24 Temmuz 2010 Cumartesi






24 Temmuz 2010 Cumartesi, TBDHaber > http://www.turkbirdev.info

Başlıklar:

  • Azerbaycan Ve Kazakistan'da Üniversite Okuma İmkanı
  • Kazakistan 2010`da yüzde 10 büyüyecek
  • Kazakistan 39,2 milyon ton petrol üretti
  • Kırgızistan'da göçler sürüyor
  • Katledilen şehir; Oş
  • Kırgızistan AGİT'ın polis gücü kararından memnun
  • 'Kosova KKTC'ye emsal olsun' temennisi
  • Kosova cini şişeden çıktı
  • Özbekistan'da 2 bin kişi 100 yaşının üzerinde
  • Özbekistan, 57 işletmeyi yatırım şartıyla bedelsiz satacak
  • Türkiye, insansız hava aracı yapacak güçte
  • Petkim'e 4.5 milyar dolarlık yatırım
  • Türkmenistan-Türkiye ilişkileri Ankara'da ele alınacak
  • Dünyanın en mutlu ülkeleri


Azerbaycan Ve Kazakistan'da Üniversite Okuma İmkanı
Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı M. Hanefi Bostan, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı'na bağlı üniversitelere Türkiye'den öğrenci alındığını bildirdi.

Bostan tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle: "Prof. Dr. Turan Yazgan öncülüğünde, Türk dünyasına büyük yararlar sağlayan Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı'na bağlı üniversitelere Türkiye'den öğrenci alınıyor. Denkliği Türkiye tarafından da kabul edilen bu okulları, ülkemizde üniversite sınavına girmiş Türk öğrenciler tercih edebilecek."Azerbaycan ve Kazakistan'da bulunan okullarda eğitim dilinin Türkiye Türkçesi olduğunu ifade eden Bostan, "Geniş bilgi edinmek için Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı ile bağlantı kurulmalıdır" dedi. Bostan, "Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, Türkiye dışında Türk dünyasından gelen fakir öğrencilere de bu okullarda okuma imkanı tanımaktadır. Türk Eğitim-Sen olarak başta Prof. Dr. Turan Yazgan olmak üzere Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı'na hizmet eden bütün dostlarımıza teşekkür ediyoruz" ifadesini kullandı. (AS-AS-EA-Y)
Kaynak: http://www.dikkathaber.com/haber/20100722/azerbaycan-ve-kazakistan-da-universite-okuma-imkani.html




Kazakistan 2010`da yüzde 10 büyüyecek
Kazakistan'da sanayi üretim hacminin 2010 yılında yüzde 10 oranında büyüyeceği açıklandı.

Kazakistan Sanayi ve Yeni Teknolojiler Bakanlığı Sanayi Komitesi Başkanı Amangeldi Taspihov, bakanlık tarafından düzenlenen sanayinin gelişimi ve sorunları konulu toplantıda yaptığı konuşmada, sanayi üretiminin 2010 yılında yüzde 10 büyüme sağlayacağını söyledi.2010 yılında Kazakistan içerisinde sanayi üretim hacminin 5 trilyon 500 milyon tenge tutarını aştığını anlatan Taspihov, Kazakistan'ın Yenilenebilir Sanayi Programı kapsamında yüksek gelişim temposunu korumaya çalıştığını ifade etti.Kazakistan 2010 yılının Ocak-Nisan aylarında da BDT ülkeleri arasında ekonomik büyüme bakımından 5. sıraya yerleşmişti.
Kaynak: http://piyasanet.hurriyet.com.tr/%5Cc%5Chaber_ic.asp?id=716515





Kazakistan 39,2 milyon ton petrol üretti
Kazakistan'da 2010 yılının ilk altı ayında 39 milyon 200 bin ton petrol ütetildiği bildirildi.

Kazakistan İstatistik Kurumu Başkanı Alihan Smayilov, Kazakistan'da 2010 yılının ilk altı aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre petrol üteriminin yüzde 6.4 oranında artarak 39 milyon 200 bin tona ulaştığını açıkladı. Doğalgaz ve akaryakıt üretiminde de bir önceki yıla oranla büyük artışlar yakalandığını ifade eden Smayilov, Ocak-Haziran döneminde önceki yılın aynı dönemine göre doğalgaz üretiminde yüzde 5,1 oranında bir artışla 18 milyar 500 milyon metreküp doğalgaz üretildiğini söyledi. Smayilov, benzin üretiminin de bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32 oranında artışla 1 milyon 600 bin tona ulaştığını kaydetti.
Kaynak: http://ihlassondakika.com/detail.asp?id=292746




Kırgızistan'da göçler sürüyor
Kırgızistan'ın güneyinde geçen ay 5 gün süren silahlı çatışmanın ardından göç hareketinin sürdüğü bildirildi.

Kırgızistan İş, Çalışma ve Göç Bakanı Aygül Rıskulova yaptığı açıklamada, son bir aylık kayıtlara göre, Oş eyaletinden 8 bin 688, başkent Bişkek'ten 9 bin 926 vatandaşın ülke dışına göç ettiğini söyledi. Rıskulova, ülkeyi terk eden vatandaşların Rusya'nın Moskova, Krasnoyarsk, Ekaterenburg ve Novosibirsk kentlerine yerleştiğini ifade etti.
Kaynak: http://www.ihlassondakika.com/detail.asp?id=293084




Katledilen şehir; Oş
Zafer Gençosman


Büyük devletler büyük ve sinsi oyunlar oynuyorlar her yerde olduğu gibi Fergana vadisinde de, küçük halklar onların oyunlarında figüran ve oyuncak olmaktan kurtulamıyorlar.

Yazının tamamı için: http://www.dunyabulteni.net/author_article_detail.php?id=14109




Kırgızistan AGİT'ın polis gücü kararından memnun
Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) Kırgızistan'a polis gücü gönderilmesine onay vermesini olumlu karşıladı.


Bakanlıktan yapılan açıklamada, Kırgızistan'ın güneyinde uluslararası polis gücünün konuşlandırılmasının, "yıkıcı güçlerin yeni huzursuzluk ve istikrarsızlık çıkarmasını engelleyeceği ve güvenlik birimlerin modernizasyonu açısından çok yararlı ve etkili olacağı" belirtildi.AGİT'in Kırgızistan'ın güneyine göndereceği 52 kişilik silahsız polis gücünün 4 ay görev yapacağı bildirilmişti.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/dunya/15396418.asp




'Kosova KKTC'ye emsal olsun' temennisi
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Uluslararası Adalet Divanının Kosova'nın bağımsızlığını meşru ilan eden kararının "bazı çevreleri çözüme motive etmesi" temennisinde bulundu.


Eroğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nu kabulünde yaptığı açıklamada, Uluslararası Adalet Divanının Kosova ile ilgili aldığı kararı müzakere heyetiyle birlikte enine boyuna değerlendirip gerekli açıklamayı yapacaklarını belirtti.
Masada kalıcı, adil ve yaşayabilir bir anlaşma aradıklarını belirten Eroğlu, "Uluslararası Adalet Divanının, Kosova'nın bağımsızlığını meşru ilan eden kararı, belki bazı çevreleri çözüme motive eder" dedi.



Kosova cini şişeden çıktı
Lahey'in bağımsız Kosova'yı meşru gören kararının KKTC gibi ülkelere emsal olup olmayacağı tartışılıyor

BELGRAD - BM’ye bağlı Uluslararası Adalet Divanı’nın (ICJ) Kosova’nın tek yanlı bağımsızlık ilanını uluslararası hukuka uygun bulmasının ardından kararın başta KKTC olmak üzere bağımsızlık arayan bölgelere emsal teşkil edip etmeyeceği tartışması başlarken Sırbistan ‘Kosova için savaşın süreceğini’ duyurdu. ABD, tüm ülkeleri Kosova’yı tanımaya çağırırken Almanya, kararın KKTC’ye emsal olamayacağını savundu. ICJ’nin Belgrad’ın talebi üzerine önceki gün tavsiye niteliğinde aldığı ‘Uluslararası hukuk bağımsızlık ilan edilmesine yönelik uygulanabilir yasak içermiyor. Bu nedenle Kosova’nın 17 Şubat 2008’deki bağımsızlık ilanıyla uluslararası hukuk çiğnenmemiştir’ yönündeki karar uluslararası toplumdaki tartışmayı yeniden alevledi. ‘Sırplar için Waterloo’ Kosova Başbakanı Haşim Taçi “Bu bir zafer. Bundan böyle Kosova bir devlet gibi faaliyet gösterecek. Karar NATO, AB ve BM’ye entegrasyonun yolunu açıyor” değerlendirmesini yaparken Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç, Kosova’nın bağımsızlığını asla tanımayacaklarını yineledi. Tadiç BM Genel Kurulu’ndan Sırp-Arnavut sorununa müzakere yoluyla çözüm çağrısı yapan bir karar çıkarmaya çalışacaklarını söyledi. Sırbistan’ın Press gazetesi Belgrad’ın bu tutumunu ‘Kosova ile ilgili savaş sürecek’ manşetiyle duyururken Epoka e Re gazetesi, ‘Sırbistan askeri ve siyasi yenilginin ardından hukuk savaşını da kaybetti’ dedi. Zeri gazetesi Nayolyon’un 1815’te kaybettiği Waterloo savaşına atfen ‘Lahey Tadiç için Waterloo’ya dönüştü’ yorumunu yaptı. Sırp basınında ‘Kararın İspanya, İskoçya, İrlanda ve Türkiye’de küresel barışın tehlikeye soktuğu’ yorumları öne çıktı. Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise, kararın Kıbrıs veya başka bir ülke için geçerli olmayacağını savunarak “Kararın diğer örneklerle ilişkisi yok” dedi. Çin ve Rusya tanımıyor Rusya Dışişleri “Kosova’nın bağımsızlığını tanımama yönündeki tutumumuz değişmedi” diye çıkışırken Çin Dışişleri’nin tepkisi şu oldu: “Sırbistan’ın toprak bütünlüğüne saygı gösteriyoruz ve BM çerçevesindeki görüşmelerle tarafların kabul edebileceği çözümü bulmanın en iyi yol olduğunu düşünüyoruz. Karar müzakere ile çözüm bulmayı zorlaştırdı.” Buna karşın ABD, Kosova’yı tanıyan cepheyi genişletmek için kolları sıvadı. Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Sırbistan dahil tüm ülkeleri Kosova’nın bağımsızlığını tanımaya çağırdı. Kosova’yı Türkiye ve AB’nin 22 üyesi dahil 69 ülke tanımış durumda. AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Priştine ve Belgrad’ı diyalog kurarak geleceğe bakmaya davet etti: “Şimdi öncelik geleceğe yönelmek olmalı. Sırbistan’ın geleceği AB’de, Kosova’nınki de öyle... İyi komşuluk ilişkileri, bölgesel işbirliği ve diyalog AB’nin temeli.” Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, kararı ‘geri dönüşü olmayan bir karar’ diye niteledi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ise kararın ardından provokasyon uyarısında bulundu. (aa, afp, Reuters, ap)


Kaynak: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1009800&Date=24.07.2010&CategoryID=81



Özbekistan'da 2 bin kişi 100 yaşının üzerinde
Özbek basını, 28 milyonlu nüfusa sahip Özbekistan'da 100 yaşının üzerinde 2010 insanın yaşadığını duyurdu.

Yerel basında çıkan haberlerde, ülkede 100 yaşın üzerinde en fazla insanın Kaşkaderya vilayetinde bulunduğu belirtildi. Kaşkaderya'da 100 yaşın üzerindekilerin sayısı 309. Haberlerde, 309 kişinin 287'sinin kadın, sadece 22'sinin erkek olduğu vurgulandı. Fergana'da ise 100 yaşını dolduranların sayısının 294, Surhanderya'da 259, Andican'da 245, Namangan'da 213, Semerkant'ta 145 olduğu ifade edildi. Başkent Taşkent ise 100 yaşın üzerinde en az insanın yaşadığı kent oldu. Taşkent'te, 100 yaş üzeri sadece 17 kişi bulunuyor. Bunların da 16'sının kadın, sadece bir tanesinin erkek olduğu belirtildi. Özbekistan'ın 28 milyonluk nüfusu içinde, 17 milyon çalışanı bulunuyor.
Kaynak: http://www.haberturk.com/dunya/haber/534854-ozbekistanda-2-bin-kisi-100-yasinin-uzerinde


Özbekistan, 57 işletmeyi yatırım şartıyla bedelsiz satacak
Özbekistan hükümeti, 57 işletmeyi yatırım yapma şartıyla bedelsiz satacağını açıkladı.

Özbekistan Devlet Mülk Komitesinden yapılan açıklamada, çalışmayan, verimsiz olarak çalışan veya inşaatı tamamlanmayan 57 işletmenin yatırım yapma mecburiyetiyle bedelsiz satışa çıkarılacağı belirtildi.
Açıklamada, söz konu işletmelerin satılmasıyla ilgili ihalenin ağustos ayında düzenleneceği kaydedilirken, ihalelere, yerli ve yabancı yatırımların katılabileceği bildirildi.
Açıklamada, Fergana'da 11, Taşkent, Nevai ve Sirderya'da 7'şer, Buhara'da 6, Harezm ve Andican'da 5'er, Namangan'da 4, Kaşkaderya ve Cizzah'ta 2'şer, Karakalpakistan'da ise 1 işletmenin satılmasıyla ilgili söz konusu ihalelerin, bu işletmelerin yerleştiği Vilayet İhale Komisyonu tarafından gerçekleştirileceği belirtildi.
Kaynak: http://www.yatirimlar.com/content/view/49301/19/



Türkiye, insansız hava aracı yapacak güçte
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''Türkiye, insansız hava araçlarının istihbarat amaçlısını da silahlısını da yapabilecek bir teknolojik güce ulaşıyor'' dedi.

Bakan Ergün, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasında (TTSO) iş adamları ve esnaf odaları temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kaybettiği zamanı ve fırsatları geri kazanmak ve dünyada hak ettiği yere gelmesi için artık kaybedecek zamanı olmadığını söyledi. Ergün, ''Mutlaka daha hızlı hareket etmemiz lazım. Elimizdeki işleri sürüncemede bırakacak vaziyetimiz yok. Nokta atışı yapmak, attığımızı 12'den vurmak mecburiyetindeyiz. Bizim öyle karavana atacak mermimiz yok. Biz her işimizi isabetli ve hızlı yapmak mecburiyetindeyiz ve Türkiye'nin altyapısını da buna uygun hale getirmeliyiz'' diye konuştu.Gençlerin projesine güvendiklerini ve başlangıç sermayesi verdiklerini ifade eden Bakan Ergün, şunları kaydetti:''Bazen diyorlar ki 'bu çocuklar parayı batırır' ya batırırsa batırsın, onlar batırsın. Bu memleketin parasını ne kafası çalışmayan adamlar batırdı. Kafası çalışan, bir projesi, heyecanı olan, 'Ben bir şey yapmak istiyorum', 'Ben bir şey yapmak istiyordum ama bana destek olan çıkmadı' demesin gençler. Projen var mı? O zaman para hazır var. Bundan sonra bedava para yok kimseye. Projesi olan desteği alacak, projesi olmayan boş boş dolaşan, istediği kadar 'destek' diye konuşsun, bir şey yok. Projen var mı? Bagajda para var, getirin verelim arkadaşlar. Arabanın bagajında hazır, öyle değil de yani para var, yeter ki sen proje yap. Bugüne kadar 180 gencimize destek verdik.''Bakan Ergün, tekno parkların Türkiye'nin ileri teknolojiye ulaşması ve rekabet şansını artırması açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:''7 yıl içinde teknopark sayısı 2'den 38'e çıktı. Bunları hep destekledik. Bin 300 firma bu teknoparklarda teknolojik araştırma yapıyor, 12 bin civarında mühendis, öğretim üyesi, teknik eleman ARGE faaliyeti yürütüyor. 4 binden fazla proje üzerinde çalışılıyor teknoparklarda. KTÜ teknoparkında olduğu gibi kök hücre tedavilerinden tutun da nanoteknolojiye, uzay, tıp, savunma sanayi teknolojilerine kadar çok değişik alanlarda üretimler yapılıyor. Bütün bunlar bize önemli avantaj sağlıyor. Bugün Türkiye kendi insansız hava araçlarını yapabilecek bir noktaya ulaşmıştır, işte bu teknolojik araştırmalar sayesinde. Bu insansız hava araçlarının istihbarat amaçlısını da silahlısını da yapabilecek bir teknolojik güce ulaşıyor Türkiye. Bizim potansiyelimiz var, yeter ki desteklensin, ilgi görsün.''Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, Türkiye'nin sağdan soldan, içerden dışardan rahatsız edilmesinin temelinde bu gelişmelerin yattığının görülmesi gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:''Rahatsız edileceğiz, rahatımız kaçacak diye de bu işleri yapmaktan geri kalamayız. Evet, Türkiye gibi bir ülke rahatsız edilir, çünkü potansiyeli çok yüksek bir ülke burası. Etrafını ve dünyayı etkileyebilecek güce, potansiyele sahip bir ülke burası. Dolayısıyla bu gelişmeler oldukça Türkiye ilerledikçe Türkiye'nin bu ilerlemesinden, gelişmesinden rahatsız olanlar da olur ve zaman zaman da başımızı ağrıtacak durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. Ama 'rahatımız kaçmasın, azıcık aşım ağrısız başım' diyecek bir ülke değiliz. Geri durursak o zaman hiçbir iş yapamayız, o zaman hiç rahat edemeyiz, geleceğimiz olmaz çünkü. Geleceği olmayan bir ülke haline gelmek, bizim gibi bir topluma yakışacak işler değildir.''


-''İŞ BİRLİĞİ, GÜÇ BİRLİĞİ VARSA BÜYÜME VE İHRACAT ARTIŞI OLUR''

-Türkiye'nin içe kapanarak mesafe alamayacağını belirten Bakan Ergün, şunları söyledi:''Türkiye dışarıya açılacak ve ürettiği ürünleri dünya pazarlarına pazarlayacak bir ülkedir. Dünya ve komşuları ile iyi ilişkiler kurarak bu zenginlikleri oluşturacak bir Türkiye'den komşularla sıfır problem politikasının temelinde bu var. 'Bu politika ne işimize yaradı' dersen, şu işimize yaradı. Komşularla ticaret 5 kat arttı. İyi ilişkiler varsa iyi ticaret var. Bu fırsatları iyi değerlendirmeliyiz. Günümüz iş dünyasının en çok aradığı değer farklı olmak, farklılıklar üretmektir.''Nihat Ergün, 2002'de göreve geldiklerinde ekonomide çok önemli yapısal reformlar gerçekleştirme kararlılığı gösterdiklerini ve gerçekleştirdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:''Bankacılık, kamu maliyesi, sosyal güvenlik gibi alanlarda yapılan reformlarla ekonomiye güven ve istikrar kazandırıldı. Enflasyon oranı, kamu borçları ve bütçe açıkları gibi makro ekonomik göstergelerde çok önemli bir seyir yakaladık. Bunlar niye önemli biliyor musunuz? Ülke ekonomisine güven duyulmasıyla ilgili bunlar. Eğer ülkede mali disiplin yoksa, enflasyon almış başını gitmişse kamu borçları kontrol altıda değilse ödenemez, çevrilemez hale geldiyse o zaman o ülkenin ekonomisine kimse güvenmez. O zaman kimse uzun vadeli, kalıcı yatırım peşinde koşmaz. Herkes günübirlik kapkaç yapar. Bir günde ne kar edecekse onun hesabını yapar.''Sağlıklı bir ekonominin, herkesin önünü görebildiği uzun vadeli, kalıcı hesap yapabildiği bir ekonomi olduğunu bildiren Bakan Ergün, şöyle konuştu:''Önce bunu sağlamak lazımdı ve biz onu sağlamış olduk. Ekonomide enflasyonla mücadele ederken, mali disipline uyarken, büyüme ve canlılık kazanmak son derece zor. Bir taraftan disiplin uygulayacaksınız, bir taraftan da ekonominiz büyüyecek, bunlar birbiriyle çelişir zaman zaman. Kamu harcamalarını kontrol altında tutacaksınız, ama biz politikayı değiştirdik dedik ki Türkiye ekonomisi kamu harcamalarıyla değil özel yatırımlarla ve özel tüketimle büyüyecektir. Kamu harcamaları disiplin altında tutulacaktır, özel yatırımların ve özel tüketimlerin önü açılacaktır. İşte bu politika çok isabetli olarak Türkiye'nin bir taraftan kamu dengelerini oturtmasına imkan verdi, bir taraftan da ekonomik büyüme gerçekleştirilmiş oldu. Biz bütün bunları başardık. Dengeleri yerli yerine oturttuğumuz bir dönemde milli gelirimiz de 3 kat artmış oldu. Türkiye 240 milyar dolar üretim yaparken, 750-800 milyar dolara yakın yılda üretim yapan bir Türkiye ortaya çıkmış oldu. Makro ekonomide yaptığımız reformları, reel sektörümüze de en hızlı şekilde yansıtmaya bu süreçte gayret ettik. Vatandaşlarımızın alım gücünü sürekli yükselterek dinamik bir iç pazar oluşmasını da zeminini hazırlamış olduk.''Bakan Ergün, aktif bir dış politika anlayışı izleyerek ihracatı artırdıklarını belirterek, şöyle devam etti:''Nasıl oldu da 2002'de 36 milyar dolar olan ihracat, 2008 yılına geldiğimizde 6-7 sene içinde 132 milyar dolara çıktı. Herkes gelip de 'Türkiye ne iyiymiş, gidelim Türkiye'den mal alalım' diye buraya mı koşturdu? Yoksa biz dünyayı karış karış dolaştık mı? Dünyayı dolaşmazsan, dünyada ne fırsatlar var bunları aramazsan, bu rakamlara da ulaşamazsın. Muhalefet partileri o dönemde, 'bunlar uçaklara atlayıp atlayıp geziyorlar' zannettiler. İşimiz gücümüz yok, turistik seyahat yapıyoruz yani, 'Burada ne güzel deniz, kum, tarihi eser varmış, çoluk çocuk gezelim' böyle mi? Hayır. Her gittiğimiz yerde vizelerin kaldırılması, serbest ticaret, gümrüklerde teknik iş birliği, çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşması gibi anlaşmalar imzaladık ve o yoldan özel sektör temsilcileri, sizler ilerlediniz, ürettiğiniz ürünleri oralardaki fuarlarda sergilediniz, geniş bağlantıları kurdunuz ve 36 milyar dolardan 132 milyar dolara böyle çıktı Türkiye. Tam bir kamu, özel sektör iş birliğiyle oldu. İş birliği, güç birliği varsa büyüme ve ihracat artışı olur. Dağınıklık, siyasi istikrarsızlık varsa, güven ortamı yoksa, bir kaos ortamı varsa, gelecek belirsizse bu rakamların hiçbir tanesi olmaz.''Türkiye'nin daha önce çok sınırlı ticaret yaptığı Ortadoğu, Afrika ve Güney Amerika gibi yeni ve büyük pazarlara açılım gerçekleştirildiğini kaydeden Bakan Ergün, şöyle dedi:''2008 sonunda ortaya çıkan küresel kriz doğal olarak Türkiye'yi de bir miktar etkiledi, ancak ülkemiz bu krize en son giren ve en erken çıkan ülkelerden birisi oldu. Niye, çünkü daha önceden aldığımız tedbirler ve pazarlarımızı çeşitlendirmiş olmamız sebebiyle. Türkiye krizden güçlü bir şekilde çıktı. Bu çok önemli, zira birçok gelişmiş ülke hala bu krizin yaralarını sarmaya çalışıyor. Yola erken çıkan bir ülke olarak, diğer birçok ülkeye göre önemli avantajlara sahibiz. Kamu maliyesi ve finans sektörü açısından dünyanın en çok güven duyulan ülkelerinden birisiyiz. Bugün örnek gösterilen ülkelerden birisiyiz. Bu güçlü yönlerimizle reel sektörün dönüşümünü bir arada yürüttüğümüz takdirde bizleri çok güzel günler bekliyor.''


-''3 ÖNEMLİ KANUN DEĞİŞİKLİĞİ''-
Türkiye'nin 2010'un ilk çeyreğinde yüzde 11.7 oranında büyüyerek Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesi olduğunu, dünyada ise ikinci sırada yer aldığını ifade eden Bakan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:''Bu büyüme rakamları kağıt üstünde kalmıyor. Son aylarda yaptığımız yurt içi gezilerinde birçok fabrikanın ya temel atmasına ya açılışına katılıyoruz. Krizde yatırım yapmış adam. Türkiye'nin sağlam temellerine güveniyor ve dünya pazarlarına bu sağlam temeller üzerinde yatırım yaparak açılıyor. Zenginliğimizin artması, işsizliğin azalması açısından son derece önemli ve değerli. Nisan ayında işsizlik rakamımız bir önceki yılın aynı dönemine göre 2.9 puan azaldı ve yüzde 12 seviyesine geldi. Bu dönemde AB'nin 27 ülkesinde işsizlik rakamı 1 puan artı. Sadece bu rakam bile Türkiye ekonomisinin AB ekonomilerinin birçoğundan daha iyi performans gösterdiğini açıkça önümüze koymaktadır.''Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, bu başarılara kamu ve özel sektör iş birliğinin en üst düzeyde gerçekleşmesi ile ulaştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:''Hükümet olarak bundan sonra da işbirliğini daha fazla güçlendirmeye ve ülkemizin zenginliğini artırmaya kararlıyız. Reel sektörümüzü geleceğe en iyi şekilde hazırlamak amacıyla sanayimiz ve alt sektörler için strateji belgeleri hazırladık. Bu strateji belgelerinin temel hedefi, ülkemizi üretim ve teknoloji üssü haline getirmektir. ARGE merkezleri, sanayi üniversite iş birliği projeleri, teknoparklar, tekno girişim sermayesi desteği gibi projelerde, ülkemizin teknoloji kapasitesini de artırıyoruz. KOSGEB'in yeni bir dönem başlatan yeni destek programlarıyla reel sektörümüzün küresel rekabet gücünü de artırmayı planlıyoruz. Her KOBİ'ye aynı desteği verme dönemi bitti. KOBİ'lerin kendi özelliklerine uygun esnek destekler dönemini başlattık. Bu yasama yılına yetişmedi, ama Meclis yeniden açıldığında 3 önemli kanun değişikliği gerçekleştireceğiz. Bunlardan birisi organize sanayi bölgelerinde bedelsiz arsa tahsisi uygulamasını uzatmış olacağız. Organize sanayi bölgesi statüsünde olmayan sanayi bölgelerine belli şartları yerine getirmeleri ve talep etmeleri halinde ıslah sanayi bölgesi statüsü kazandıran yeni bir düzenleme yapacağız. Son olarak zaman sınırını kaldırarak özel endüstri bölgelerine başvuru sürelerindeki kısıtlamalara son vereceğiz.''
Kaynak: http://finans.samanyoluhaber.com/h_437376_turkiye,-insansiz-hava-araci-yacak-gucte-.html


Petkim'e 4.5 milyar dolarlık yatırım
Petkim tarihinin en büyük dönüşümüne hazırlanıyor. 4.5 milyar dolarlık yatırımla ithalatla gelen motorin ve jet yakıtı artık Türkiye'de üretilecek


İSTANBUL - Türkiye’nin ilk ve tek petrokimyasal ürün üreticisi Petkim, 2008 yılı mayıs ayında tamamlanan özelleştirme süreci sonrasında tarihinin en büyük dönüşümüne hazırlanıyor. Petkim’in yeni sahibi Socar&Turcas Grubu’nun, Aliağa Kompleksi içinde yapacağı Ege Rafinerisi’nin Lisanslandırma Töreni Enerji Bakanı Taner Yıldız, EPDK Başkanı Hasan Köktaş ve Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (Socar) yöneticilerinin katılımıyla yapıldı.‘Cumhuriyet tarihinde tek noktaya yapılacak en büyük özel sektör yatırımı’ hakkında bilgi veren Socar&Turcas Enerji A.Ş CEO’su ve Petkim Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Yavuz, projeyi her zaman ‘Türkiye’nin en büyük yerlileştirme projesi’ olarak adlandırdıklarının altını çizdi. Hammaddenin tamamı yerlileşecek10 milyon ton/yıl kapasiteli Türkiye’nin ilk petrokimya rafinerisi devreye girdiğinde, Petkim’in bugün yüzde 100 dışa bağımlı olduğu hammaddesinin tamamen yerlileşeceğine dikkat çeken Yavuz, “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) başvurumuzla başlayan çok zorlu bir süreci titizlikle tamamladık. Önce ÇED daha sonra ise lisanslandırma aşamalarında gerek sayın Enerji Bakanımız Taner Yıldız’ın gerekse EPDK Başkanımız Hasan Köktaş’ın unutamayacağımız desteklerini gördük. Bu dev yatırım Türk insanı için iş, Türk sanayicisi için yerli hammadde, Türk ekonomisi için katma değer ve hepsinden önemlisi Türkiye-Azerbaycan stratejik ortaklığının ekonomik alandaki temeli olacak” dedi. Cari açık 5 milyar dolar azalacakTürkiye’nin bu rafineride üretilecek tüm ürünlerde net ithalatçı olduğunu kaydeden Yavuz; nafta, jet yakıtı, ultra düşük kükürtlü motorin, LPG, petrokok ve ksilen gibi ürünlerin yerlileştirilmesiyle ‘Rafineri-Petrokimya-Enerji-Lojistik’ dikey entegrasyonu kurularak cari açıkta en az 5 milyar dolarlık azalma yaşanacağını vurguladı. Socar&Turcas Grubu’nun Petkim’e çizdiği vizyonun sadece petrokimya Ege Rafinerisi ile sınırlı kalmayacağını da sözlerine ekleyen Yavuz, “Bu entegrasyonu tamamlayarak Cumhuriyetin 100. yılında 10 bin kişilik istihdama ulaşacaklarını sözlerine ekledi. Yavuz, 2023’teki hedeflerini, ‘10 milyon ton rafineri ürünü, 1 milyon TEU kapasiteli konteyner ve 25 milyon ton sıvı yük elleçlenecek liman, enerji ve lojistik faaliyetler bütünü sayesinde 15 ila 20 milyar dolar ciro’ şeklinde açıkladı. 10 bin kişi faydalanacakRafineri, Socar&Turcas Rafineri A.Ş. şirketi tarafından Petkim Aliağa Kompleksi içinde 1375 dönümlük arazide kurulacak. Ege Rafinerisi, petrokimyanın ana hammaddeleri olan nafta, LPG ve ksilenlerin yanında; Türkiye’nin bütünüyle ithalâta bağımlı olduğu motorin, jet yakıtı gibi ürünleri de üretecek. Yılda yaklaşık 10 milyon ton ham petrol işleyecek. İnşa aşamasında 7 ilâ 13 bin, faaliyet aşamasında yaklaşık 1000 kişilik istihdam sağlayacak. Çarpan etkisi düşüldüğünde, bölgede en az 10 bin insan bu ekonomik aktiviteden yararlanacak. Rafinerinin 2014 yılı sonunda devreye alınması hedefleniyor. (Radikal)
Kaynak: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetay&Date=&ArticleID=1009670


Türkmenistan-Türkiye ilişkileri Ankara'da ele alınacak
Türkmenistan ile Türkiye arasında oluşturulan hükümetlerarası ekonomik komisyonun üçüncü dönem toplantısı Ankara'da yapılacak. Türkmen tarafı, 27-28 Temmuz'da yapılacak bu toplantı için hazırlıklarını sürdürüyor.

Ticaret, tekstil ve borsadan sorumlu Devlet Başkanı Yardımcısı Hocamuhammed Muhammedov, gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısında sözkonusu toplantı ile ilgili yapılan hazırlıklar konusunda bilgi verdi.
Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, iki ülke arasındaki verimli işbirliğinin arttırılması için önemli potansiyelin bulunduğunu kaydetti. Türkmen lider ayrıca, hükümetlerarası ekonomik komisyon toplantılarının karşılıklı çıkara dayalı işbirliğinin yoğunlaştırılmasına önemli katkı sağladığını belirtti.
Türkmenistan ile Türkiye arasındaki hükümetlerarası ekonomik komisyon ikinci dönem toplantısı 21-22 Mayıs 2009 tarihinde Aşkabat'ta yapılmıştı. Toplantıya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız başkanlığında kalabalık bir heyet katılmıştı.
Kaynak: http://www.dikkathaber.com/haber/20100724/turkmenistan-turkiye-iliskileri-ankara-da-ele-alinacak.html


Dünyanın en mutlu ülkeleri
Gallup şirketinin yaptığı araştırma sonucunda dünyanın en mutlu ve mutsuz ülkeleri belli oldu.

Dünyanın en mutlu ülkeleri Avrupa kıtasında, en mutsuz ülkenin bir Afrika ülkesi olması ise hayli manidar!Dünyaca ünlü araştırma şirketi Gallup, 2005-2009 yıllarında 155 ülkeden binlerce insanla görüşüp ülkelerin mutluluk durumunu buldu. Sonuçlara göre Sıralamada ilk sıraya Danimarka yerleşti. Onu Finlandiya, Norveç ve İsveç takip ediyor.


TÜRKİYE 103'ÜNCÜ SIRADA
155 ülke arasında 'en mutsuz', Afrika ülkesi Togo. Türkiye ise 103'üncü sırada. BDT ülkelerinden Rusya 73., Kazakistan 70., Özbekistan 85., Kırgızistan 103. ve Tacikistan 130. sırada.


TÜRKMENİSTAN İLK 20'DE
Türkmenistan, mutlu ülkeler sıralamasında ilk 20 ülke arasına girdi. Dünyanın en mutlu insanları sıralamasında Türkmenistan Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri ile birlikte Almanya, Fransa ve Japonya gibi ülkeleri de geride bıraktı.
Türkmenistan'ın mutlu ülkeler sıralamasında ön sıralarda bulunması ülke yönetimini de sevindirdi. Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu'nda bu konu gündeme getirildi. Ekonomiden sorumlu Devlet Başkanı Yardımcısı Tuvakmammet Caparov, Gallup şirketinin yaptığı araştırma sonucunda Türkmenistan'ın yaşam kalitesi bazında 155 ülke arasında 18. sırada, Asya bölgesinde ise 2. sırada bulunduğunu kaydetti.
Kaynak: http://www.aksam.com.tr/2010/07/24/haber/dunya/5939/dunyanin_en_mutlu_ulkeleri.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder