özelllikleri ve maliyeti de değişecek. Nabucco için ortak 5 ülke, bu ay içinde proje destek anlaşması imzalayarak önemli bir süreci daha tamamlayacak. Nabucco'nun tedarik planıŞahdeniz 2 doğalgazının 6 milyar metreküpü Türkiye'ye verildi. Geriye kalan 8-10 milyar metreküp için ihale yapılacak. 2017-2018 döneminde üretime geçecek Şahdeniz 2 gazı, Rusya'ya alternatif olan Hazar bölgesinden çıkacağı için arz güvenliğinde bütün ülkeler açısından büyük öneme sahip. Bu gazı kimin alacağı ise henüz belli değil. Nabucco'nun ilk planları ise bu gazın alınacağı üzerine kurulmuştu. Ancak Türkiye-Yunanistan-İtalya Doğal Gaz Boru Hattı (ITGI) ve Trans Adriyatik Projesi (TAP) gibi uluslararası diğer projelerin de Şahdeniz 2 gazını almak istemesiyle rekabet iyice arttı ve bu durum Nabucco açısından bir tedarik sorunu mu var tartışmalarına yol açtı. Ancak Nabucco konsorsiyumu çalışmalara hız verdi. Nabucco Doğalgaz Şirketi'nin hazırladığı ve yılın üçüncü çeyreğini kapsayan durum raporuna göre; Nabucco, Hazar bölgesinde sadece Azeri gazıyla yetinmeyecek. Türkmenistan ve Kazakistan'dan gaz almak isteyen Nabucco, bu kapsamda görüşmelerini sürdürüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da geçen haftalarda Türkmen yetkililerle konuyu müzakere etti. Ancak Türkmenistan'ın duruma henüz çekinceli yaklaştığı belirtildi. Maliyet değişecekNabucco, aynı zamanda Irak'tan da 10 milyar metreküp doğalgaz almak istiyor. Bunun da gerçekleşmesi durumunda Hazar'dan gelecek kaynakla birlikte en az 16 milyar metreküp ile ticaretin başlayabileceği raporda belirtildi. Mısır gazı ile Mavi Akım yani Rus gazının da bu hattan akması isteniyor. Nabucco'dan ilk etapta 16 milyar metreküp doğalgaz akmasının başarılması durumunda ise, hesaplamalara göre uzun dönemde Nabucco'nun çevresinde Irak ve Hazar hattından toplam 50-60 milyar metreküp, Mısır'dan 20 milyar metreküp, Rusya'dan 30-40 milyar metreküplük bir potansiyel oluşacak. Hattın kapasitesi 2020 yılında 31 milyar metreküpe ulaşacak. Projeye Irak, Türkmenistan ve Kazakistan gazlarının eklenmesi durumunda toplam uzunluğu 3.300 kilometre olacak hattın 4.000 kilometreye kadar uzayabileceği tahmin ediliyor. Projenin maliyeti ise tedarikçilerin kesinleşmesine göre yüzde 10 oranında artış gösterebilecek. İmzalar Ankara'da atılacakFinansman ve tedarik konularının açıklığa kavuşması için Proje Destek Anlaşması'nın (PSA) imzalanması bekleniyor. Yaklaşık 1 yıldır beklenen imzaları ise projeye ortak olan Avusturya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye'nin ilgili bakanları atacak. Geçen hafta Cuma günü imzaların Ankara'da atılmasının planlandığı, ancak bakanların aynı anda programa uyamamaları nedeniyle ertelendiği öğrenildi. Gerekli imzaların bu ay içinde atılması beklenirken, böylece önemli bir adım daha tamamlanmış olacak. Tedarik ile ilgili sorunların bu yıl sonuna kadar çözülmesi ve finansman konusunun da 2011 yılının ilk çeyreğinde tamamlanmış olması hedefleniyor.



Türkmenistan'la ticaret kriz dinlemedi yıl sonunda 2 milyar doları aşacak
Küresel krizin olumsuz etkilerine rağmen Türkiye ve Türkmenistan arasındaki ticaret hacmi artarak devam ediyor. 2010 yılı sonunda iki ülke arasındaki toplam ticaretin 2 milyar doları geçeceği belirtiliyor. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkmenistan'daki inşaat işlerinin yüzde 90'ının Türk müteahhitler tarafından yapıldığını söyledi.

Türkiye'nin komşu ve kardeş ülkelerle olan ticareti artırma politikası meyvelerini verdi. Küresel krizin tüm etkilerine rağmen Türkmenistan ile olan ticaret hacmi arttı. Türkmenistan Devlet Başkan Yardımcısı Hocamuhammed Muhammedov, iki ülke arasındaki ilişkilerin her geçen gün arttığını belirterek, ''2008 yılına göre 2009 yılının dış ticaret hacmi oranı karşılaştırıldığında 1,5 kat büyüme oldu. Geçen yılın ilk altı ayı ile 2010 yılı ilk 6 ayı karşılaştırıldığında ise 2,5 kat büyüme gözlendi.'' dedi. Yılın ilk yarısında iki ülke arasındaki dış ticaretin 1 milyar 600 milyon doları bulduğunu aktaran Muhammedov, bugüne kadar 17 milyar dolarlık inşaat işi yapıldığını vurguladı.
Bakan Çağlayan, Türkiye'de bulunan Türkmenistan Devlet Başkan Yardımcısı Muhammedov, Türkmenistan Ticaret ve Dış Ekonomik İlişkiler Bakanı Bayar Abayev, Petrol ve Doğalgaz Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bayramgeldi Recepoviç Nedirov, Ekonomi ve Kalkınma Bakanı Başimmırat Atamıradoviç Hocamuhammedov, Kültür ve Televizyon Radyo Yayınları Bakanı Gulmırat Hudayberdiyeviç Muradov, Türkmenistan Ticaret Odası Başkanı Palvan Taganov ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti. Çağlayan 2010'da iki ülke arasındaki toplam dış ticaretin 2 milyar doları geçeceğinin öngörüldüğünü kaydetti. Türk müteahhitlerin en yaygın işlerden birini Türkmenistan ile yaptığını dile getiren Çağlayan, "Türkmenistan'da yapılan tüm inşaat işlerinin yüzde 90'ının Türk müteahhitleri tarafından yapılması önemlidir. Türk müteahhitleri Türkmenistan'daki 608 projede 17 milyar dolardan fazla iş yaptılar. Yalnızca geçen yıl alınan işler 2,5 milyar dolardan fazladır.'' dedi. Çağlayan, müteahhitlik sektörünün yanı sıra sanayi, ticaret ve turizm alanlarında da potansiyel bulunduğunu kaydetti. Çağlayan, 30 Ağustos-1 Eylül tarihlerinde Türkmenistan'da 2. Türk İhraç Ürünleri Fuarı'nı açacaklarını ve Türkiye-Türkmenistan İş Konseyi'nin toplantısını düzenleyeceklerini aktardı. Bakan Çağlayan, Türkmenistan Ticaret Odası ve Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) kardeş olması yönünde görüşlerini belirterek, iki ülke arasındaki ilişkileri teknik yardımlaşma noktasında da artırmayı hedeflediklerini kaydetti. Denizcilik Müsteşarlığı ve sektör temsilcilerinin 13-15 Temmuzda Avaza'daki gemi inşa sanayiiyle ilgili Türkmenistan'ı ziyaret ettiklerini de hatırlatan Çağlayan, bu sayede Avaza'da gezinti tekneleri yapacaklarını, tersane ve liman konusunda fizibilite çalışmaları gerçekleştirileceğini dile getirdi.

Nabucco projesine destek geldi
Türkiye-Türkmenistan Hükümetlerarası Ekonomik Komisyonu 3. dönem toplantısında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkmenistan'ın Nabucco projesine destek vereceğini kaydetti. Türkmenistan Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı Muhammedov da ticaret hacmini artırmayı hedeflediklerini söyledi. Muhammedov, başta enerji olmak üzere tarım, turizm, eğitim, müteahhitlik gibi alanlarda yapılacak işbirliğini önemsediklerini bildirdi. Muhammedov, 2011'de Türkiye'ye verilecek elektrik miktarını ve fiyatını yeniden değerlendireceklerini ve 2010 Kasım ayına kadar bu konuda mutabakata varmak istediklerini söyledi.

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1009482&title=turkmenistanla-ticaret-kriz-dinlemedi-yil-sonunda-2-milyar-dolari-asacak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder