22 Ağustos 2010 Pazar



22 Ağustos 2010 Pazar, TBDhaber http://www.turkbirdev.info/
Başlıklar:
  • Gül'den Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne vurgu
  • Elçibey'in ölümünün 10. yıldönümü
  • Kardeş Ülke Azerbaycan'dan Eskişehir'e Gönül Köprüsü
  • Kuraklıkla pençeleşen Rusya Kazakistan’dan buğday istedi
  • TİKA, Kazakistan üniversitelerindeki projeleri destekliyor
  • Kırgızistan'daki Etnik Çatışmada Evsiz Kalanlar Çadırlarda Yaşamaya Devam Ediyor
  • Türk resmi heyeti Kırgızistan'da
  • KKTC: Tamam mı devam mı?
  • KKTC iflasın eşiğinde mi?
  • Türkiye, Özbekistan'ın 5. büyük ticari partneri
  • ABD, Özbekistan’dan meyve almaya hazırlanıyor
  • Özbekistan, Pakistan'a insani yardım gönderdi
  • Rus gazetesi: "Türkiye misilleme olarak Azerbaycan'da üs kurabilir"
  • İnşaat fuarında Türk şirketlerine yoğun ilgi
  • Türkmenistan’ın 90 köprüsünü Net Yapı 2 yılda yapacak
  • Nadide Sultan Türkmenistan'daki Awaza 2010 Müzik Festivali'nde büyüledi

Gül'den Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne vurgu
Temaslarda bulunmak üzere Azerbaycan'da bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Gül, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün ve işgal altındaki Azerbaycan topraklarının kurtarılmasının sadece Bakü'nün meselesi olmadığını aynı zamanda Türkiye'nin de meselesi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de...Havaalanından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşmek üzere doğrudan Hazar Denizi kenarındaki Zagulba Sarayı'na geçen Abdullah Gül için resmi karşılama töreni burada yapıldı. Gül kendisini karşılayan Aliyev ile birlikte tören kıtasını denetledi.İki cumhurbaşkanı daha sonra baş başa bir görüşme yaptı. Görüşmede Dağlık Karabağ problemi başta olmak üzere bölgesel sorunlar ve enerji konuları ele alındı. Gül ve Aliyev'in başkanlığında yapılan heyetler arası görüşmelerden sonra iki cumhurbaşkanı ortak bir basın toplantısı düzenledi.Gül daha sonra Azerbaycan'daki temasları kapsamında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in onuruna verdiği akşam yemeğine katıldı. Gülistan Sarayı'ndaki yemekte konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Azerbaycan'ın sorununun şüphesiz Türkiye'nin de sorunu olduğunu ifade etti.Gül, bugün Bakü'de Ziraat Bankası'nın ortağı olduğu Azeri-Türk Bank'ın yeni genel müdürlük binasının ve bazı tesislerinin açılışına katıldıktan sonra ülkenin kuzeyindeki tarihi eserlerle zengin Şeki şehrine gidecek.

Elçibey'in ölümünün 10. yıldönümü
Azerbaycan'ın eski Cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçibey, ölümünün 10.yıl dönümününde ''Fahri Hıyaban''da bulunan anıt mezarının başında anıldı.

Anma kapsamında, dün, Musavvat Partisi'nde de bir tören düzenlendi. Törene, Mussavat Partisi Genel Başkanı İsa Gamber, Azerbaycan Halk Cephesi Partisi Başkanı Ali Kerimli, milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda Azerbaycanlı katıldı.
Törende bir konuşma yapan Mussavat Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arif Hacılı, Elçibey'i son asrın en büyük siyasi lideri olduğunu belirterek, çağdaş Azerbaycan devletinin kurulmasının Elçibey ve Milli Azatlık Hareketinin sayesinde gerçekleştiği ifade etti.
Musavvat Partisi Genel Başkanı İsa Kamber yaptığı konuşmada, Elçibey'in Azerbaycan tarihinde önemli bir şahsiyet olduğunu belirtti.
Azerbaycan Halk Cephesi Başkanı Ali Kerimli ise yaptığı konuşmada, Elçibey'in büyük bir devlet adamı olduğunu ifade ederek, ''Elçibey'in sağlığında kıymetini bilmeyen insanlar, şimdi kıymetini daha iyi anlamaktadır'' dedi.
Azerbaycan eski Cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçibey, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin Keleki köyünde 1938 yılında dünyaya geldi. Elçibey, siyasi hayatına 1989 yılında Azerbaycan Halk Cephesi'nin başına geçerek başladı. Azerbaycan'ın ilk Cumhurbaşkanı Ayaz Muttalibov'un ardında yapılan seçimlerde Azerbaycan'ın ikinci cumhurbaşkanı oldu.
Elçibey, 2000 yılında tedavi gördüğü GATA'da hayatını kaybetmişti.
Kardeş Ülke Azerbaycan'dan Eskişehir'e Gönül Köprüsü
22 Ağustos 2010 Pazar - 22:47:18
Türkiye Azerbaycan Dernekler Federasyonu tarafından Türkiye'nin dört bir yanına Azercaycan kültürünü ve mirasını korumak amacıyla açıklan derneklere Eskişehir'de katıldı. Üniversite caddesi'nden bulunan dernek binasının açılış törenine, Türkiye Azerbaycan Dernekler Federasyonu Başkanı Bilal Dündar, Azerbaycan Dış İşleri Bakanlığı'nın Diaspora'da sorumlu Müsteşarı Nariman Gurbanov,Eskişehir Azerbaycan Derneği Başkanı Cavid Aydın, Eski Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı, dernek yöneticileri ve üyeleri katıldı. Elektronik Haber Ajansı (e-ha) muhabirinin edindiği bilgiye göre, Açılış töreninde konuşma yapan Türkiye Azerbaycan Dernekler Federasyonu Başkanı Bilal Dündar, Azerbaycan milletini millet yapan bütün değerleri saygıyla andığını ifade ederek, Türkiye ile Azerbaycan'ın sonsuza dek kardeş olacaklarını belirtti. Dündar," Azerbaycan'nın ve Türkiye'nin daha güçlü olması için birlik ve beraberlik içinde olması gerekmektedir. Bizlerde bu amaç doğrultusunda Türkiye'nin bir çok şehrinde bu dernekeleri kurarak bir kardeşlik köprüsü oluşturmak istiyoruz. Bizler sadece Azeri vatandaşlarımızı, içinde Azeri sevgisi, Türk sevgisi olan bütün vatandaşlarımızı derneklerimize davet ediyoruz."dedi.Azerbaycan Dış İşleri Bakanlığı Diaspora'dan sorumlu Müsteşarı Nariman Gurbanov yaptığı konuşmasında, Azerbaycan diasporasının dünyanın heryerinde giderek etkin hale geldiğini ifade ederek, iki kardeş milletin omuz omuza verip dahada ileri seviyelere çıkacaklarını belirtti. Her ülke diasporasının bir amacının olduğuna değinen Gurbanov," Azerbaycan diasporasın oluşmasının nedini, dışarıda yaşıyan Azeri kökenli vatandaşların özlerini, köklerini unutmaması ve yaşadıkları yerlerde Azerbaycan halkını temsil etmesini sağlamaktır. Bugün biz 63 ülkede 416 federasyonla bu amacımızı gerçekleştirmeye çalışıyoruz." şeklinde konuştu.ÇALIŞICI: " KARABAĞDA ÇAY İÇMEK İSTİYORUM"Açlış törenine katılan ve herzaman Azerbaycan halkının yanında olan Eski Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı'ya dernek üye rozeti takıldı. Konuşmasında herzaman Azerbaycan'a ve Azeri halkına ayrı bir sevgi ve muhabbetle bağlı olduğunu ifade eden Çalışıcı, ölmeden önce yapmak istediğini de şöyle ifade etti: " Azerbaycanlı kardeşlerimizle birçok defa beraber olduk. Azerbaycanla tarihi, kültürel bağlarımızı böyle derneklerle yaşatmak oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Benim ölmeden önce isteğim Karabağ topraklarının işgal altından kurtulduktan sonra Hocalı'da o zümrüt topraklarda Azeri kardeşlerimizle beraber çay içmek istiyorum. İnşallah bu günleri de göreceğiz." İfadelerini kullandı.Azerbaycan Başkonsolosu da gönderdiği tebrik mesajında Anadolunun güzel şehri Eskişehir'de derneğin kurulmasına vesile olan herkese teşekkür ederek, " Yeni derneğin Ulu Önderimiz Atatürk'ün R16;Azerbaycan'nın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimiz.' Ve Aliyev'in R16; Azerbaycan ve Türkiye bir millet iki devlettir.' Kelamlarının tasdikli ve iki devlet arasındaki kardeşlik ilişkilerinin kuvvetlenmesi yolunda başarılara ulaşıcağına temenni ediyorum."

Kuraklıkla pençeleşen Rusya Kazakistan’dan buğday istedi
23 Ağustos 2010 Pazartesi
Rusya Kazakistan’dan resmi olarak buğday talebinde bulundu. Kazakistan Tarım Bakanlığından alınan bilgiye göre, yaşadığı kuraklık sebebiyle buğday satışını yasaklayan, dünyanın en büyük buğday üreticilerinden Rusya, Kazakistan’dan resmi olarak buğday talebinde bulundu. Kazakistan’dan ilk etapta 300 bin ton buğday talebinde bulunan Rusya’nın asıl ihtiyacının yaklaşık 6 milyon ton olduğu ve bunun büyük kısmını Kazakistan’dan sağlamak istediği kaydedildi. Dünya genelindeki buğday üretiminin yüzde sekizini karşılayan ve dünyanın en büyük üçüncü buğday ihracatçısı konumunda bulunan Rusya’da aşırı sıcaklar sebebiyle çıkan yangınlarda ekili arazilerin büyük bir kısmı zarar gördü.

TİKA, Kazakistan üniversitelerindeki projeleri destekliyor
Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı'nın (TİKA), Kazakistan'daki üniversitelerin metalürji, petrol ve gaz sektörü ile ilgili projelerine destek verdiği bildirildi.

TİKA Kazakistan Koordinatörlüğü temsilcileri, Satpayev Kazak Ulusal Teknik Üniversitesi'ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında Kazakistan'daki metalürji, petrol ve gaz sektörüyle ilgili projeleri destekleyeceklerini ifade eden TİKA yöneticileri, Türkiye ile Kazakistan'ın son zamanlarda iyi ilişkiler geliştirdiklerini ifade etti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı temsilcilerinin de hazır bulunduğu görüşme sırasında yer altı ve yer üstü su kaynakları, metalürji, petrol ve gaz sektöründe ortak projelerin geliştirilmesi istendi.
Satpayev Kazak Ulusal Teknik Üniversitesi Rektörü Jeksenbek Adilov, TİKA'nın belli maddi kaynakları sahip olduğunu, üniversitede çalışma yapan bilim adamlarının da jeoloji, jeofizik, metalürji, petrol ve gaz sektöründe çok sayıda proje ve araştırmaları bulunduğunu belirterek, ''TİKA, bizim üniversitemizi ortak çalışmalar gerçekleştirmek için seçti. Bugün, biz elimizdeki ekipman ve olanaklarımızı sergiliyoruz. Kazakistan Cumhurbaşkanı, ülke üniversitelerinin dünyanın en iyi üniversite sıralamasına girmesi hedefini koydu. Ayrıca, yabancı üniversitelerle ortak araştırmaların düzenlenmesini de istedi. Bu nedenle, bugünkü görüşmemiz bizim için çok önemli'' diye konuştu.
TİKA tarafından, Kazakistan'da gerçekleştirilecek projeler için 32 milyon dolardan fazla kaynak ayrıldığı kaydedildi.

Kırgızistan'daki Etnik Çatışmada Evsiz Kalanlar Çadırlarda Yaşamaya Devam Ediyor
Kırgızistan'ın Oş bölgesinde Haziran ayında yaşanan etnik çatışma sonucunda evleri yakılıp yıkılanlar çadırlarda yaşamaya devam ediyor.
22 Ağustos 2010 10:05

Oş bölgesinde yaşanan olaylarda en fazla tahribatın meydana geldiği köylerden biri olan Şark köyüne Kırgız hükümetinin yardımlarının yanında uluslararası örgütlerin de yardımları devam ediyor. Bölgede yeni eğitim-öğretim yılının da okulların yeniden inşa edilmesine kadar Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF'in kurduğu çadır okullarda başlayacağı belirtiliyor. Çadırlarda yaşayan Ikmatullo(8) isimli bir çocuk, okulun çatışmalarda yakıldığını ve okula yeniden başlamak için can attığını söyledi.İkmatullo'nun annesi Barno Abdullayeva ise 3 çocuğuyla birlikte kaldığı çadırda toplam 8 kişi yaşadıklarını, uluslararası kuruluşlar ve Kırgız Hükümeti tarafından yardımların gönderilmeye devam ettiğini söyledi. Barno Abdullayeva, "Okulumuz yakıldı, uluslararası örgütler tarafından şu anda çadır okul yapılıyor. Çocuklarımızın eğitim görmesini, okula gitmelerini istiyoruz, ancak onların güvenliği bizi endişelendiriyor" dedi. Abdullayeva yaşanan çatışmalar sonucunda çocuklarının kaçırılma korkusu içinde yaşadıklarını sözlerine ekledi. 10 Haziran tarihinde Kırgızistan'ın Oş ve Celal-Abad eyaletlerinde başlayan etnik çatışma sonucunda yaklaşık 400 kişi hayatını kaybetmiş ve 400 bin kişi evsiz kalmıştı. Özbeklerle Kırgızlar arasındaki çatışmalarda Özbeklere ait iş yerleri ve evler ateşe verilmiş, Oş kentinde ciddi hasarlar meydana gelmişti. Haber Fx

Türk resmi heyeti Kırgızistan'da
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Hakkı Akil Başkanlığı'ndaki heyet, Bişkek, Celalabad ve Oş kentlerinde temaslarda bulunmak üzere Kırgızistan'a geldi.

Türk Havayollarına ait tarifeli uçakla Bişkek'e gelen Büyükelçi Hakkı Akil başkanlığındaki heyeti, Bişkek Manas Uluslararası Havaalanı'nda Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı ile Türk Büyükelçiliği yetkileri karşıladı.Heyette, Dışişleri, İçişleri, Milli Eğitim Bakanlıkları temsilcilerinin yanı sıra, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türk Kızılayı'ndan üst düzey yetkililer yer alıyor.Türk heyeti bugün Bişkek'te, geçiş hükümetin Başbakan Birinci Yardımcısı Amangeldi Muraliyev ile Dışişleri Bakanı Ruslan Kazakpayev ile ayrı ayrı bir araya gelecek.Heyet ayrıca, 24 Ağustos Salı günü Kırgızlar ile Özbekler arasında haziran ayında çatışmaların yaşandığı güney Oş ve Celalabad eyaletlerinde incelemelerde bulunacak.Oş kentinde güneyin imarından sorumlu Başbakan Yardımcısı Cantoro Satıbaldiyev tarafından kabul edilecek olan heyet, iki ülke arasında müşterek hazırlanan eylem planını da görüşecek.Aynı gün Celalabad'ı ziyaret edecek olan heyet, Oş kentinde Türk heyeti adından iftar verilecek. Kırgızistan'ın güneyinde yaşayan yaklaşık 15 bin Ahıska Türkünün temsilcileriyle de bir araya gelecek.Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva ile görüşmesi planlanan heyet, Bişkek'teki Türk üniversitelerini ziyaret edecek ve Kırgızistan Ahıska Türkleri Derneği Başkanı Murafaddin Sakimov ile bir araya gelecek.Üç günlük temasların ardından heyet, 26 Ağustos'ta Türkiye'ye dönecek.

KKTC: Tamam mı devam mı?
Metin Münir mmunir@milliyet.com.trmailto:milliyet.com.trmmunir@milliyet.com.tr
20 Ağustos 2010
Türkiye ile KKTC arasında 1986’dan bu yana birçok IMF stand-by anlaşması benzeri protokol imzalandı ama hiçbiri tamamlanmadı.Bir zamanlar Türkiye’nin IMF’den parayı aldıktan sonra programdan cayması gibi KKTC de Ankara’dan istediği parayı kopardı, sonra aklına eseni yapmaya devam etti.Ankara da umursamadı. “KKTC bütçesi TC bütçesin 300’de biri” diye konuştu Ankara’da üst düzey bir bürokrat. “Kimse bu küçük işle uğraşmak istemiyor. Herkes ver parayı bir de bunlarla uğraşmayanlım, havasında. Ama KKTC aynı zamanda Türkiye dış siyasetinin dörtte biri. Diğerleri geri çekilince Dışişleri ön planca çıkıyor. Onlar devreye girince ekonomik öncelikler bir kenara atılıyor.”Lefkoşa’da konuşan üst düzey bir bürokrat da aynı fikirde: “Ne zaman sıkmaya çalışsan Türkiye kesenin ağzını açardı.”Ancak öyle anlaşılıyor ki KKTC için deniz bitmiş durumda. Son birkaç yılda mali durum o kadar bozuldu ki Ankara sıkı durmaya karar verdi. KKTC’den sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek birkaç ay önce Derviş Eroğlu ile imzaladığı stand-by benzeri anlaşmayı “harfiyen” uygulatmak niyetinde. Başbakan’dan destek“Çiçek programı sıkı bir şekilde izleyecek ve taviz vermeyecek” diye konuştu Ankara’da Çiçek’e yakın bir bürokrat. Bu konuda Başbakan’ın desteğini almış durumda.“Türkiye tarafı tek tabanca oldu. En büyük başarı bu” dedi kaynağım.İmzalanan yeni bir protokol ile Türkiye KKTC’ye 2012 yılının sonuna kadar üç milyar lira aktaracak. Buna karşılık KKTC geniş kapsamlı bir kemer sıkma ve reform programı uygulayacak. Mali disiplin kurulacak. Kamu bankalarının yönetim kurulları Merkez Bankası tarafından atanacak ve kuruluşların siyaset dışı kalması sağlanacak. Birçok kamu iktisadi kuruluşu özelleştirilecek. Denizaltından çekilen bir kabloyla adaya elektrik sağlanacak ve kronik hale gelmiş kesintiler son bulacak. Denize döşenecek bir boru hattı getirilecek su ile de diğer kronik sorun olan susuzluk sona erecek.“Şu anda ilişkiler değişti” diye konuştu kaynağım Ankara’da. “Artık ekonominin iyi yönetilmesi gerekiyor. Yardım verdim ne yaparsanız yapın devri geçti.”Buna inanmak kolay değil. KKTC’de zayıf bir azınlık hükümeti var. Meclis’teki partilerin tümü reformlar çok can yakacağı için istekli değil. Sendikalar imzalanan mali protokole karşı. Halka programı anlatan yok. Ve halkta reform talebi yok.Lider sorunu“Kıbrıs’ta bu tür büyük işleri yapacak çapta liderler yok” diye konuştu deneyimli bir kaynak. “Türkiye’den gelen parayı dağıtmak üzerine kurulu bir sistem var. Düzgün giden hiçbir şey yok. Böyle bir ortamda yapılan bir program nasıl sürdürülebilir?”Türkiye gerçek bir irade gösterse reform programı uygulanabilir ve KKTC 36 yıl rötarla sağlam bir ekonomik yapıya kavuşabilir.Ama Türkiye’de ise en geç gelecek yıl seçimler var. Kıbrıs gündemden düşebilir ve Kıbrıslılar AKP’nin seçim meşguliyetini kıskaçtan kurtulmak için bir vesile olarak kullanabilir.Yapılan bu mali protokol de, diğerleri gibi, hayatını çöp tenekesinde tamamlayabilir. Ama eninde sonunda dönülüp dolaşılıp gelinecek olan yer aynıdır. Çünkü bu ekonomik durum sürdürülemez.
KKTC iflasın eşiğinde mi?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) iflasın eşiğinde sallanıyor. Sistem hem ekonomik hem de siyasi olarak tıkandı.
MİLLİYET
Ankara’da resmi kaynaklardan öğrendiğime göre devlet maliyesi dünyada ender görülen bir çarpıklık içinde. Kamu harcamalarının Gayri Safi Milli Hasıla içindeki payı yüzde 70 civarında. Bütçenin yüzde 85’i maaşlara harcanıyor. Ancak bütçede bu kadar para yok. Toplanan vergiler maaş ödemelerinin ancak yüzde 73’ünü karşılıyor. Daha da beteri personel giderleri milli gelirden daha hızlı arttığı için durum kötüleşiyor. Bütçe açığı 2007 ila 2009 arasında yaklaşık dört misli arttı. Kamunun diğer kollarında durum daha iyi değil. Adada faaliyet gösteren üç kamu bankasının neredeyse bütün kaynakları maaş ödemek ve yandaş kredilendirmek için kullanıldı.Memur ve işçi emeklilik fonları maaş ödemelerinde kullanılmak için “tamamen boşaltıldı.” Kamu iktisadi teşekkülleri de batak. Hemen hemen hepsi Türkiye’de iş yaptıkları kurumlara borç taktılar, yıllardan beri ödemiyorlar. Öyle ki Türkiye’de bazı hastaneler adada yapılamayan ameliyatlar için devlet hesabına yollanan hastaları kabul etmemeye başladı.Kıbrıs elektrik kurumun KIBTEK’in 200 milyon lira borcu, ayda 16 milyon lira alıp işe gelmeyen mühendisleri var ama bilançosu yok. Gerçek mali durumunun ne olduğu meçhul.“TMO’dan alınan arpanın parası ödenmedi. Türk Telekom, Eximbank, Devlet Hava Meydanları, Türk Hava Yolları’na, Türksat’a büyük borçlar var” diye anlattı kaynağım. Harcamaların neredeyse dörtte üçünün kamu sektörü tarafından yapılması özel sektörün ekonominin sınırlarına itilmesi sonucunu verdi.Her dört gençten biri işsiz.Turizm, sözde en büyük sektörlerden biridir ama otellerde ortalama doluluk oranı yüzde 30 seviyelerinde. Kumarcılar adayı boykot etse ayakta durabilecek çok az otel var.Maliye Bakanlığı o kadar profesyonellikten uzak ki “Şu anda ne kadar borcu var kamunun dediğimiz zaman hazine rakamı bir ayda getiriyor” dedi kaynağım.Halktan reform talebi yokKKTC’de yürekler acısı olan sadece ekonomi değil. Siyasi sistem de batak. Ekonomide dönen paranın çoğu elinden geçtiği için politika bir dağıtım ve bölüştürme merkezine dönüştü. Rüşvet ve yolsuzluk kol gezmekte.Küçük bazı istisnalar dışında halk kolaya alıştığı için bu müflis sistemi desteklemekte, durum feci olmasına rağmen reform talebinde bulunmamakta.“Toplum halinden memnun toparlanma ihtiyacı duymuyor” diye konuştu Ankara’da bir resmi kaynak.Siyasetin iş yapıcı kolu olan bürokrasinin durumu değişik değil. Çoğu pis ve bakımsız olan devlet dairelerinde iş bilmeme, bilgisizlik, disiplinsizlik hüküm sürüyor. “Bakanlıklar çalışmama üzerine kurulmuş” dedi eski bir bakan. “Saati gelince herkes gidiyor. İş bitmiş bitmemiş kimsenin umurunda değil.”Siyasi partiler durumu ters çevirecek entelektüel altyapı ve yetenekten yoksun. Hiçbirinin dişe dokunur ekonomik programı, gelecek için vizyonu yok.“KKTC’de vizyon verecek siyasi yapı yok” diye şikâyet etti Ankara’daki kaynağım. “Siyasetçi çözüm üretmiyor. Bundan dolayı herkes neye sahipse onu korumaya çalışıyor. Kamu çalışanları, emekliler maaşına sarılıyor. Sendikalar ele geçirdikleri yasal yetkilere sarılıyor. Turizm tesisleri kumar lisanslarına sarılıyor. İşadamlarının bir kısmı ya ithalatta tek, ya tek bayi. Onlar da bu durumlarına sığınıyorlar. Başka aktörleri devre dışı bırakmaya çalışıyorlar.“Sendika yöneticileri, siyasetçiler, imtiyaz üzerine iş kurmuş işadamları bu sistem değişmesin diye engelliyorlar desteklemek yerine. Üstü kapalı mutabakat var KKTC’de: Türkiye’den daha fazla para nasıl alınır. Başka hiçbir konuda mutabakat yok.”

Türkiye, Özbekistan'ın 5. büyük ticari partneri
Özbekistan;ın ticari partnerleri arasında geçen yıl 8. sırada yer alan Türkiye, bu yılın Ocak-Haziran döneminde 5. sıraya yükseldi.
16:22 21 Ağustos 2010
Özbekistan Devlet İstatistik Komitesinden yapılan açıklamaya göre, geçen yılın ilk yarısında ülkenin en büyük ticari partnerleri arasında 8. sırada yer alan Türkiye, bu yılın ilk 6 ayında 3 basamak yükselerek 5. sıraya çıktı.
Komite açıklamasında, Özbekistan’ın geleneksel en büyük ticari partneri Rusya ile olan dış ticaret hacminin 2010 yılının Ocak-Haziran döneminde yüzde 19,1 artışla 2 milyar 667 milyon doları bulduğu belirtilirken, bu dönemde Özbekistan’ın diğer en büyük ticari partnerleri arasında Çin’in 818,7 milyon dolar ile ikinci, Kazakistan’ın 748 milyon dolar ile üçüncü, Güney Kore'nin 568,6 milyon dolar ile dördüncü, Türkiye;nin ise 440,6 milyon dolar ile 5. sırada yer aldığı ifade edildi.
Açıklamada, 2009 yılının ilk yarısında Özbekistan ile 254,7 milyon dolarlık dış ticaret gerçekleştiren Türkiye;nin, ülkenin toplam dış ticaretinde yüzde 2,4;lük bir pay ile 8. sırada yer aldığı hatırlatıldı. Bu yılın ilk yarısında Özbekistan ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacminin geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 57,8 artışla 440,6 milyon dolara ulaştığı ve ülkenin en büyük ticari partnerleri arasında yüzde 4,5;lik pay ile 5. sırada yer aldığı kaydedildi.
ABD, Özbekistan’dan meyve almaya hazırlanıyor
Amerika Birleşik Devletleri(ABD), Özbekistan'dan meyve ve sebze ithal etmeye hazırlanıyor.
20 Ağustos 2010 Cuma, 11:50
ABD Taşkent Ticaret Odası ve Orta Asya'da Orta Ölçekli Yatırımları Destekleme Fonu Başkanı Donald Nicholson, ABD'nin Afganistan'da görev yapan askerleri için Özbekistan'dan günlük 40 ton meyve ve sebze almaya hazırlandığını söyledi.

Bu miktarın şimdiye kadar Duabi üzerinde sağlanıldığını dile getiren Nicholson, ABD'nin bundan böyle gerekli olan bu ürünleri Özbekistan'dan temin etme niyetinde olduğunu kaydetti. Taşkent'te düzenlediği basın toplantısında CİHAN'ın konuyla ilgili sorularını cevaplayan Nicholson "Bu konu görüşme aşamasında. Müzakereler devam ediyor. Şu anda bu amaçla bir heyet Özbekistan'da temaslarda bulunuyor. Özbekistan hükümetinin 'evet' demesi durumunda bu proje hayata geçecek." dedi.

Tarafların anlaşmaları durumunda önümüzdeki bir kaç ay içerisinde ABD, Afganistan'da görev yapan askeri için gerekli 40 ton dolayındaki meyve ve sebzeyi Özbekistan'dan sağlamış olacak.
Öte yandan ABD, Özbekistan'dan günlük 15 ton da marul almayı planlıyor.
Özbekistan sahip olduğu iklim ve verimli topraklarıyla Orta Asya'nın meyve ve sebze ambarı konumunda . ABD'nin Özbekistan'a komşu Afganistan'da 100 bin dolayında askeri bulunuyor.

Özbekistan, Pakistan'a insani yardım gönderdi
Özbekistan, Pakistan'da yaşanan sel felaketi nedeniyle bu ülkeye insani yardım gönderiyor.

Özbekistan hükümetinin organize edeceği ve içinde gıda, temizlik malzemeleri, battaniye, ilaç, bebek maması, çadır ve giyeceğin bulunduğu yardım malzemeleri yarın Pakistan'a gönderilecek.
Konuyla ilgili Pakistan basınına konuşan Özbekistan'ın İslamabat Büyükelçisi Aybek Osmanov, 40 ton dolayındaki insani yardım malzemesinin Özbekistan Hava Yolları'na ait İL-76 kargo uçaklarıyla yarın Pakistan'a sevk edileceğini söyledi.
Bu arada Cumhurbaşkanı İslam Kerimov ise Pakistan ilgililerine gönderdiği mesajda, selden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Kerimov, Özbek halkının bu zor günde Pakistan halkının yanında olduğunu söyledi.
(CİHAN)

Rus gazetesi: "Türkiye misilleme olarak Azerbaycan'da üs kurabilir"
RUSYA'da yayınlanan Nezavisyama gazetesi, Türkiye'nin, Ermenistan’daki Rus askeri üssünün süresinin 2044 yılına kadar uzatılmasına misilleme olarak Azerbaycan'da askeri üs kurabileceğini öne sürdü. Gazete, konunun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Bakü ziyareti sırasında ele alındığına dair duyumlar olduğunu iddia etti.
11:19 21 Ağustos 2010
LONDRA, (DHA)
Gazete, Dağlık Karabağ sorununun çözümünde rol oynayabileceği gerekçesiyle Rusya'ya yakın duran Bakü'nün, Moskova-Erivan askeri yakınlaşmasından sonra bu umudunu yitirdiğini savundu. Gazete, Moskova’dan umudunun yitiren Azerbaycan ile Türkiye’nin, Gümrü’deki Rus askeri üssünün süresinin 2044’e kadar uzatılmasına ‘Simetrik bir karşılık' vermek isteyebileceklerini belirterek, Bakü ile Ankara arasında yürütülen görüşmeler sonucu Türkiye’nin Azerbaycan’da bir askeri üs kurabileceğini iddia etti. Nezavisyama, “Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün son ziyareti sırasında Azerbaycan lideri İlham Aliyev ile yaptığı görüşmede bu konunun gündeme geldiğine dair duyumlar bulunuyor” diye yazdı.Rus gazetesi, Gümrü'deki askeri üssün muhtemelen Nahcıvan topraklarında kurulabileceğini ileri sürdü. Gazete, bugüne kadar Rusya’nın, stratejik müttefiki Erivan üzerindeki nüfuzunu kullanarak Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü yeniden sağlayabileceğini umut eden Bakü’nün, bu yüzden Türkiye yönlü politikalarını güçlendirmekten uzak durduğunu savundu.Nezavisyama, umutlarının boşa çıktığını gören Azerbaycan’ın, Medvedev’in son Erivan ziyaretiyle birlikte bu politikasını değiştireceğini iddialarına ekledi.
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/rus-gazetesi-turkiye-misilleme-olarak-azerbaycan-da-us-kurabilir-/siyaset/sondakika/21.08.2010/1279231/default.htm

İnşaat fuarında Türk şirketlerine yoğun ilgi
Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta Türk firmalarının da katıldığı ''Türkmenİnşaat-2010'' adlı uluslararası inşaat fuarı açıldı. Açılışta, Türk şirketlerinin stantlarına yoğun ilgi gösterildi.

Sergi Köşkünde düzenlenen fuarın açılış törenine, Türkmenistan Meclis Başkanı Akca Nurberdiyeva, Bakanlar Kurulu üyelerinden bazıları, diplomatik misyon şefleri, sektör temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Fuarın açılış konuşmasını yapan İnşaat ve Elektrik Sanayisinden Sorumlu Devlet Başkan Yardımcısı Deryageldi Orazov, Devlet Başkanı Gurbangulı Berdimuhamedov'un katılımcılara gönderdiği tebrik mesajını okudu. Berdimuhamedov mesajında, gelişen inşaat sektörünün ülkenin kalkınmasına ve halkın refah düzeyinin gelişmesine büyük katkı sağladığını ifade etti.
Daha sonra konuklar, fuarda yer alan standları gezerek bilgi aldılar. Açılışa katılanların, özellikle Türk inşaat şirketlerinin ve malzemelerinin yer aldığı bölümlere gösterdiği yoğun ilgi dikkati çekti. Meclis Başkanı Nurberdiyeva ve Devlet Başkan Yardımcısı Orazov, Türk inşaat şirketlerinin projelerini ilgiyle incelediler.
İki gün sürecek fuara 124 şirket katılıyor. Fuarda inşaat malzemeleri, aydınlatma sistemleri, altyapı malzemeleri, mobilya, iş makinaları, iç dekorasyon ürünleri, dış cephe kaplama malzemeleri gibi değişik yüzlerce ürün sergileniyor.
Türkmenistan'da 2010 yılında toplam 12 milyar dolar değerinde 240 inşaat projesi planlanıyor. İnşaat pastasından Türkmenistan'da faaliyet gösteren Türk şirketlerinin de büyük pay alması bekleniyor.
Türk şirketleri Türkmenistan'ın imarında söz sahibi olurken, Türk müteahhitleri bugüne kadar bu ülkede 600'den fazla proje ve 17 milyar doların üzerinde taahhüt üstlendi.

Türkmenistan’ın 90 köprüsünü Net Yapı 2 yılda yapacak
Türkmenistan karayollarında köprü inşaatı projelerini üstlenen Türk şirketi, NATA Group şirketlerinden Net Yapı, ihalesini aldığı ve inşaatları süren 90 karayolu köprüsünü 2 yılda tamamlamayı hedefliyor.
Net Yapı, Türkmenistan;ın 5 ayrı eyaletindeki karayollarında, irili-ufaklı 90 köprü inşa ediyor. Betonarme ve çelik köprü inşaatlarında sona yaklaşıldığı, köprülerin toplam maliyetinin 287 milyon 500 bin dolar olduğu belirtildi. NATA Group Genel Müdürü Cüneyt Kandemir, ülkenin 5 ayrı bölgesindeki 1850 kilometrelik karayolunda ilk defa bir Türk şirketinin köprü inşaatı yaptığını söyledi. Ayrıca, Türkmenistan;da ilk defa asmalı çelik köprü kurduklarını belirten Kandemir, yeni teknolojileri uygulayarak Türkmenistan’a, yüzyıllar boyu kullanabilecekleri eserleri hediye ettiklerini anlattı. Ülkede ilk defa kurulan asmalı çelik köprülerin, Devlet Başkanı Gurbangulı Berdimuhamedov başkanlığında toplanan bakanlar kurulu toplantısında da gündeme geldiği ve projelerden övgüyle söz edildiği belirtildi.

Nadide Sultan Türkmenistan'daki Awaza 2010 Müzik Festivali'nde büyüledi
Bu yıl Türmenistan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen ve 33 ülkenin katıldığı “Awaza 2010 Müzik Festivali”nde Türkiye Cumhuriyeti’ni NADİDE SULTAN temsil etti.

Türkmenistan, 18-20 Ağustos 2010 tarihlerinde “Awaza Uluslararası Müzik Festivali”ne ev sahipliği yapıyor. Hazar Denizi kıyısındaki Türkmenbaşı kentinde düzenlenen festivale,ülkenin cumhurbaşkanı GurbanguliBerdimuhamedov’un özel davetlisi olarak Türkiye adına Nadide Sultan katıldı.

Hindistan, Rusya, GüneyKore, ABD, Gürcistan, BellaRus, Moldova, Avusturya, Tataristan, Özbekistan gibi 33 ülkenin müzik ve dans gösterileri ile yer aldığı festivalin açılış gecesi sahneye çıkan Nadide Sultan ve dansçıları 10.000 kişilik salonu performansı ile büyüledi.
Konser öncesi Aşgabat ve Türkmenbaşı’nı gezenNadide Sultan hem Türkmen hayranlarıyla bol bol fotoğraf çektirdi hem de Hazar Denizi kıyısında yeni yapılan kanallarda dolaştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder